De-mok-ra-si…

6 Ekim 2016 09:17
A
a
Sütiş Eskişehir
"Ya^ar Arda", yani bizim "Kolsuz Yaşar" bu günlerde ortada yok...
Garibim, köylerde "ikinci baharını" yaşıyor olmalı...
Hem yazar, hem çizer ya...
"Karikatürist^denilince ilk aklımıza gelendir Eskişehir'de...
Sabaha kadar "9 Svtun" yaz, bir çizimle işi itirir karikatüristler...
 
İşte "Ercan Akyol" usta...
öyle bir döktürmüş ki...
"Demokrasi yolunu çizmiş Türkiye'nin..."
Hecelemesi de bizden olsun:
"De-Mok-Ra-Si.. .'
 
Demokrasi dedik ya...
Kediler de özgürdürl
Sevdiğimiz öyküsü de öyle... - Dışarı çıkan kedi önce hızla merdivenleri inmiş... Sonra bodruma girmiş, arkasından yağmur boralarına tırmanmış...    Üç-dört kez damdan dama atladıktan sonra, bir evin camından içeri dalmış...
Bütün bunlar, ihti ar iki bakire arkadaşın sarmaş dolaş olup, hal hatır sorması bitmeden gerçekleşmiş...
Misafirliğe gelen bastonlu kadıncağız, kedinin yaptıklarını görünce "Nesi var bunun?" diye sormuş.
"Merak etme" demiş arkadaşı: "Yeni hadım ettirdim de, eski randevularını iptal etmeye çalışıyor..."
 
Bu öyküyü yabancı diplomatların çok sevdiği söylenir...
Çünkü "Ankara"ya yakıştır ıslar... Ke güzel her şey yolunda giderken, "15 Temmuz" bir geldi,        ortalık toz   uman oldu;..
0 günden ber   bütün randevular iptal edilmeye çalışılıyor...
Tüm bu gelinmelerden sonra yalnız kalan kimdir dersiniz?
"Demokrasinin ta kendisi..."
Hani       "heceliyoruz" dedik ya...
En güzeli de...
"Galiba ikinci hecesi..."
0 da öylesine yalnız ve mutsuz ki...
"Bütün randevularını erteledi!.."
 ------------------------------------
Günün Şiiri
Kapalı Çarşı
Giyilmemiş çaıoaşırıar nasıl kokar bilirsin
Sandık odalarında
Senin de dükkanın öyle kokar işte
Ablamı tanımazsın
Gelin olacaktı yaşasaydı
Bu teller onun telleri
Bu duvak onun duvağı işte
Ya   bu camlardaki kadınlar?
Bu mavi mavi
Bu şeyll yeşil fistanlı
Geceleri de ayakta mı duruyorlar böyle
Ya şu pempe ar gömlek ?
Onun da bir hikayesi yok mu?
Kapalı çarşı deyip de geçme
Kapalı çarşı, kapalı kutu...
Orhan Veli (Varlık-1947)
-------------------------------------------------
 
Günün Sorusu
Darbeyi önledik önlemesine ama, demokrasiyi yaşam biçimine dönüştüremiyoruz bir türlü...
Hederi?
Hikmet Çetinkaya
-------------------------------------------
Günün İncisi
İnsanların "kader" dedikleri şey, genellikle kendi aptallıklarıdır...
---------------------------------------------------
Cuk
Asılmakta olan        insanın dahi, ip kopacaktır diye bir ümidi vardır...
------------------------------------------
Tıp Fakültesi'nde Nükleer Tıp...
Ne demiş Kanuni? "Olmaya devlet cihand Bir nefes sıhhat gibi..."
Osmanlı Padişahlarının içinde saglıSm delerini "bu kadar güzel anlatan bir ikincisi olmamış...
Evet... önce sağlık...
Biz de ounun önemini son bir yıldır çok iyi yaşayarak anladık...
Hastaneleri dolaştık, yattık durduk...
Son olarak hafta başında Prof. Dr. "Bülent Tünerir"in hastası olarak Tıp Fakületesi'nin Nükleer Tıp Bölümü'ndeydik...
Bülent Bey,        kibar bir insan...
Dışarıda tanışsak doktor olduğunu anlamakta üçlük çekerdik...
Meler yapılacağını "ince-ince" anlattı...
Biz de "ince-ince" çektik Nükleer Tıp'ta
Önemli değil, bir anlamda röntgen
e;ibi       bir şey ama   tam        5 saat sürdü...
Söyle bir baktık, içerisi hasta dolu...
İnanın, hastaları değil de, onlar için çaba gösteren çalışanları dünündük...
 
