Eskişehir'de iki felaket var!

Eskişehir haberleri...

AÇIKLAMAK BANA DÜŞMEZ
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ES TV’de yayınlanan Vaziyet programının konuğu oldu. ES TV Genel Yayın Yönetmeni Ali Baş ve Anadolu Gazetesi Köşe Yazarı Arif Anbar’ın sorularını yanıtlayan Kurt, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. İlk olarak Cumhuriyet Halk Partisi İl Kongresinin konuşulduğu programda Başkan Kurt, kongre için üç başkanın bir araya gelip gelmediği, ortak adayın olup olmadığı konusunu değerlendirdi. Üç belediye başkanı olarak her olayda, her ortamda görüştüklerini belirten Kurt, “İl kongresi ile ilgili de Sayın Hocamın daveti üzerine oldu. Ancak bunu açıklamak ya da konuşmak davet sahibinin işidir. Onlar benim büyüğüm. İzin vermeden ben o konuda bir şey diyemem. Ama bizim her zamanki görüşmelerimiz il kongresi için de oldu. Sonucunu ve içeriğini açıklamak bana düşmez” dedi.

GÖNLÜMÜN ADAYINI SÖYLEDİM
“Kongreyle ilgili Eskişehir’de bir son dakika gelişmesi yaşanabilir mi?” sorusunu yanıtlayan Kurt, “Burada bu soruların muhatabı ben değilim. Ben bir belediye başkanı olarak kim seçilse seçilsin birlikte çalışacak bir pozisyondayım ama ben açıkça gönlümdeki adayı söyledim. Recep Taşel ile bu işin daha iyi yürüyeceğini, kamuoyunda partinin daha geniş kitlelere ulaşabileceğini, parti içinde örgütlenmelerde çok daha rahat olacağımızı düşünüyorum ve bunu söylüyorum. Söylemekte de bir sakınca bulmuyorum. Beş tane aday adayı imza toplayabilir mi, birisi adaylıktan vazgeçer mi ya da birileri ısrar edip vazgeçirir mi… Bunlar benim işim değil çünkü 5 arkadaşımız aday olmak üzere yola çıkmış, biz bunu engelleme gücüne sahip miyiz? O yetkimiz var mı? Bunlar ayrı şeyler” ifadelerini kullandı.

ESAS OLAN ÇARŞAF LİSTE
Parti tüzüğünde esas olanın çarşaf liste olduğunu belirten Başkan Kurt, “Biz bunu uzun yıllardır Eskişehir’de yapamadık. Aday olan arkadaşlarımız nedense kendilerini biraz daha güvende hissetmek adına ya da seçim sisteminin biraz daha çabuk sonuçlanması adına, bir karışıklık olmaması düşüncesiyle, blok liste diyorlar. Seçimden sonra keşke çarşaf yapsaydık, diyoruz. Ben kişisel olarak çarşaf liste olmasından yanayım bunu zaman zaman da söyledim. Ama kongreler öncesi karar vericisi ben değilim” dedi.

İL BAŞKANI İKTİDARI İSTEMELİ
“İl başkanı Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olmasını istemeli” ifadelerini kullanan Kurt, “Maalesef biz bunları her ortamda anlatabilmeliyiz. Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye olmak istediği halde üye olmayan, olamayan binlerce kişi var. Şunu biliyorum ben üye olmaya geldim, diyen insanı sorguya çekip neden geldin, niye geldin, kim gönderdi? Bunlar değil. Bunlar yerinde görülmeli, bilinmelidir. Halkla iç içe olursanız bu iş daha kolay olur. Bizim zaman zaman köyleri gezmemiz lazım. Mahalleleri gezmemiz lazım. Geçmişte böyle yapıyorduk. Şunu kimse unutmamalı, partide şu an politika yapanların hiçbiri yeni değil. Yani ben bunu bilmiyordum diyecek pozisyonda değil” şeklinde konuştu.

KİMSE BİRBİRİNE KÜSMEMELİ
Herkesin istediğini destekleyebileceğini vurgulayan Kurt, “O destekleyince sorun yok ben destekleyince sorun var, bu da bir çelişki. Dolayısıyla siyasette herkes birilerini destekler bu gayet doğaldır ben itiraz etmem. Ben şundan utanırım, partim benden az oy alıyorsa ben utanırım. Dolayısıyla il başkanı bu çerçevede önce kaybedenleri kazanacak kişi olmalı. Yani pazar günü seçilecek il başkanı kaybeden o dört arkadaşımızı küstürmeden parti çalışmalarını yürütecek adım atmalı. Kırılabilir, incinebilir ama küsmemeli. Bütün Eskişehir biliyor kongreye gidiyorsunuz kaybediyorsunuz bir dahaki kongreye kadar yok. E o zaman yine kaybediyorsun. Dolayısıyla böyle bir politik anlayış olmaz. Biz seçim kaybettik, küsmedik; ihraç edildik, küsmedik; disipline verildik, küsmedik; itildik kakıldık, küsmedik. Yani politika böyle yapılır” ifadelerini kullandı

PARTİ İÇİ BARIŞ İÇİN BİR YARIŞ YAPALIM
Geçmiş dönem yani şu an da dahil olmak üzere partilerinin Gençlik Kolu İl Yönetimi olmadığını hatırlatan Kurt, “Üç üniversitesi olan bir kentte Gençlik Kolları’nın İl Yönetimi yoksa bunun sorumlusu Odunpazarı Belediye Başkanı değildir. Kongre sürecinde üyelerimiz bunları oturacak, değerlendirecek. Ona göre bir karar verecek herkesin keli pazar günü görülecek” dedi. Partinin hem üyelerinin hem de delegelerinin sağduyusuna güvendiğini kaydeden Kurt, Özgürce seçeceğimiz yönetimlerimizin bizi temsil eden insanlardan oluşmasını sağlamalıyız ve bundan da hiç gocunmamalıyız. Bunu bir kavga olarak değerlendirmemeliyiz. Demokratik bir yarıştır. Bu yarış aynı zamanda parti içi barışı getirmelidir. Dolayısıyla parti içi barış için bir yarış yapalım diyorum” şeklinde konuştu.

ÇÖZMEK ZORUNDA OLAN SAYIN NABİ AVCI
S anayi Çarşısı konusunda da yapılan çalışmalar olduğunu ancak hayata geçmediğini belirten Kurt, “Sanayi Çarşısı bizim önem verdiğimiz bir projeydi her türlü hazırlığımızı yaptık ama Büyükşehir Meclisi’nden geçiremedik. Çok farklı nedenlerle birtakım spekülasyonlar yapıldı. Şimdi o boş denilen plan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uygun görüldü, hakikaten burada bir risk var ve biz bu riski ortadan kaldıralım sizin projeyi hayata geçirelim, dendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı orada da afet riskli alan ilan etti. 2017’de afet riskli ilan edilen alanın altında bugünkü Cumhurbaşkanı’nın imzası var, Bakanların, Başbakan’ın imzası var. Eskişehirli Milletvekilimiz Nabi Avcı’nın da imzası var. Bu şu demek, Nabi Bey bir risk gördü ki imza attı. Ama ne oldu AKP’nin içindeki karışıklık ve küçük iktidar kavgası Sanayi Çarşısı’nı yaptırmadı. Sanayi Çarşısını biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile son aşamaya kadar getirdik en sonunda bana dedikleri ‘Kusura bakma biz aşağıdaki baskıyı aşamıyoruz. Sen bu işi sarayda çöz’ dendi. Şimdi sanki ben çözmek zorundayım, afet riskli alan ilan eden Bakanlar Kurulu var. Çözmek zorunda olan onlar. Çözmek zorunda olan Sayın Nabi Avcı. Ne yazık ki kenara çekildiler. Şimdi sanayi çarşısı da afet riskli alan ve böylelikle 66 hektar Sanayi Çarşısı, 50 hektar Gündoğdu ve sanıyorum 50 hektara yakın Porsuk 1-2 projeleri yani 160-170’e yakın hektarlık bir alan afet riskli alan. Karapınar ikinci itabı da eklediğiniz zaman 50 hektar da o 200 küsur hektar Odunpazarı’nda afet riskli alan var. Her an çökecek nitelikte binaya haiz alanlar var. Bunlar en küçük depremde çok büyük sorumluluğa neden olur. Bunun sorumluluğu asla biz olmayız. Bunun sorumlusu iktidardır, AKPlilerdir. Bunun bir an önce yapılması gerekir” dedi.

2. BİR GECEKONDU ÖNLEME BÖLGESİ İLAN ETTİLER
Karapınar konusunu vatandaşlara anlatmaya devam edeceklerini belirten Kurt, “Anlatmaya çalışıyoruz. Yani, bir kısmı kalbini mühürlemiş, bizi dinlemiyor. Dolayısıyla, anlamak istemiyor ama herkes elini vicdanına koyacak özellikle o işi yönlendirmeye çalışanlar. Yani, AKP’de politika yapan, kendini akıllı zanneden insanlar elini vicdanına koyacak, “Yahu biz niçin 10 yıldır bu insanlara işkence çektiriyoruz?” diyecek. Başka çaresi yoktur. Bak, şunu da yine hemşerilerime söyleyeyim, TOKİ burayı yapmadı, yapmadığı gibi yaptırmadı, bu yetmemiş gibi, Emek Mahallesi tarafında 2. bir Gecekondu Önleme Bölgesi ilan etti. 2018’de. Yani hem Karapınar’ı yapmıyorsunuz hem yaptırmıyorsunuz hem de aynı bölgede, aynı ilçede birbirlerine yakın yerlerde 250 hektar daha bir alanı Ihlamurkent ve Emek Mahalleleri arasında Gecekondu Önleme Bölgesi ilan ediyorsunuz. Biz bu sıkıntıları hissettiğimiz için, bu işin de yanlış olduğunu düşündüğümüz için dava açtık. İdare Mahkemesi, 2. İdare Mahkemesi “2019-56 2020-89 sayılı kararıyla 28.01.2020 tarihinde, yani bundan 15-20 gün önce, bu dava konusu imar planlarına askı süresinde yöneltilen itirazın reddine ilişkin anılan planların iptaline karar verilmiştir.” Yani, 2. Gecekondu Önleme Bölgesi’ni bizim açtığımız davayla iptal ettirdik. Ama şimdi burada başka sorunlar da çıkacak çünkü başkalarına sözler verilmiş…” diye konuştu.

ARSALAR TAHSİS EDİLMİŞ
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, “Arsalar tahsis edilmiş, petrol istasyonları ayarlanmış falan, o da bozuldu. İnşallah, mahkemelerimiz hala her ne kadar pek çok sıkıntı olmuş olsa da mahkemelerimiz hala doğru kararlar verebiliyor. Bu nedenle, hukukun inşallah, bitmediğini ve bitmeyeceğini düşünmek istiyorum. Evet, şimdi, tabi Afet Riskli Alan başka, Gecekondu Önleme Bölgesi başka. Afet Riskli Alanlar’da yetki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda. Gecekondu Önleme Bölgesi’nde TOKİ’de. Dolayısıyla, bunları karıştırmadan yürümemiz lazım. Fakat Eskişehir’de hem TOKİ felaketi var hem Afet Riskli Alan felaketi var” dedi.

DÖNÜŞÜME SICAK BAKMALIYIZ
Deprem gerçeği konusunda açıklamalarda bulunan Başkan Kurt, “Burada da bir deprem gerçeği var. Bir deprem kuşağınızdayız. 1956 yılında Çukurhisar’da bu fay üzerinde 6.4 büyüklüğünde bir deprem olmuş ve belli periyodlarla bu işin tekrarlandığını söyleyen bilim insanları, Eskişehir’de bu işin tekrarlanması 50-60 yıl aralığıdır. İşte şimdi gelmek üzere. Dolayısıyla Eskişehir de bu riskte. Eskişehir sadece o faydan da etkilenmiyor. Gölcük’teki kırılmadan da etkileniyor. Manisa’da, Bolu’da deprem olduğu zaman biz de sallandık. Demek ki Eskişehir bu işi ciddi bir biçimde hissedecek. O zaman bizim yapmamız gerekenler neler? 1- Özellikle Porsuk 1-2 dediğimiz, Porsuk Çayının iki tarafındaki dönüşüm alanları mutlaka gerçekleştirilmeli burada herkes oturup bunun bir temel ihtiyaç olduğunu bildiği halde, bürokratik engellere takılmak suretiyle ya da bürokrasinin önümüze koyduğu engellere sesimizi çıkarmamak suretiyle o yıllara geldik. Şimdi yine mahkeme iptal etti. Geçen hafta yine mecliste tartışıldığına göre projenin tümü iptal edildi. Biz bu arada Büyükşehir Meclisi’nde yeni bir dönüşüm kararı aldık. Bunu hayata geçirmemiz lazım. Bunun için de insanların bu işe sıcak bakması lazım, bürokrasinin sıcak bakması lazım, devletin işi kolaylaştıracak kredi kaynaklarını açması lazım. Bunlar olmazsa bu iş olmaz” dedi.

GÜNDOĞDU HALKINA SESLENDİ
“Yine Eskişehir’de Gündoğdu Mahallesi’nde 2012 yılında ilan edilmiş bir afet riskli alan var” diyen Kurt konuşmasını şöyle sürdürdü: “50 hektara yakın bir alan. Geçen 8 yıl içinde bir adım atılmamış. Gündoğdulu hemşerilerim dinlesin, biz ısrarla söylüyoruz Gündoğdu Mahallesi’ndeki afet riskli alan üzerinde de Odunpazarı Belediyesi’nin hiçbir yetkisi, yaptırım gücü yok. Sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu yetkisini bize ya da başka bir büyükşehir kurumuna devretmediği sürece hiç kimse oraya müdahale edemez. Kimse oraya bir çivi çakamaz. Bunu herkes böyle bilmedi. Siz 2012’de bütün bakanların imzasıyla, burası afet riskli alandır her an çökebilir, diye bir karar alacaksınız, bunu Resmî Gazete ’de ilan edeceksiniz ama 8 yıl hiçbir iş yapmayacaksınız. Burada herhangi bir tehlike ya da afet karşısında ölen ya da malı zarara uğrayan olursa sorumlusu kimdir?”

BAKANLIK YAPTIRACAK
Gündoğdu Mahallesi’ndeki dönüşüm konusunda yaşanan süreci anlatan Başkan Kurt, “Ya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu yetkisini kullanacak ve orayı dönüştürecek ya da birine devredecek, yaptıracak. Bunları biz projenin yanlış olmasına rağmen yetkiyi versinler diyoruz. Gündoğdu eski muhtarının da dahil olduğu Gündoğdulu bir grubun burada bize yardımcı olmadığını ben defalarca söyledim. Nitekim o muhtar gitti. Çünkü objektif değildi, iyi niyetli değildi, AKP yandaşıydı. Bizi oradan vuracağını zannettiler ama olmadı. Biz Gündoğdu’da yüzde 50 oy arttırdık” diye konuştu.

