Hedefimiz ilk üçe girmek

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Hedefimiz ilk üçe girmek
A
a

Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, “Devlet üniversiteleri ve teknik üniversiteler arasında ilk 5 hiç kuşkusuz hatta ilk 3 belki iddialı olabilir ama ileriye dönük orta vadede eğer istenirse başarılamayacak bir durumda değiliz diye düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.

Sütiş Eskişehir
Haber: Hilal Köver

Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Rektörü Tuncay Döğeroğlu, ES TV’de yayınlanan Vaziyet programının konuğu oldu. ES TV Genel Yayın Yönetmeni Ali Baş ve köşe yazarımız Arif Anbar’ın sorularını yanıtlayan Döğeroğlu, ESTÜ ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kurulduğu günden bu yana ESTÜ’de yapılanlardan bahseden Döğeroğlu, “18 Mayıs 2018’de 7141 sayılı kanun kapsamında Anadolu Üniversitesi’nden ayrılarak kurulmuştu ve yaklaşık 5-6 aylık süre içerisinde Anadolu Üniversitesi önceki dönem Rektörümüz Naci Gündoğan hocamız tedbirden Eskişehir Teknik Üniversitesi’nin de rektörlüğünü sürdürmüştü. Eylül başı itibari ile de rektör olarak benim atandığımı biliyorsunuz. Yaklaşık 1 yıl gibi bir süre geçti Eylül’den bu yana. Rektörlük görevini devralırken de bir takım sözler sarf etmiştim, vaatlerde bulunmuştum. Yönetim anlayışı olarak özellikle hesap verebilir, şeffaf ve katılımcı bir yaklaşımla bir yapı kuracağımızdan bahsetmiştim ve bunu yaparken kentimizdeki diğer iki üniversite ile ve tüm kurum kuruluşlarla sivil toplum örgütleriyle sektörle sanayi ile iç içe çalışmalarımızı eskiden olduğu gibi daha büyük bir ivme ile daha büyük bir heyecanla devam ettireceğimizi de belirtmiştim. Bunları yerine getirebilmek için öncelikle yönetsel yapıyı kurgulamak kurum kültürümüzü oluşturabilmek kurumsal aidiyeti ayakları yere basacak şekilde yapılandırmak öncelikli işlerimizin arasındaydı. Bunu yaparken hem iç paydaş hem dış paydaşlarımızın desteği önemli diye vurgulamıştım. Bir Dış Danışma Kurulu oluşturduk, ilk yaptığımız çalışmalardan birisi o olmuştu” dedi.

SADECE NİCELİK DEĞİL NİTELİK DE ÖNEMLİ
Kurumsal kimliklerine değinen Döğeroğlu, “Hesap verebilir performansa dayalı, şeffaf ve çıktı esaslı ve performansımızı sürekli ölçen, kurumsal performansımızı yöneten bir üniversite olabilmeyi hedefliyoruz. Bunun içerisinde tabi hem üniversite içinde hem üniversite dışında hatta uluslararası ilişkilerimizde iyi yönetebilmemiz gerektiğini de düşündüğümüz için bir takım performans göstergelerimiz hatta bunu tüm üniversitenin performansı… Biliyorsunuz bu yıl ilk kez Yüksek Öğretim Kurumu üniversite karnelerini açıkladı. Biz bu yıl yeni üniversite olmamız nedeniyle bu yıl ki değerlendirmenin içinde değildik. Bizim gibi diğer yeni kurulan üniversitelerdi ama önümüzdeki yıl için 2019’un performans girdilerini sunabilmemiz için Şubat ayında sistem yeniden açılacak. Burada 5 ana 45 alt parametrede üniversitenin performansını bir şekilde sunuyorsunuz. Bunlar niceliksel bir takım veriler. Hiç kuşkusuz önemli ama sadece nicelik değil nitelik de bizim için önemli. Kaç yayın yaptığımızın ötesinde yapılan yayınların hazırlanan projelerin ne kadar katma değer ürettiği, ne kadar katkı sağladığına da ölçmemiz değerlendirmemiz gerekiyor. Bunun da farkındayız. Kısacxası kurumsal performans yönetim sistemini kurma esasına dayalı bunun için tabi stratejik planlama çalışmalarımızı başlattık. Muhtemelen birkaç ay içerisinde tamamlanacağını tahmin ediyoruz. Tüm yeni kurulan üniversitelere Strateji Bütçe Başkanlığı’nın gönderdiği yazı kapsamında 15 yıllık gelişim planlarının hazırlanması istenmişti. Bu planlar kampüs yerinin seçiminden başlayan hangi yapılar hani sıra  dahilinde gerçekleştirilecek, mevcut yapılarımız biz bu önümüzdeki 14 yılı 3 bölüme ayırdık.  Biraz daha kısa bir iki yıllık 2021’den sonra 2027- 2028’den 2035 yılına kadar olan… “ ifadelerini kullandı.

FAKÜLTELERİ TAŞIMAYI HEDEFLİYORUZ
Kampüsün dışında başka bir alanları olmadığını belirten Döğeroğlu,  “Şu an kullandığımız kampüs ve genişleme alanı ile birlikte ilk mevcut kullandığımız İki Eylül Kampüsü 1980 ve 86 yılında Sivil Havacılık Yüksekokulu’nun kuruluşuyla başlayan bir hikayesi var ve askeriyeden tahsis edilmiş 49 yıllığına Şu anda 17 yıllık bir kullanım süresi kalmış durumda. Milli Emlak tarafından şu anda görüşmelerimiz devam ediyor herhalde tapusu ile birlikte üniversitemize devrolacak gibi gözüküyor. Onun dışında Anadolu Üniversitesi’nin üzerinde görülen ve ortak şahıs arazi olan kısım da var. Süreç şu anda devam ediyor. Kamulaştırma süreci de devam ediyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemi de içine alacak biçimde yeni planlanan yapılarla birlikte Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü’nün içerisinde Fen Fakültesi binamız orada. Bir de Mimarlık Tasarım Fakültemizin iki bölümü ve dekanlık… Fen Fakültesi için Gelişim Planımızın içerisinde planlama yaptık. Şu anda boş olan kullanabileceğimiz durumdaki yerleri de değerlendiriyoruz. Hedefimiz aslında şu; hem insan kaynaklarını hem de mevcut altyapıyı en etkili ve verimli şekilde kullanabilmeyi de birincil önceliğimiz olarak değerlendiriyoruz. Yeni kurulan Lisansüstü Eğitim Enstitümüzü taşıdık. Yabancı Diller Yüksekokulu binasını ortak kullanıyoruz. Bu bina içerisinde şu anda kullanılmayan boş olan kısımlara da Mimarlık Tasarım Fakültemizin iki bölümünü de taşımayı hedefliyoruz. Herhâlde bu dönem bir kısmını taşıyor olacağız. Kampüsün dışında TÜLOMSAŞ’ın hemen arkasında Meslek Yüksekokulumuz var. O da Devlet Demiryolları tarafından 49 yıllığına tahsis edilmiş bina. Şu an Ulaştırma Meslek Yüksekokulumuz ve Porsuk Meslek Yüksekokulumuz bu binayı kullanıyorlar. Zaman içerisinde belki bu okulları da kampüs içerisine taşımamız mümkün” şeklinde konuştu.
 
204 PROJEYE DESTEK VERDİK
Araştırma Destek kategorisinde ilana çıktıklarından bahseden Döğeroğlu, “204 tane projeye destek verdik ilk çağrı kapsamında. Üst limit koymadık biz bu projelere. Çünkü tamamen hocalarımızın bir önceki yıl performansıyla orantılı olarak bütçesinin belirlenebildiği bir yaklaşım var bu proje desteklerinde. Birkaç bin liralık projeler de var 70-80 bin liralık projeler de var. Orada kaynak olduğu müddetçe daha üst limitlerde de, çarpanlarla belirliyoruz bu bütçeleme sistemini, daha çok para birikirse döner sermaye bütçesinde çarpanımızı bir sonraki yıl daha da yükseltebiliriz gibi bir deklarasyonumuz oldu. Şimdi yakın zamanda doktora projelerini desteklemek için yeni bir çağrıya da çıkacağız. Aslında istediğimiz özlediğimiz şey iç kaynaklarla projeleri desteklemenin ötesinde dış kaynakları kullanabilmek. Bu bağlamda da 40 tane kadar TÜBİTAK projesi ve 7-8 tane de Avrupa Birliği projesi şu anda yürütülüyor” şeklinde konuştu. Okul öğrencilerinin başarılarına değinen Döğeroğlu, “Teknofest’te TÜBİTAK Hidrojen yakıtlı araç kategorisinde bir aracımız yarışmıştı. İkinci oldular.   Bunun dışında öğrenci araştırma projeleri yarışmasında, orada da İzmir bölgesinde 9 kategoride 6 tane birincimiz vardı. Sonra o birinciler Türkiye genelinde yarıştılar ve o yarışma sonrasında da bir tane birincilik, bir tane ikincilik bir tane de teşvik ödülü aldılar. Bunlar öğrencileri motive eden, onları gerçek hayata hazırlayan, 21’inci yüzyıl becerileri ancak böyle kazandırılıyor. Müfredatları kapsamında aldıkları mesleki bilgi ve becerileri tamamlayıcı, hatta onu bir adım öne götüren faaliyetler bunlar. Gerçekten önemsiyoruz. Güneş Arabası takımı da Avustralya’da, Güney Afrika’da geçtiğimiz yıllarda çok önemli başarılar elde etmişlerdi. Şimdi onlar da 2021’deki uluslararası yarışlara hazırlanıyorlar” dedi.

ÖNCELİĞİMİZ KÜTÜPHANE
Kampüsün ihtiyaçlarıyla ilgili konuşan Döğeroğlu, “Şu anda kampüste yarım kalan bir inşaat var. Bir kongre ve kültür merkezi inşaatı. Gerçekten büyük bir yapı. İçerisinde bir opera bale salonu ve bir tiyatro salonunun olduğu, toplantı salonları, fuaye alanı, sergi alanı… Ama onda bir şöyle bir proje değişikliği istedik. Muhtemelen kabul gördü gibi değerlendiriyoruz. Şu anda kampüsün bir kütüphane binasına ihtiyacı var. Her ne kadar Anadolu Üniversitesi’nin mevcut kütüphanesini bizim hocalarımız ve öğrencilerimiz ve hocalarımız kullanıyor olsa da ama ileriye dönük kampüste çünkü öğrencinin kalmasını gerektirecek önemli nedenlerden bir tanesi. Güçlü bir kütüphane üniversiteyi üniversite yapan gerçekten önemli yapıların başında yer alıyor. Bu yüzden önceliğimiz kütüphaneydi. Rektörlük binası olarak şu anda geçici bir Spor Bilimleri Fakültesi’nin ek binasını kullanıyoruz. Öğrenci Yaşam Merkezi, yine toplantı salonları tabi ki sosyal donatılarla birlikte birden fazla işleve hizmet edecek komple bir bina. Muhtemelen baya bir işimizi görecek. Atölyelerimizi öncelikledik. Muhtemelen şimdi hem eğitim hem araştırma hem de yapım işlemi için kullanabileceğimiz atölyeler binası. Çünkü burada öğrenci projelerimiz de önceliğimiz bizim. Bu  yüzden orada bir iklim yaratalım. Bunları bir araya getirirsek, bazı kulüpleri, çünkü üreten kulüpler de var. Bunlar için bir alan yaratmaya hatta atölyeler kompleksi şeklinde… Yaklaşık 15 tane öğrenci kulübü var. Ama yeni planlananlar var” diye konuştu.

TRAMVAY RAHATLATACAK
Döğeroğlu şöyle devam etti: “Spor Bilimleri Fakültesi ile birlikte büyük bir açık stadyumumuz var 12 bin kişilik. Bir beş bin kişilik kapalı spor salonumuz var. Hatta geçen hafta basketbol federasyonunun kupa maçları oynandı. Oldukça güzel bir altyapı. Bir havuz ihtiyacı var. Açık hava sporları için futbol ve basketbol sahası, tenis kordu gibi ek şeylere ihtiyaç var. Birkaç yıl önce başlamış bir erkek öğrenci yurdu Muttalip girişinde Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun başlatmış olduğu bir inşaat var. Bunun dışında bizim genişleme alanımız içerisinde bir sahayı da kız öğrenci yurdu yapımı için yine tahsis kararı aldık. Onun daha hızlı yapılacağı söyleniyor. Eğer bu iki yurt inşaatı da tamamlanırsa 3 bin-3 bin 500 civarında öğrencinin kampüsün yakınında konaklayabilmesi en azından ulaşım problemini minimize etmek için çünkü hem ekonomik açıdan hem zaman açısından hem de trafik açısından gerçekten bir yük getiriyor ister şikayet edin ister etmeyin. Çünkü şu anda sadece otobüs ve dolmuşlar yardımı ile bir ulaşım mümkün olabiliyor kampüse. Ama ileride bir tramvay hattının kampüsümüze kadar uzanması herhalde rahatlatacaktır diye düşünüyorum. İl Emniyet Müdürlüğüne kadar yaklaştı, yavaş yavaş geliyor. Kampüs planlaması sırasında biz Sürdürülebilir Eko Kampüs yaklaşımıyla çıktık. Onun için de bir komisyonumuz var. Çünkü sürdürülebilirlik yaklaşımı gerçekten önemli. Bizim bir havalimanımız var. Bu yıl önümüzdeki günlerde yapacağız girişini hazırlıklarını tamamladık. Green Matrix sisteminin içerisine de bir giriş yapıyor olacağız. Kampüs içerisinde de hem bisikletle ulaşım hem de raylı sistem olabilir mi diye bir planımız var. Mümkün olduğu kadar trafik yoğunluğundan uzak hatta belki şu anda Bilkent Üniversitesi’nin öyle bir hedefi var. 2023 yılında sigarasız kampüs yapmak istiyorlar. Belki böyle bir sürecin içerisine  biz de…”

FAALİYETLERİMİZİ AKSATACAK BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL
Havalimanı ile ilgili konuşan Döğeroğlu, “Hava trafik kule ile ilgili tüm sevk idaresi ve sefer işlemlerini Devlet Hava Meydanları İşletmesi hem güvenlik nedeniyle tek bir elden yürütme ve yönetme konusunda mevzuata da atıf yaparak çok uzunca süredir bir gündemde olan bir konu olduğunu , çünkü bir önceki yaz döneminde başlamış görüşmeler. Şu anda atanmış personel var Devlet Hava Meydanları İşletmesine bağlı olarak çalışan ama bizim kendi elemanlarımız da hala devam ediyorlar. Bu konuda her hangi bir mağduriyet yaşanmayacağı görüşündeyim çünkü onların da bazı yetkinlikleri var o alanda. Eğitim öğretim faaliyetlerimizi aksatacak bir durum söz konusu değil. Onun dışında hava trafik simülatörlerimiz de var bizim Bu ana kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Ben eğitim öğretim faaliyetlerimizi sekteye uğratacak, ona zarar verecek bir uygulamanın içerisinde bulunulacağını ben tahmin etmiyorum. Görüşmelerimiz de bunu teyit ediyor. Hava limanının devri ya da aktarımı gibi bir durum söz konusu değil. Havalimanını biz eğitim için de kullanıyoruz. Ama vakıf üniversitelerinden zaman zaman kendi hava alanları olmadığı için genellikle uçuş okullarından hizmet alıyorlar. Acaba sizin pistinizi kullanabilir miyiz? diye taleplerini iletenler de oldu. Öyle bir sıkıntılı durum söz konusu değil” ifadelerini kullandı.

