Kazım Kurt zam tartışmalarına noktayı koydu!

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Kazım Kurt zam tartışmalarına noktayı koydu!
A
a

ES TV’de yayınlanan ‘Eskişehir’in Nabzı’ programına gazeteci Ali Baş ve Arif Anbar’ın sorularını yanıtlayan Odunpazarı Belediyesi Başkanı Kazım Kurt'tan önemli açıklamalar.

Sütiş Eskişehir

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ES TV’de yayınlanan Eskişehir’in Nabzı programına konuk oldu. ES TV Genel Yayın Yönetmeni Ali Baş ve Köşe Yazarımız Arif Anbar’ın sorularını yanıtlayan Kurt, gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Geçen ay Hamamyolu’nda yapılan çay referandumunun sadece zam yapılıp yapılmamasıyla ilgisi olmadığının altını çizen Kurt, vatandaşın hükümetin yaptığı zamları eleştirmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kurt, “Derdimiz popülizm yapmak değil. Bazı konularda insanların farkında olmasını sağlamak. Biz insanlara sadece çay fiyatı ne kadar olsun diye sormadık. Hamamyolu’ndaki hizmetlerimizden memnun musunuz? Uygulamada aksayan bir yer var mı? Odunpazarı Belediyesinde farklı bir değerlendirilmesi yapılabilir mi? gibi bir sonuç elde etme yönünde bir çaba içinde girdik. Bunu yaparken de orada niçin zam yapılması gerektiğiyle ilgili hatırlatmalar yaptık. Bizim orada kullandığımız bütün girdilere çok ciddi oranda zam yapılmış. Örneğin elektriğe 1 yılda yüzde 57 oranında zam yapılmış. Doğalgaza yüzde 32, gıda maddelerine ise denetlenmesi mümkün olmayan şekilde zam yapılmış. Çok basit bir limon diye geçeriz ama orada çoğu kişi limonlu çay istiyor. Şu anda limon zam şampiyonu. Limon için para almıyorsunuz. Biz bunları hatırlasınlar ve hükümete de desinler ki ya ne oluyor, neden böyle oluyor? Şimdi dünyada petrol fiyatları varil başına 80 küsur dolarlardan 60 küsur dolara düşmüş. Türkiye’de hala artıyor. Bunu vatandaş sorgulasın. Vatandaş hükümetin her uygulamasına pek güzel oldu demesin” dedi.

VATANDAŞ SORGULAMALI

Elektriğe yapılan zamları hatırlatan Kurt, “2018 yılının Ağustos ayında yüzde 9 zam gelmiş kimse sesini çıkarmamış, 2018 Eylül’de yine yüzde 9 zam gelmiş kimse sesini çıkarmamış. 1 Ekim 2018’de bir daha yüzde 9 zam gelmiş kimse sesini çıkarmamış. 1 Ekim 2019’da yüzde 14,9 zam gelmiş. Dün bir daha geldi. Şimdi bunu vatandaşımızın sorgulaması gerekir. Demokratik ülkelerde böyle bir ortamda ortaya tepki konması gerekiyor. Hükümet hala çok güzel diyor. Şimdi pazara giden teyzemiz neyin ne olduğunu görüyor. Bakıyorsunuz bugün TÜİK enflasyonu açıklamış tek haneli rakamlara düşürmüş. Biz artık kendimizi Türkiye’nin bazı konularda siyasi öncüsü olarak kabul ediyoruz. Mücadele yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Belediyenin görevi sadece asfalt yapmak, çöp toplamak değil. Biz vatandaşımızın hemşerilerimizin uğradığı her türlü haksızlığı gözler önüne sermek istiyoruz. O nedenle bunları orada 1 hafta boyunca tartıştırdık. Vatandaş sordu biz anlattık. 2 bine yakın oy kullanıldı. Biz de hayır zam yapmayın denileceğini biliyoruz. Bazıları çokbilmiş gibi asfalt parasına yapıyor musunuz? diyor. Hayır, efendim asfalt parasına yapamayız. Seçim öncesi çok tartıştık. Asfalt parası yasa gereği alınması gereken bir paradır. Aksini söyleyen yasa yapacak. Ben hukukçu olarak mahkeme kararına ve yasaya kendimi bağlı sayıyorum. Büyükşehirde AKP çoğunluğunun kararıyla asfalt parası alınmasın kararı aldık. Mahkeme senin böyle bir karar almaya yetkin yok dedi. Kendimizi kandırmayalım. O ilgili madde yürürlükten kaldırılmıştır deyin bitsin. Ya da harcamalara katılım payı alınır veya alınmaz deyin bitsin” ifadelerini kullandı.

