16. yıla kahır!..

OHAL, terör, şiddet, baskı, yolsuzluk ve yoksulluk…
Bu kelimelere ilişkin neler yaşandığından hiç bahsetmeyeceğim.
Yazmaya kalksak, bir aylık yazı dizisi hazırlamak gerekir!

*

AKP’nin kuruluş yıldönümünün hemen arifesinde Maliye Bakanı Naci Ağbal ciddiye alınması gereken bir açıklama yaptı.
Ağbal, 2002-2017 yılları arasında AKP hükümetinin yaptığı özelleştirme satışlarını açıkladı.
Açıklamazdı da…
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu soru önergesi vererek Ağbal’ı zorladı.

*

Bakanın açıklamasına göre kamu varlıklarının satışıyla 59 milyar 558 milyon 255 bin dolar gelir elde edildi.
 
*

Peki, AKP hükümeti bu paraya karşılık 15 yılda ne sattı?
 
3 bin 483 taşınmaz.
81 elektrik santrali.
40 tesis/işletme.
36 maden sahası.
10 liman.
3 gemi.

*

Türkiye’nin kaynaklarını uluslararası sermaye gruplarına peşkeş çeken, sömürülmesini kolaylaştıran iktidar partisinin 16. kuruluş yıldönümünü kesinlikle kutlamıyorum.
Aksine, kahırlanıyorum!

 
Bir Eskişehirspor sevdalısından mesaj
 
Dünkü Adalar başlıklı yazımızı okuyan bir okurumuz, tribünlerle ilgili düşüncelerini aktarmak istediğini belirtti. Aynen paylaşıyorum:
 
TRİBÜNLER BÜTÜNLEŞTİRİR
“Bireyin, tükenmeye ve tüketmeye karşı yapabilecekleri vardır. Nitelikli birey olmak, toplumu yönlendirmenin ve şekillendirmenin ilk adımıdır. Bu adım bir toplumsal yaşam şekli oluşturduğu gibi çevreyi, kentleri ve hayatın her alanını birlikte yaşanılır kılar. Bu anlayış içinde toplumsal dayanışma ve birlikteliğin oluşması kaçınılmazdır. Bir arada yaşama ve bu kültürün oluşması noktasında tribünler de önemli bir etken olamaz mı?
 
ENDÜSTRİYEL FUTBOLA KARŞI ANADOLU YILDIZI
Eskişehir’in folklorik bir özelliği olan çiftetelliyi her golden sonra oynayan bir takım... Endüstriyel futbola Anadolu Yıldızı olarak direnmiş ve tarih yazmış bir takımın tribün kültürü nasıl olmalı? Tribününde cinsiyet ayrımının olmadığı, maça ailece gelinme sayısının arttığı ve başka takımların renklerine alerjisi olmayan bir kültürü özlemedik mi? 
 
TOPLUMSAL DUYARLILIĞI YÜKSEK TRİBÜNLER
Tribününde sanki bir İngiliz şehir takımı havası olan, önemli bir bando bulunduran Eskişehir, bir arada yaşama kültürüne daha ne kadar sahip çıkabilecek? Bu kültür, tribünde küfrü, kavgayı, meşale atıp ceza almayı artık engelleyebilecek mi? İşte bu sorular ışığında Eskişehir, toplumsal duyarlılığı daha da yüksek bir tribün oluşturabilmelidir.  
 
HER TÜRLÜ ŞİDDETE KARŞI DURUŞ
Kent kültürünün ve toplumsal sorumluluğun tribünlerde yer aldığı bir Eskişehirspor var elbette ama neden daha da gelişmesin? Saygı, şiddete karşı duruş, cinsiyetçi anlayışa tepki, küfre tepki ve toplumsal sorumluluk anlayışı… İşte bunları da artık tamamen ortadan kaldıralım, Endüstriyel futbolun bizi zehirlemesine izin vermeyelim.”

 
İtiraz var
 
Adalar’la ilgili kaleme aldığımız dünkü yazımıza Efeler taraftar grubunun önde gelen isimlerinden Murat Şahin itiraz etti. Adalar’ın yürütme kurulunun verdiği bilgiye karşılık, Efeler grubu adına açıklama yapan Şahin şunları söyledi: “Adalar bir grup değil oluşumdur. Yazdığınız yazı biz Efeler grubunu zor durumda bırakır. Kimse dördüncü grubu istemiyor. Biz büyüklerimizle konuştuk ve onlara yer verdik. Yani Erenköy ve Üni EsEs gibi Adalar’da bir oluşumdur.”
 
 
Bülent Erkul uyardı
 
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Bülent Erkul ziyaretimize geldi. Erkul’u bulmuşken, bir de 17 Ağustos’un arifesindeyken, deprem konusunda yaşadıkları en büyük sorunu anlatmasını istedim. Erkul şöyle cevapladı: “Türkiye’de yapı stok envanteri yok. Kaç bina depreme dayanıklı, kaç bina depremde yıkılır belli değil. Yani, belki güçlendirme yapılarak depreme dayanıklı hale getirilebilecek binaları bile bilmiyoruz. Bir sonraki depremde hangi binanın yıkılacağını bilmiyoruz. Biz şöyle deriz, ‘Binanın sağlamlığını deprem test eder.’ Her halde yine öyle olacak.”