BAŞARI PUANLARINDA YÜKSELME VAR
Üniversiteye toplam 2 bin 500 civarı öğrencinin yerleştiğini belirten Döğeroğlu, “Pilotaj bölümüne 157’inci öğrenciye 6 bininci öğrenci arasında farklı başarı sırasında öğrenci yerleşti. Pilotaj bölümü tabi ki özel bir bölüm. 15 bin öğrenci aldığımız hakikaten çok nitelikli öğrencilerimizin yerleştiği bir bölüm ama genel itibariyle baktığınızda 26 tane lisans programımız var. 16 tane ön lisans programımız var. Bunların birkaç tanesine yetenek sınavıyla öğrenci geliyor. Ama genel olarak yarısından çoğu başarı puanlarında yükselme var. Bu çok sevindirici bir durum, İlk 5 binden 10 binden öğrencilerimiz var pilotaj en yüksek puanda öğrenci alan bölümümüz ama onun hemen takibinde bilgisayar mühendisliği bölümümüz, elektrik elektronik mühendisliği, gerçekten başarı sayısı yüksek olan öğrencilerin tercih ettiği bölümler. Tabi bir kısmında da düşüşler yaşandı çok büyük oranda olmamakla birlikte tabi bu tüm Türkiye aslında geneli ile ilgili bir yaklaşım. Diğer üniversiteler de mesela inşaat mühendisliği bölümleri son birkaç yıldır düşüşte. Yapı sektöründe ki durumla ilgili, hatta mimarlık bölümleri ki mimarlık bölümleri bir dönem bizim en yüksek puanda hatta inşaat mühendisliği en yüksek puanda öğrenci alan bölümlerimiz arasındaydı o yüzden tabi tanıtıma yönelik bir takım etkinliklerimizde oldu. Üniversite tanıtma bölümlerini tanıtma anlamında önümüzdeki yıllarda bu daha etkin ve etkili olacaktır diye ümit ediyorum. Öğrencilerimizin katkısını aldık çünkü akran öğrenmesi çok daha kıymetli değerli. Yöneticilerin hocaların, bölümlerini birimlerini aldık üniversitelerin anlatmanın birçok ötesinde bir bilgilenme kaynağı olabiliyor. Hem üniversite yaşamı ile ilgili hem kentteki hayatla ilgili. Tabi Eskişehir öğrenci acısından, öğrenciyi çekme açısından son derece cazip bir şehir. Avantajını da kullanıyoruz. Bu yıl da yaptık benzer anketlerini neden bizim fakültemizi tercih ettiniz diye sorduğumuzda, rehber öğretmeninizin mi etkisi oldu? Ailenizin mi etkisi oldu? Buradan mezun olan birisinin söylemleri mi? şehir mi etkili? Üniversite özellikle mi tercih ettiniz? Yoksa işte mühendislik fakültesini mi okumak istiyordunuz bütün mühendislik fakültelerini yazdık burasımı tuttu şeklinde böyle bir yoklama yapıyorduk ve orada en kıymet verdiğimiz konulardan bir tanesi de mezun önerisi. Çünkü mezunun söylediği şey 4 yılını geçirmiş 5 yılını geçirmiş bir öğrencinin söyleyeceği şeyler anlatacakları çok kıymetli ve değerli” ifadelerini kullandı.
 
HEDEFLERİMİZ VAR
Mühendislik fakültesi ve fen fakültesinin özellikle yayın potansiyeli açısından daha hızlı üreten birimler olduğunu vurgulayan Döğeroğlu, “Mimarlık tasarım özellikle tasarım konusu proje ağırlıklı çalışmalarını yürütüyorlar. Spor bilimleri fakültemizde hiç atlamayacak şekilde gerçekten üretkenliği iyi olan fakültelerimizden. Havacılık uzay bölümleri fakültesi paydamız küçüldü sayı olarak baktığımızda. O yüzden kişi başına yayın sayıları açısından elbette bizimde öyle bir beklentimiz var. Daha iyi bir duruma geleceğimizi düşünüyoruz. Geçen yıl dış danışma kurulumuzu toplamadan önce acaba dedik, çünkü bir takım hedefler kurmak için mevcut durumunu da bilmeniz gerekiyor. 2018 yılındaki performansımızın Mayısa kadar olan kısmını Anadolu Üniversitesi ismiyle yarısından sonra ki Eskişehir Teknik Üniversitesi ama yayın çalışmaları projeler tabi çok hızlı gelişen süreçlerde değil. O yüzden gönderilmiş yılın ilk yarısından, yayınlar ancak yılın sonuna kadar hayat buluyor yayınlanma aşamasına gelebiliyor. O yüzden çok ölçülmeye şansımız, performansımızı ortaya koyabilme şansımız olmayacaktı ama şöyle yaptık. Hem araştırma alanında yayın, patent, proje aklınıza gelebilecek performans çıktı olarak ölçebileceğimiz her türlü parametre açısından acaba dedik.  3 yıl önce bu 5 fakültemiz şuanda mevcut 680 üretim elemanımız 350’si öğretim görevlisi olmak üzere, biz bundan 3 yıl öncesinde nasıl bir şeyler üretebiliyorduk. Bu potansiyel neydi görebilmek şekilde ayrıştırma yaptık. Ve 2016-2017-2018 performanslarımız 3 yıllık performansımızı ortaya koyan bir kararname yaptık. Kişi başına düşen yayınlarımızla birlikte yani fena bir durum değil. Tabi bizim hedef aldığımız bir takım hedeflerimiz var. Teknik üniversiteyiz her şeyden önce şuanda bir 10-12 tane teknik üniversite var. İşte Ortadoğu üniversitesi en eskillerinden, Gebze teknik üniversitesi, yıldız teknik üniversitesi, Karadeniz teknik üniversitesi gibi bize yakın olanlar var. Ama bizden daha hacimli sayıları büyük olan üniversitelerde var. O yüzden bir takım hedeflerimiz var” şeklinde konuştu.  

ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ OLMAK İSTİYORUZ
Araştırma üniversitesi hedefleri olduğunu belirten Döğeroğlu, “Araştırma üniversite olmanın bazı on koşulları var öyle söyleyelim. Elbette yayın patent, proje üretimi olmazsa olmazları arasında ama bunları da yapabilmek içinde bizim nitelikli bir araştırmacı ordusuna ihtiyacımız var. O yüzden bu ordu bizim lisans öğrencilerimiz diyoruz. Bu ordu bizim yüksek lisans doktor öğrencilerimiz. Ve araştırma öğrencisi performans parametreler arasında en çarpıcı olan en olmazsa olmaz lisansüstü öğrenci sayımı özellikle doktor öğrenci sayımız. O yüzden biz ön lisans ve lisans öğrenci sayımızı arttırmak gibi yeni programlarla açmak gibi ön hedefimiz öyle bir öngörümüz yok en azından şuanda. Ama lisansüstü programlarımızı hem sayı olarak hem çeşit olarak arttırmak gibi ve sayımızda arttırmak gibi hedefimiz var. Yakın vadede bizim geçen yıl yüzde 15’ler civarındaydı. Bu yıl yüzde 20’ye çıkmakta. Bizim önemiz deki dönemlerde yüzde 30-35 ama biraz daha ilerleyen aşamada yarısını öğrencilerimizin bizim yüksek lisans doktor öğrencisi olmasını istiyoruz” dedi.

AÜ’DEN BÜTÇE DESTEĞİ YOK
Anadolu Üniversitesi’nden destek alıp almadıkları sorulan Döğeroğlu, “Destek derken tabi bir protokol var aramızda geçen yıl bu protokolü imzalamıştık şuanda tabi bilgi işlem yapılanması henüz daha tamamlanmadı bir takım hazırlıklarımız başladı. Kütüphane hizmeti hala Anadolu Üniversitesinden alıyoruz atölyelerimizi şuan yapılandırmaya çalışıyoruz ama bu proje içerisinde protokol içerisinde henüz daha yapılanması tamamlanmamış olan her türlü etkinlik için fazla maliyeti karşılayarak tabi en kısa süre içerisinde de bunları bizim kendi imkanlarımızla yapabiliyor olmamız. Bütçe olarak herhangi bir destek yok ama şuanda tabi hedefimizde özellikle kendi kaynaklarımız çünkü artık gerçekten farklı bir yönetim sistemine geçmesi gerekiyor tüm kurum kuruluşlarının üniversitelerde dahil buna. Kendi kaynaklarımızı yaratabilmemiz lazım Anadolu Üniversitesi açık öğretim sistemi de bu kaynaklarını yaratıyor. Ama Eskişehir Teknik Üniversitesi daha farklı kaynaklarını kendisi yaratabilir diye düşünüyoruz buna ilişkinde bir takım çalışmalarımız var. Belki biraz zaman alacak ama inanıyorum ki herkes inanıyor tabi ki sadece ben değil sadece benim söylemimde değil. Kısa bir süre içerisinde herhalde şuanda yapmaya çalıştığımız şey müthiş bir alt yapı var” yanıtını verdi.

