Dündar Ünlü neden devam etti?

AK Parti’de il kongresi tarihi belli oldu. Tarihten ziyade il başkanının kim olacağı merak ediliyordu. Kongre tarihi belli olduğuna göre il başkanı da belli olmuş oldu!
Çünkü il başkanı belli olmadan kongre tarihi açıklanmıyor.
İktidar Partisi, Dündar Ünlü ile ‘yola devam’ kararı aldı. Ünlü, yaklaşık üç yıldır il başkanlığı yapıyor.
AK Parti’de bir grup Ünlü ile yolların ayrılacağını düşünüyordu. Ünlü’nün görevine devam edeceğinden ‘emin’ olanlar da vardı...
Biraz uzun süren ‘belirsizlik dönemi’ sona erdi ve Ünlü’nün görevine devam edeceğini öğrendik.
Çok kritik ve zorlu bir üç yılı geride bırakan Ünlü’yü, daha kritik ve daha zorlu günler bekliyor.
Peki, Ünlü neden tercih edildi?
Bu konuda zaman zaman yazdım, konuştum ama yeri gelmişken bir kez daha hatırlatmak istedim.
Siyasi enkaz devralan Ünlü, özgüvenini tamamen yitirmiş bir ‘iktidar’ teşkilatının başına geçmişti. Tepebaşı’nın ardından 2014 yerel seçiminde Odunpazarı da kaybedilmişti.
AK Parti, adeta ‘il binasına’ sıkışmıştı.
Ünlü’nün ilk işi bu olumsuz havayı, teşkilat üzerindeki kara bulutları dağıtmak oldu. Bu konuda başarılı olduğunu hemen herkes kabul etti.
Genç bir ekip kurdu. Adam yetiştirme üzerine bir politika izledi. Parlayan kimseleri kıskanmadı. Aksine arkasında durdu. Başka birinin döneminde Volkan Doğan ‘bu yaptıklarını’ yapamazdı. Özgüveninin yüksek olması partisini rahatlattı.
Ünlü, yoğun dönemin hakkını da verdi. Cumhurbaşkanlığı seçimi, iki genel seçim ve referandum atlattı. 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni de unutmayalım... Yüzlerce insanı günlerce toplayıp dağıtmak ve bu süreçte kimsenin burnunun kanamaması büyük bir iştir.
Ünlü, kendini ezdirmedi!
Nabi Avcı, Harun Karacan ve Emine Nur Günay gibi ‘deve dişi’ isimler karşısında ‘kendini’ fark ettirdi. Yine aralarının iyi olmadığını bildiğimiz üç isim arasında ‘iyi denge’ kurdu. Teşkilatı kimsenin kavgasına alet etmedi.
Ünlü’nün ilk dönemi için belki de en önemli özellik ‘vefa buluşmaları’ adı altında yapılan etkinlikler. Söz konusu buluşmalar elbette ‘herkesi barıştırdı’ diyemeyiz. Daha doğrusu kimsenin partiyle sorunu yok. Birbirleriyle olan sıkıntıları da bırakın Ünlü’yü, Erdoğan bile bitiremez!
Bu noktada Ünlü, ‘görüntüyü’ kurtardı ve yeni ‘küskünler’ yaratmadı. Partiyi, partiden yönetti. Geçmişte yapılan hataları çok iyi biliyordu, çoğundan ders aldığını gösterdi.
Ünlü’yü ‘yola devam ettiren’ başka bir özelliği de partisine ‘kurumsal kimlik’ kazandırmasıydı. Şucu bucu değil herkesi AK Partili olmaya davet etti. Bunun dışındaki tüm referansları çöpe attı.
Gruplaşmalara hayli müsait olan partisini ‘tek vücut’ tutmayı başardı. Vekiller, belediye başkanları ve meclis üyeleri... Ünlü’nün yerine bir başkası olsa en az beşe ayrılırdı!
Siyaset daha doğrusu muhalefet kısmına gelirsek... Elinde ‘tek belediye’ olmayan Ünlü elbette zorlandı ama pes etmedi. Çıkışları, tespitleri ve benzetmeleri gündem oldu. Ne diyeceği, konuya nasıl yaklaşacağı merak edilen bir siyasi olmayı başardı.
Son bir yıldır da CHP’lilerle adeta tek başına mücadele ediyor. Zor görünüyor ama ‘yıldızı’ iyice parladı.
Öte yandan Ünlü’nün ‘tarzı olan’ biri olması da ikinci dönemine yol açmıştır. Giyimine özen göstermesi, aksesuar sevmesi, hobileri ve koleksiyonları Ünlü’yü, Eskişehir için biçilmiş kaftan yapıyor.
Kısaca özetlemeye çalıştığım nedenlerden dolayı Ünlü’nün yeniden seçildiğini düşünüyorum.