EKREM BİRSEN AK PARTİ’DEN İSTİFA ETSİN

Programda hükümet tarafından çıkartılan yasa ile çevre vergisine de zam geleceğini duyuran Kurt, “Turpun büyüğü arka taraftadır. Çevre kanunu 3’üncü maddesi. 10 Aralık 2018 tarihinde bir şeyler eklendi. Daha önce çevre kanununa göre bizim almamız gereken paraları öteliyorlardı. Şimdi artık ötelenemez bir noktaya geldi. Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması, çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamalar kirleten veya bozulmasına neden olan kişilerden alınır. Asfalt parasını almayın diyen çıksın bunu ortadan kaldırsın. Biz bundan sonra topladığımız çöpün parasını vatandaşlardan alacağız. Yılda 30-35 milyon lira yani hane başına 150 lira bir zam geliyor. Bunu bilsinler. Çöp harcamalarına katılım payı adı altında gelecek. Bu hükümetin çıkardığı bir kanun. Kirleten öder. Vatandaşımızın şimdi kalkıp ortaya popülizm yapıyorsunuz, bir daha böyle yapmayın, zam yapmayın... Bunları vatandaş görmeli. Ben Hamamyolu’ndaki referandumu siyasi olarak değerlendirdim. Ve olayları vatandaşlımıza anlattım. Biz şimdi buradan Odunpazarı Belediyesi olarak zaten piyasayı denetleyelim, piyasayı dengeleyelim diye bir amaçla oradayız. Para kazanalım diye bir beklentimiz yok. şuanda Odunpazarı’nın Hammayolu’ndaki pozisyonundaki işletmelerde çay 3.5 lira. Esnaf Odaları Birliği bunu yaparken çok güzel. Hükümeti eleştir bunu yaparken. Hem hükümete yalakalık yapacaksınız hem 3 lira olsun hem 5 lira olsun. Ekrem Birsen AK Parti’den istifa etsin bir kere. Birileri fedakarlık etsin. Ben kendimi bunları söylemeye aday görüyorum. Kim ne yaparsa yapsın” diye konuştu.

ERKEN SEÇİM OLUR MU?

