Farklı bir Kılıçdaroğlu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu şehir şehir geziyor. Daha doğrusu ilçe ilçe geziyor! Artvin, Ardahan, Nevşehir, Yozgat, Balıkesir…
Çarşamba günü Sivas’taydı.
Dün Eskişehir’de…
Alpu, Seyitgazi, Han, Mahmudiye belediyelerini ziyaret etti.
İlçelerin, belediyelerin sıkıntılarından dertlerinidenyerinde haberdar oldu.  Az bütçeyle neler yapılabileceğini de görme imkanı oldu…
Han ilçesi buna örnektir!
Ufak bir ilçede küçük bir bütçeyle, Büyükşehir Belediyesi’nin de organizasyonuyla ilçedeki dönüşümü görmüş oldu…
Ama en önemli konu ise önümüzdeki günlerde Meclis’e gelmesi düşünülen Yerel Yönetimler Yasası’nda yapılacak olan değişiklik…
Yasa tasarısındaki amaç ilçe belediyelerine daha fazla yetki ve daha fazla sorumluluk verilmesi hedefleniyor…
İktidar partisinin niyeti özellikle İstanbul ve Ankara’da, kaybettiği ekonomik gücü bir anlamda ilçe belediyeleri ile telafi etmek…
Bu bilinen bir gerçek…
Ancak ilçe belediyeleri de bir çok konuda tüm sorumluluğu Büyükşehir Belediyesi’ne bırakmış durumda. Tasarı ile Büyükşehir’in görev alanında olan bazı işler, büyükşehir belediye başkanlıkları yerine ilçe belediyelerine devredilecek.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, bu konuda en çok sıkıntı çeken, sorunlarla boğuşan CHP’li başkanların başında geliyor…
Bu nedenle CHP, gündemde olan “reform paketine” toptan karşı çıkmak yerine, sorunların giderilmesine yönelik olumlu katkısı son derece önemli…
Kılıçdaroğlu’nun yaptığı bu geziler ve ziyaretler mutlaka kendisine bu konuda önemli bir fikir vermiştir.
 

DAMAT KONUŞMASI!

CHP Genel Başkanı, Alpu’daki konuşmasında bu kez isim vermeden Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı eleştirdi…
Kılıçdaroğlu, şu cümlelerle halka hitap etti:
-Dert dinlemek istemiyorlar. Hazineyi getirmişsin damada teslim etmişsin. Damat, bir eli yağda bir eli balda. O nedenle sosyete damat diyorum. Hiçbir derdi yok damadın. Hepimize düşen görev var. AK Parti'li kardeşlerim bilsinler, diğer partili kardeşlerim de bilsinler; siyaset doğru zeminde olmazsa zararı vatandaş görür, başka kimse görmez.
…/…
Bakan Albayrak’ın başarılı ya da başarısız olmasıyla ilgilenmiyor kimse. Damat olması ile ilgileniyor…
Ve Osmanlı’dan bu yana…
Tüm Anadolu coğrafyasında, yönetimde olan “damatlar pek sevilmez”
Sanırım, Kılıçdaroğlu bu gerçeği Kılıçdaroğlu’da çok iyi biliyor!
 

İHTİYACIMIZ VARDI!

 
Özel Ümit Hastaneleri tarafından Eskişehirspor'a destek amacıyla düzenlenen “Eskişehirspor marşları” konserinde hastanenin kadın çalışanları tarafından gösterilen performans kelimenin tam anlamıyla harikaydı.
ES TV’den de canlı yayınladığımız konserin geliri de Eskişehirspor’a bırakılacak! Başhekim Op. Dr. İbrahim Dolu, yaptığı konuşmada sadece sağlıkta değil, sosyal, kültürel ve sporda da Eskişehir halkının yanında olduklarını söyledi…
Uzun süredir böyle bir destek yoktu…
Anlamlı, değerli ve karşılıksız bir destek oldu!
Düşünen, organize eden, yöneten, söyleyen ve dinleyin herkesi kutluyorum. Eskişehirspor için karamsarlığa kapıldığımız dönemlerde böylesi etkinlikler bizleri ümitlendiriyor!
Eskişehir’in böylesi etkinliklere ihtiyacı olduğunu bu konser vesilesiyle görmüş olduk!
 

ESKİŞEHİR YEMEKLERİ!

 
Eskişehir Gastronomi Platformu kuruldu. Amaçları da Eskişehir’in unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemekleri yeniden günyüzüne çıkartmak…
Sloganları da belli:
- Eskişehir’de yenilecek çok şey var!
Eskişehir ve yemek denilince akla ilk olarak Çibörek geliyor.
İşte bu platform yöresel lezzetleri ortaya çıkarmak için ilk olarak Seyitgazi’nin İdrisyayla köyüne gitmiş, sofra kurmuş…
Sofrada neler var:
- Süt çorbası, bölgede yetişen kuru fasulye ve mercimek yemekleri, kırma, salatalık ve biber turşuları, köy sebzelerinden salata, keçi yoğurdu, ekşi mayalı somun ekmeği, orman aşı, kuşburnu şerbeti ve erik hoşafı…
…/…
Eskişehir, aynı zamanda bir göç şehri…
Balkanlar, Kafkaslar, Kırım’dan yoğun göç aldı. Bu göçlerle birlikte mutfaklarda geldi. Geleneksel yiyecekler Anadolu’da yaşamaya devam etti…
Unutulmaması, yeniden hayat bulması için yapılan bu çalışma önemsenmeli, mutlaka devamı getirilmeli…
 

HARCANANLAR!

Aslında her insan bir romandır ve biraz kahramandır.
Gün gelir anlar ki, harcadığı tek şey hayalleri değil, zamandır... Cengiz Aytmatov