DASK ve ESKİŞEHİR

Epeydir sigorta hakkında yazmıyordum. İsabet oldu geçen hafta yapılan Türkiye Sigortalar Birliği ve Hazine Müsteşarlığı yöneticileri, sektörün güncel durumunu ve sorunlarını tartıştı. Tabi sorunlar çok burada bu teknik konularla ilgili yazmayacağız ama bizim üzerinde hassasiyetle durduğumuz. Hemen hemen herkesi ilgilendiren DASK konusundaki gelişmeleri ve bu konudaki sıkıntıları yorumlamaya çalışacağız.
İsterseniz çok kısa olarak DASK hakkında bilmeyenler için birkaç cümle söyleyelim. Deprem kuşağında ve sürekli risk altında bulunan ülkemizdeki yapıları depremin olası zararlarından korumayı amaçlayan DASK, yani Zorunlu Deprem Sigortası,  tüm binalar için gerekli olmasının yanı sıra devlet tarafından yaptırılması şart koşulan bir sigorta türüdür. Bu çerçevede DASK poliçesi yaptırmayanlar 27.03.2001 tarihinden itibaren, bu sigorta kapsamında karşılanacak zararlar için doğal afetlerle ilgili mevzuat çerçevesinde hak iddia edememektedirler. Ayrıca, zorunlu deprem sigortası yaptırılmamış olan binalar için, kamu kurum ve kuruluşlarında tapu tescil işlemleri dahil hiçbir işlem yapılmamaktadır. Ağustos 2012 de getirilen yeni uygulama ile konutlarda elektrik ve su aboneliğinin başlatılabilmesi için de DASK poliçesinin beyan edilmesi zorunlu hale getirilmiştir.
Hal böyle olunca yani yukarıdaki zorunluluklar Devlet tarafından uygulanınca DASK’taki verilerde önemli bazı gelişmeleri de beraberinde getirmiştir. Örneğin; DASK, kurulduğu 2000 yılından 2016 sonuna kadar 22 bin 169 adet dosya için 170.6 milyon liralık tazminat ödemesi yapmıştır.  2016 yılı ortalama prim tutarı da 115 lira olarak gerçekleşmiştir. 


Bazı illerdeki sonuçlara bakacak olursak.




Yukarıdaki verilere göre; depremi çok hisseden şehirlerimizde toplam yapılması gerekli konutların DASK poliçeleri %50’nin üzerinde olduğunu, ancak doğuda gelir seviyesinin düşük olduğu yerlerde ise, bu oranın çok düşük kaldığını görüyoruz. Batıya doğru gelindiğinde bu oranın arttığını söyleyebiliyoruz. Eskişehir’imiz ise ortalamanın üstünde bir oranda %52.9 ile Eskişehir konut stokunun yarıdan fazlasını sigortaladığını görüyoruz. Yeterli mi? HAYIR Eskişehir gibi öngörülü, bilinçli bir halkın olduğu bir şehirde bu oranın %100’e yakın olması gerekir diye düşünüyorum.
Bütün bunları bir daha hatırlatmamızın sebebi hayatımızda gerçekleşebilecek bazı felaketlerdeki riskleri en aza indirebilmek, daha rahat bir hayat seviyesine ulaşmak. Bunun için biraz daha öngörülü ve ihmalkar olmayarak. Kendimizi ve ailemizi korumak. Başka bir şey değil. Bizden bu hafta küçük bir hatırlatma. 
İsterseniz bir bakın oturduğunuz konutun binanın  DASK’ı var mı? 
Geçen yıllarda yaptırdığınız DASK poliçelerinin süreleri dolmuş mu?
Yenilenmesi gerekiyor mu?