Kısa bir süre içinde Türkiye’nin siyasi ikliminin değişeceğine inandığını söyleyen Kurt, ‘Erken seçim olur mu?’ şeklindeki soruya “Her şey olabilir. Çünkü bakın bir tartışma atıldı ortaya. Durup dururken Türkiye’de bu kadar sorun varken 50+1’i tartışacak ne vardı? Kim sorumlusu? Bülent Arınç, ‘Bu sistemi bir gözden geçirelim. Cumhurbaşkanımızı yoruyor. Parlamenter sisteme geri dönsek mi’ dedi. O çok ses getirmedi. Meclisin açılacağı gün eski Bakan Faruk Çelik bir şey attı ortaya. ‘50+1 kalksın 40+1 gelsin’ dedi. Şimdi herkes onu tartışıyor. Cumhurbaşkanı da ‘Bu muhalefetin işi getirsin tartışalım’ dedi. Şimdi bu çanakları tutuyorsunuz. Ortaya bir tartışma konusu yaratıyorsunuz. Enflasyon tek rakama indi. Ama elektriğe, doğalgaza, mazota bu kadar zamla bu işe devam edebileceğini sanıyor. Böyle bir şey yok. Artık siyasi bir kriz başlamıştır Türkiye’de. Geçmiş uygulamalara baktığımız zaman şunu çok net biliyoruz ki bir şey tartışılmaya başlanmışsa sonucu öyle ya da böyle alınır. Artık sistem sorgulanacaktır. Bizim yüzde 30-40 gibi bir derdimiz yok. Bizim derdimiz parlamenter sistem. Ama yüzde 40 ile yüzde 50’yi AKP ile MHP tartışacak ben buna eminim. Sonuçta bu koalisyon çatlayacak” diye cevap verdi. AK Parti’de çatlamalar olduğunu söyleyen Kurt, “Ben şimdiye kadar AK Parti’yi duyduğum, öğrendiğim gerçekleri geçmiş dönemlerde duymamıştım. O, ona ne demiş. O ihale nasıl alınmış? Artık AK Parti bunu tartışıyor. Örneğin geçmiş yıllarda bir il başkanı 5 yıl altında bir kooperatif aracılığıyla gezdi. Kimsenin sesi çıkmadı. O da 5 vakit namazını kıldı. Devam etti. Kimler güneş enerji santrali kurdu, kimler devlet ihalelerini aldı. Hepimiz biliyoruz. Kimse söylemiyordu şimdi söylüyorlar. Bu artık dağılma sürecidir. Ben bunu 1999’larda CHP’de gördüm. İnşallah bir daha yaşamayız. Ama AK Parti bunu göre göre ders almadı ve yaşıyor, yaşayacak” dedi.

SAPLA SAMANI KARIŞTIRMIŞ

AK Parti belediye Meclis Üyesi Murat Özcan’ın kayyum eleştirilerine de cevap veren Kurt, “Onu onunla karıştırmak sapla samanı karıştırmaktır. Bir kere bunu sayın Özcan dinliyorsa notunu alsın, mecliste konuşuruz. Ben yoktum o gün. Arkadaşlarımız cevap vermeye çalışmış. Bir kere belediyelere atanan kayyum idare mekanizması tarafından atanmıştır. Yani 3 ay önce seçimi kaybeden kişiyi şimdi seni görevden aldım yerine kayyum atadım demiştir. Yani hukukla alakası yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki kayyum ise bir tüzüksel hükme dayalı ve parti üyelerinin yasal haklarını kullanarak müracaat ettikleri mahkeme tarafından atanmıştır. Biz de zaten diyoruz ki eğer kayyum atanacaksa belediyelere mahkeme atasın sana ne? Desin ki mahkeme evet ya burada olağanüstü bir şey var, ben seni görevden alıyorum kardeşim. Yasayı yapan kendileri. Seçimden önce hazırladılar bu belediyeyi yasasıyla ilgili maddeleri doldurdular. Bu bununla kıyaslanamaz. Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir şey söyleyecekse başka türlü söylemeli” dedi.

HUKUKİ KURALLARLA AÇIKLANAMAZ

Anadolu Üniversitesi’nde sözleşmeleri yenilenmeyen iki öğretim üyesi ile Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı’nın hukuk fakültesinde Hukuk Felsefesi dersi vereceği konularına değinen Kurt, “Allah hayırlı etsin. Bu işin felsefeyle uğraşmak kafirliktir diyenler hangi noktaya gelir onu bilemem. Ama bir kere bu üniversitede kanun hükmünde kararnameyle görevden alınan ve kamuoyunda imzacılar olarak bilinen hocalarımızın aleyhinde uygulanan işlemin hiç bir hukuki kuralla açıklanması mümkün değildir. Şiddetle protesto ederim. Bu hukuksuzluğu gidermenin yolunu aramak ve bulmak gerektiğini bütün dünyaya haykırmak lazım. Nitekim göreceksiniz daha AİHM’e gitmeden anayasa mahkemesinden bu dönmeye başladı. Ama şu anda hiçbir devlet kurumu bunları göreve başlatmaya cesaret edemiyor” şeklinde konuştu.

ÜNİVERSİTEDE BİLİM DİYE BİR ŞEY YOK

“Üniversite üniversite olmaktan çıktı” diyen Kurt, “Üniversitede bilim diye bir şey yok. Üniversite oturduğu yerde döner sermaye hesabı yapan nereden nasıl koltuk ve para kazanırız diyen bir anlayışla yönetiliyor. Orada öğretim görevlisinin, öğrencinin düşüncesi alınmıyor. Bunların yönetime katılması ya da yönetimle ilgili değerlendirme yapma şansı ortadan kaldırılmış. Nasıl bilim yapacaksınız? Ben şimdi bu imzacı öğretim görevlilerinin mutlaka ve mutlaka derhal göreve başlatılmasının bir formülünün bulunması gerektiğini düşünüyorum. Şu anda kararname ile atılanların kararnamesinde şöyle yazıyor; kamuda çalışmamak koşuluyla. E ben şimdi belediye olarak almak istesem alamıyorum. Böyle bir şey var mı? Mahkum musun? Değilsin. Ceza yargılaması var mı? Yok. Sanık mı? değil. Nedir? İşte bu hukuksuzluktur, bu keyfiliktir. Bu arkadaşlarımızın gerçekten mücadelesine destek olmak lazım. Ama ne yazık ki bunu tartışamıyor bile insanlar. Kamuoyunda ben bu konuyu dillendirenlerin de ben hemen ya terör örgütüyle ya FETÖ’yle intisaklandırıp gönderiyorlar ve bu zor, çok zor. Şimdi üniversite rektörü canı ne istiyorsa yapacak, tek adam. Hesap vermek yok. Böyle bir şey olmaz. Ben gerçekten bunun bir an önce düzenlenmesi gerektiğine inananlardanım” ifadelerini kullandı.

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ’YLE İLİŞKİMİ KESTİM

Anadolu Üniversitesi ile ilişkilerinden bahseden Kurt, “Anadolu Üniversitesi’yle ilişkimi kestim. Çünkü biz sayın Rektör’e hayırlı olsun diye gitmek için randevu istedik. Hala alamadık. O nedenle bir daha da aramadım, tanımıyorum da. Ne yapayım kendi bilir” dedi. Osmangazi Üniversitesi Rektörü ile zaman zaman görüştüklerini söyleyen Kurt, “Bizim ilçemizin üniversitesi olduğu için zorlamayla da gittik. Ama hasımız, davalarımız var aramızda. O nedenle anlaşamıyoruz. Çünkü ben sayın rektörün hukukçuluğuna güvenerek bazı konuları davasız çözebileceğimizi zannediyordum. Ama maalesef cesaret edemedi, üzüldüm. Dava açtık. Odunpazarı Belediyesi Bademlik’teki spor salonunu kullanıyordu. Bakımını gözetimini yapıyorduk. Ama o da maalesef sayın rektör tarafından bir yazıyla artık size kullandırmayacağız denildi ve verdik. Onu da verdik. Şimdi herhalde bol bol spor yapıyordur orada, hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu. Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Tuncay Döğeroğlu ile bugüne dek bir kez telefon görüşmesi yaptığını kaydeden Kurt, “Ben şunu söylüyorum; bana bir adım gelene 10 adım giderim. Ama Odunpazarı Belediyesi’nin kurumsal kimliğini de hiç kimseye çiğnettirmem. Ben bürokratlarla bu çerçevede görüşüyorum. Benimle görüşen olursa başım üstüne, ama beni saymıyorsa, beni bir devlet kurumu olarak kabul etmiyorsa ben de onlara kendi bildiğim ölçüde tepkimi gösteriyorum” dedi.

