Eskişehir'in hafızasıyım

Eskişehir AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ES TV’de yayınlanan Vaziyet programının konuğu oldu. Çalışkan, seçim sonrası gündeme ilişkin ES TV Genel Yayın Yönetmeni Ali Baş ve gazetemiz yazarı Arif Anbar’ın sorularını yanıtladı.  Kalabak Suyu’na yapılan zam hakkında konuşan Çalışkan, “ESKİ'nin su zammı yapması anlaşılabilir değildir. 43 milyon para kazanıyorsunuz, bunu da Büyükşehir Belediyesi’ne kaynak olarak aktarıyorsunuz. Büyükşehir Belediyesi eliyle de seçimden öncesi herkese farklı gelebilir. 
Kendilerince ürettikleri projeler doğrultusunda bunu belki doğru belki de birçok noktada eleştirilebilir şekilde dağıtıyorsunuz. Bu zam işi bu işin partnerleriyle konuşulabilir. Mesela; sucular odası, esnaflar odası, ticaret odası, halktan görüş alma noktasında yani belki yüzde 15’lik bir zam hemşerilerimiz için daha iyi olabilirdi. Birden bire yüzde 43’lük zam. Bunu da açıklarken efendim enerji maliyetleri yüzde bilmem kaç. Personel maliyetleri yüzde 40 küsur gibi bir orandan bahsettiler galiba. Kendileri zaten personele ilişkin zam yapmayı hedef edinen ESTRAM çalışanlarına da bunu ters yönde uygulayan belediye” dedi.

İHRAÇ TALEBİYLE DİSİPLİNE

“Sosyal medyada AK Partililerin AK Partililerle kavga ettiklerini birbirlerine eleştiri yaptıklarını görüyoruz? Bu demokratikleşme anlamına mı geliyor yoksa parti disiplinin dışına çıkmak mıdır?” sorusunu üzerine Çalışkan, “Parti noktasında baktıklarımızla genel merkezle istişare ettik. Bizim ihraç mekanizması için bir takım çalışmalarımız oldu. Yaklaşık 15-16 tane arkadaşımız var ihraç talebiyle disipline verilen” dedi.

BAŞKANIM SİZDEN HİZMET BEKLİYORLAR

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un AK Parti’nin yönetici bulamadığı iddialarını yanıtlayan Çalışkan, “Bizim Mahmudiye ilçe başkanımızın istifa etmiş olması bile gündem oluyorsa biz iyi şeyler yapıyoruz. Bizim AK Parti olarak hiç bir zaman yönetici kadrosuna ilişkin arkadaş bulmaya bir zorunluluğumuz yok. Kazım beye şunu diyebilirim. O zaman senin partinde böyle şeyler oluyor mu ki bizim partimizde olsun. Biz ne partimizin işine karışılsın isteriz ne de daha önce de benzer bir açıklama il başkanı yapmıştı. Ben de işine baksın dedim. Sevgili belediye başkanımız siyaset yapmayı seviyor olabilir. Bunu her alanda ve her dalda yapmak zorunda değil. Parti yöneticisi olarak yapabilir. Başkanım sizden hizmet bekliyorlar. Millet bahçesine ilişkin 50 bin metrekarelik tahsis edilmiş yere park yapmanızı bekliyorlar” diye konuştu.

ODUNPAZARI’NDA ÖNDEYDİK

Aday belirlenmesinde milletvekilleri arasındaki ayrılmanın etkili olup olmadığıyla ilgili soruyu yanıtlayan Çalışkan, “Genel merkezin bakış açısı şöyle bir çok kriter ve veri toplanarak değerlendirme yapılıyor. Milletvekilleri teşkilat koordinatörlerimiz kamuoyu araştırmalarımız telefon anketleri gibi...” ifadesine yer verdi. ‘Kamuoyu araştırmalarında önde olduğunuz bir belediye var mıydı?’ sorusunu yanıtlayan Çalışkan, “Büyükşehir belediyesinde biz son haftaya iyi yerde girdik. Odunpazarı belediyesinde öndeydik. Hatta seçim sonrası Odunpazarı belediyesinin tekrar sayılmasını talep ettik fakat saydıramadık” dedi. 

DOĞRU YAPILANIN ARKASINDAYIZ

Kurt’un Alparslan Türkeş parkı için AK Parti ve MHP’lilerin samimiyetini test ettiği söylemleri hatırlatılan Çalışkan, “Belediyeye tahsis edilen 49 bin metrekare yeşil alan var. İstediği yer konut alanı sen bir 40 bin metrekarelik yeri yap da niyetinin olduğu anlaşılsın. Biz kurumsal yapıyı hedef alıyoruz. İster Büyükşehir Belediyesi olsun ister Tepebaşı Belediyesi olsun ister Odunpazarı Belediyesi olsun. Doğru yapılanın arkasında durduğumuz gibi hiç yapılmayanın da takibini sürmeye devam edeceğiz. Onların projelerine destek veren halkımız, bize muhalefet etme ve doğruları tekrar tekrar anlatma görevi verdi. Biz de layığıyla yerine getiriyoruz” dedi. 

CİDDİ SIKINTILAR VAR

Seçim sonrası moral bozukluğunun olup olmadığının sorulması üzerine konuşan Çalışkan, “Tabii ki. Bizim kazanacağımızı düşündüğümüz ilçelerden birinde yapmadığı hizmet, yapmadığı proje, gitmediği düğün, cenaze kalmadı. Seyitgazi’den bahsediyorum. Burada belediye başkanıyla ilgili ciddi sıkıntılar var. Spesifik bir şey için söylemedim ben bu durumu. Ben meselenin algılanması ve anlaşılması adına söyledim. Belediye başkanımız dahil herkes çok çalıştı” dedi. 

ÇALIŞANLAR İSYANDA

ESTRAM çalışanlarının ücretler konusunda isyanda olduklarını belirten Çalışkan, “Sendika zam istiyor tabii. Çalışanların bir kısmı 2 bin TL'den başlayan 2 bin 600 TL'ye kadar giden ücretlerle çalışıyorlar. Hani CHP belediyeleri en büyük zammı yapan belediyelerdi? Su zammına ilişkin personel girdilerinde ki artıştan kaynaklanarak açıklamadılar mı? ESTRAM çalışanlarını bir dinlesinler. Eğer onlar meselenin bu yönünden memnunsalar ve işçi ücretlerine ilişkin ücret artışlarının doğru yerde olduğunu düşünüyorlarsa o zaman personel girdilerini de konuşabiliriz. Ama bir yandan personel girdilerini maliyet olarak yansıtıp öteki taraftan ESTRAM çalışanlarına ilişkin sendikayla uzlaşma noktasında farklı yerde durmak çok akıllıca durmuyor bir de şuna özellikle değinmek istiyorum. En temel ihtiyaç maddelerinden birisi içme suyu. Seçim öncesinde kullanma suyuna zam yapmak istediğimizde reddetmeleri ve her ne hikmetse seçimden 2-3 gün sonra hemen yüzde 43'lük zam yapmış olması anlaşılabilir değil” diye konuştu.

KAYNAĞA İHTİYACI VAR 
Belediyenin kaynağa ihtiyacı olduğunu söyleyerek Kent Ev Projesi’nin hala bitirilmediğini hatırlatan Çalışkan, “Kaynak derken neler kastediliyor. Tramvay hatlarının durmasını konuşabiliriz. 2008’den beri üretilen Kent Ev Projesi’nin hala bitirilememiş olmasını konuşabiliriz. Bunlar ne anlama geliyor? Yıl 2008. Yıl 2019. Açılışına çağırırlarsa gideriz elbette. 11 yıl geçmiş” şeklinde konuştu.

PROJE ÖNCELİK ARZ ETMİYOR 
AK Parti’nin ilçelerde dahi belediye kaybetmesinin nedeni olarak ülkedeki ekonomik sıkıntıların etken olmuş olabileceğini ifade eden Çalışkan, “Bizim sahadaki tüm hemşerilerimize ulaşmamızda belki dokunamadığımız hemşerilerimiz olmuş olabilir. Bir kez daha gönül almayı bekleyen hemşerilerimiz olmuş olabilir. Projeler bunlardan bir tanesidir. Gördük ki Türkiye’nin birçok yerinde proje meselesi insanlar için çokta öncelik arz etmeyen bir yerdedir” ded
 

DEĞİŞİKLİĞE İHTİYAÇ VAR

Millet Bahçesi ile ilgili konuşan Çalışkan, “Millet bahçesi 2013 yılında planlarda bir meydan olarak gözüken 1/5000’lik ve 1000’lik planlarda meydan olarak gözüken bir yer. Devamında da 2018’de Millet Bahçelerine yönelimle cumhurbaşkanımızın taahhütleri yönelimlerinde arasında yer almasından dolayı burası millet bahçesi yapılmak adına belirtilmiştir. Millet bahçesi de yeşilliği bol olan güzel bir proje olacağını değerlendiriyoruz. Planlamaya ilişkin özellikle orasının kamu kurumları sit bölgesi olmuş olmasından kaynaklı gerek koruma kurulundan gerekse belediyelerden plan değişikliği ihtiyacı var. Burada betonlaşma, yapılaşma bir artış yok” dedi. Çalışkan, sözlerine şöyle devam etti: “Millet bahçesinin şekli orda var aslında gelip geçerken bakabilirsiniz. Orada bin 200 metrekarelik alanda toplamda yüzde 3’e tekabül eden bir kıraathane alanı var.  Başka da bir alan yok. Bizim görevimiz olmadığı halde 500 araçlık otopark yapıyoruz.”

KİMSE ENDİŞE ETMESİN

Denetlenebilir olmayan belediyelere evet demeyeceklerini vurgulayan Çalışkan, “Biz 2009 ve 2014’te bunu yaşadık.  Yılmaz bey mutlaka söyleyecek bir şey bulur, bunu da şöyle yapar. O, bu, şu hükümet. Bu hükümet geçen yıl 622 milyon TL gerçekleşen büyükşehir bütçesinin 500 milyon TL’sini verdi. Gelirlerinizi belediyeye doğru yöneltirseniz bu gelir kaynaklarını arttırarak kendinize çıkış sağlarsınız. Her seferinde sermaye artırımına giderseniz bizi arkanızda bulamazsınız. Çünkü denetlenebilir nitelikte olmayan belediye şirketlerine hiç bir zaman evet demeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Kırmızı Toprak Mahalle muhtarına yapılan saldırının hiç hoş olmadığını belirten Çalışkan, “Bunları bugün de yarında anlatmaya devam edeceğiz. Herkes şunu bilsin hiç kimse endişe etmesin. Ben 2003 yılından beri şehrin hafızasıyım, siyasi yönetimler ve yönelimler anlamında da belediyecilik ve yerel yönetimler anlamında da şehrin hafızasıyım” dedi

DAVAYI KAZANAMAZ

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un güneş panellerinin iptal edilmesiyle ilgili açacağı dava sorulan Çalışkan, şu yanıtı verdi: “Kazım beyin yapmak istediği şey şu; ‘Eyy meclis üyeleri, bak dava açtım’ Bu siyasetçiye yakışmayan bir tavırdır. Kazım beye de yakışmaz. O zaman biz Sayıştay tarafından yargılandık. Siz siyasetçinin üzerinde kasta dönük bir eylem yakalarsanız buna ilişkin diyebileceğimiz bir şey yok. Ancak meclisler bu anlamda kendilerine ilişkin getirilen konularda irdelerler. Şehrin faydasına dönük hareket etmeye çalıştılar. Ben davayı kazanacağı kanaatinde değilim ama kasıt sırf bana dava açmak adına açmak olabilir ama meclis üyelerine bak ben dava açtım önünüze gelen konulara dikkat edin ise ben o zaman bütün meclisteki konuların tekrar incelenmesi kanaatindeyim.”

ÇİFTELER’E ÖZEL DEĞİL 

CHP Milletvekili Utku Çakırözer’in gündeme getirdiği Çiftelerdeki cezaevi kapatılacağı iddialarına da değinen Çalışkan, “Çifteler cezaevimiz bugün itibariyle 90 mahkumumuzun olduğu, 50 tane de personelimizin olduğu bir cezaevi. 90 hükümlüye 50 tane personel çokta mantığa uymayan bir yaklaşımdır. Çifteler’in de içinde yer aldığı yaklaşık 13 tane benzer nitelikte cezaevi... Bu cezaevleri birleştirildi ve Hendek'te bin 500 kişilik kapasiteli bir cezaevi açıldı. Çifteler’e özel bir uygulama değildir” dedi. 

200 PERSONELLE ÇÖZECEĞİZ 
Çalışkan, “AK Parti’nin böyle bir uygulamayı kamuoyuyla paylaşmadığı eleştirisine ise  “13 tane cezaevimiz benzer nitelikte açık cezaevi niteliğinde yapılan bir cezaevi değil. Kapalı cezaevidir bu. Kendi içerisinde fiziki mekan itibariyle zorlukları barındıran bir cezaevi. Dolayısıyla daha modern sosyal hakları daha fazla. Çocuklarıyla kalıyor anneler... Bu cezaevinin tercih edilmesinin en büyük sebeplerinden biri de şuydu: Özellikle denetimli serbestliğe ilişkin süreçler Çifteler cezaevinde çok kısa 3-4 günde girip çıkıyorlar. Diğer cezaevlerinde bu süre 1 hafta 10 güne uzarken Çifteler cezaevi bu konuda hızlı hareket ediyor ve talep fazlalığı oluşuyor. Şimdi 90 tane mahkum 50 tane personel. 13 tane cezaevinden 650 tane personel eder. Belki biz bunu 200 personelle çözeceğiz” diye konuştu. 

EKONOMİK NEDENLERLE İPTAL EDİLMİŞ OLABİLİR 
Alpu Ovası’na kurulması planlanan termik santral ile ilgili konuşan Çalışkan, “Meseleye insan merkezli bakıyoruz. Halkımıza en iyiyi yapmak adına bizim termik santrale ilişkin bu meselenin nasıl bir çözümü olmasına ilişkin onlardan da istişare etmek suretiyle bakanlığa bu meseleyi tekrar tekrar anlatıp bu meseleye nasıl bir çözüm getirilere ilişkin bu veya farklılaşabilir. Termik santral meselesi hemşerilerimize insanlarımıza hiç bir şekilde sıkıntı duyurmayacak ve onların sağlığını tehlikeye atmayacak noktada seçimler sunmak adına bu bazen öneri teklif dönüşüm değişim kısmına kafa yormaya devam ediyoruz” dedi. İhalenin iptal edilme sebebine değinen Çalışkan, “Ekonomik nedenlerle iptal edilmiş olabilir. Projenin rantabl olmasına ilişkin ihalelerle yapılmış olabilir. Yer seçimiyle alakalı belki teknik zorlayıcı veriler sebebiyle iptal edilmiş olabilir. Biz bunları öğrenip sizinle de paylaşırız. Çözüm önerilerinden bir tanesi burada ki kömürü taşımak olabilir. Bunun da fizibilitesini yapmakta fayda var. Ben bu meseleyi dönem dönem ilgili yerlere iletiyorum. Sonuç itibariyle çözümlenecek bir noktada duruyor olabilir” şeklinde konuştu.