Eskişehir'deki vahşette flaş gelişme!

Eskişehir'in Yenibağlar Mahallesi Hacı Hüsnü Sokak’taki bir apartmanın girişinde, 25 yaşındaki Tuğçe Can, bıçaklandıktan sonra boğazı kesilerek öldürüldü. Olayın ardından İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Gasp ve Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin başlattığı çalışma sonucu cinayet şüphelisi olduğu tespit edilen maktulün 2 aylık sevgilisi Onur Kaya (22), olay yerinden kaçtı. Cinayet şüphesi ile aranan Eskişehir Teknik Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi Onur Kaya, polis ekiplerince kent merkezindeki bir otelde yakalandı. Gözaltına alınan şüpheli sağlık kontrolü için Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Burada yapılan kontrolde Onur Kaya’nın yakalanmadan önce ilaç kullanmak suretiyle intihara teşebbüs ettiği anlaşıldı. Katil zanlısı ilk müdahalesinin ardından hastanenin yoğun bakımında tedavi altına alındı. Hayati tehlikeye atlatan zanlı, ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.
 Katil zanlısı Onur Kaya emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Zanlı, burada çıkarıldığı sulh ceza hâkimliğince ‘kadına karşı tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Katil zanlısı Onur Kaya’nın emniyette, savcılıkta ve sulh ceza hâkimliğinde susma hakkını kullanarak ifade vermediği öğrenildi.
 

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 3 YILA KADAR HAPİS TALEBİ

Olayla ilgili Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından katil zanlısı Onur Kaya hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede Tuğçe Can’ın katil zanlısı Onur Kaya hakkında, ‘kadına karşı, tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ve ‘şantaj’ suçundan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede şüphelinin maktulü 3’ü öldürücü olmak üzere toplam 13 bıçak darbesiyle yaraladığı belirtildi. Ayrıca iddianamede zanlının, maktulün göğüs bölgesini bıçakla kesip ardından boynunu kesmiş olması ve taş ile başına vurarak yaralanmaya sebep olmasının ‘canavarca hisle’ hareket ettiğini gösterdiği yer aldı.
 
Katil zanlısı Onur Kaya’nın olaydan sonra eczaneden fare zehri ile insülin iğnesi aldığı, iğne ile kendisine fare zehri enjekte ettiği ve kaldığı otelde ekmek bıçağıyla bileklerini keserek intihara teşebbüs ettiği sırada polis ekiplerince yakalandığı bilgisi de iddianamede yer aldı.
 

 FOTOĞRAFLARLA ŞANTAJ YAPMIŞ

Katil zanlısı Onur Kaya’nın ev arkadaşı T.U.Y.’nin soruşturma aşamasında verdiği ifadede, zanlının kesici aletlere karşı merakı olduğunu ve maktul Tuğçe Can’ı “fotoğraflarını annene yollarım” şeklinde tehdit ettiğini söylediği öğrenildi. İddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Ersin Tosun, iddianamede kadın cinayetlerinde caydırıcı cezanın önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:  “Ölen maktulün kadın olduğu cinayetlerde, erkek failin caydırıcı bir ceza ile cezalandırılmasını suç siyaseti ve ceza adaletiyle, sosyal adalet açısından elzem olduğu, caydırıcı cezaların verilmemesi halinde bu suçlarla mücadele etmenin olanaksız hale geldiği ayrıca kamuoyunda ve sosyal yaşam anlamında yanlış ve gerçekçi olmayan değerlendirmelere sebebiyet verdiği, somut olayımızda şüphelinin maktüle karşı şantaj suçu ile birlikte kasten öldürme suçunun nitelikli halini 3 kez aynı eyleminde işlediği (kadına karşı, tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek) dosyadaki deliller çerçevesinde anlaşıldığından verilen sevk maddeleri ile cezalandırılması iddia ve talep olunur.”
Katil zanlısı Onur Kaya’nın 11 Nisan’da Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına başlanacak.
 


Bu arada Tuğçe Can'ın ailesinin avukatları Ata Şahin ve Çelik Erimez tarafından yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Kamuoyu tarafından bilindiği ve takip edildiği üzere, 12 Ocak'ta müvekkillerimizin kızı Tuğçe Can canice katledilmiştir. Bunun üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatılmış ve gelinen aşamada başsavcılıkça yazılan iddianame ile sanığın 'kadına karşı, canavarca hisle veya eziyet çektirerek, tasarlayarak kasten öldürme' ve 'şantaj' suçlarını işlediği sabit görüldüğünden ilgili kanun hükümlerince cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ve söz konusu iddianameye, ölen maktulün kadın olduğu cinayetlerde erkek failin caydırıcı bir ceza ile cezalandırılmasının suç siyaseti ve ceza adaleti ile sosyal adalet açılarından elzem olduğu, caydırıcı cezaların verilmemesi halinde bu suçlarla mücadele etmenin olanaksız hale geldiği' şeklinde şerh koyulmuştur."

Davanın gerek kamuoyunun ilgisi, gerek sivil toplum kuruluşlarının ailenin yanında olması, gerekse de basının takibiyle bir ceza davası olma niteliğinden çıktığı, toplumsal bir dayanışma, hatta mücadele niteliğini kazandığının belirtildiği açıklamada, şunlar kaydedildi "Öncelikle bu haklı mücadelemizde yanımızda olan herkese aile adına teşekkür ediyoruz. Bununla birlikte belirtmeliyiz ki sanığın hukuka uygun olarak ve kamu vicdanını zedelemeyecek şekilde cezalandırılması için bütün çabamızla çalışacağız. Adaletin bu şekilde tecelli edeceğine de inancımız tamdır. Bu vesileyle başta Tuğçe Can'ın katledilmesi olmak üzere bütün kadın cinayetleri ile mücadelemizde ve kadın cinayetlerini tamamen durdurma noktasında kararlı olduğumuzu, ayrıca ailenin avukatları olarak hukuki süreci titizlikle takip ettiğimizi kamuoyunun ve basının bilgisine sunmaktayız."