Eskişehir'de sepetler boşaldı, vatandaş dertli

Temel gıda ve ihtiyaç malzemelerinden akaryakıta varasıya pek çok alanda kendini hissettiren enflasyon canavarı, vatandaşın dolabına da göz dikti. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) yüzde 55,18, Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) ise yüzde 126,91 olarak duyurduğu yıllık enflasyon rakamları, piyasadaki fiyatları artırırken sepetleri boşaltmaya devam ediyor. “Son market alışverişiniz ne kadar tuttu?” sorusunu yanıtlayan Eskişehirliler, birkaç parça ürün aldıkları halde yüksek tutarlar ödediklerini söyledi. Geçen seneki alışverişlerinde yüzde 50 daha az ödeme yaptıklarını dile getiren yurttaşlar, yanlış ekonomi politikalarının etiketleri katladığını ifade etti.

HER ALIŞVERİŞTE FARKLI FİYAT

Her alışverişte farklı tutarlar ödediğini kaydeden 65 yaşındaki Bahadır Kızılırmak, “Peynir aldığımda 70 lira ödedim. Ardından aynı peyniri 90 ve 110 liraya aldım. Her seferinde farklı fiyat ödüyorum. Aldığım peynirin fiyatı geçen sene 45 lira civarındaydı. Fişini bile sakladım. Piyasadaki fiyatların yüksek olduğunu düşünüyorum. Aracılar para kazanıyor. Üretici kazanamıyor. Dört kişilik bir ailenin market alışverişi minimum 500-600 lira tutar. Geçen yıl da bu rakam 250-300 lira civarında olurdu. Fiyatların düşeceğini zannetmiyorum. Önüne de geçilemez. Belki iktidar bir şeyler yapabilir.” diye konuştu.

YENİ BİR SAYFA AÇILACAK

Bir kilo peyniri 200 lira ödediği halde alamadığını ifade eden 62 yaşındaki Bilal Demirel, “Geçen yıla göre fiyatlar yüzde 100 arttı. Bir aldığını bir daha aynı fiyata alamıyorsun. Üretim olmadığı için fiyatlar devamlı yükseliyor. Hayvancılık bittiği için üretemiyorsunuz. Üretseniz de maliyeti yükseliyor. Bu da her şeye yansıyor. Üretime yöneldiğimiz takdirde piyasadaki fiyatların düşeceğini tahmin ediyorum. Ülkemiz için yeni bir sayfa açılacak. Bir rahatlama olacağını düşünüyorum.” yorumunu yaptı.

PİYASA BERBAT DURUMDA

Son market alışverişinde 500 lira ödediğini belirten 53 yaşındaki Hayrettin Keleşoğlu, “Sadece birkaç çeşit peynir aldığım halde bu tutarı ödedim. Aynı alışverişi geçen sene yaptığımda 100-150 lira civarında tutuyordu. Piyasa berbat durumda… Neyi yetiştireceğimizi şaşırdık. Dört kişilik bir ailenin market alışverişi 2 bin 500 lirayı geçer. Geçen sene ise 700-800 lira civarında tutardı. Piyasadaki fiyatların düşmesi için hükümetin değişmesi lazım. Yeni insanlar gelmeli.” değerlendirmesinde bulundu.

EN AZ 2 BİN 500 LİRA

“Marketten 2 bin 500 liradan aşağı çıkamıyoruz” diyen 52 yaşındaki Cevat Yıldırım, “Genelde, yağ, deterjan, şampuan gibi temel ihtiyaç malzemelerini aldığımız halde bu kadar tutuyor. Artık marketten hiçbir şey alınmaz. Ekonomi eskisi gibi değil. Geçen sene bu rakamın 3’te 1’i kadar tutuyordu. Fiyatlar çok yüksek ve düşeceğini zannetmiyorum. Memurlar 15-16 bin lira para alıyor, yetmiyor. Elektrik, su, doğal gaz faturalarını mı ödesin? Mutfak alışverişini mi karşılasın? Çok zor…” dedi.

EKONOMİ POLİTİKASI ETKEN

Son alışverişinin 65 lira tuttuğunu dile getiren 23 yaşındaki Merve Duraklar, “Küçük bir çiçek ve su aldığım halde 65 lira tuttu. Fiyatlar geçen seneye göre neredeyse yarı yarıya arttı. Şu anda dört kişilik bir ailenin sepeti en az 1500 lira tutar. Hatta bu fiyatı ödemelerine rağmen temel ihtiyaçlarını karşılayamayabilirler. Bu alışverişi geçen sene yapsalardı 750 lira civarında tutardı diye düşünüyorum. Çok zor dönemden geçiyoruz. Tüm dünyada bir kriz var fakat Türkiye’nin bu hale gelmesinde ekonomi politikalarımız da etken.” bilgisini verdi.

KİM GELİRSE GELSİN İŞİ ZOR

Market alışverişinin minimum 300 lira tuttuğunu ifade eden 52 yaşındaki Yavuz Sert, “3-4 parça ürün aldığınız halde en az 300-400 lira ödüyorsunuz. Geçen sene aynı alışveriş 100-150 lira civarında tutuyordu. Piyasadaki fiyatların fahiş olduğunu düşünüyorum. Hiçbir şeyi almaya gücümüz yetmiyor. Allah sonumuzu hayır etsin. Dört kişilik bir ailenin market sepeti en az 1000 lira tutar. Ekonomi böyle olduğu sürece piyasadaki fiyatların düşeceğini zannetmiyorum. Hangi iktidar gelirse gelsin işi zor.” diye konuştu.

YÜZDE 100’ÜN ÜZERİNDE

Bir paket çay ile bir kilo peynir karşılığında 300 lira ödediklerini kaydeden Neriman-Alibaz Özdemir çifti, “Geçen sene fiyatlar yarı yarıyaydı. Tereyağının kilosu 250, etin kilosu ise 300 liraya dayanmış. Bir market arabasını doldurmak için en az 1000 lirayı gözden çıkarmanız lazım. Fiyatlar çok pahalı. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları gerçeği yansıtmıyor. Gerçek enflasyonun yüzde 100’ün üzerinde olduğunu düşünüyorum. Piyasadaki fiyatlar ilerde de düşmez çünkü üretim yok. Fabrikalar satıldı. 11 ili etkileyen bir deprem de yaşandı. Bunun da bir maliyeti olacak. Bu şartlarda enflasyonun düşmesi mümkün değil.” değerlendirmesinde bulundu.