Büyükerşen’e zarar vereceğim derken halkı mağdur ediyorsunuz!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Büyükşehir Belediye Başkanını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne davet etti, belediyelerle ilgili sorunları dinledi ve ortak aklı önemseyerek, gündeme getirilen sorunlara çözüm aradı.
 
*
 
Söz konusu toplantının oldukça değerli olduğunu düşünüyorum; zira her şeyden önce, parti ayrımı gözetilmeksizin tüm büyükşehir belediye başkanlarının aynı çatı altında bir araya gelip medeni bir biçimde fikir alışverişi yapması, Türkiye’nin normalleşmesi anlamında fazlasıyla önemli.
 
*
 
Haliyle, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de o toplantıya katıldı.
Büyükerşen’in, Cumhurbaşkanı’na hangi konuları aktardığını merak ediyorduk.
Çünkü biliyorsunuz, özellikle Büyükşehir yasasının getirdiği sorunlar ve İller Bankasının kredi vermemesi nedeniyle yaşanan yatırım problemleri, uzun süredir Büyükerşen’in ana gündem maddeleri içerisinde.
 
*
 
Dün, Büyükerşen’le bir araya geldik ve Büyükerşen’in, büyükşehir belediye başkanları toplantısında Cumhurbaşkanı’na ilettiği ve çözülmesini talep ettiği meseleleri masaya yatırdık.
 
*
 
Neydi o meseleler?
 

• Büyükşehir Belediyesi bünyesinde… Tramvay ve itfaiye araç filosunun güçlendirilmesi, tramvay ve bisiklet yollarının yapımı ve güneş enerji santrallerinin kurulması için İller Bankasının kredi vermesi.
• ESKİ bünyesinde… Atık su arıtma tesislerinin yapımı, içme suyu arıtma tesisleri ile içme suyu hatlarının yapımı ve kanalizasyon inşaatlarının yapımı için İller Bankasının kredi vermesi.
• Büyükşehir Belediyesinin, ek hizmet binası yapabilmesi için, belediyenin arkasındaki arsanın, yine belediyeye tahsis edilmesi.
• Belediye yasasının gözden geçirilmesi.

 
*
Meseleler bunlar…
Şimdi, bu meseleler içerisinden, belediyenin arkasında yer alan arsanın ek hizmet binası yapılabilmesi için yine belediyeye tahsisi konusunu işleyeceğim.
Diğer konuları ve Yılmaz Büyükerşen’in toplantıdaki izlenimlerini, tüm detaylarıyla yarın aktaracağım.
 
*
 
Biliyorsunuz…
Büyükşehir Belediyesi, beş yıl önce, belediyenin arkasında atıl vaziyette bulunan araziyi Milli Emlak’tan istemişti.
İsteme gerekçesi açıktı: Şehir büyüdü, nüfus arttı, hizmet alanı genişledi; dolayısıyla mevcut bina artık ihtiyaca cevap veremiyor, vatandaşlarımız mağdur oluyor.
Ancak Milli Emlak, belediyenin kamu yararı taşıyan bu isteğini hiçbir gerekçe göstermeden reddetti!
Zira hala, o alan boş duruyor…
 
*
 
İşte, Başkan Yılmaz Büyükerşen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunduğu dosyada bu sorunu da iletti; Cumhurbaşkanı’nın sorunu çözdüğü takdirde Eskişehir halkının büyük bir memnuniyet duyacağını ifade etti.
 
*
 
Bu noktada, çok önemli bir ayrıntıyı öğrendim.
Şöyle ki…
2014’te, belediyenin arkasında yer alan arsanın ek hizmet binası yapılmak üzere belediyeye tahsisi konusunda yapılan toplantı, dönemin valisi Güngör Azim Tuna huzurunda gerçekleşmiş. O toplantıda sözlü bir mutabakata varılmış. Büyükşehir Belediyesi, eski Tekel binasının bulunduğu alanda Valiliğin isteğiyle plan değişikliği yapacak; Milli Emlak da, söz konusu boş araziyi belediyeye tahsis edecek. Belediye sözünü yerine getirmiş, istenilen plan değişikliğini yapmış ve plan değişikliği meclisten geçmiş. Ancak Milli Emlak, bürokratik etik kuralları hiçe sayarak “o araziyi size vermeyeceğiz” demiş.
 
*
 
İşte, söz konusu sürecin çıkmaza girmesi nedeniyle ve belediyeye ivedilikle ek hizmet binası lazım olduğu gerekçesiyle Büyükerşen, sorunu, son çare olarak Cumhurbaşkanı’na iletti.
 
