Eskişehir'de hakkını arayan işçiler kovuldu!

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Yasin Çakır Un Sanayii ve Ticaret A.Ş.’de çalışan işçiler, çalışma koşullarının ve ücretlerinin iyileştirilmesi için DİSK’e bağlı Gıda İş Sendikası’na üye oldu. İşverenin sendikayla masaya oturmaması nedeniyle fabrika önünde toplanan işçiler, yasal haklarını kullandıklarını ve her türlü baskıya rağmen sendikadan istifa etmeyeceklerini ifade etti. ‘Gemileri yaktık, geri dönüş yok’, ‘Sendika haktır engellenemez’, ‘Sendika hakkımız söke söke alırız’ sloganlarını atan işçiler, sorunlarının çözümü noktasında işveren tarafından adım atılmadığı takdirde mesaiye kalmayacaklarını akabinde de grev haklarını kullanacaklarını ifade etti.
MOBBİNGLER ARTTI
Yeni yönetimin işçinin haklarını verme noktasında bir adım atmadığını söyleyen DİSK Eskişehir Bölge Temsilcisi Günay Ayaz, “İşçiler DİSK’e bağlı Gıda İş Sendikası’nda örgütlendi ve hak mücadelesine başladılar. Ama bu süreç içerisinde fabrika yönetimiyle yapılan görüşmelerde bir ilerleme kat edilmedikçe iş yerindeki baskılar, mobbingler arttı. İşveren sendikasız olarak işçiye hak vereceğini iddia ediyor. Oysa işçiler, sendikadan önce amirlere, müdürlere giderek sorunlarını anlattılar ama ne yazık ki hiçbirine çözüm bulunmadı. İşçiler de anayasal haklarını kullandılar ve sendikaya üye oldular” diye konuştu.
YANINIZA KAR MI KALACAK?
DİSK Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan, “Türkiye’de sendikal hak ve özgürlükler yasayla, anayasayla güvence altına alınmasına rağmen ne yazık ki ülkemizde sermaye patronlar sendikal hak ve özgürlükleri tanımadıklarını iş yerlerinde sendika istemediklerini yasalara rağmen açıkça ifade ediyorlar. Biz burada ne zaman sendikal örgütlenme çalışmasına başladık, ne zaman işçi arkadaşlarımız sendikaya üye oldu o zaman Yasin Çakır’ın gerçek niyetini görme şansına sahip olduk. İşçi arkadaşlarımız tek tek odalara çekilerek, istifa etmeleri istendi. Arkadaşlarımız direndiler, istifa ettiler. Yakınlarını aradılar. Onlar üzerinden baskı kurmaya çalıştılar. Arkadaşlarımız direndiler.  Sendikalaşmanın hak olduğu koşullarda iş verenler ne yazık ki sendikayı tasfiye etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu yasa, bu anayasa suya mı yazıldı? Bu hukuk tanımazlık sizlerin yanına kâr mı kalacak? Hayır. İşçiler kararlı. Bugüne kadar yaşadıkları sorunları çözme noktasında bir adım geri atmayacaklar” şeklinde konuştu.
SENDİKA İŞÇİLERİN KARARI
“Biz patrondan servetini istemiyoruz. Biz emeğimizin karşılığını istiyoruz” diyen Aslan, “Yönetimle ve buranın hukukçularıyla görüştük. Bize dedikleri, biz sendika istemiyoruz. Sendika isteyip istememek sizin değil, işçilerin kararı. Biz hakları verelim ama yazılı bir akit yapmayalım. Neden? Çünkü yazılı akit olmadığı sürece verilen haklar suya yazılmış yazı gibidir. Bugün verirsin yarın haklarından alırsın. Bu fabrikada sendikalaşmadan önce servis yoktu. İşçiler kendi imkanlarıyla fabrikaya gidip geliyorlardı. Şimdi servis verdiler. Burada iş yükü fazlaydı. Bir kişi, üç kişinin işini yapıyordu. Şimdi eleman almaya başladılar. Neden? Çünkü artık işçi arkadaşlarımız burada örgütlü, sendikalı. Biz patrondan servetini istemiyoruz. Biz emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bu fabrikada işçi arkadaşlarımıza sorulmadan zorunlu mesailer var. Biz zorunlu mesaiye kalmak istemiyoruz. Mesaiye kalmak isteyen arkadaşlarımız haklarını alabilsinler. Mesai ücretlerinden hem yüzdelik olarak hem ciddi kesintiler olduğunu görüyoruz. Artık burada işçiler, eski işçiler değil. Artık örgütlü, sendikasıyla birlikte hareket eden işçi arkadaşlar var. Ücretleri düşük tutamazsınız, işçilere kayıt dışı para ödeyemezseniz. Ne ödüyorsanız onları bordroya yansıtmak zorundasınız. Bu yüzden taşeronluk sisteminin bitirilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Aslan konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Eğer masaya oturma konusunda bir uzlaşı sağlamazlarsa önümüzdeki haftadan yani 7 gün sonra işçileri artık mesaiye kalmayacaklardır. Burada bakanlık tarafından inceleme talep edeceğiz. 15 gün sonra işveren sorunları çözmez, bir toplu iş sözleşmesi imzalamazsa bu fabrikada grev önlüklerimizi giyeceğiz.” Açıklamanın ardından işverenin 6 işçiyi işten çıkarttığı, fabrikada üretimin durduğu ve işçilerin arkadaşlarının işe geri alınması için mücadele başlattığı öne sürüldü.