Eskişehir özel haberi: Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ES TV'de konuk olduğu Açıkça programında Alpu Ovası ile ilgili gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu.
Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş'ın Alpu'da yapılacağını duyurduğu URAYSİM projesini istemeyenleri "vatan haini" olarak lanse ettiğini söyleyen Kurt, Alpu'da sanayi bölgesinin öyle ya da böyle kurulacağını söyledi.
Kazım Kurt hükümetin uzun vadeli planının Alpu'da bir sanayi bölgesi kurup, ardından sanayi bölgesinin olası ihtiyaçları bahane edilerek termik santral projesinin tekrar gündeme getirilip, santralin de kurulacağını söyledi.
Kurt "Bizim sanayiciler istesin ya da istemesin Alpu’da bir organize sanayi bölgesi, kurulacağını anlıyoruz. Bunu nereden anlıyoruz derseniz buradaki tapu hareketlerinden görüyoruz. İstanbul’da 3 şirket toplamda 1050 dönüm arazi almış, bir Filistinli şirket 300 dönüm arazi almış, Almanya’da et üretimi yapan bir şirket 80 dönüm arazi almış, yine bir kişi 2500 dönüm arazi almış, Başakşehirli bir futbolcu 80 dönüm başka bir futbolcu 50 dönüm arazi almış, AKP’li bir eski milletvekiline yakın olan bir şirket 3500 dönüm arazi almış. Bu araziyi alanlar, buranın organize sanayi bölgesi olacağını bilenler. Bizim Eskişehir’deki milli trenciler bu işi zannediyorlar ki biz alacağız. “Çayırı alalım, kamulaştırmadan yapalım” Alpu’da OSB olacak bölgede 27 bin büyükbaş, 72 bin küçükbaş hayvan var. Bu hayvanlar o çayırlarda otluyor. OSB kurulduğu zaman bu hayvanlara güle güle diyeceğiz" diyerek, gündemi sarsacak bir açıklamada bulundu.
"BEN KARŞI ÇIKIYORUM"
Alpu Ovası’na raylı sistemlerle ilgili bir ihtisas organize bölgesi kurulmak istenmesini değerlendiren Kurt, şöyle konuştu: “Ben öncelikle şunu söylemek isterim. Sayın Sanayi Odası Başkanımız bu konuda oldukça iddiaları açıklamalar yaptı. Buna karşı çıkan vatana ihanet etmiştir gibi bir ortama doğru getirdi. Ben karşı çıkıyorum. Alpu Ovasına böyle bir organize sanayi bölgesi yapılamaz. Çok net. Bunun yapılıyor olması, hele hele Sanayi Odası Başkanımızın böyle rest çekercesine Eskişehir’e eskiden de köhnemiş varı düşünceler, bazı sanayi yatırımlarının gelmesini engelliyordu. Şimdi hadi görelim hodri meydan falan demesi bizi şu noktaya getirmiş onu gördüm. Kapitalizm azgın bir biçimde gidiyor. … beni ezmiş. Muhalefet edecek kimseyi bırakmamış, bağıranı hapse atmış. İtiraz edeni ekonomik olarak siyasi olarak zor noktalara sokmuş. Şimdi istediği gibi at oynatıyor. Devletin gücünü de arkasına almış. Varım ben diyor. Hem de ne diyor. Orası çayır, uygun diyor. Çayırda bu işler iyi yapılır diyor. Bu kamulaştırma parası vermeyiz, altyapı yapmayız diyor. Bakın bunların tamamı gözü dönmüş kapitalizm mantığı. Ben buna karşı çıkıyorum ki ne derse desin. Eskişehirlilere de söylüyorum, Alpululara da söylüyorum. Bu olaya karşı çıkalım. Hele bunu URAYSİM’in paraleli olarak efendim milli tren hızlı trenle falan süsleyerek piyasaya sürmenin çok daha büyük bir kandırmaca olduğunu düşünüyorum. O sendika başkanı da gaza gelmiş bir basın açıklaması yaptı. Bakın URAYSİM’e karşı çıkan yok. Ama ben şuna adım gibi inanıyorum. Bu hükümet durduğu sürece URAYSİM diye bir şey hayata geçemez. Bunu herkes bilsin. 10 yıldır URAYSİM ne yaptı? Orada iki binayla bir iş olmaz. Bunun üç ayağı var. O binalar yapılacak. Yerleşke ortaya çıkacak. Test yolları ortaya çıkacak, eğitim yapılacak. Ondan sonra test merkezi haline gelecek. 10 yılda sadece binalar yapan bir hükümet geri kalan yıllarda bu işi yapamaz. 10 yıllar daha alır. Bakın samimi söylüyorum 10 yıllar daha alır. Bu iş olmaz. Ama ne olur biliyor musunuz? Sanayi Odamızın da önderliğinde sanayi Bakanlığı orada bir ihtisas sanayi bölgesi ilan eder. Alpu Ovasını mahveder. Bunu devamı gelecektir. Alpu Ovasına yapılacak organize sanayi bölgesini o kadar masum, Eskişehir’in sanayiini geliştirmek için büyük bir iyilikmiş gibi kimse sunmaya kalkmasın.”
ARAZİYİ BATIRACAKLAR
“ESO başkanı karşı çıksa da istemese de bakanlık o organize sanayi bölgesini yapma kararını vermiş” diyen Kurt, “Hem de çoktan vermiş. Çünkü oradaki tapu hareketlerinden bunu biliyoruz. Orada kimler arazi almış. Bizim OSB’deki raylı sistemler kümesinden hiçbir iş adamının orada bir çizik tarlası yok. Kalmamış. Kim almış? İstanbul’dan bilmem kim otomotiv şirketi almış. 400 dönüm. Emlakçı, İstanbul’dan yine. 500 dönüm. Bir iş makineleri kiralama lojistik inşaat şirketi 150 dönüm İstanbul’dan. Bir Filistinli 300 dönüm. Almanya’da etçilikle uğraşan biri almış 300 dönüm. Yine otomotiv zaten biri almış 200 dönüm. Esas turpun büyüğü arkada diyor ya bakın. 2 bin 500 dönüm alan var. Yine bir güvenlik şirketi almış 100 dönüm. 30 dönüm kuaför almış. Milli futbolcu 80 dönüm Başakşehir’de oynuyor. Malatyaspor’da oynayan başka bir futbolcu 50 dönüm. Tuzlaspor oyuncusu 100 dönüm, Başakşehirspordan başka bir oyuncu 30 dönüm. Bizim Eskişehirspor oyuncularının yemeye ekmeği yok. Esas geliyor. 3 bin 500 dönüm AKP’li eski milletvekilinin bir şirketlerinden biri. İstanbul’dan başka bir şirket almış 500 dönüm. Plastikçi 500 dönüm. Diyor ya küçücük bir şey küçüklüğü göreceğiz. Şimdi sevgili Eskişehirlilere bunu şöyle anlatayım. Bu arazileri alanlar buranın OSB olacağını bilenler. Yoksa bu bizim milli takımın oyuncusunun nereden aklına gelecek? Bozan’a Alpu’ya gideyim de tarla alayım. Bizim Eskişehir’deki milli trenciler bu işi zannediyorlar ki biz alıyoruz. Onlar da nereyi alacak? Diyor ki çayırı alalım kamulaştırma yapmayalım. Bozan köyü bunların en büyüklerinden birisi. Alpu merkezde 6 bin 402 büyük baş hayvan var. 14 bin 852 küçükbaş hayvan var. Bozan ‘da 5 bin 468 büyükbaş hayvan var. 16 bin 613 küçükbaş hayvan var. Yeşildon köyünde 183 büyük baş hayvan, 563 küçükbaş hayvan var. Çardak başı 172 büyükbaş, bin 74 küçükbaş olmak üzere toplam 27 bin büyükbaş, 72 bin küçükbaş hayvan var. Ve bu hayvanlar o çayırlarda otluyor. Şimdi biz burayı hallettiğimiz zaman bu hayvanlara güle güle diyeceğiz. Yine daha ilginç bir şey. Bozan köyünün sulama kooperatifinin haritası. O kooperatif yer altına boruları döşemek suretiyle sulama işlerini yapmış. Şimdi bunun üstüne test yollarını yapacaklar. Ve oradaki hem sulama teşkilatını bitirecekler hem de o araziyi batıracaklar” ifadelerini kullandı.
BU İŞİ YAPAMAZLAR YAPTIRMAYIZ
Alpu ovasındaki hukuki engelle ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Kurt, “Bu başlayan olayın senaryosunu yazsam şöyle 10 yıl sonra karşılaşacaklarımızla şimdiden uyarı görevimi yapmış olayım. Bir kere Ankara’da büyük ova projesi kapsamında olan iki köy büyük ova projesi kapsamından çıkarıldı. Başlıyor. Öyle ilan ettik ama yanlışlık yapmışız, kusura bakmayın diye Alpu da tartışılmaya başladı dolayısıyla. Şimdi URAYSİM bahane edilerek milli treni engellemeyin ha derken Alpu’ya kurulacak olan organize sanayi bölgesi, binlerce dönüm alan satılmış. Alpu Belediyesi’nin var 3-5 bin dönüm, o da gelecek. Bir de orada çayırlar var, hazine yerleri var. Bunları topladığınız zaman diyecekler ki ya burada zaten bu kadar sanayi bölgesi oldu, bunlara elektrik lazım. Bu elektriği de şu termik santrali de yapıverelim artık diyecekler. Kusura bakmayın ovanın zaten yarısı gitti. Hayvancılığı bitirdik, tarımı bitirdik. E bari artık bu ova ova olmaktan çıktı, termik santrali yapalım diyecekler. O zaman itiraz edecek bir adam kalmayacak o aşamada. Ama şuna ben inanıyorum; bu işi yapamazlar. Bu işi yaptırmayız. Eskişehir’de Raylı Sistemler Kümelenmesi’ndeki 30-35 kişilik grubun kaçı bunlardan haberdar ben merak ediyorum. Büyük laflar eden o Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi, biz milli tren yapacağız, milli tren milli davamızdır falan kaç tane tren yaptık biz şimdiye kadar? Kaç tane lokomotif ürettik biz şimdiye kadar? Yani kendimizi kandırıyoruz. Hayal içerisinde yaşıyoruz. TÜLOMSAŞ vardı, TÜLOMSAŞ’ı da şimdi başka bir hale dönüştürdük. Biz ne ürettik? Hyundai Rotem bizim lokomotiflerimizi yapıyor. Devlet Demir Yolları’yla da bir anlaşma yapmış, her ürettiğinin yüzde 10’unu Devlet Demir Yolları almak zorunda. İşte biz o Hyundai Rotem’in ürettiği lokomotiflerle milli tren haklarımızı oluşturacağız. Yok, öyle bir şey, bunlar yalan, bunlar kandırmaca. Bunlar tamamen göz boyamak suretiyle kapitalistlerin, zenginlerin servetine servet katma kavgası. Aynı bu arsaları alanlar gelecek fabrikaları yapacak ya da fabrika alanı olarak bu arsaları satacak. 10 yatırdıysa 100 alacak. Klasik talan ekonomisidir bu. Arkasına siyasi gücü de aldığı zaman işte bu hiç itirazsız bu işi yapar götürürler” dedi.
HASANBEY’İ VE ESKİŞEHİR ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ’Nİ MAALESEF DEĞERLENDİREMEDİK
“Sizce oraya ne yapılmalı” sorusuna Başkan Kurt, “Ben ihtiyaç olup olmadığını bilemem. İhtiyaç yaratılabilir de, bu başka bir şey. Ama Eskişehir’in trenle, rayla ya da raylı sistemlerle hikayesi 1850’lere kadar gider. Eskişehir’de özellikle bizim tatar mahallelerinin olduğu aşağı mahallelerde yaşayan insanların yüzde 100’ü demiryolu ile ilişkilidir. Kumpanyalı derler. Ta ben çocukluğumdan bilirim orada her ailenin mutlaka demiryolu ile bir bağlantısı vardır. Dolayısıyla belki yetişmiş iş gücü bulunabilir, vardır diye tahmin ederim. O nedenle burada demir yoluna ya da trene, lokomotife yapılacak olan yatırımın doğru yatırım olduğunu kabul ederim. Ama bu Alpu’yla Bozan’la ilişkisi ne? Alpu’yla Bozan’ı, o ovayı, çayırı yok etmenin anlamı ne? Bizim Eskişehir Organize Sanayi Bölgemizin sanıyorum yarısı boş şu anda. Yarısı boş olan bir Organize Sanayi varken yenisini hangi akıl yapar? Hangi mantık yapar? Hele hele bu hükümetin kafasıyla bu işler tamamen ranta yöneliktir. Beylikova’da bir Besi Organize Sanayi Bölgesi var. Ne oldu? Bunlar varken, bunlarla ilgili doğru adımlar atmazken Amerika’yı yeniden keşfeder gibi milli tren politikamıza hiç kimse karşı çıkamaz laflarıyla bir şeyi pazarlamaya kalkmak doğru bir iş değildir. Ben şimdi şunu beklerim, isterim; Evet Eskişehir sadece eğitim kenti mi olsun, sadece kültür kenti mi olsun, olmasın. Ama sanayileşeceğiz diye de her şeyi tarumar etmeyelim. Eskişehir’in değerleri var. Eskişehir’in özellikleri var. Alpu’nun çayırı var. Bozan’ın çayırı var. Oralardaki tarımın, hayvancılığın önemli bir olay olduğunu hiç kimse unutmasın. Kısa bir süre için kullanılacak olan sanayi alanlarını getirip binlerce yıldır tarım yapılan bir alanı öldürmenin anlamı yoktur. Bundan binlerce yıl daha tarım yapılacaktır bu alanlarda. Siz şimdi bunu biz sanayileşiyoruzi önümüzde kimse duramaz derseniz o zaman yanlış yaparsınız. Tıpkı sendika yok kötü, işçi kötü, hak isteyen kötü… E ben şimdi Eskişehir Organize Sanayi’deki sanayicilerden, iş adamlarından bir kütüphanesi olan fabrika beklerim. Sendikası olan bir işe yeri beklerim. Bunlar olmayacak, siz biz milli trene… Milli treni yapan kim? Hyundai. Dolayısıyla bu Hasanbey’deki lojistik merkezinin etrafındaki alanların mutlaka değerlendirilmesi daha önemlidir. Ama biliyorsunuz biz bu Hasanbey’deki lojistik merkezini niçin yaptık? Eskişehir’i Gemlik tren yoluyla bağlamak için. Eskişehir Organize Sanayi’de üretilen ürünlerin Gemlik limanına kolay ulaşmasını sağlamak için. Biz burada 10 kilometrelik demiryolunu yapıp Organize Sanayi’yle Hasanbey’i birleştiremedik. Ama ne yaptılar geçen ay? Derince ile Hasanbey’i birleştirdiler. Törenler yaptılar. Protokoller imzaladılar. Yeni yol var mı, yok. Hasanbey ile Organize Sanayi birleşti mi, hayır. Yeni tren var mı, yok. Yeni hat var mı, yok. E ne protokolü yapıyorsun, ne imzası atıyorsun? Bu taşımacılık şirketi ile ne yapıyoruz? İyi iş yapıyor gibi görünerek, şirin görünüp Alpu’yu çözmek için. Kamuoyunda artı alacaksın. Evet iyi işler yapıyor arkadaşlar, Alpu’da da doğru işler yaparlar diye. Arkadaşlar, kendimizi kandırmayalım. Eskişehir ile Gemlik arasında bir tren yolu bağlantısı kurulamadı. 30 yıldır kurulamadı. 30 yılın 18 yılı bu hükümet var. Bu hükümet bunu kuramaz. Çünkü bu hükümet asla ve asla yerli ve milli işleri yapamaz. Bağımlıdır, dışarıdakiler ne derse onu yapar, onu yapmak zorundadır. Der ki; F35’i de alacağım, S400’ü de alacağım der. Ondan sonra da Türkiye’nin dış borcu çıkar 50 katına. Böyle bir tablo var. Dolayısıyla biz Hasanbey’i ve Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ni maalesef değerlendiremedik” yanıtını verdi.
ESAS HEDEF ALPU OVASINI MAHVETMEK
Han, Günyüzü ve Alpu’ya ekstra bir teşvikin yararı olabileceğini düşündüğünü belirten Kurt, “Ama Han ve Günyüzü mekan olarak şehir merkezine çok uzak yerler. Çok mantıklı işler Eskişehir ile bağlantılı olmayabilir. Günyüzü bence daha çok tarımsal ağırlıklı bir bölge. Günyüzü Ovası da var bu büyük ova projesinin içerisinde. Dolayısıyla Günyüzü’nde sanayileşmenin tarımı öldürebileceğini düşünürüm. Ama Han, belki orada farklı bir sanayileşme olabilir. Eğer bu teşvikler o zannettiklerimiz kadar da güçlü değil sanıyorum. Biraz karışık teşvik sistemi. Dolayısıyla Han’a ne yapılır, ne getirilir, şu anda kestirebilmiş değilim. Belki madencilikle ilgili bazı şeyler olabilir. Şehir merkezine göre dışarıdaki ilçelerin teşvikten biraz daha fazla yararlanmasının avantajlı olabileceğini düşünürüm. Ama eğer planlı bir iş yapılırsa. Siz o zaman Han’da da bir organize sanayi bölgesi yapmanız lazım, Günyüzü’nde de bir organize sanayi bölgesi yapmanız lazım. Ama esas hedef oralar olmadığı için, Alpu ovasını mahvetmek olduğu için Alpu’da yapıyoruz biz bu işi. Diğerleri unutulur kalır, aynı Hasanbey gibi” dedi.
HÜKÜMET SINIFTA KALDI
Eskişehirlilerin bu duruma neden ses çıkarmadığı sorulan Kurt, “Öyle bir giriş yapıldı ki milli tren… Karşı çıkan vatana ihanet eder. Bütün gazeteler onu yazdı, bütün gazeteler manşet yaptı. Dolayısıyla iyi bir PR var. Onun için Eskişehirli de herhalde iyi bir şey olacak, benden bulmasınlar diye sesini çıkarmıyor. Ama bu işin iyi olmadığını, çünkü trenle tren yolu, demir ağı meselesinde bu hükümetin öyle abarttığı kadar başarılı olmadığını bilmemiz, anlatmamız lazım. AKP iktidarları döneminde üretilen tren yolu topu topu 2 bin 500 kilometre. Öyle demir ağlarla ne ördün sen? Atatürk döneminde 10 bin kilometre. Kazma kürekle. O nedenle bu hükümetin bu konuda bence sınıfta kaldığı kesindir. Başarısızdır, doğru işler yapmaz. Hele hele URAYSİM ile ilgili, test merkezleri ile ilgili de kafamda bazı deli sorular var. Tutup tutmayacağı konusunda, rekabet şansının olup olmayacağı konusunda da kuşkuluyum. Sadece ve sadece şunu yapabilir; Hyundai’nin Avrupa’ya satabileceği trenleri test edebilir, o kadar. Başkası gelmez” şeklinde konuştu.