*
 
Dilerseniz Büyükerşen’in, konuya ilişkin Cumhurbaşkanı’na yazdığı söz konusu metni aynı şekilde okuyalım…
 
*
 
Diyor ki Büyükerşen:
 
KONTEYNERLERDE HİZMET
“Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak 1989 yılından bu yana, Vilayet binası karşısında bulunan 4 katlı yetersiz eski bir binada hizmet vermeye çalışıyoruz. Söz konusu bina aradan geçen 30 yıl zarfında Eskişehir’de yaşanan nüfus artışına bağlı hizmet talepleri ile 6360 sayılı kanunla hizmet alanımızın ve sorumluluklarımızın katbekat artması sonucu kifayetsiz kalmıştır. Bu nedenle, mevcut binanın koridorları alüminyum panellerle bölünerek, ikişer üçer metrekarelik bölümler oluşturulmuş, belediyenin pek çok birimi şehrin muhtelif yerlerinde gerek kiralama yöntemiyle, gerek belediyeye ait alanlarda oluşturulan konteynerlerde hizmet üretmeye çalışır hale gelmiştir. Bu durum vatandaşlarımızın şehrin farklı noktalarına giderek zaman kaybetmesine ve birimlerimiz içinde koordinasyon sıkıntılarına yol açmaktadır.
 
KAMPÜS İÇİN BÜTÇE YOK
Yeni bir kampüs alanı yapılabilmesi ise, arsa temini ve bina yapım bedelleri göz önünde bulundurulduğunda, belediye bütçemizin karşılayamayacağı büyüklüktedir.
 
HEP OLUMSUZ CEVAP VERİLDİ
Bu sıkıntıların giderilebilmesi için, belediye binamızın hemen arkasında yer alan mevcut imar planlarında resmi kurum alanı olan ve üstündeki binalar çürük bulunarak yıkılan arsaların, ilk kez 2014 yılında olmak üzere bugüne dek çeşitli tarihlerde defalarca belediyemize ek hizmet binası yapılması için tahsisi istenmiş ancak taleplerimiz olumsuz sonuçlanmıştır.
 
BUNUN ALTINDAN DA GÜNGÖR AZİM TUNA ÇIKTI!
Hatta bu süreçte, dönemin valisi Güngör Azim Tuna huzurunda; Milli Emlak Müdürü’nün de katılımıyla gerçekleşen toplantılarda verilen sözler ve varılan mutabakatlar doğrultusunda, Vilayet Binası yanındaki eski Tekel binasının bulunduğu alanda, Valiliğin isteği doğrultusunda hazırlanan ve belediye meclisimizce kabul edilen plan değişikliğine karşılık, istediğimiz söz konusu alanın tahsisinin ivedilikle belediyemize verileceği sözlü olarak ifade edilmesine karşın, (ne yazık ki bürokratik etik kurallar hiçe sayılarak) verilen sözler yerine getirilmemiştir. Büyükşehir Belediyesi olarak konuya ilişkin ısrarlarımız da sonuç vermemiş; ilk talep tarihimizden bu yana söz konusu arsa boş bırakılarak, çöplük hale gelmesine neden olunmuş, kamu yararı taşıyan başvurumuz ise ısrarla geri çevrilmiştir.
 
SÜREÇ ÇIKMAZA GİRDİ
Vatandaşlarımıza daha kaliteli hizmet verebilmek ve belediye hizmetlerini tek bir çatı alanı altına toplayabilmek, hem de uzun yıllardır atıl halde bulunan alanı çözüme kavuşturmak için 12 bin 981 adanın tamamı ve 12 bin 980 ada 3 nolu parselin belediyemize öncelikle bedelsiz devri, mümkün olmaması durumunda süresiz tahsisinin yapılması hususunu, yaşanan sürecin çıkmaza girmesi nedeniyle, zat-ı devletlerinin bilgisine arz ediyor ve bu konuda emir ve müsaadelerinizin tüm Eskişehir’de büyük memnuniyet uyandıracağına inanıyorum. Saygılarımla.”
 
*
 
Evet…
Yılmaz Büyükerşen’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çözmesini istediği sorunlardan bir tanesi de bu.
Özellikle şu nokta önemli: Konuya ilişkin süreç çıkmaza girdi, iletişim kanalları kesildi, verilen söz tutulmadı!
Verilen sözü tutmayanlar kimler?
Dönemin Valisi Güngör Azim Tuna (GAT) ile bürokratlar!
İletişim kanallarını kesenler kimler?
GAT ile bürokratlar!
Dolayısıyla süreci çıkmaza sokanlar kimler?
Yine GAT ile bürokratlar!
E, bu durumda halka hizmet etmek için çırpınan ve mağdur olan kurum hangi kurum?
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi!
Dolayısıyla, halk!
*
 
Ve bu sorunu çözebilecek tek bir isim var.
O isim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Büyükerşen de, örnek alınacak bir devlet diliyle kaleme aldığı yazıda, sorunun çözümüne ilişkin Cumhurbaşkanı’ndan yardım istemiş.
İnanıyorum ki Cumhurbaşkanı, bu sorunun çözülmesi için gereken yerlere talimat verecektir.
Zira burada mağdur olan kişi ne CHP’li Yılmaz Büyükerşen’dir, ne de işi yokuşa süren bürokratlardır.
Buradaki mağdur, yalnız ve yalnız halktır!