Doktorundan, hemşiresinden tutun da, en az sorumlu görevlisine kadar...
5 Saati bırakın, bu insanlar onca hastayı mesai bitimine kadar çekiyorlar...
Her tarafta "Radyasyon" uyarısı var... Enfeksiyon   tehlikesi de cabası... Galiba... "Nükleer Tıp dedikleri de bu..."
 --------------------------------------------------------------
Geceleri uyuyamayan hasta
Psikologa   giden adam, "Geceleri uyuyamıyorum efendim" demiş:
"Sürekli yatağın altında biri var gibi
geliyor  Yatağın   altına girip orada
uyumayı deniyorum. Bu defa da yatağın üstünde Diri var gibi geliyor..."
Adamı dikkatle dinleyen doktor "Hallederiz" demiş:
"Bana haftada iki kere geleceksiniz. 6 aylık bir tedavi sonunda iyileşeceğinizi umuyorum. Her vizite 100 lira. Buna göre ayda   4.800 lira ödeyeceksiniz..."
Adam gitmiş, gidiş o gidişi..
Psikolog, birkaç ay sonra adama sokakta ra tlamıç ve sormuş:
"Ne oldu hastalığınız?"
"2.5 liraya hallettim" demiş adam:
"Sizden çıktıktan sonra bara uğradım. Biramı içerken hastalığımı barmene anlattım..."
-Eeee?
"Barmen, karyolanın bacaklarını kes dedi, kestim bitti..."
-------------------------------------------------
 
Şişedeki cin...
Temel, su kenarında otururken bir ş şe önüne gelmiş. Merak edip almış ve kapağını açınca da içinden "cin" çıkmış...
Sonra da büyümüş ve"dev" olunca ormuş: "Dile be den ne dilersen?" Temel utanmış: "özür dilerim..."
 ------------------------------------
 
 
Neyzen'den roman eleştirisi
Yazdığı romanın müsveddelerini "Neyzen Tevfik"e gösteren adam fikrini sormuş. Neyzen, diraz göz attıktan sonra beğenmediğini söyleyince, "İyi ama siz hiç roman yazmadınız ki" demiş yazar... "Haklısın" diye yanıtlamış Neyzen:
"Ben yumurtanın tazesini bay tını iyi anlarım ama, bugüne   adar   hiç yumurtlamadım..."
------------------------------------
Gerilim
Türkiye'de yar#ı bağımsızlığı sona erdi. önyargı bağımsızlığı ise zirve yapıyor.
Akif Kökçe
--------------------------------
Günün Sözü
Entelektüel, başkalarından daha çok şey bilmediğini daha çok sözcükle anlatan kişidir.
Eisenhower
--------------------------------------------------------
Günün Balı
Zamanımızın en büyük numaralarından biri sokaktaki   adamı söyleyecek bir şeyleri olduğuna inandırmaktır.
Wolinski
------------------------------------------------
Kıssa-dan
İnsanoğlunun en zor savaşı, kendisi ile olanıdır.
Çünkü, tarih, dünyayı yenenlerin, kendileri ve kendi zaafları önünde çöküşleri ile doludur...
Mantaigne
-------------------------------------------------
Özdeyiş
İşık azaldıkça, gölge kaybolur...
Hanri Benazus
----------------------------------------
 
Tramvay bekçiler
Eskişehir'e gelişi 10 yılı geçti tramvayların...
ma hala sorunları bitmedi... Bir kere yetmiyor, sıkış-tepiş gidiyoruz... lir başka sorunda, şu kapılardaki bekçi-
İ63T
Onlar da yolcu ama, ka ı bekçisi gibileri
Vi3nelik durağında bir bayanın bu konudaki yakınmasını daha önce dile getirmiştik...
Tramvayın ortalarında boş yerler çok ama, kapıda sanki geçit yok!
Saflı sollu tutulmuş,        yol vermek
yokî..
Estram yetkililerine bu konuda da anons yapılmasını önermiştik... Netice yine yokî
Toplu taşımacılığın kurallarını dahi bilmeyen bir "Kültürî" kentiyiz galiba....
------------------------------------------------
Günün Olayı
Dünya ile rekabet için, toplumumuzun f gittikçe daha çağdaş, nazik, anlayışlı, mutlu ve demokrat olmak yerine...
Daha geride kalmasında... "Liderliğin büyük sorumluluğu olduğunu düşünüyorum..."
Emre Kongar
-----------------------------
Günün Biberi
Mahalle baskısı, Reis Re iminin temel kurumlarından biri haline gelmiştir... Bu durumda artık mahalle baskısından değil, doğrudan devlet baskısından söz etmek gerekir...
Ali Sirmen
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi