Eskişehir’deki Suriyeliler…

Şunu da söylemeden geçmek istemiyorum: İllegal işler yaşanıyor!

17 Ekim 2019 08:36
A
a
Sütiş Eskişehir

Suriyeli mültecilerin ülkemizde misafir edilmesine karşı değiliz elbette.

Misafirperver bir milletiz en nihayetinde.

 

*

 

İtiraz ettiğimiz nokta şu: Herhangi planlama yapmadan milyonlarca insanı topraklarımıza aldık ve bakmaya çalışıyoruz.

Bakmaya çalışıyoruz diyorum, çünkü bakamıyoruz!

Bütçemiz yetersiz!

Eğitim veremiyoruz!

Yeteri oranda barınma imkanı sağlayamıyoruz!

Yine yeteri düzeyde sağlık hizmeti sunamıyoruz!

Vesaire…

 

*

 

En önemlisi de, kültür çatışması yaşıyoruz!

 

*

 

Her neyse…

 

*

 

Her neyse dedim de…

Şunu da söylemeden geçmek istemiyorum: İllegal işler yaşanıyor!

Eskişehir’de, Suriyeli misafirlerimizin geri dönüşüm işine musallat oldukları, yetkisi dahilinde geri dönüşüm toplayan şirketlere zorluk çıkardıkları, şirket çalışanlarını darp ettikleri; yaşanan olaylar karşısında ise zabıtaların müdahale etmekten çekindikleri, emniyet güçlerimizin ise bu sorunu görmezden geldikleri yüksek sesle dillendirilmeye başladı.

Dahası, Suriyeli misafirlerimizin sigortasız çalıştırıldığı, SGK’nın ise bu işi görmezden geldiği öne sürülüyor.

Beri yandan, Suriyeli misafirlerimizin Eskişehir’de hangi yöntemlerle ticari işletme açtıkları da merak konusu.

 

*

 

Böyle bir giriş yaptıktan sonra, asıl konuya geliyorum…

Geçtiğimiz aylarda, Eskişehir’in en işlek caddelerinden birinde bulunan bir işletmede yemek yemiştim.

Sipariş fişi geldiğinde, “bu kadarına da pes” demiştim.

Sipariş fişine yazılan yemek isimleri, Arapça’ydı!

O anda içimden dedim ki: Sonumuz hayır olsun!

suriyeli fiş

 

*

 

Öyle ki…

Eskişehir’in çoğu bölgesinde, Arapça tabelalar, ilanlar ve reklamlar hızla çoğalıyor.

İstiklal, Kırmızıtoprak, Sütlüce, Esentepe, vesaire…

Hem görüntü kirliliği yaratıyor, hem vatandaşlarımız ne yazdığını anlamıyor, hem de resmi dilimiz olan Türkçe bir anlamda görünmez kılınıyor.

 

*

 

Bu noktada Atatürk’ün şu anlamlı sözünü hatırlatmak istiyorum: “Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.”

 

*

 

İşte, bunun bilincinde olan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, oldukça önemli bir karara imza atmaya hazırlanıyor.

Tabela İlan ve Reklam Yönetmeliğinde gerekli düzenlemenin yapılacağını açıklayan belediye, Türk alfabesindeki harflerin dışında, Arap alfabesi başta olmak üzere farklı hiçbir alfabenin kullanılmasına izin verilmeyeceğini duyurdu.

 

*

 

Tabii Büyükşehir Belediyesi’nin, örnek alınması gereken bir duyarlılığı daha var.

Biliyorsunuz ki Türk Silahlı Kuvvetleri, terör örgütleri PKK, YPG ve DEAŞ’a karşı Suriye’de Barış Pınarı isimli geniş çaplı bir harekat düzenliyor.

Allah, ordumuza güç kuvvet versin.

Ancak gelin görün ki çoğu ülke, terör örgütlerine karşı düzenlenen bu harekata karşı çıkıyor; özellikle de Arap ülkeleri!

Durum böyle olunca da Eskişehirli yurttaşlarımız, Arapça yazılı tabela, ilan ve reklamları, en hafif ifadeyle kötü karşılıyor ve şiddetle kaldırılmasını istiyor.

İşte Büyükşehir Belediyesi, Eskişehirli yurttaşlarımızın bu haklı tepkisine de kayıtsız kalmadı ve Türk alfabesinin dışında, başta Arap alfabesi olmak üzere farklı hiçbir alfabenin tabela, ilan ve reklamlarda yer almasına izin verilmeyeceğinin altını çizdi.

 

*

 

Böylesine örnek bir karar alan Yılmaz Büyükerşen başkanlığındaki Büyükşehir Belediyesine teşekkür ediyor, söz konusu kararın tüm yurda yayılmasını temenni ediyorum.

 

 

Odunpazarı ve ESO cephesindeki son gelişme

 

Birkaç kez gündeme getirdim.

Neydi o?

Anlatayım…

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt 100 kreş yapacağını taahhüt etmiş, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş da “ESO olarak destek vereceğiz” demişti.

Ancak Kazım Kurt’tan öğrendik ki, ESO, kreş projesine destek vermekten vazgeçmiş.

 

*

 

Kazım Kurt’un bu bilgiyi kamuoyuna duyurmasıyla ve akabinde konunun medyada tartışılmasıyla, yeni bir gelişme yaşanmış!

Peki, söz konusu gelişmeyi kimden öğrendik?

Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy’dan.

Şöyle ki…

Kazım Kurt, Kent Konseyi başkanı seçilen Nuray Akçasoy’a tebrik ziyareti gerçekleştirmiş. Kurt’u karşılayanlar arasında ESO Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi olan Recep Taşel de varmış. Taşel, görüşme sırasında Kazım Kurt’a dönerek, “başkanım, ESO olarak kreş projenize destek vermekten vazgeçmedik, hatta size bir sürprizimiz var” demiş. Kazım Kurt ise Taşel’e, “görelim o zaman” şeklinde bir cevap vermiş.

 

*

 

Nuray Akçasoy, Taşel’in ifadesini şöyle yorumluyor: “Yani arkadaşımız ESO’nun bir yönetim kurulu üyesi olarak bunu söylediyse, boşuna söylememiştir. Bunun bir sebebi vardır.”

 

*

 

Başkan Akçasoy haklı…

Sanırım ESO, yaptığı hatanın farkına varmış ve verdiği sözü tutması gerektiğini idrak etmiş.

Yani, umarım öyle olmuştur.

Yoksa, Recep Taşel ESO’yu temsilen Kazım Kurt’un yüzüne bu ifadeyi kullandıktan sonra ESO’nun kreş projesine destek vermemesi, dalga geçmekten başka bir şey olmaz.

 

*

 

Recep Taşel’i tanırız…

Sevilen ve sayılan bir isimdir.

Sözüne güvenilir.

O nedenle ben de güveniyorum ve Sanayi Odası’nın, belediyenin kreş projesine destek verme kararını tekrar aldığına inanıyorum.

 

*

 

 Bu noktada Taşel’in ifade ettiği sürprizi de merak ediyor, Kurt’la Kesikbaş’ın ortak bir basın toplantısı düzenleyerek işbirliği açıklaması yapmalarını sabırsızlıkla bekliyorum.

Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
NK 17 Ekim 2019 13:15

Bu misafirlik fazla uzadı kimse kimseyi çekmek zorunda değil bunun ırkçılıkla alakası yok misafirlik işgalciliğe döndü artık bizden rahatlar o hastanelere bi gidin bakın bizden önce çocukları muayne oluyor bizden önce sıra oluyor bu arada kadın doğum bölümünde bol bol eli karnı çocuk dolu Suriyeli kadın görebilirsiniz biz bakacağımız kadar yapmaktan korkarken onlar doğurmaktan hiç korkmuyor ki ülkelerinde savaş varken daha çok dikkatli olmak gerekiyor bu benim fikrim ben rahatsızım çok seven varsa evine götürsün baksın okutsun eğitsin artık milletçe çok sıkıldık 2 vatandaş olmaktan utanmasalar yakında Suriye dili konuşacağız kentparkta plaja çöreklenen köprüden bakan Suriyeli ergen ve erkekleride göz ardı etmeyelim lütfen röntgencilik yapacaklarına ülkelerinde silah tutsunlar savaş var ya ülkelerinde 8 yıldır

2 12 Cevap Yaz
DKC 17 Ekim 2019 12:34

8 yıllık misafirlik olmaz,misafirliğin kısa olanı makbuldür.Elin avrupalısı ağırlığını koydu ve dedi ki; parası neyse verelim siz bakın,kendiniz bile misafir lafını istemeyerek söylüyorsunuz arif bey. Avrupa istedi diye,koskoca ülke dadılığa başladı yalan mı?

2 11 Cevap Yaz
DKC 17 Ekim 2019 11:39

Ülkemizde suriyeli ve türevlerini istemiyoruz diye söyleyince hemen ırkçı ilan ediliyoruz ya ona yanıyorum.Dini imanı para olanlar yüzünden ülkemize alınan,kayıtlı ve kayıtsız en az 7 milyon suriyeli şuan,ülkemizin demografik yapısına büyük bir tehdittir.Kendi ülkemizde yabancı olduk,vaybe koltuk sevdası adama neler yaptırıyor.Topraklarımız yağma hasan böreği mi? Soran olursa; Vatan,millet,sakarya,elhamdülillah,amin ve kapanış..

2 13 Cevap Yaz
Esnaf 17 Ekim 2019 11:35

Helal olsun Yılmaz Büyükerşen başkanımıza.Milliyetçilik öyle,lafla olmaz.İcraatla işte böyle olur.Ümmetçi ,arap bedevi özentiliği aziz vatan topraklarımızı bu hale getirdi. Büyük Atatürk milliyetçisi Yılmaz Büyükerşenden Allah razı olsun,yine yaptığıyla koca Türkiyeyi uyandırdı....

2 14 Cevap Yaz
Alp 17 Ekim 2019 11:24

Sizin evinize hiç 8 yıl kalan misafir geldi mi? Bunlar misafir felan değil, işgalci.

2 13 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi