Gözde Gence yazdı
Alzheimer hastalığının oluşumunu çevresel ve genetik faktörler etkilemektedir. Bazı genler bu hastalığa yatkınlığı artırırken, çevresel faktör olarak bazı metaller, oksidatif stres, mitokondriyal anomalilerin hastalık riskini artırdığı üzerinde durulmaktadır.
Metaller serbest radikallerin oluşmasında görev alırlar. Demir, alimünyum, civa, bakır, çinkonun hastalığın gelişimi üzerinde etkili olabileceği düşünülmektedir. Oksidatif stres de bu hastalığa antioksidanları tutarak zemin hazırlamaktadır. Bu nedenler, alzheimer hastalığının serbest radikallerin oluşturduğu tahribattan kaynaklandığını düşündürüyor.
Alzheimer hastalığında risk faktörleri yaş ve ailede Alzheimer hastalığı bulunması ile artmaktadır. İlerlemiş yaşınız ve birinci derece akrabalarda hastalığın bulunması, yakalanma olasılığını artırmaktadır. Alzheimer hastalığda tam olarak başarıya ulaşılamamıştır, bu yüzden koruyucu yaklaşımlar ilgi odağındadır. Çalışmalar gösteriyor ki; Alzheimer hastalığı için antioksidanlar tedavide olumlu etkiler gösteriyor. Ayrıca yüksek miktarda sebze-meyve, tam tahıllar, zeytinyağı, azaltılmış hayvansal gıdalar ve doymuş yağ ve rafine karbonhidrat içermeyen Akdeniz Diyeti önem kazanmaktadır.
Akdeniz Diyeti sebze-meyve, kepekli tahıllar, fasulye, fındıktan zengin olup orta seviyede balık, kümes hayvanları ve süt ürünleri içerir ve et ürünleri bakımından fakir bir diyettir. Bunun nedeni;
Akdeniz Diyeti’nin vitamin E, vitamin C ve karotenoidler ve bol miktarda antioksidan içermesinden kaynaklanmaktadır. Akdeniz Diyeti’nde fazla miktarda bulunan sebze ve meyvelerin antioksidan içeriği sayesinde beyni hasardan koruduğu bilinmekte ve zararlı etkilerini azalttığı belirtilmektedir.
A vitamini hayvansal dokularda retinoidler bitkisel dokularda ise karotenoidler halinde olup; çoğunlukla sarı, turuncu ve yeşil sebze meyvelerde bulunmaktadır
D vitamini kemik, kalsiyum ve fosfor metabolizması üzerinde etkili olurken, sinir sisteminin korunmasında da rolü bulunmaktadır.Yaşlılarda düşük plazma D vitamini düzeyi, bilişsel fonksiyonlarda azalmaya neden olmaktadır.
Polifenoller meyve, sebzelerin içeriğinde bulunmaktadır. En zengin kaynakları çay, meyve suyu ve şaraptır. Çay polifenolleri serbest radikallerin iyi bir temizleyicisi olarak bilinmektedir. Yapılan bir çalışmada yeşil çayın içinde bulunan kateşinin antioksidan etkileri gözlenmiştir. Yeşilçay kullanımı da artırılmalıdır.
Araştırma sonuçları, antioksidanlar bakımından zengin beslenmenin, bu hastalığın oluşumunda rol alan toksik etkiyi azaltarak tedaviye yardımcı olduğunu söylemektedir. Alzheimer hastalığından korunmak için antioksidanlardan zengin sebze ve meyve tüketiminizi artırın.
Çilek, ıspanak, böğürtlen gibi antioksidan içeriği yüksek besinler tüketin, antioksidan içeriği yüksek besinler sinirlerdeki oksidatif stresi azaltır.
Düzenli olarak antioksidan alımı hem alzheimerdan korur hem de belirtilerin kötüleşmesini engeller. Bu hastalıktan korunmak ve seyrini yavaşlatmada C vitamini çok değerli.
Yeşil yapraklı sebze, Turunçgiller, Domates, Karnabahar, Ispanak, Böğürtlen, Çilek, Havuç, tüketimi artırılmalı aynı zamanda antioksidan değerini yitirmeyecek pişirme yöntemi seçilmelidir.
Özellikle bu dönemde omega 6 yağ asitleri yerine omega 3 yağ asitleri artırılmalıdır. Bu yüzden ayçiçek, fındık yağı yerine kanola ve zeytinyağı tüketilmelidir. Omega 3 kaynağı olarak özellikle derin su balıkları ağır metaller içerebileceği için, tüketimine dikkat edilmelidir. Doymuş yağ ve trans yağların tüketimi Alzheimer riskini artırmakta, balık yağı ve çoklu doymamış yağ asitleri tüketimi ise bu riski azaltmaktadır. Japonya’da Alzheimer hastalığının daha düşük olması, Japon halkının diyetinde balıkları yüksek oranlarda kullanmaları sayesindedir. Haftada en az iki defa balık tüketimi Alzheimer hastalığına karşı koruyuculuğu artıracaktır.
Alzheimer hastalığında çoklu çözümlere gidilmeli, tedavinin içinde beslenme ve fiziksel aktivite düzenlenmesine yer verilmelidir. Hayat tarzı değişikliğinin, özellikle beslenme modelinin, fiziksel aktivitenin, uykunun, stres yönetiminin ciddi şekilde ele alınması gerekir.
Yapılan bir çalışmada alzheimer hastalarının diyetinden; tüm basit karbonhidratlar, şeker ve unlu besinler, paketli besinler, işlenmiş gıdalar ve glutensiz yiyeceklerin azaltılıp, sebze, meyve, omega 3 kaynakları artırılmış, fiziksel aktiviteleri haftada 4-6 gün 30 dakika olarak ayarlanmış ve 7-8 saat uyumaları sağlanmıştır. Akşam ve sabah kahvaltısı arasında 12 saatlik açlık-oruç tutmaları sağlanmış ve genel sağlık sorunlarında düzelme gözlemlenmiştir. Olumlu sonuçlar alınmış olmasına karşılık araştırmalar devam etmektedir.