DİRETMENİN ANLAMI YOK

Cumhuriyet Halk Partisi kayyum sürecini anlatan Kurt, “Bir işin bir hukuki zemini vardır. Bir siyasi ahlak zemini vardır bir de pratiği vardır. Bizim tüzüğümüz çok açık. İl yönetimi atandıysa 45 gün içinde olağanüstü kongre yapılır. Bitti. Yapmamışsın, biri müracaat etmiş. Mahkeme de evet yapman gerekir demiş. 45 gün çok uzun bir gün. 45 günde çok şey olur. Bunu diretmenin, topu taca, genel merkeze atmanın bir anlamı yoktur. Ben bu tartışmalara girmek istemiyorum. Ama görünen de bir tablo var. Özellikle hukukçu bir arkadaşımız ısrarla ‘Bizim atandığımız fıkra o değil bu’ filan gibi bir takım şeyler söylüyor. Orada kimseyi kandırmayalım. Tüzük diyor ki; 6 madde değil biz 5. Maddeye göre geldik diyor. Şimdi 5. Fıkra şu; mevcut yönetimin 3’te 2’si istifa ederse yönetim düşmüş sayılır. O zaman niye hala ısrarla başka şeyler söylüyorsun. Ancak 6’ıncı madde; ancak düşme tarihinde referanduma ya da genel seçime 6 ay varsa 20 kişilik yönetim atanır, göreve devam eder diyor. Kongreye kadar. Öyle değil, düşmemiş kimse. Mahkeme de diyor ki sen tüzüğe uygun davranmamışsın, o zaman bu 3 kişi kongre yapacak. Ben bu 3 kişiye 45 gün süre veriyorum iyi. Bir hukukçu olarak söylüyorum ben. 45 gün süre veriyorum size ey kayyumlar diyor. Sizin göreviniz il kongresi yapmaktır. Kayyum arkadaşların da belki eksiği şu olabilir; onlar da gidip il yönetimi olmaya çalışıyor. Onların öyle bir görevi yok. Onların görevi kongre yapmak. Mahkeme diyor ki; il yönetimi yok yanlış yaptı. Ben Cumhuriyet Halk Partisi il kongresinin yapılmasına karar verdim. Bu 3 kişiye kayyum olarak atadım diyor. Bunlara da 45 gün süre verdim diyor. 46’ıncı gün bu 3 kişi suç işlemiş olur. Kongreyi yapmazsa. Bunun karşısında başka bir yol var mıdır? Seçim Kurulu karar verir der ki; hayır dur. Yada başka bir mahkeme der ki dur. O zaman durur. Kişisel hukuka ait olan uygulamalarda bir özellik vardır. Şimdi para alacağı ya da gayrimenkul kira tahliyesi gibi bir şey değil. Kişi hukukunu ilgilendirir. Siyasi partinin de tüzel kişiliğini ilgilendire bir şeydir. Bir yanlış var. Bu yanlışa mahkeme müdahil olmuş. Neye göre olmuş? Siyasi partiler yasasına göre, CHP tüzüğüne göre olmuş. Artık bunu tartışmayalım. Bence neyse bir an önce çözüp bitirelim” şeklinde konuştu. Mevcut İl Yönetiminin tutumunu çok iyi anladığını ama yapacak bir şey olmadığını belirten Kurt, CHP İl Başkanı Abdülkadir Adar ile ilgili, “70 yaşında. Herkesten çok daha siyasi deneyimi olan bir arkadaşımızı ben burada eleştiremem” dedi.

BANA DEĞİL İŞKUR MÜDÜRÜNE SORSUN

Başkan Kurt, seçim vaatleri arasında bulunan 100 kreş yapma hedefinden bahsetti. 100 kreşi yapacağını vurgulayan Kurt, “Bir kere şunu anlamak lazım. Kreş yapmak, devletin birinci derecede bir görevidir. Kreş talep etmek de insanların en doğal insan haklarından birisidir. Yasalarımıza göre 150 kadın işçi çalıştıran işletmelerin kreş açma zorunluluğu vardır. Sayın Acar İŞKUR Müdürü’nü aramalı, madem çok iş yapacak, politika yapacak. Kaç tane kurumun kreşi var bunu bir soruşturmalı. Yapması gerekirken yapmayanlara hangi cezayı verdiklerini bir sormalı. Her ay sormalı. Sadece yılda bir kere değil. Bana değil, yanlış yere soruyor işte. Her ay oraya sormalı. Niçin görevinizi yapmıyorsunuz demeli. Sanayi Odası Başkanımız, Organize Sanayi Bölgesi Başkanımız bunu demeli” dedi. Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın belediye başkanı olma çalışmaları yürüttüğü söylentilerine değinen Kurt, “Hayırlı olsun. Ama önce bunu demeli. Bütün arkadaşlar kreşlerini yapacaksınız, biz örnek olacağız, ondan sonra da biz Eskişehir’de belediye yönetirken bunları yapacağız demeli, inandırmalı bizi. Biz de ona göre destek olalım” şeklinde konuştu. Kreş hakkının insanların en temel haklarından biri olduğunu belirten Kurt, “Bütün Eskişehir duysun. Ben bu kreş işini neredeyse bir yılı yakın süredir anlatıyorum. Hiçbir firmadan hiçbir kurumdan evet çok doğru söylüyorsun diye bir şey duymadım. Utanmadı hiç kimse. İlkini Kurtuluş Mahallesi’nde Adliyenin arka tarafında bir yerde 60 öğrencilik bir kreşi açıyoruz. Biz bu kreşleri açarız, hiç kimseden de destek istemiyorum. Çünkü Eskişehir’de böyle bir ortak iş üretme kültürü maalesef yok” ifadelerini kullandı.

DOĞRU BİR YAKLAŞIM DEĞİL

AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Ali Acar’ı ziyaretini anlatan Başkan Kurt, “Öncelikle Sayın Ali Acar benim meslektaşım, başarılar diliyorum. Samimi bir biçimde göreve geldikten sonra hayırlı olsuna da gittim. Ama Eskişehir ve özellikle AKP bu tür demokratik ilişkilere alışık olmadığı için neredeyse bizi linç etmeye kalktılar onun sırtından beni, benim sırtımdan Sayın Ali Acar’ı vurmaya çalıştılar. Bunun uygar bir ilişki olduğunu öncelikle bütün AKP’lilerin bilmesi lazım. Ama ne yazık ki onlar başka sevdalardalar. O nedenle Ali Beyi de eleştirdiler beni de eleştirdiler” dedi. AK Partili Acar’ın Odunpazarı Belediyesi’ni eleştirdiği toplantı hakkında konuşan Kurt, “Eksik bilgiler olduğunu düşünüyorum. Yani tahrik etmek istemiyorum ama Odunpazarı Belediyesi’nin meclisi canlı olarak televizyonlarda yayınlanıyor. İzlerse ya da grup başkanı sıfatıyla meclis üyelerinden bilgi alırsa bizim geçen ay bir stratejik planı yapıp meclisten geçirdiğimizi ve bu stratejik planı yaparken de Eskişehir’deki pek çok sivil toplum örgütünün, kişinin, grubun katılımıyla yaptığımızı anlaması gerekirdi, fark etmesi gerekirdi. 3 tane ciddi belgeyi ben en kısa zamanda Sayın AKP İlçe Başkanına iletirim. Ama bunu olmadığını söylemek doğru bir yaklaşım değil.”

