Kırım Tatar sürgününün 76. yılı

Romanya - Dobruca - Kırım Tatarları Derneği adına Cezmi Karasu ve Metin Gündoğdu, Kırım Tatar sürgününün 76. yılında bir açıklama yaptılar. İşte o açıklama:

18 MAYIS KIRIM SÜRGÜNÜNÜN YIL DÖNÜMÜ GÜNÜ
Bugün 18 Mayıs 1944’te yaşanan ve tarihin en dramatik sahnelerinden birisi olan Kırım Sürgününün 76. Yıldönümüdür. 76 yıl önce Kırım’daki Müslüman Tatar Türkleri sabahın erken saatlerinde evlerinden toplanarak sürgüne tabi tutuldular.
Kırım’daki Müslüman Tatar Türklerinin kapıları 18 Mayıs günü sabah erken saatlerde kırılıp açılarak kendilerine hazırlanmaları için 15-20 dakika süre tanındı. Yaşadıkları köylerin, kasabaların ve şehirlerin meydanlarında toplanan ve durumu anlamaya çalışan telaşlı insan kalabalıkları en yakın tren istasyonlarına götürüldüler. Burada sürgün için tahsis edilmiş yük ve hayvan vagonlarına dolduruldular. Trenler Sibirya’da Ural dağlarının eteklerine ve Özbekistan’a doğru hareket etti.

İkinci Dünya Savaşı şartları içinde Almanlarla işbirliği yaptıkları gerekçesi ile kadın erkek, çocuk yaşlı ayırmaksızın sürgüne tabi tutulan bu insanların önemli bir kısmı yolculuk şartlarına dayanamayarak yolda hayatlarını kaybettiler. Ölenler yolda trenden atılarak kurda kuşa yem yapıldılar. 240.000’e yakın insan bu insafsız sürgüne maruz kaldı. Sürgün sırasında unutulan Arabat köyünün sakinleri ise eski bir gemiye dolduruldular, gemi Karadeniz’de ambar kapakları açılarak batırıldı. Yüzyılların öcünü alma şeklinde gerçekleştirilen bu sürgünden Kırım’da yaşayan 3.000 civarındaki Yahudi Karaim topluluğu hariç tutuldu.
Yüzyılların öcü derken şunu kastediyoruz. 1783 yılının yine bir bahar günü 8 Nisan’da Kırım’ı Çariçe II. Katerina adına Rusya adına ilhak eden General Potemkin Çariçe’ye sunduğu raporda Kırım’ın mutlaka Müslüman Tatar Türklerinden arındırılması gerektiğini savunmuştu. Bundan sonra yaşanan her bir krizde Ruslar Kırım’da yaşayan Kırım Tatar Türklerini göçe zorlayarak bu arındırma politikasını ısrarlı takiplerinden vazgeçmediklerini gösterdiler. 18 Mayıs 1944 günü gerçekleştirilen sürgün ise devlet yönetimleri değişse de Sovyet Rusya’nın bu konuda Çarlık Rusyası’nın izinden gittiğini gösterdi.
Gittikleri yerlerde de daima hain görülüp bir tecrit hayatı yaşayan Kırım Tatarları 1985’te Kızıl Meydan’da yaptıkları büyük gösteri ile Kırım’a dönme mücadelesinin peşini bırakmadıklarını ilan ettiler. Sovyetlerin dağılmasından sonra yaklaşık 300.000 Kırım Tatar Türkü yaşadıkları yerleri bırakarak Kırım’a döndüler. Çok zor şartlarda vatanlarına tutunmaya çalıştılar.
Rusya Federasyonu Çarlığın ve Sovyetlerin bıraktığı yerden Kırım politikasını sürdürdüğünü ortaya koydu. 2014 yılında Kırım’ı işgal ederek uydurma bir referandum ile bu yeşil adayı Rusya’ya bağladı.
Bugünlerde ise sürgünün Almanlar tarafından yapıldığı yalanıyla Kırım semalarında sürgünü gerçekleştiren Stalin’in dev posterlerini Kırım semalarında uçurmakla meşguller. Kırım’da ve Kırım dışında yaşayan Kırım Tatar Türkleri kendilerine tarihte ve bugün yapılan zulümleri hiçbir zaman unutmayarak varlıklarını devam ettirme ve ana yurtlarına kavuşma mücadelelerini asla bırakmayacaklardır.