Ahmet Ataç 15 02 2024

Eskişehir’in felaketi olur

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Eskişehir’in felaketi olur
A
a

Eskişehir'in yapı stoku envanterinin oluşturulmasının öneminden bahseden Kazım Kurt, Meclis toplantısında Yılmaz Büyükerşen'in açıklamalarına da değinerek," Özellikle Yılmaz hocanın açıklamalarına bakın nasıl fay hattının değiştirildiğini, fay hattının oradan oraya götürüldüğünü dinledim, sizde dinlemişsinizdir. Burada Yılmaz hoca söylediği için yapmıyorsanız ki öyle bir mantık

Sütiş Eskişehir
Eskişehir Odunpazarı Belediyesi Mart Ayı Olağan Meclis Toplantısı 5’inci birleşim 1’inci Oturumu, Kazım Kurt başkanlığında Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen meclis toplantısında 8 gündem maddesi görüşüldü. Görüşülen gündem maddelerinin hepsi oy birliği ile kabul edilerek ilgili komisyonlara gönderildi. Odunpazarı Belediyesi’nin bir sonraki meclis toplantısının 6 Mart Pazartesi günü saat 17.00’de yapılmasına karar verildi. Mecliste AK Partili Meclis Üyelerinin eleştirilerini yanıtlayan Başkan Kurt, “Eskişehir’de işini yapan müteahhit vardır, işini yapmayan müteahhit de vardır, işini yanlış yapan müteahhit de vardır. Burada bir meslek fetişizmine gitmiyoruz. Burada sistemi eleştirmemiz lazım bu bir fırsattır. Herkes için deprem ve kentleşme bunu masaya yatırmalıyız. Bizde bunu yapmaya çalıştık. Şimdi tespit ettiğimizi şu, bir kere mevzuat dediğimiz yasa ve yönetmeliğin tamamı elden geçirilmelidir” dedi. “Burada sen bunu biliyordun, ben bunu biliyordum bu noktada değiliz” ifadelerini kullanan Kurt, “Bizim yapacağımız iş, biz Odunpazarı Belediyesinde bütün teknik heyeti topladık, görüşlerini aldık ne durumdayız. İşte bu katılımın bir parçası… Ondan sonra imar komisyonumuzu topladık, tartıştık ve bakın bir kere öncelikle ve hızlı bir şekilde sizin de üzerinize düşen görevi yerine getirmeniz için şu işlerin bir an önce yapılması gerekiyor. Çevre ve Şehircilik İklim Bakanlığı, AFAD, İçişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, hepsi buna dahil. Herkesin görevi var. Burada en az sorumluluk da ilçe belediyede. Dikkatinizi çekmesi için ilçe belediyesi dedim, polemik yapmayın” şeklinde konuştu.

Eskişehir’in felaketi olur 2.03.2023
ESKİŞEHİR'DE MEVCUT YAPI STOKU BELİRLENMELİ

Zemine iyileştirme zorunluluğu getirilmesi gerektiğini söyleyen Kurt, “Odunpazarı yapıyor iyi başkaları yapmıyor, herkes yapmalıdır. Yapı denetim şirketlerinde zemin iyileştirmesi ile ilgili mühendisler ya da jeologlar kim olacaksa olmalıdır. Bu ciddiye alınmalıdır. İki fay hatlarıyla ilgili tartışma sona erdirilmelidir. Eskişehir’de özellikle kardeşim burada var ESOGÜ’de yok sonra yine var. Böyle bir şey yok.  Bunun sorumlusu kimse Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, MTA, fay hattı burasıdır demelidir, belediyelerde imar planlarını işlemelidir. Ben basit bir mantıkla bakıyorum. Şu Eskişehir’in fay hattını gösteren harita Ihlamurkent, Vadişehir tarafından geliyor ESOGÜ’de kalkıyor, ESOGÜ sınırlarını geçtikten sonra Karabayır’a doğru devam ediyor. Şimdi burada ya kırmızı fay hattı yanlış. Ya da ESOGÜ içinde olmaması yanlış. Ama ikisine de rapor var. O zaman bu raporu gidermek devletimizin birinci görevi. Gazetede de gördüm Sayın Vali konuşuyor imar planlarını işlesinler diye… Getir fay hattını işleyelim. Söylüyoruz her zaman söyledik. Özellikle Yılmaz hocanın açıklamalarına bakın nasıl fay hattının değiştirildiğini, fay hattının oradan oraya götürüldüğünü ben en az 50 kere dinledim, sizde dinlemişsinizdir yarısını. Şimdi burada Yılmaz hoca söylediği için yapmıyorsanız ki öyle bir mantık çıkıyor. Bu Eskişehir’in felaketi olur" dedi.  Biz burada eğri oturup doğru konuşacağız ve bu doğruyu yapacağız. Mevcut yapı stoku belirlenmeli. Başladık çalışmaya, inşallah ondan sonra arkasından sizin… Gerçi ömrünüz yetmeyecek üç ay sonra biz o işleri kendimiz çözeceğiz de… Çevre ve şehircilik müdürlüğünün de katkısıyla bu işin bir an önce düzelmesini sağlamak gerekiyor. Çünkü kentsel dönüşüm devletin müdahalesi olmadan yapılamaz. Devlet deprem vergilerini niçin topladı? Bu iş için topladı” ifadelerini kullandı.

YÖNETMELİĞE AYKIRI

Kentsel dönüşümün devletin müdahalesi olmadan yapılamayacağını kaydeden Kurt, “Devlet deprem vergilerini bu iş için topladı. Harcayacak, vatandaşa verecek. Bu, bedelsiz bir verme değil. Arifiye Mahallesi’ndeki hemşerime de verecek, Deliklitaş’taki hemşerime de verecek. Sümer’dekine, Mamure’dekine de verecek. ‘Ben veremem’ diye bir şey yok. Devlet, yıllardır bu insanlardan para topluyor. Bunun karşılığı olarak da riskli binaların giderilmesi devletin işidir. Çünkü o binanın yapılmasına izin veren, gerekli yönetmeliği yapan devlettir. ‘1999 öncesindeki yapıların tamamı yönetmeliğe aykırı’ diyorsunuz. Çünkü 1999’dan sonra yönetmelik değişti. 2004’te de değişti. 2004’ten önce yapılanlar da o yönetmeliğe aykırı. 2018’de de değişti. 2018’den önce yapılanlar da bu yönetmeliğe aykırı. Son olarak 2020’de değişti. 2020’den sonra yapılanlar da en son yönetmeliğe aykırı. İyi müteahhitler, o yönetmeliğe güvenerek bina yaptı. Yönetmelik başka türlü deseydi o şekilde yapacaklardı. 1999 öncesinde C 30 beton vardı da yapmadılar mı? Devlet olarak yasaya ne koyduysanız müteahhit de ona göre yaptı. Bu nedenle devletin külliyen bir sorumluluğu vardır ve ödemek zorundadır. Bu, ‘Vatandaşa ekstra bir iyilik yapıyorum’ durumu değildir. Vatandaş olmaktan kaynaklanan sağlıklı konutta barınma hakkıdır” dedi.

HİÇBİR SİYASİ AMAÇ ENGEL OLAMAZ

İçişleri Bakanlığından belediyeye gelen yazı hakkında konuşan Kurt, “’Tamamlanmış inşaatların İmar Kanunu’nun 26. ve 27. maddelerindekiler hariç bir ay içinde tamamını inceleyin ve devam edip etmemesi gerektiğine dair rapor verin’ deniyor. 26. maddeyi kapsayanları neden kontrol etmiyoruz? Hepsini yapalım. Bana bir sorumluluk veriliyorsa kamu binalarını da denetleyeyim. ‘Belediye hizmet binasını niye yapmadınız?’ diye soruyorsunuz. Bu mevzuatla belediye hizmet binasını yapmak en az sekiz yıl sürüyor. Eğer bu işleri hızlandıracaksak olağanüstü bir dönemde, olağanüstü yetkilerle imar çalışması yapmalıyız. Aksi takdirde bu iş uzar. TMMOB ile belediyeler arasında derhal protokol yapılmalıdır. Hiçbir siyasi amaç buna engel olmaz. Biz odaların, STK’lerin daha kamusal denetim yapacağına inanıyoruz. Bu inancımızla da o protokolleri imzalamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

CEZALANDIRILMAK İSTEMİYORUZ

 Eskişehir’deki inşaat uygulamalarındaki en büyük sorunlardan bir tanesinin Eskişehir Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği’nin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylanmaması olduğunu söyleyen Kurt, “10 seneyi aşkındır gidiyor, geliyor. Bu yönetmelik imzalanmadığı için Ankara’da, oturulan yerde yapılan yönetmelik Deliklitaş, Arifiye mahallelerine uymuyor. Bu şehirde hazırladığımız imar yönetmeliğinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca bir an önce onaylanması sağlanmalı. Konya için oradaki mantıkla bir yönetmelik yapılıyor, Eskişehir’de bunu uygulayamıyoruz. Olmaz… Eskişehir’in kendi özeli var” dedi. Müteahhitlik yasasının derhal çıkarılması gerektiğini vurgulayan Kurt, “Önüne gelen müteahhit olmamalı. Belli haklar veriyorsak belli yükümlülükleri de derhal almalıyız. Müteahhitlikle ilgili ciddi bir yasa çıkarmalıyız. Başka yönetmeliklerde olan çelişkiler giderilmelidir. Deprem yönetmeliği başka, otopark yönetmeliği başka şehrin… Bunların yerele indirgenmesi halinde ortaya bambaşka bir şey çıkıyor. Arifiye’de, Deliklitaş’ta inşaat yapamıyorsunuz. Şehir merkezinde zemin sıvılaşması kolay olan alanlar bir an önce dönüştürülmelidir. Köprübaşı’ndaki Porsuk Projesi adeta deprem gibi oldu. Sallanıyor… Gidiyor, geliyor. 10 yıl… Bakanlık, Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Teknik Üniversitesiyle yapılan işler sonunda çıkmaza döndü. Muhalefet partili bir belediye olmakla cezalandırılmak istemiyoruz” şeklinde konuştu.

GÜNDOĞDULULARIN KABAHATİ NEYDİ?

“8-10 senedir çektirdiğiniz eziyet burnumuzdan geldi. Gündoğdulu hemşerilerimizin kabahati neydi?” diye soran Kurt, “Yani iki tane politikacınızın arasındaki kavga yüzünden orayı afet riskli alan ilan ettiniz. Gündoğdu’da yıkmaya kalksaydınız ben gelecektim dikilecektim kalkamadınız, cesaret edemediniz. Sanayi Çarşısı’nda da çok sevgili AK Partili Meclis Üyesi arkadaşlarımız bizim projelerimizi reddedince onu aşmanın yoluydu afet riskli alan. Anlaştık, Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla anlaştık, uzlaştık ve afet riskli alan ilan edip yetkiyi Odunpazarı Belediyesi’ne verecektiler. Biz söze inanırız. Söz ağızdan çıkar. Hele o devlet dediğiniz kurumun tepesinde oturanların verdiği söz daha da önemlidir. Biz buna inandık, başvurumuzu yaptık. Geldiler incelediler ve afet riskli alan dediler. Ve en son imzayı kim attı biliyor musunuz? Eskişehir Milletvekili Sayın Nabi Avcı attı. Nabi Bey atmamakta direndi çünkü siz atma dediniz çünkü burayı yaparlarsa bir daha seçim kazanamayız dediniz. Nabi Bey imzayı atmadı, o günün Başbakanı açtı telefonu Nabi Bey imzayı atar mısın dedi ve öyle atıldı. Ben bunların hepsinin şahidiyim. Şimdiye kadar anlatmadıysam kabahat işledim. Şimdi anlatıyorum. Ondan sonra sizin çok sevgili belediye başkan adayınız ve büyükşehir adayınız koşa koşa gitti çevre ve şehircilik bakanlığını dağıtırız dediler biz burayı yaparsanız biz burayı asarız keseriz ve ondan sonra bize dediler ki gidin saraydan halledin. Saraya ulaşamadım. Ulaşsaydım belki çözerdik o işi” ifadelerini kullandı.

İNATLAŞMAYLA DÜZELTEMEZSİNİZ

‘İmar barışını CHP de istedi’ söylemlerini yanıtlayan Kurt, “Bu kadar yanlışın olduğu bir yerde Cumhuriyet Halk Partili politikacıların da evet şu imarla ilgili yanlışları da giderelim demesi kadar doğal bir şey yok. Hiçbir mühendislik denetiminden geçmeyen bir yapının imar barışı yoluyla temize çıkması kadar yanlış bir şey yok. Sizin imar barışınızın altında bir cümle var; bütün sorumluluk bana aittir, devletimin hiçbir sorumluluğu yoktur diyor. Ben hukukçu olarak böyle bir şeyi asla kabul edemez. Bir beyanla devlet sorumluluktan kurtulamaz. Benim beyanımla tepeme çöken binadan çevre şehircilik müdürü ya da imar affını çıkaran kurtulamaz. Bu hukuki olarak böyledir. Beyan veren hemşerilerimizin tümüne bunu söylüyorum; sizin binanıza bir şey olduğu zaman siz sorumlu değilsiniz. Size imar affı nedeniyle belge verenler sorumludur. Açın davanızı kazanırsınız. Hiç kimse de bundan kaçamaz, kıvıramaz. Hukuk ise hukuk işleyecek. Uydu kent diye bir şey vardı. Kocakır’da uydu kent yapacaktınız. Çevre ve şehircilik Bakanlığı’nın projesiydi. Ödüllü bir projeydi. Şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 3’üncü katındaki koridorda duruyor maketi. Ama ne oldu AKP koalisyonu bakan değiştirdi, proje gitti. Yılmaz Hoca burada evet iyi bir proje dedi. Projeden vazgeçtiniz. Böyle inatlaşmayla Eskişehir’i düzeltemezsiniz. Bu işi hukuka uygun ve meşru yollarla çözmeliyiz” şeklinde konuştu.

BİZİ KUCAKLASINLAR

Odunpazarı Belediyesi olarak deprem felaketinden sonra olağanüstü bir çaba içine girdiğini kaydeden Kurt, “Toplamda 60 arkadaşımız bölgeye görevli olarak gitti. Eskişehir halkına, gençlere büyük bir şükran borcumuz var. Toplamda 23 TIR malzemeyi götürüp teslim ettik. Denetim altında da doğru kullanıldığını gördük. Bunların içinde su, 60 ton gıda maddesi, 82 bin parça giyim… Bunlar az iş değil. Şimdi Malatya’da bir konteyner kent kuruyoruz. Yetki istedim. 50 konteynerlık bir kent kuruyoruz. Yemesini içmesini tümünü karşılamak şartıyla biz burada orayı gördükten sonra burada rahat oturulamayacağını görenlerdeniz. Yemek yiyemeyecek duruma geldik. Çünkü 50 dairesi olan vatandaşın hiç dairesi kalmamış. Ki geliri de bitmiş, mülkiyeti de gitmiş. Şimdi çadırda kuyruk bekliyor. Allah kimseyi böyle bir duruma düşünmesin. Bizim millet olarak birliğimizi beraberliğimizi hiç kimse bozmasın. Özellikle başımızdakiler bozmasın. Bize küfür etmesin, hakaret etmesin, dışlamasın. Bizi kucaklasınlar. Bu sırada kucaklanır insan. Çünkü hepimizden yararlanacak bir iş vardı. Hepimizin oraya faydası dokunacaktı. Sadece AK Partililerin faydası olmasın CHP’lilerin de faydası olsun” ifadelerini kullandı.
 
   
 
 
 
 
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi