Eskişehir'de bu kadro devam etmeli!

CHP’nin Eskişehir’de 3 vekil hedefinin olması gerektiğini söyleyen Ataç, “Kadın aday tercih edilebilir. Ama aktif, genç, gittiği yerde tanınan. 4 biraz abartı kaçar. Gerçekçi olmak lazım. 3 milletvekili olabilir. İYİ Parti 2 çıkarır diye tahmin ediyorum. 2 tane de AK Parti çıkarır” dedi. 
Hal Camii’nin yıkılacağına ilişkin çıkan haberler hakkında konuşan Ataç, “Pazar günü il danışma kurulu vardı. Sevgi Akmen bu konuyla ilgili endişelerimiz var şeklinde, rahatsız oldum bu konudan dedi. Orada açıklama yaptım. Şimdi ben 2009’da 2 tane slogan kullandım. Bir tanesi, “Okul da bizim, cami de bizim.” Diğeri de engelliler için. “Bundan sonra engelliler için hobi çalışmaları değil, istihdam çalışmaları yapacağız” dedim. Her iki o cümlenin de içini doldurduk. İlk geldiğimde her mahallede bir caminin aydınlatmasını projelendirdik. Temizlenmesini, tadilatlarını düşündük ve çoğunu da yaptık. Şimdi başka camideki insanlar bu yapılan protestoya gülmüşlerdir. 20 küsur senedir görevdeyim ben. Bir tane bir caminin tuğlasına bir şey mi gelmiş? Düşmüş müdür? Baktığınızda o toplanan insanların çoğu ellerinde kumanyayla dışardan gelmişler. Eskişehir’in vatandaşı değil onlar. Başlarında Eskişehir’in il başkanı var ama. Bunlar üzüm yeme sevdasında değiller. Bağcı dövme sevdasında. İl başkanı benim meclis üyemdi. Demek ki hiçbir şey almamış. Bir telefon et. Nedir bu de diye konuştu.

CAMİLER İÇİN 10 MİLYON LİRA HARCADIK
Camilerin tadilat ve aydınlatmasına 10 milyon lira harcadıklarını söyleyen Ataç, “1998’de konan planın aynısı tekrar revizyonda aynısı geçti. Cami yola basıyor, caminin depremsel değerlendirilmesi lazım. Çok eski cami. Caminin yarısı yolda. Ama yemin ediyorum aklımdan bile geçmez benim camiyi yıkma filan. Böyle bir şey olamaz. 2011 yılında Uluönder Mahallesi’nde çok güzel bir noktada müftülük için yer verdim ben. Ve o zamanının müftüsü Mustafa Hoca ile beraber harika bir müftülük binası yaptık. İnşaata da çok destek verdim. Her yerde Arap mimarisidir. Ama bu çok modern müftülük binasıdır. Toprağına kadar verdim ben. Yanındaki de kan merkezi. Bu müftülüğün açılışında bir tane AKP’li gelmedi. Niye? Müftülüğü Ahmet Ataç yaptı diye. Diyanet İşleri Başkanı geldi. İlginç müftülük açılıyor ama bir tane AKP’li gelmiyor. Yaklaşık cami tadilatlarına, aydınlatmalarına 10 milyon lira para harcamışız. Her yıl ihale yapardık. Onu okullara ve camilere harcıyorduk. Hala temizliklerine devam ederiz, hala tadilatlarına devam ederiz. Ben Tepebaşı Müftüsü’nü aradım. Bu iş böyle böyle. Kulak asmayın. Fabrikalar bölgesinde cami yer var. Kanatlıların eski fabrikanın ETİ bisküvi olduğu yerde ikinci bir cami yeri daha var” şeklinde konuştu.

BAKMAYACAKTINIZ NİYE ALDINIZ?
“Şehrin en sıkıntılı yeri bizim çevre yolu” diyen Ataç, “Burası gerçekten özellikle sabahları anormal bir yoğunluk oluyor. Ticaret Odası’nın yeri orada. Şehir Hastanesi orada. Organize sanayi de var. Bu kuzey çevre yolunun öncelikle yapılması lazım. Çünkü onun yapıldığında artık bizim bu iç bulvar gibi oldu. Çevre yolu değil burası. O kadar büyük avantajları var ki. Büyük alanlarda hazine arazileri, iç viyadük, sanat yapıları dedikleri köprü viyadük yapılmayacak. Dümdüz bir yol. Maliyeti çok düşük ve şehri müthiş rahatlatacak. İkincisi Karayolları’nın Büyükşehir’in refüjleri var. Bakın kaç sene oldu. Bir tane bakım yapmadılar. Defalarca CİMER’e yazdım. Bakmayacaktınız niye aldınız? Büyükşehir dört dörtlük bakıyordu. Hem doğu batı aksında hem kuzey güney aksında Kütahya yolundakiler vs. hiçbirine bakılmıyor. Buradan dile getirmek istedim. Karayolları bunu Eskişehir adına lütfen düşünsünler” dedi.

MAHKEMELER BİR SİYASİ DÜŞÜNCENİN ALTINA GİRDİ
Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis ve siyasi yasak cezasına ilişkin konuşan Ataç, “Ağustos ayında bu konunun hakimi beklenen kararı vermeyeceğini açıkladı. Arkasından hemen adamın yeri değişti. Burada zaten konunun nereye gideceğini açıkça görüyorsun. Yani mahkemeler bağımsızlığını yitirmiş, bir siyasi düşüncenin altına girdi. Yani şimdi de hukuk devletinden bahsediyorlar. Geçen Süleyman Soylu çıkmış, “Bu hukuk kararı yapacağımız bir şey yok” diyor. Diğer yetkililer de aynı şeyi diyor. İnsanları gerizekâlı mı zannediyorlar anlamıyorum. Burada tamamen Türkiye’de tek adam olan kişinin kararıyla verilmiş bir ceza. Çünkü hala İstanbul’u kaybetmenin hazmını yaşayamadılar. Demek ki ne kadar çok kullanıyorlarmış ki, İstanbul’u ne kadar çok nemalanıyorlarmış ki bunu unutamadılar. Cumhurbaşkanı kendisi de dedi ya ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder.’ Başına geldi. Yüksek Seçim Kurulu birtakım Ekrem başkanla ilgili düşüncelerini aktarıyor. Cumhurbaşkanı’nın 2.-3. adaylığını soruyorlar ona bir cevap vermiyor. Yine her şeyde art niyet var. Bakın Gezi’den sonra o kadar çok şey oldu ki. Gazeteciler hapse girdi. Kaç yıl geçti içerde yatanlar var. Arkasından Selahattin Demirtaş gibi. Canan Kaftancıoğlu’na ceza verildi” diye konuştu.

CEZA ALACAĞI ÇOK NETTİ
Ekrem İmamoğlu’nun Türk hukukuna güvenmek istediğini söyleyen Ataç, “Ekrem Başkan’ın şöyle bir cümlesi var: ‘Ben kendi iradesiyle karar verecek hukukçuların olduğuna inanıyorum, inanmak istiyorum.’ Bunu hep tekrarlıyordu. Ama ceza alacağı çok netti. Hepsi aşama aşama geldi. Bir görüş var mesela diyorlar ki, seçim yaklaştıkça Ekrem Başkan’a af çıkacak. Olumsuzluk yaşandı ya, onu düzeltmek için af çıkacak. İstinaf, Yargıtay’dan böyle bir karar çıkacağını sanmıyorum ama. Normal prosedüründe gitse 2,5-3 senede çıkacak karar ama hızlandırdıkları birçok konu var. İnsan düşünüyor. Sonrası ne olacak? Birçok profesörler, bu işten anlayanlar yorum yapıyor ama net bir şey söylenemiyor” şeklinde konuştu.

İBB ONLARIN SON ÇARELERİ
İmamoğlu’nun duruşmasının olduğu gün CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Almanya’ya gitmesini değerlendiren Ataç, “Duyduğum kadarıyla birkaç profesöre sormuşlar, onlar da ceza almayacağını ifade etmiş. Onlara güvenerek Almanya’ya gitti. Bir ertesi gün gidebilirdi. Çünkü Türkiye’de yaşanan olay çok ciddi bir olay. Karşı taraf da onun ciddiyetini anlar. Hoş görür. Zaten yurt dışından da çok ağır açıklamalar geldi Ekrem’in lehinde olacak şekilde. Zaten İstanbul’u ele geçirmek istiyorlar. O ceza ile Ekrem Başkan’ın koltuğunu boşaltacaklar, Meclis zaten AKP ağırlıklı bir meclis. Oradan bir AKP’li seçilecek. Böylece de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni ellerine geçirecekler. Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyesi onların son çareleri. Yapacak bir şey kalmadı. İstanbul 3,5 yıldır CHP’de olunca bütün kaynakları kesildi, tarikatlara yardım kesildi, vakıflara yardımlar kesildi. Korkunç paralar aktarılıyormuş. AKP resmen budandı İstanbul’da” ifadelerini kullandı.

TEK HAK EDEN KEMAL KILIÇDAROĞLU
“Kemal Bey tarafsız cumhurbaşkanlığı yapacak tek insan” diyen Ataç, “Ceza yerse zaten her şey bitiyor. Düzeltecek bir şey yok. İlk hedefleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni boşaltmak. Onu da yoluna koydu. Devamı da yapılacak. Yani ben affedeceklerini zannetmiyorum. Bekleyeceğiz. Bu konuda yapacak bir şey yok. Tabi biz hep Kemal Bey’in adaylığını düşünüyoruz. CHP’li belediye başkanı olarak yıllarımı CHP’ye vermiş bir insanım ben. Kemal Bey bence tek hak eden insan. Bekir Ağırdır’ın da bir yorumu vardı. O Ekrem başkan kazanır ama sonrasında ne olur bunun soru işaretleri var şeklinde söylüyor. Kemal Bey’in 30 yıllık bir bürokrasi emeği var. Tertemiz bir geçmişi var. Burada da 2011’den beri genel başkanlığı var. Seçim kaybetti, kazandı ama en sonunda yerel seçimde yapmış olduğu tercihlerle birçok şeyi çözmüş oldu. Türkiye’deki nüfusunun yüzde 60’ı CHP’liler tarafından yönetiliyor. Bu Kemal Bey’in eseridir. Neticede Kemal Bey tarafsız cumhurbaşkanlığı yapacak tek insan” dedi.

CHP’NİN DÜŞMANA İHTİYACI YOK
Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamayacağına ilişkin yapılan yorumlara tepki gösteren Ataç, “İnanın bunun çoğunu CHP’liler söylüyor. Üzülüyorum. Hata bunu söyleyen ya bu 2 kişinin arasında geçecek değil mi diyorum? Evet diyor. Kemal Bey ile Recep Bey. Siz gidip Recep Bey’e mi oy vereceksiniz diyorum. Kemal Bey kazanamaz diyor ya. Sen o zaman belki Recep Bey’e vereceksin diyorum. Yok o da değil diyor. O zaman konuşma arkadaş diyorum. Tamam düşüncen olabilir ama hatta Alevi tespiti ile söylüyorlar bunu. Olacak iş değil yani. CHP’nin düşmana ihtiyacı yoktur” diye konuştu.

MANSUR BAŞKAN DOĞRU YAPIYOR
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın olası cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ataç, “Mansur Başkan ciddi belediyecilik yapıyor. O yönden çok iyi puan topluyor. Bakın tam ihtiyaç zamanında ciddi bir sosyal belediyecilik yaptı. Ekrem Başkan da çok önemli şeyler yapıyor. Ekrem Başkan biraz genel siyasete de oynuyor, belediye başkanlığı da yapıyor. Mansur Başkan sadece belediyecilik yapıyor. Ondan dolayı öyle bir avantajı var. Doğru da yapıyor. Şu dönem büyük proje yapılacak zaman değil. Çok ciddi yoksulluk var. Et de dağıttı, akaryakıt da dağıttı, tohum da un da dağıttı.  İnsanların ihtiyacı olan her şeyi sağlamaya çalışı. Bu önemli bir şey. Keşke bizim de bütçelerimiz öyle olsak biz de rahatlıkla yapabilsek” şeklinde konuştu.

TAŞEL ODUNPAZARI İL BAŞKANLIĞI YAPIYOR
Recep Taşel’in Odunpazarı il başkanlığı yaptığını söyleyen ve mevcut il yönetimiyle çalışmasının mümkün olmadığını kaydeden Ataç, “Çok Tepebaşı’na uğramadığı için pek performansı ile ilgili bir şey diyemeyeceğim. Recep Başkan Odunpazarı il başkanlığı yaptı. O kendi bileceği bir şey. Ben şöyle Ankara’dayken birkaç kişiyle Oğuz Kaan Salıcı filan da bizim eski hukukumuz var, Oğuz Başkan’a da dedim. Ben bir tek şey istiyorum. Tarafsız bir il başkanı olsun. Çünkü benim bu ekiple çalışmam çok zor yani. Recep Başkanla birazcık buzlarımız eridi ama onlarla çalışmam çok zor. Hatta şimdi 5 kişi 3,5 senedir hiç toplantılara katılmamış. Böyle bir yönetim. Onu toparlamaya çalışıyorlarmış. Çünkü 5 kişi düştüğü zaman yedekten 5 kişi yönetime gelecek. Belki çok daha iyi olur. Gelmediyse bence o adamları göndermek lazım” ifadelerini kullandı.

KIRILMANIN DA ÖTESİNDEYİM
CHP Eskişehir Kongresi’nden sonra kırılmanın ötesinde olduğunu söyleyen Ataç, “Geriye dönüp baktığında nasıl bu ekipler oluştuğunu çok net biliyorsunuz. Burada bir şey söylememe gerek yok yani. Ondan önce de Sinan’ın başkanlığında da aynı şeyler oldu. Son kongreden sonra kırgınlığım tabi ki var. Biz kent merkezinde 2 tane belediye başkanıyız. Biz birbirimize arkamızı dönmeyeceğiz de nereye döneceğiz biz? Yapılan öyle bir basit siyasi oyun filan değil. O açıdan kırılmanın da ötesindeyim yani. Benim kurultaya gidip gitmemem önemli değil. Yapılan hareket çok çirkin. O gün seçim günü bana geldiler, seni çizecekler dediler. Tamam çisinler dedim. Biz de Kazım Başkan’ı çıkaralım dediler. Hayır, listede kalacak dedim. Ben o listeye koyduysam, o listede kalacak o. Ki koyduk biz. Ama onların elinde 50 türlü liste var. Onu ona gösteriyor, onu buna gösteriyor. Olacak şey değil. Ne oluyor? Gece yarısı halay çekiyorlar. Sen kime karşı zafer kazandın? Bir tarafında da Gaye öbür tarafında Kazım. Neyin halayı bu? Bu bana karşı yapılan ikinci hareket. 1999’da yaptı. Bu ikinci oluyor” dedi.

ÇOK İYİ ÇALIŞIYORLAR
Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü’nün çok iyi çalıştığını söyleyen Ataç, “Bin kişilik bir açığımız var. Onun kapatılması lazım ki o da bence rahatlıkla olması gerekir. Bu 7 milletvekili sayısındayken biz 2 tane çıkarıp 3 tane AKP çıkarmasında da o tarihte de birtakım şeyler oldu. Onun öyle olacağı ben alanda hissettim onu. Çünkü alanda yalnız kaldım. Milletvekili profili bana göre Utku Bey’in zaten ikinci dönemi. Yoğun çalışıyor Utku. Jale Nur Süllü de bana göre Melis’e gittiğimde bakıyorum, milletvekilleriyle ilişkileri çok iyi. Çok seviliyor orada da. 3’üncü adayla bu kadro devam edebilir” diye konuştu.

3 VEKİL HEDEFİ OLMALI
CHP’nin Eskişehir’de 3 vekil hedefinin olması gerektiğini söyleyen Ataç, “Burada insanların yakın hissetmesi, seçmenine güven vermesi önemli. Yeni bir adayın da onu kısa zamanda sağlaması çok zor. Mesela kadın aday tercih edilebilir. Ama dediğim gibi aktif, genç, gittiği yerde tanınan. 4 biraz abartı kaçar. Gerçekçi olmak lazım. 3 milletvekili olabilir. İYİ Parti 2 çıkarır diye tahmin ediyorum. 2 tane de AK Parti çıkarır. Seçerken biraz dikkat etmek lazım. Ön seçim filan olmaz. Ben de genel merkeze bu konuda görüşlerimi bildireceğim. Ön seçim olmaz gibi geliyor. Çünkü çok kritik bir dönem. Genel başkana uyum sağlayacak veya kendilerinin güveneceği insanlar olabilir” şeklinde konuştu.

DELEGE SİSTEMİ DEMOKRATİK BİR SİSTEM DEĞİL
“Delege sistemi demokratik bir sistem değil” diyen Ataç, “Benim CHP’ye girişim 1971’dir. Ben birçok seçimde alanda oldum. Konuşulanları duydum. Bir de partili delege de yok. Belediye çalışanları delege. Bizim son il başkanlığı kongresine Lale Hanım geldi Bursa Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı. O buradan gitmiş Kemal Bey’i ziyaret etmiş. Anlatmış olayları. Başkanım tüzüğe belediye çalışanları delege olamaz diye ekleyelim demiş” ifadelerini kullandı.

İYİ BİR İŞ BİRLİĞİ YAPTIK
İYİ Parti ile ilişkilerinin iyi olduğunu söyleyen Ataç, “İYİ Parti ile bir sıkıntımız yok. Hatta son yerel seçimlerde iyi bir iş birliği yaptık. Milletvekilleriyle de ilişkilerimiz iyi. Kemal Bey’in bu kapıyı açtığı için bizim de buralarda aynı samimiyeti göstermemiz lazım. Bana göre her şeyi bırakın Türkiye’nin merkez sağ partiye ihtiyacı var. Merkez sağda iyi bir parti olursa öbür tarafa gidecek oyları ancak böyle kesebiliriz” dedi.

YANLIŞ İFADELER
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu ve İYİ Parti İl Başkanı Emine Edizgil’in, “CHP sahada yok. Sadece İYİ Parti var” cümlesi ile de konuşan Ataç, “Yanlış ifadeler. Emine bir yere aday olacak. Ye milletvekilliğine ya da belediye başkanlığına. Aday olacak benim bildiğim kadarıyla. Benim kalkıp da İYİ Parti hakkında konuşmam olmaz. Benim siyasi anlayışıma yakışmaz” diye konuştu.

FAZLA BÜYÜTÜLDÜ
Kılıçdaroğlu Gönüllüleri sisteminin iyi gittiğini belirten Ataç, “Onun hedefi bildiğim kadarıyla CHP’ye oy verip partili olmayan insanlar üzerine bir çalışma yapılacak. Ekrem Başkan’ın da vardı seçimde gönüllüleri. Bence yarar sağlar diye düşünüyorum. Ama Ali ile ilgili düşüncemi, pek ilişkim olmadı Ali ile. Tanırım ama birtakım şeyleri olmuş, sıkıntıları olmuş. Onun üzerinden eleştiriliyor. Bence onun kişiliğinde kalkıp bütün sistemi eleştirtmek bence yanlış olur. Onunla ilgili birtakım çalışmalar vardı. Görevden alın diye. Öyle bir şey varsa alınsın tabi görevden ama sistem devam etsin. Çünkü bayağı büyümüş vaziyette. Bayağı da başarılı gidiyor anladığım kadarıyla. Biz de işin başındaki genç bir arkadaşımız var. Ona destek veriyoruz. Yardımcı oluyoruz. Ama diğer konuda onu yukarısı bilir. Birazcık da sanki fazla büyütüldü gibi. Bir tek ona bağlayarak sistemi kötülemek de uygun değil yani. Onu yukarıyla konuşup aldırabiliyorlarsa aldırsınlar. Ve sistem devam etsin” şeklinde konuştu.

KIYASLAMASI ABESTE İŞTİGAL
Kılıçdaroğlu Gönüllüleri Eskişehir İl Koordinatörü Ali Şahin’in “Beni istemeyenler Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olmasını istemeyenler” cümlesinin yanlış olduğunu söyleyen Ataç, “O da yanlış bence. Bu konu onunla eş değer değil. Bu tip insanların haddini bilmemesi yanlış. Ona kızarak sistemin kötülenmemesi gerek diyorum. Sistem çalışıyor. Ama kalkıp da Ali’nin de öyle bir kıyaslama yapması abeste iştigal. Başka bir şey değil yani” ifadelerini kullandı.