HEDEF İLK 3
Önümüzdeki 5 yıl içerisinde ESTÜ’yü görmek istediği yerden bahseden Döğeroğlu, “Belli bir sıralamada yeri vardı hiç kuşkusuz Anadolu Üniversitesinin bizimde hedefimiz hem Türkiye’deki URAP sıralamasında ya da yenilikçi gelişimci üniversiteler sıralaması var biliyorsunuz. TÜBİTAK ve ilgili bakanlığın sıralaması tabi hedeflerimiz var hem girişimci yenilikçi üniversite endeksi için hem URAP sıralaması hem de uluslararası üniversite sıralamasında belli bir yere gelebilmek. Artı sizin de bahsettiğiniz gibi devlet üniversiteleri ve teknik üniversiteler arasında ilk 5 hiç kuşkusuz hatta ilk 3 belki iddialı olabilir ama ileriye dönük orta vadede eğer istenirse başarılamayacak bir durumda değiliz diye düşünüyoruz. Tabi endekslerde ki sıralamalar önemli olmaklar birlikte belli bir olgunluk seviyesi üzerinde olan üniversiteler buna artık telaffuz etmeye başladılar. Bu sıralamalara gözümüzün ucuyla bakıyoruz ama tek kriter o değil tabi ki. Biz yıllardır mühendislik fakültesindeyken de tercih edilebilirlik bizim için önemli bir durumdu. Mesela Bilgisayar Mühendisliği bölümümüzün Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümümüzün Türkiye’deki tüm Elektrik Elektronik Mühendisleri ve tüm Bilgisayar Mühendisliği bölümleri arasında toplamda ya da devlet üniversiteler arasında kaçıncı sırada olduğumuz altımızda hangi üniversitenin olduğu ya da üstümüzde hala onları takip ediyoruz. Çünkü üniversitenin genelinden çok aslında belki bölümler bazında başarıları takip etmek motive etmekte önemli. Kumsal performans yönetim sisteminden bahsetmişiz bu tek sıralamalarda üniversitenin belli bir hedefi var ise kendimizi 3 yılın sonunda belli bir yerde görmek istiyoruz. 5 yılın sonunda belli bir noktaya erişmek istiyoruz şeklinde ve bunu biz birimlerimizle fakültelerimizle yüksekokullarımızla onun altında bölümler daha da önemlisi biraz daha alt kırınıma indiğiniz zaman akademik kadromuzu da yapıyor olacağız. O yüzden sadece üniversitenin performansını tek başına izlemek değil birimlerin fakültelerin performansları bölümlerin performansları ve kişi performanslarında bizim bir şekilde yakında izliyor ve motive ediyor olmamız gerekiyor olmalı ancak o zaman kumsal performansı yönetebiliriz” ifadelerini kullandı.

ŞEHRİ KUCAKLAYACAĞIZ
Döğeroğlu, şu ifadelerle sözlerini noktaladı: “Yapmak istediklerimizi hedeflerimizi ortaya koyduk bunu her vesilede dile getiriyoruz mümkün olduğu kadar nitelikli öğrencileri üniversitemize çekebilme şehrimize getirebilmeyi çok arzu ediyoruz. Aldığımız öğrencileri de hayata hazır bireyler olarak nitelikli donanımlı gençler olarak uğurlamayı istiyoruz bunun içinde öğrenci odaklılıktan öğrenci yetkinlikleri öğrencilerin ve kazandırmayı hedeflediğimiz bilgi beceri ve yetkinliği kazandırmayı hedefliyoruz uğurlamayı istiyoruz. Bunun içinde elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz göstermeye devam edeceğiz tabi biz bunu tüm akademik idari personelimizle yapıyoruz ve yapıyor olacağız bu nedenle iyi olan yetkinliği yüksek olan hocalarımızla hedefe kilitlenerek ve ekip çalışmasıyla bunu hep söylüyorum. En kıymet verdiğim en değer verdiğim husus biz bir ekibiz bunu ekip olarak başarıyor olacağız o yüzden nitelikli insanların üniversitemizin içerisinde olması insan kaynağımızın güçlü olması son derece önemli. İnsana yapılan yatırım kadar değerli olan durumda söz konusu değil en kıymetlisini ben insana yapılan yatırım olarak görüyorum.”
 
 
 
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
Hasan YÜKSEL 11 Ekim 2019 11:07

Hocam başarılarınızın devamını diliyorum. Siz azimli birisiniz. Bunu da başaracağınızdan hiç şüphem yok. Allah yardımcınız olsun.

1 0 Cevap Yaz
bekir yıldırım 10 Ekim 2019 12:04

Hayallaer olmasa zaten yaşanılmazki. Boğaziçi,odtü ve itü' yü sollamak!!! bana biraz sallamak gibi geldi.

1 7 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi