Bizim çocukluğumuzda böyle matematik evleri olsaydı, matematiği severdik!
Şu matematik işi… Oldum olası sevmem. Bir türlü kanım ısınmadı. Kim bilir belki de ilkokul sıralarında sevemedim ve öylece gitti… Tepebaşı Belediyesi “eğlenceli matematik” için Matematik Evi açmış. Bizim zamanımızda eğlendirseydi biz de severdik… Matematik evine ilk başta 30 öğrenci gitmiş şimdi bu sayı 290 öğrenciye ulaşmış. 5 ayda 800 kişiye ulaşmış… Eskişehir gibi bilimle, çağdaşlıkla özdeşleşmiş bir şehirde Matematik Evi’nin ilk kez açılıyor olması da bence şaşırtıcı… Açılışa katılan isimlerden biri de Matematikçi Prof. Dr. Mehmet Şahin Koçak… Kısa bir konuşma yapmış ve şunları söylemiş: “Matematik Evi’ni insanlarımızı matematikle buluşturmak, barıştırmak için açtık. Matematik kültürünü topluma yaymazsak, içselleştirmezsek bilim toplumu olamayız. Bilim toplumu olamazsak da o işi başarmış olan toplumların kölesi olmaya mahkum oluruz. Bu nedenle ben Türkiye’nin bütün mahallelerinde Matematik Evi açılmasını temenni ediyorum” Kesinlikle katılıyorum. Bizim çocukluğumuzda böyle matematik evleri olsaydı, matematiği severdik!
İZLEMEK İSTERDİM AMA!
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öncülüğünde devam eden Eskişehir Uluslararası Film Festivali kapsamında Charlie Chaplin’in ‘TheKid’ isimli sessiz filmi, Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrasının canlı performansı eşliğinde sinemaseverlere sunuldu. Beğenilmiş elbette… Bence tüm dünyada bilinen böylesi bir filmi ve orkestranın canlı performansını bütün eskişehir’in izlemesi gerekirdi. Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapılabilirdi… Doğrusunu söylemek gerekirse, aslında bir tekrarı da yapılabilir. Biz hatırlatalım da belki birileri “gerçekten doğru söylemiş bir deneyelim falan” der…