Afetlerin cesur gönülleri!

Dorlion Arama ve Kurtarma Ekibi (DAK)... Şehrimizde faaliyet gösteren ve fedakar gönüllülerin çok sayıda başarıya imza attığı bir ekip

8 Kasım 2020 10:41
A
a
Sütiş Eskişehir
Hilal Köver İle Hayat Arası 08 11 2020
Dorlion Arama ve Kurtarma Ekibi (DAK)... Şehrimizde faaliyet gösteren ve fedakar gönüllülerin çok sayıda başarıya imza attığı bir ekip. Son dönemde İzmir depreminde yürüttükleri enkaz çalışmalarıyla hem depremzedelerin yaralarına merhem olmaya çalıştılar, hem de hepimizin gönlünde taht kurdular. Onları daha da yakından tanımak istedik ve DAK Derneği Başkanı Abdullah Aydıngör, Dernek Başkan Yardımcısı Ümit Avcı ve Dernek Genel Sekreteri Arif Necmi Türe ile bir araya geldik. Onların hikayelerini, İzmir’de olanları kendilerinden dinleyelim...

Dorlion Arama Kurtarma 08 11 2020
Derneğiniz ne zaman kuruldu? Bize derneğinizi anlatır mısınız?
Abdullah Aydıngör: 2014 yılında kurulmuş olan bir dernek. Şu anda 70 üyesi ile faaliyet göstermekte. Tamamen gönüllülük esasıyla hareket ediyoruz ve yerel bir ekip. Eskişehir merkezinde kurulmuş olan ve Eskişehir çevresinde faaliyetler gösteren bir ekip. 2014 yılından beri değişik eğitimler, kentsel arama kurtarma, doğada arama kurtarma, depremle alakalı enkaz, farklı farklı afetler ile alakalı eğitimlerimizi yapıyoruz. Kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Çok operasyona katıldık bölgemizde ama ilk defa bir deprem afetine katıldık. Zaten kurulduğumuz yıldan beri yıkım olan iki tane deprem olmuştu. Şuan 70 kişilik bir ekibe sahibiz, bunların 50 tanesi aktif ve asil olarak geçerli. 20’si de gönüllü olarak faaliyet gösteriyor.


DAK 08 11 2020
DEPREMİ DUYUNCA KIRMIZI IŞIKTA BİLE GEÇTİK!

İzmir'de deprem olduğunu öğrendikten sonra nasıl bir süreç başladı? Nasıl yola çıktınız?
Ümit Avcı: Bize AFAD'tan saat 15.30’da haber geldi ekibi toplayıp direkt İzmir'e gitmemiz konusunda. Biz kendi WhatsApp grubumuzdan toplandık, saat 17.00’da Eskişehir’den hareket ettik 6 kişilik ekiple. Malzemelerimizi arabamıza yerleştirdik. Saat 23.00’te İzmir AFAD koordinasyon merkezine ulaştık. Orada ilk etapta keşif amaçlı 4 arkadaşımızı gönderdik, biz koordinasyon merkezinde kaldık. O anda o 4 arkadaşımız Yılmaz Erbek Apartmanından 2 tane canlı ve 4 ex çıkarttılar. Ondan sonra biz tekrar toplandı. Bizi Barış sitesine yönlendirdiler enkaz çalışmalarına AFAD’la beraber devam ettik. Duyduktan sonra inanın yolda giderken kırmızı ışıkta bile geçtik yani ceza yiyeceğimizi düşünerek bile bile. Hani bir an önce acaba birini kurtarabilir miyiz diye. Buradan zaten 5 saat 5 buçuk saatte varmışız.

AMBULANS SESİNE SEVİNİYORSUNUZ

İzmir'deki atmosfer nasıldı?
Arif Necmi Türe: Tabii şimdi orada gece koordinesinde enkaz bölgesine gittiğimizde manzarayı az çok tahmin ediyorsunuz ama bunu anlatmak çok kolay değil. Yani enkazın başındaki insanları, umudu, arama-kurtarma ekiplerinin amansızca enkaz içerisinde çalışmalarını, zamanla yarışmasını görüyorsunuz. Onun dışında barikatların dışında bekleyen halkın dualarıyla yardım ettiklerini görüyorsunuz. Orada insanlar sizden bir şeyler bekliyorlar, umudu sizde arıyorlar. Çalışmaların sonuna kadar yani insanlar inanmak istemiyorlar, umutlarını yaşatmak istiyorlar. Orada duyduğunuz ambulans seslerine seviniyorsunuz, normal yaşantıda sevinmediğiniz ambulans sesleri üzüldüğünüz ambulans seslerine orada seviniyorsunuz. Enkazdan ambulans sesli olarak ayrılıyorsa orada yaşam ve umut olduğunu düşünüyorsunuz, sessiz ayrılan ambulans üzüyor, orada farklı boyuta geçiyorsunuz. Ailelerin duygu halini görüyorsunuz, siz hiçbir şey hissettirmemeye çalışıyorsunuz. Yine olsa tekrar giderim yani düşünmeden giderim.

AFAD KOORDİNE EDİYOR

Deprem bölgesinde çalışmalar nasıl yürüyor? Kimin nerede çalışacağı nasıl belirleniyor?
Ümit Avcı: Orada çalışmalar AFAD koordinasyon merkezi var, işte oradaki görevliler telefon ediyorlar ve arkadaşlara diyorlar ki ekip lazım mı. Hangi site hangi apartmanda ihtiyaç varsa AFAD koordinasyonunda ekipler yönlendiriliyor. İlk etapta tabii herkes kayıtsız apartmanlara yöneldi ama sonradan herkes tabii anladı ki bunun koordinasyonsuz olmayacağını. Sonra vardiya sistemi ile çalışılmaya başlandı.

AKIL VE FİZİĞIMİZ YETTİĞİ KADAR BU ÜLKEYE HİZMET EDELİM

Böyle bir ekiple çalışmak sizlere neler katıyor? Ekibe dahil olmak isteyenlere neler söylemek istersiniz?
Arif Necmi Türe: 99 depremini yaşadım, oradaki durumu gördük yani insanların nasıl çaba gösterdiğini ya da insanların nasıl suiistimal ettiğini de gördük. Ben emekli askerim yıllarca hizmet ettik etmeye çalıştık ama kendinizi sorguladığınız zaman aklımızın ve fiziğimizin yettiği kadar biz bu ülkeye bir yerinden hizmet etmeye çalışalım. Hizmet edebiliyorsak bir farkındalık yaratabiliyorsak onu yapalım arkadaşlarımızla beraber bir zincir oluşturalım. Seminerleri 10 kişiye de bir kişiyi de verebiliriz yani dinlediğin sürece anladığın sürece. Onun dışında yıkılan binalarla ya da çıkan manzara ile ilgili de şunu söylemek lazım; o da bir zincir. Yani müteahhidinden mühendisinden yasalarından içinde oturana kadar ama önemli olan bu zinciri bütünüyle sağlam tutmak. Eğer insanlara bırakırsanız bunu yani oturan kat maliklerine bırakırsanız onlar da ekonomik değeri ile doğru orantılı olarak bu işi yapıyorlar. Kısacası zincir en zayıf olduğu yerden kopuyor yani kontrollerini yaptırmıyorlar değil miyim yaptıramayabiliyorlar.

HERKESE KAPIMIZ AÇIK

Derneğinize üye ve destek olmak isteyenler ne yapmalı?
Abdullah Aydıngör: Gönüllü olan herkes derneğimize üye olabilir. Tabii kendi içimizde yaptığımız eğitimlerle insanların kendi yapabilirliklerini göz önünde bulundurarak farklı görevler verebiliyoruz ama içimiz de öyle arkadaşlarımız var ki yani yaşı 65 yaş bile olup hani hiçbir şeye destek olmasam bile size bir yemek hazırlayabilirim bir çay bir soğuk havada size destek olurum gibi çok güzel gönüllü insanlar var içimizde. Bize böyle gönüllü insanlar gerekiyor. Derneğimiz aidatlarla üyelerimizden topladığımız aidatlarımızla dönüyor maalesef burada eksiklerimiz oluyor. Hani bize maddi yardımdan ziyade bizim malzeme ihtiyaçlarımız oluyor. Bize destek olanlar halihazırda var ama bir kişi ile iki kişiyle bu ihtiyaçları tamamlamak kolay olmuyor. Her cana bir nefes derneğimizin sloganı bu. Biz her cana bir nefes olmak için koşuyoruz. Bizi desteklesinler yani damlaya damlaya göl oluyor. Çok küçük katkılarla biz büyük şeyler yapabiliriz. Derneğimizin bir tane aracı var, bu aracı biz tamamen derneğimizden topladığımız üyelerin üyelerden topladığımız aidatlarla aldık. Çok büyük bir olay aslında düşündüğünüzde damlaya damlaya göl olmanın en büyük örneği. Mühim olan bizim için malzeme ve teknik donanımlar. Bunlar bizde olduğu sürece biz elimizden geldiğince her cana bir nefes olmak için mücadele etmeye devam edeceğiz.
 
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi