Kabul etmem gerek, ama yetmez!

Saadet Partisi Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Levent Baştürk, ES TV’de yayınlanan Vaziyet programının konuğu oldu. Yayında ESGROUP Genel Koordinatörü Ali Baş, gazetemiz köşe yazarları Arif Anbar ve Kerem Akyıl’ın sorularını yanıtlayan Baştürk, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.  “Nasıl Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldunuz?” sorusunu yanıtlayan Baştürk, “İşin gerçeği aklımda yakın zamana kadar siyasete girme yoktu. Fesih Bey ile İstanbul’da gazeteci rahmetli Akif Emre’nin cenazesinde tanışmıştık. Birkaç kere de telefon görüşmemiz oldu. Beni telefonla arayıp ofisine gelmemi rica etti. Bir konuda sizinle istişare etmek istiyoruz dedi. Ben adaylık konusu olacağını düşünerek gitmedim. Konuşma da öyle başladı zaten. Fesih Bey beni büyükşehir adayı olarak görmek istediğini söyledi. Benim için şaşırtıcı bir şey oldu. Düşünmek için müsaade istedim. Eşim de girmem yönünde beni teşvik etti.   Daha önce hiçbir siyasi partiye üyeliğim de yok, hatta doğru düzgün oy vermiş birisi değildim. Bir buçuk yıl SETA’da siyaset ekonomi ve toplum araştırmalarında araştırmacı olarak çalıştım. 2014 yerel seçimlerinden ve 7 Haziran genel seçimlerinde istemeyerek Ak Parti’ye oy verdim. SETA’da çalıştığım süre zarfından zaten düşüncelerim ciddi anlamda ayrışmaya başlamıştı” dedi. 

DAHA İYİSİ OLABİLİR
Eskişehir ile ilgili düşüncelerini aktaran Baştürk, “Ben aslen buralı değilim, eşim buralı. Eskişehir’e ilk 1987 yılında geldim. 1990’lı yıllarda ve öncesinde Eskişehir benim açımdan yaşanılabilir bir şehir kategorisinde gördüğüm bir yer değildi. Yurt dışında bulunduğum süre zarfında da hem Türkiye genelinde bir AK Parti Türkiye’si imajı vardı. Bir de Eskişehir imajı. Bu ikisi de olumlu imajdı. Yurtdışından Türkiye’ye döndükten sonra sahip olduğum iki imajın da tam doğru olmadığı kanaatine vardım. Eskişehir, 1980’li yılların sonu,1990’lı yıllara göre şu an kesinlikle çok daha yaşanılabilir bir şehir. Yılmaz Büyükerşen’den öncesi bana göre pek burada hayatımı devam ettirmeyi düşüneceğim bir şehir değildi. Bunu kabul etmem gerekiyor. Fakat yetmez. Daha iyisi de olabilir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

EN BÜYÜK SORUN TRAFİK
Saadet Partisi Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak Eskişehir’in sorunlarını sıralayan Baştürk, “Bizzat seçmenlerden gelen verilere göre konuşacak olursak Eskişehir seçmen gözünde bir numaralı sorun trafik. Bu cevapların neredeyse yüzde 48’i trafik sorunu üzerinde yoğunlaşıyor. Gene en önemli şeylerden birisi ulaşım. Toplu taşıma dahil. Otopark mevzusu bunlar arasında. Bence içme suyu mevzusu da Eskişehir’in en mühim sorunlarından birisi. Eskişehir bir üniversite şehri çünkü burada kendilerini çok rahat bir ortamda, atmosferde bulabileceklerini düşünüyorlar. Eskişehir, öğrencilerin buraya gelip belki diğer Anadolu’daki şehirlere göre daha rahat bir öğrencilik hayatı yaşadığı bir şehir olabilir ama buradan okulda öğrendiklerinin üzerine ek olarak bir şey koyarak ayrıldığı bir şehir değil. Eskişehir bir kültür şehri olma gibi bir imaj sunmaya çalışıyor ama bence sunmaya çalıştığı bu imajın içini doldurabilmiş değil” diye cevap verdi.

ESKİŞEHİR'İ ANLATTI
Eskişehir’de en çok beğendiği noktaları dile getiren Baştürk, “Ankara ve İstanbul’a tercih edebileceğim bir yer. Eskişehir’deki parkları da beğeniyorum. Kentpark, Sazova güzel parklar. Türkiye’deki şehirleşmenin aynısını Eskişehir de görüyoruz. Kötü planlama veya plansız büyüme sonucu zihnimde olan bir parkı kurabilecek genişlikte bir alan sıkıntısı var. Ama mesela bu parkların içerisinde belli oturma yerleri, yürüme parkuruyla sınırlı kalmayıp içerisinde bir tenis kortu olan basketbol potaları olan çeşitli sportif faaliyetlerin de yapılabileceği bir park olmasını isterdim. Eskişehir’in parklar konusunda bir artısı var” dedi.  Alpu Ovası’na yapılması planlanan Kömürlü Termik Santral ile ilgili düşüncelerini aktaran Baştürk, “Almanya bütün kömür madenlerini kapattı. Dünya böyle bir yöne gidiyorken bizim tersine gitmemizin de fazla bir anlamı yok” dedi.