AK Parti iki buçuğu üç yapabilecek mi?

AK Parti beş genel seçim gördü.
2002, 2007, 2011 ile 2015’teki iki seçim..
Bu seçimlerin dördünde üç vekil çıkarma başarısı gösterdi. Sadece 7 Haziran’da iki milletvekili çıkardı.
1 Kasım’da ‘yenilenen’ seçimde Harun Karacan’ın da desteğiyle üç vekile yeniden kavuştu.
Aslında İktidar Partisi ilk iki seçiminde dördüncü vekili kaçırmıştı. Yani ‘üç buçuktan üç’ olmuştu.
CHP’nin yükselişine karşılık veremeyince dördüncü vekile son seçimlerde hiç yanaşamadı.
İki ay sonra seçim var...
AK Parti’nin an itibariyle çıkaracağı vekil sayısı ‘iki buçuk’ olarak görünüyor!
Üç olur mu?
Bu büyük ölçüde ‘listeye’ bağlı...
Özellikle de listenin ‘üçüncü sırası’ çok önemli. Liste başı ya da ikinci sıra ‘önemsiz’ demiyorum. İki buçuktan üç olabilmesi için ‘üçüncü sıranın’ önemini vurgulamak istiyorum.
Aslında AK Parti’nin ‘üçüncü sıraya’ koyacağı pek çok ‘etkili’ ismi var. Evet, adayın kişisel etkinliği önemli ama bu seçim adayın ‘etki’ sahasının da geniş olmasını gerektiriyor.
Blok oyları harekete geçirecek isimler üzerinde durulmalı.
Çok isim var...
Aklıma ilk gelen Yetkin Tetik... Tetik, ‘çalışkan kişiliği ve Tatar kimliğiyle’ sürükleyici olabilir. Tetik, üçüncü sırada olursa AK Parti 24 Haziran’ı ‘kayıpsız’ atlatabilir.
İktidar Partisi’nin gücünden ve çevresinden yararlanamadığı bir isim de Hasan Tuç. Sanırım ‘kişisel’ bazı nedenler Tuç’u dışarıda tutuyor. Böylesine bir zamanda Tuç’tan faydalanmamayı anlamak mümkün değil.
Yine Osman Yüksel’i de ‘üçüncü sıra’ listemize dahil edebiliriz. Siyasetten bu kadar yıl uzak kalıp hala bu kadar ‘konuşulur’ olmak yabana atılacak bir şey değil.
Başka bazı kişiler de değişik nedenlerle ‘üçüncü sıraya’ düşünülebilir. Önemli olan iki buçuktan üç yapacak kişiyi bulabilmek.