Büyükşehir'in hapishânesi

Tabii Alpu Ovasının köküne kibrit suyu sıkmayı planlayanların ve arazileri parsel parsel kapıp ve tavuk çiftliği diye kakalayıp ve imara açılmasını bekleyenlerin "Hayvan Hapishanesi istemiyoruz" diye bağırmaları güzel bir gelişme.

22 Ağustos 2019 08:26
A
a
Sütiş Eskişehir
Kazım Kurt Seçim 2024 DT haber içi
Yaralı halde bulunan ve Büyükşehir Belediyesi'ne teslim edilen bir kızıl şahin ve kukumav kuşunun doğaya salıverildiklerini öğrendik. Hayvanların tedavisini yapan Hayvanat Bahçesi ekiplerine teşekkür ederiz. Oralarda bir yerlerde yaban kuşlarının özgürce kanat çırptıklarını bilmek, rahatlatıcı bir şey.
Şimdi birileri çıkmış, hayvanat bahçelerinin gayri insani olduğunu söyleyerek, Yılmaz Büyükerşen ve arkadaşlarını eleştirmeye çalışıyor. Hatta tüm Türkiye'de örnek gösterilen bu hayvanat bahçesine, "Büyükerşen'in hayvan hapishanesi" diyenler bile oldu.
Tabii Alpu Ovasının köküne kibrit suyu sıkmayı planlayanların ve arazileri parsel parsel kapıp ve tavuk çiftliği diye kakalayıp ve imara açılmasını bekleyenlerin "Hayvan Hapishanesi istemiyoruz" diye bağırmaları güzel bir gelişme. Aynı hassasiyeti tarumar edilen Kaz Dağları'nda da göstermelerini temenni ederiz. Yoksa "Kaz Dağları değil, Kirazlı Dağları" mı demeliydim?
Her neyse...
AK Trollerle dalga geçmeyi sonraya bırakalım. Zaten İstanbul seçimlerini kaybettikten sonra gariplerimin maaşları da kesiliyor. Bir de biz gitmeyelim fukaraların üzerine... Hayvanat bahçeleri bir nebze olsun arkeoloji müzelerine benzer. Her ikisini de sergi salonu olarak görmemeliyiz. Bunlar aynı zamanda bilimsel çalışmaların yapıldığı yerlerdir. Buralarda yapılan çalışmalar, doğaya önemli hizmetlerde bulunur.
Tıpkı Büyükşehir'e bağlı veteriner bilimadamlarının (Şimdi bilim insanı tartışmasını sonra yapalım isterseniz) kızıl şahin ve kukumav kuşlarını kurtardığı gibi. Birleşmiş Milletler'in verilerine göre dünya üzerinde her yıl 56 milyar çiftlik hayvanı kesiliyormuş. Buna denizlerde yapılan avcılığı dâhil etmiyoruz. Böylesine büyük bir endüstriyel hayvancılığın olduğu dünyada, "Hayvan hapishaneleri kapatılsın! Kırmızı ibibikli puhu kuşları özgürlüğüne kanat çırpsın" derseniz, komik duruma düşersiniz. Yoksa öğlenleri löp löp yediğiniz bol acılı adana dürümlerin hastalıktan öldüğünü mü düşünüyorsunuz?

Ciğerlerimiz yanıyor

Türkiye genelinde birbiri ardına orman yangını haberleriyle sarsılıyoruz. Tuhaftır yangınlar aynı anda bir kaç yerde birden başlıyor. Ve yine tuhaftır ki nerede maden kazısı yapılacak olsa, yangınlar oralarda çıkıyor. Tesadüftür elbette. Şimdi birileri çıkıp da "Yangın bu işin fıtratında var" der mi orasını bilemeyeceğim. İşin doğrusu özellikle kurak yaz aylarında orman yangınlarının artması doğaldır.
Fakat bu sefer hiç de doğal görünmeyen yangınlarla karşı karşıyayız. Ayrıca kendisine Tarım Bakanlığı tevdi edilen ve rahmetli Ekrem Pakdemirli'nin oğlu olan Bekir Bey'den öğrendiğimize göre, orman yangınlarını söndürme işi, bir takım özel şirketlere bırakılmış. Söz konusu şirketlere "Allah bereket versin" demeli miyiz kararsızım. Zira rivayet odur ki yangınlar uzadıkça, daha çok para kazanıyorlarmış. Ne diyelim; hayırlı işler olsun.
Yine eskiden bu tip yangınlar olduğu zaman, askeri birliklerin orman yangınlarına müdahale ettiklerini çok iyi hatırlıyoruz. Ordu birlikleri hem techizatları hem kalabalık olmaları ve hem de disiplinleri sayesinde bu yangınların ivedilikle kontrol altına alınmasını sağlardı. Şimdi askerlerimize "Yangına müdahale edin" diye bir talimat verilmediğini görüyoruz. Tabii bir de Türk Hava Kurumu'nun atıl duruma bırakılması var. Gece ve gündüz orman yangınlarına müdahale etmek konusunda dünyaya örnek olan Türk Hava Kurumu da bir köşede bekletiliyor. Böyle olunca da ormanlarımız cayır cayır yanmaya devam ediyor. Aslında ormanlarımız değil, ciğerlerimiz yanıyor...
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
ayşe yeşil 23 Ağustos 2019 10:08

Sayın yazar çok güzel özetlemişsiniz, hayvanat bahçesi karşıtı kimi sözde hayvanseverlerin ne denli saçmaladıklarını..yüreğinize sağlık..umarım okurlar biraz olsun utanırlar..

0 1 Cevap Yaz
DKC 22 Ağustos 2019 16:34

Bazı arkadaşlar,orman yangınları üzerine sorular sormuş.Bende sorayım; saatlerce yanan ormanları söndürebilmek için thk uçaklarının uçurulmamasına bahane olarak,BAKAN bey'in uçaklar yağ damlatıyor anlayan varsa çalıştırsın demesi ne kadar doğru? Hiçbir bahanesi olamaz,herşeye çözüm bulan devlet neden bu konuda sessiz? Orman yangınlarını kimin üstlendiği umrumda değil,fakat orada yanan herbir canlının vebalini üstlenenler itibardan tasarruf olmaz zihniyetindeki sorumluların ta kendisidir...

0 1 Cevap Yaz
erhan 22 Ağustos 2019 15:42

Kerem bey Muğlanin fethiye ve dalaman ilcelerinde çıkan orman yanginlarini pkk nin uzantisi olan halklarin birlesik intikam milisleri üstlenmisti biraz araştirsaniz delilleride üstlenenleride görürsünüz.

3 1 Cevap Yaz
Adsiz 22 Ağustos 2019 13:45

Ne kadar taraflisiniz resmen chp gazetesi yazık peki ben size geçen hafta bulduğumuz yaralı leylek için büyük şehir zabıta ve Tepebaşı zabitayi 29 kez aradigimizi ve ilgilenen olmadığını ve ertesi gün yaralı leylek in oldunu söylesem

1 2 Cevap Yaz
erhan 22 Ağustos 2019 11:46

sn Akyil keske ormanlarimizi yakan ve bunu üstlenen terör örgütünden bahsedebilseydiniz.

3 3 Cevap Yaz
Kerem AKYIL

Şu anda terör örgütünün ormanları yaktığına ilişkin en küçük bir delil yok. Bildiğim kadarıyla hiçbir terör örgütü de saldırıları üstlenmedi. Belli ki rant çeteleri işin içinde. Ormanları herkese terörist diyen başka düşmanlar yakıyor sanırım.

2 2
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi