Böyle bir yere varamayız!

Bir ülkede dört kişi yaşıyormuş...
Bunların adları da, Herkes, Birisi, Herhangi Biri ve Hiç Kimse imiş...
Bir gün yapılması gereken çok önemli bir iş ortaya çıkmış... Herkes, Birisi'nin bu işi yapacağından eminmiş.
Gerçi işi, Herhangi Biri de yapabilirmiş ama, Hiç Kimse yapmamış.
Birisi bu durumda çok kızmış. Çünkü iş, Herkes'in işiymiş.
Herkes, Herhangi Biri'nin bu işi yapabilecegini düşünüyormuş.
Ama, Hiç Kimse, Herkes'in yapamayacağının farkında değilmiş.
Sonunda, Herhangi Biri'nin yapabileceği bir işi, Hiç Kimse yapmadığı için, Herkes, Birisini suçlamış...
***
Bugün kongre yapacak Eskişehirspor’u bu öyküden başka bir durum özetleyemez sanırım.
Ne yazık ki hepimizin bir araya gelerek ancak onarabileceği acıları birbirimizi kırıp dökerek daha vahim hale getiriyoruz.
Ne kadar eski başkan var ise küfrediyoruz, yöneticilere, kongre üyelerine, destek olup reklam yapmayan iş adamlarına bile elimize klavyeyi alıp saydırıyoruz.
Sorumlu olan ile olmayanı aynı kefeye koyuyoruz, kavga ediyoruz, yanlış yapıyoruz.
Destek olmayanlara kızacağız diye destek olanları da korkutup kaçırıyoruz bazı izansızlar nedeniyle.
Yahu hakkında tek bir şaibe, kuşku olmayan Sinan Özeçoğlu hakkında bile art niyetli söylemleri de görünce Yuh Artık diyor insan.
Belli ki birilerinin derdi Eskişehirspor’dan çok daha başka bir hesap.
Yapmayın Allah aşkına, duyulan her laf ile dedikodu ile, kulaktan dolma bilgilerle konuşmayalım. Kırmayalım, dökmeyelim. Çok seçme şansımız varmış gibi davranmayalım.
Bugün yine kongre günü ve muhtemelen bir kez daha ertelenecek bir sancıya tanık olacağız. Bu kadar acının bizi bir, beraber ve tek yürek yapması gerekirken, kendi içimizde ayrışmayalım.
Elini ovuşturup, sevinenlere fırsat vermemek için bırakalım kişisel hesaplaşmaları bir kenara da ne yapabiliriz onu konuşalım Allah aşkına …