ENGELLEMESİNLER

AKP’li belediye meclis üyelerinin stratejik plana, yatırım programına olumsuz oy kullandıklarını hatırlatan Başkan Kurt, “Ve orada da şöyle eleştiri getirdiler, dediler ki: Bu programa göre yatırım yapmıyorsunuz. Bu bir borç ödeme programıdır diye eleştirdiler bizi. Evet Odunpazarı Belediyesi’nin 200 milyon civarında borcu vardır. Biz de bunu ödemek için projeler yapıyoruz, planlar yapıyoruz. Ama bizim bu borcumuzun büyük bir bölümü uzun vadelidir. 120 ay, 140 ay gibi taksitlere bölünmüş, yapılandırılmış borçlardır ve biz piyasa borcumuz 80 milyon civarında bir borçtur bu da ödenebilir bir borçtur. Yeter ki AKP’liler bizim önümüze engel çıkarmasın. Bizim programlarımızı desteklersin, Sayın Acar orada baksın mesela desin ki; Odunpazarı Belediyesi boşuna çok yüklü miktarda hizmet binası için kira ödüyor. Bunu ortadan kaldıralım, yan taraftaki binanın Odunpazarı’na verilmesini sağlayalım desin. Biz o kiradan kurtulalım, o kirayı ödediğimiz parayı başka yere ödeyelim. Aynı şekilde güneş enerji santralini yapmak için uğraştık biliyorsunuz, yaptırmadılar. Şimdi İller Bankası’na müracaat ettik güneş enerji santrali yapmak için kredi istiyoruz. Engellemesinler o kredi talebimize destek gelecek oradan biliyoruz. Engellemesinler, yapalım güneş enerji santralini bir an önce. Engellerler şimdiye kadar engelledikleri gibi gene engellerler. Duyum alıyorum bazı şeyleri ama inşallah düzelecek. Bazı patronlarla görüşmeye çalışıyorum, görüştüğüm zaman daha net bilgiler alırım. Geçen hafta mesela bir bakanla görüştüm, bakan yardımcısıyla görüştüm. Bazı bilgiler, duyumlar alıyorum. O nedenle yani, bizim önümüzü açsınlar” diye konuştu.

HAKSIZLIK VAR DİYE DAVA AÇTIM

Millet Bahçesi projesinde kimsenin kendilerine danışmadığını yineleyen Başkan Kurt, “Millet Bahçesi’ne yardım etmediler deniyor. Millet Bahçesi’nde hiç kimse bizi, Odunpazarı Belediyesi’ni ve Büyükşehir Belediyesi’ni bir kurum yerine koymadı. Biz yapıyoruz destekleyin, ne yapıyorsunuz kardeşim? Bir bilelim. Yani yapacağınız şey iyi bir şeyse destekleyelim. Proje kaçırıldı bizden. Dolayısıyla orada öyle, şöyle.. Yapsınlar, görelim. Dava açtım haksızlık var diye dava açtım. Hukuki haklarımı sonuna kadar savunurum” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kendilerinden yetkiyi aldığını söyleyen Kurt, “Bakanlık bütün yetkiler bizimdir dedi, dedim olmaz bizimdir. Devamı Küçük Sanayi Sitesi, Gündoğdu niye Gündoğdu’yu söylemiyor? Küçük Sanayi Sitesi’nin bitişiği. Gündoğdu Mahallesinde 2012’de alınmış Afet Riskli Alan Kararı. Küçük Sanayi Sitesi’nde 2017’de alınmış. Küçük Sanayi Sitesi’nde ben bütün sorumluluğu kabul ediyorum, verin bana yapayım. Bakanlar Kurulu yetkisini Çevre ve Şehircilik Bakanlığına vermiş ben de istiyorum. Geçen hata Bakanlıktaydım gene istedim şu anda kamuoyunun huzurunda istiyorum. Sayın Ali Acar gitsin, yetkiyi Çevre ve Şehircilik Bakanlığından alsın, Odunpazarı Belediyesi’ne getirsin. Yapacağım, hazırım, projemiz hazır her şeyimiz hazır. Şu an bizim orada ruhsat verme yetkimiz yok, tamir etme yetkimiz yok. Dolayısıyla bunu, sapla samanı karıştırmadan bilerek konuşacağız. Gündoğdu Mahallesi 2012’de belediye başkanı AKP’li, Bakan AKP’li, karar alan AKP’li, e yapmayan gene AKP’li ben niye fatura ödeyeyim? Nitekim bu mahallelerde AKP’nin oyunda çok ciddi düşüş var. Otursunlar siyasi tahlilleri yaparken baksınlar acaba niye oldu” ifadelerini kullandı.