TEHLİKEYLE KARŞI KARŞIYA
Deprem felaketi yaşayan Elazığ bölgesine gittiğini hatırlatan Kurt, “Belediyeler Birliğimizin bir toplantısını orada yaptık ve gördük. Bitişik nizam yapılanmaya son vereceğiz. Kitle boyu çok geniş ve yüksekliği çok olan binalar yapmayacağız. Kısmi parselasyonlar üzerinde imar planı yapmayacağız. Büyük alanlarda ve mümkünse ada bazlı 5 bin 10 bin metrekareli arsalar üretip oralarda ayrık nizam inşaatlar yapacağız. Ayrık nizam inşaatlar sallanıyor yerinde duruyor ama bitişik nizamlı olan yerler, caddeler… Caddenin ortasında bir bina çökmüş bütün binalara hasar vermiş. Şimdi Elâzığ’da binlerce bina yıkılıp yeniden yapılmak zorunda. Niye? Çünkü bitişik nizam. Bizim burada karşılaşacağımız tehlike Allah göstermesin Atatürk Caddesi, Hamamyolu, Yunus Emre Caddesi, Öğretmenler Caddesi, Ziya Paşa, Sakarya Caddesi gibi şehrin merkezindeki caddelerimizin tamamı büyük bir tehlikeyle karlı karşıya. Diyelim ki Doktorlar Caddesi’nde bir terslik oldu, bir bina çöktü ya da sokağın yarısı çöktü, ortadaki binaya nasıl gideceğiz. Nereden gideceğiz? Nasıl ulaşacağız kurtarmak için? Bir ara sokak bile yok. Çöktüğü anda bütün caddeyi kapatacak ve ulaşım da sağlanamayacak. Dolayısıyla bitişik nizamı reddetmeliyiz. Bütün müteahhitler ve mühendisler buna dikkat etmeli. Burada iki metrekare alan daha kazanalım diye uğraşmadan net tavırlarla bu işi çözmeliyiz. Kısa vadede çözemeyiz uzun vadede bunlar çözülür ama Allah korusun deprem olsa çok büyük sıkıntı yaşarız. Dolayısıyla bu bölgelerde biz Odunpazarı Belediyesi olarak hem imar planlarını düzene sokmaya çalışıyoruz hem de depremle ilgili halkımızı eğitmemiz gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

DEPREM ÇALIŞMASI YAPILACAK
Mahallelerde deprem çalışması yapılacağını vurgulayan Başkan Kurt, “Mahallelerde deprem sırasında telaşlanmayacak, şaşırmayacak, sağa sola saldırmayacak, soğukkanlı insanlardan oluşan ekiplerle bir deprem çalışması yapmamız gerek. Hangi durumda nasıl davranılmalı bilmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

BAŞIMIZ AĞRIYACAK
Kurt, “Biz Eskişehir’de bir iş olduğu zaman çok başımızın ağrıyacağını düşünüyorum. Afet riskli alanları saydık, gecekondu önleme bölgeleri, bitişik nizami inşaatlar, çürük inşaatlar, iyi denetlenemeyen yapı kontrol şirketleri… Özellikle 99 depreminden sonra değişen yönetmeliğe göre biraz güvence var ama o yönetmeliğe uygun yapı yapılıp yapılmadığını belediyeler değil yapı denetim şirketleri denetliyor. Bu şirketlerle ilgili şaibeler almış başını gidiyor. Dolayısıyla bu tekrar gözden geçirilmeli ve 99 öncesi kaç yapımız olduğunu Eskişehir’deki AFAD yetkilileri biliyor mu? Valilik biliyor mu? Belediyeler biliyor mu? Biz 94’te kurulmuş bir belediyeyiz 94’ten öncesini bilmeyiz. Büyükşehir de 94’te büyükşehir olmuş iki alt belediyeye ayrılmış. O da bilmiyor. Kızılay biliyor mu? O da bilmiyor. Bir de buna üstüne üstlük bir imar affı çıkardık” dedi.

BİNALAR AYRIK NİZAM YAPILMALI
Eski İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Fercan Yavuz’un 5 yıl önce yapı stoku ve riskli bölgeler üzerine yaptığı tespitler ve açıklamaların hatırlatılması üzerine Başkan Kurt, riskli bölgeler konusunda şunları söyledi: “Öncelikle selam söyleyelim Fercan Bey’e. Kentimizin bu işi bilen insanlarından birisi olarak doğru bir yere parmak basmış. Bu bölgelere yani bu caddelere benim naçizane önerim şudur: buradaki yeni yapılaşmalarda, kitle boyu dediğimiz şeyleri genişlemeye çalışmayalım. Becerebiliyorsak, bu belediyelerin gücünü aşar aralarda devlet gücünü kullanarak, kamulaştırmalar yapıp açıklıklar sağlamamız lazım. Yani ayrık nizama götürecek bir formül geliştirmeliyiz. Burada örneğin, kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğunu gördüğümüz bina yıkılıyorsa oraya yeni bina yapmayalım. Boşluk bırakalım. Bu ne Odunpazarı ne de Büyükşehir Belediyesi’nin yapabileceği bir iş değildir. Bu devlet gücü ile olur”

KARAPINAR MESELESİ
Karapınar’daki son durumu açıklayan Başkan Kurt, “Şimdi biz yıllardır gecekondu önleme bölgesi ilan edilen bölgelerde 775 sayılı kanuna göre bütün yetkinin TOKİ’de olduğunu anlattık, söyledik. İnsanlarımızın, hemşerilerimizin bir kısmı inandı ama AKP ve AKP’ye meyilli insanlarımız bir türlü inanmak istemedi ya da tersine bir propaganda yapmak suretiyle bizi suçlamaya çalıştı. Biz de bunu TOKİ’ye defalarca yazı yazmamıza rağmen TOKİ, yetki sizde, yapın diyerek 6. yola salladı bizi. Niye? Çünkü Odunpazarı’nda AKP seçimi kaybetti, TOKİ’nin yöneticileri kendilerini AKP’nin militanı saydığı için, nitekim bizim tartıştığımız başkan şu anda Fatih Belediye Başkanı oldu. Bunlar CHP’yi yıpratacak, AKP’ye kar ettirecek zannettikleri eylemlilikler içerisine girip adımlar attılar. Sonuçta, biz de mademki çok ısrar ediyorsunuz, evet biz bu yetkiyi kullanıyoruz, dedik. Bir protokol gereği yetkinin bizde olduğunu iddia ediyorlardı, biz de o protokole ve TOKİ’nin bize yazdığı yazılara dayanarak kasım ayında belediye meclisimizden Karapınar 2. Etabın 1/1000’lik ve 1/5000’lik planlarını yaptık. Meclise getirdik. Mecliste AKP’liler bu işe çok bozuldu çünkü yalanlarını ortaya çıkartacak ciddi bir adım attık ve yetki sizde değil diyemediler oy birliğiyle geçirdik” dedi.

SEÇİMİ KAZANDIK TOKİ DAVA AÇTI
“AKP’lilerin bütün hedefleri belediye seçimine kadar. Burayı oyalayıp belediye seçiminden sonra kendi çizgilerinde yapmaktı” diyen Kurt şöyle devam etti: “Belediye seçimleri bitti ve ne yazık ki, onlar açısından ne yazık ki, Erenköy’de yüzde 50, Huzur’da yüzde 40 küsur, Karapınar’da yüzde 50 oy arttırdık CHP olarak ve sonuçta biz kazandık ama, ne oldu, biz kazandıktan sonra son gün, 60. gün, TOKİ bu planların iptali için dava açtı. İdare Mahkemesi’ne gitti, İdare Mahkemesi de, daha önce de size sunmuştum, 11.12.2019 günü, yani bundan bir buçuk ay kadar önce kararını verdi, bize tebligatı yeni oldu, dolayısıyla biz bu kararı yeni öğrenmiş olduk. Tebligat tarihine baktım ama çıkaramadım. Sonuç diyor ki, mahkeme diyor ki “Gecekondu Bölgesi olarak ilan edilen uyuşmazlık konusu alanında 1/5000, 1/1000lik planlar yapma yetkisi Odunpazarı Belediyesi’nde değildir.” diyor. “TOKİ’dedir.” diyor. Kanun açık, dolayısıyla, şimdi biz bunu TOKİ’ye bildirdik. TOKİ’nin şu anda mahkemenin bu kararına karşı 30 gün içerisinde uygulama yapması gerekir. Yani, 1/5000’lik ve 1/1000’lik planları yapıp onaylayıp bize göndermesi gerekir. O süre de geçti. Arada yazışmalar yaptık, yine anlatamadık”

MUHATABI BİZ DEĞİLİZ
TOKİ’yi halka şikayet etmek üzere afişler hazırlattıklarını anlatan Kurt, “Billboardlara astık ve yarın bütün sokaklara da asmak suretiyle halkımızı bilgilendireceğiz. Muhatabı biz değiliz. Muhatabı TOKİ’dir. Halkımız, muhtarlarımız örgütlesin, biz de gerekirse yardımcı olalım, defalarca olduk yine olalım, TOKİ’ye müracaat etsinler, TOKİ’ye bir baskı yapsınlar, TOKİ’nin buradaki temsilcisi AKP il ve ilçe yönetimleridir, oraya baskı yapsınlar, oraya ısrar etsinler, 10 yıla yaklaşmış bir süredir çivi dahi çakılmayan yerin günahı da vebali de AKP’lilerindir. Burada benim, Büyükşehir Belediyesi’nin ve CHP’nin hiçbir kusuru yoktur. Bize planlamayı yapsın, versin, biz yapalım, biz yaptıralım. Bunlara hazırız, razıyız, bir sürü de masraf etmişiz şimdiye kadar, ama ne yazık ki TOKİ’den gerekli cevabı ve yaklaşımı alamadık” diye konuştu.

TOKİ ZİHNİYETİ İFLAS ETMİŞTİR
“Odunpazarı Belediyesi’nin bu karara itiraz hakkı yok mu?” sorusuna yanıt veren Başkan Kurt, “Ettik, ettik ama mahkemenin kararı bu. Dolayısıyla bu mahkemenin kararına karşı 30 gün içinde uygulama yapılması zorunludur. Yapılmadı, yapılmıyor, yapılmayacak da. Ben bunu biliyorum. Çünkü TOKİ iflas etmiştir. TOKİ zihniyeti iflas etmiştir. Yani TOKİ’ye bakış açısı, bu hükümetin, bu iktidarın, TOKİ’ye bakışı iflas etmiştir. Bunlar İstanbul’da lüks konutlar, lüks villalar, milyon dolarlık işler yapmaktadırlar, oradan para kazanmaktadırlar. Burada kazandıkları para tatmin edici gelmemiştir. Nitekim, Karapınar 1. Etap’ın sosyal donatılarının hiçbiri yapılmamıştır” ifadelerini kullandı.



YANLIŞ YAPTILAR KÖTÜ YAPTILAR
Kurt, “TOKİ tamamlanamayan bir proje midir?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Efendim, orada yamaç evler yapılamamıştır. Kuleler vardı yapılamamıştır. Vadinin içinde köprülü birtakım etkinlikler yapılacaktı, onlar yapılamamıştır, biz Karapınar 1. Etap’ın maketini Karapınar’daki halk merkezimize astık, koyduk, insanlar oradan bakabilir. Eğer benziyorsa, ben o zaman TOKİ’yi tebrik ederim ama hiç benzemiyor, yanlış yaptılar, kötü yaptılar ve vatandaşlarımızın, hemşerilerimizin aşırı borçlanmalarına neden oldular.”

TOKİ BASKIYI GÖRECEK
Vatandaşların canlı yayında gönderdiği, “TOKİ yapmayacak bunu biliyoruz, fakat biz Karapınar’dakiler ne yapacağız, korkarak mı yaşayacağız? Deprem tehlikesi var, biz ne yapacağız? “Ne yapmamız lazım?” mesajlara da Başkan Kurt şöyle yanıt verdi: “Yapılacak iş şudur, TOKİ’ye karşı bir mücadele başlatmaktır. Şu çok kolaydır bakın, TOKİ 775 sayılı Gecekondu Önleme Kanunu’na göre almış olduğu karardan vazgeçsin, imar planlama yetkileri belediyelere geçsin, biz burada Büyükşehir Belediye’mizle beraber otururuz, dört dörtlük bir plan yaparız ve onu da vatandaşlarımız kendi arazilerini müteahhitte vermek suretiyle çok kolay dönüşür. Yapılacak iş şudur: TOKİ baskı görecek, TOKİ’ye kamuoyu baskısı uygulanacak ve TOKİ nereden talimat alıyorsa alacak ve orada biz ‘Gecekondu Önleme Bölgesi olmasından vazgeçtik.’ diye bir karar alacağız”