YAPMAYA HAZIRIM

Küçük Sanayi Sitesi’nin yanında Gündoğdu Mahallesinin yetkisini almak istediğini belirten Başkan Kurt, “Alırım. Eskişehir halkının 7 yıldır çektiği sıkıntıyı ortadan kaldırmak benim görevim yanlış karar olmasına rağmen alırım. Karapınar 2. Etap’ı da alırım. Erenköy, Huzur, Karapınar. Karapınar TOKİ’de. TOKİ orayı gecekondu önleme bölgesi yapmıştı. Dolayısıyla bunları ben rica ediyorum, bütün Odunpazarlıların huzurunda, Eskişehirlilerin huzurunda Sayın İlçe Başkanı Ali Acar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Gündoğdu ve Küçük Sanayi Sitesi’nin dönüşüm işinin yetkisini Odunpazarı Belediyesi’ne verdirmeyi sağlasın hazırım yapmaya” dedi. Bakanlıklarla görüştüğünü belirten Kurt, şunları söyledi: “Evet görüşüyorum. Görüşüyorum ama bir işe yaramıyor. Şimdi TOKİ için de aynı şeyi söylüyorum 2. Etap Karapınar, TOKİ çıksın bizim projemize, planımıza göre vatandaş, müteahhitle anlaşsın kendisi yaptırsın.” Muhtarlara yapılan ödenekle ilgili eleştirileri ise kabul etmediğini söyleyen Kurt, muhtarlara artık destek olmadığını ve olmayacağını kaydetti.

Kaynak : Anadolu Gazetesi
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
gazanfer 7 Ekim 2019 11:37

Karapınar kentsel dönüşüm kötü siyasetin kurbanı olmuştur. Karapınar yıkıntı mh mahallesine dönüşmüştür . 50 sene mh neyse şimdide odur. Ayıp siyasetçiler ellerini vicdanına koysun biz ne yapıyoruz bir düşünsünler buradaki halka yaptıklarını ,engellediklerini ne bu dünyada Ahirette ödeyemezler biraz vicdan

0 0 Cevap Yaz
gürsel özçeri 5 Ekim 2019 23:13

Tamamda, belediyeye katılım ödiyelim,ançak, paralarımız yerini bulmadı şöyleki,asvalt kaldırım yapıldı eksik ve hatalı .gören buraya havuzmu yapılmış diye soruyor.30 cm kaldırım olurmu.içişleri bak. yönetmeliği 1.20 cm olsun der kaldırımın.belediye bunlara uymuyor. para işine gelince toplamak zorundayız diyor.bu ne perhiz.........işleri nizami olsun baştan salma imalat yapılıyor,paralarımız boşa gidiyor.vatandaşa yazık değilmi...

2 1 Cevap Yaz
DKC 5 Ekim 2019 15:03

Kazım kurt tespitlerinde çok haklı,maalesef insanlarımız birşeyin ucunun kendine dokunmasıyla ancak bilinçleniyor.Örneğin ekonomik krizde olduğumuzu marketlerde poşetlerden 25 kuruş alınmaya başlayınca ancak anladılar.Frene zamanında basmazsan,kaza her zaman kaçınılmazdır!

5 6 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi