Eskişehir'de akıl almaz skandal: Banka, ödediği borç için icra takibi başlattı!

Müvekkiline yapılan haksız icra takibine ilişkin açtıkları davayı kazandıklarını söyleyen Avukat Sevim Yılmaz Çoban, güzel ve örnek teşkil edecek bir karara imza attıklarını ifade etti.
Avukat Sevim Yılmaz Çoban, müvekkiline açılmış haksız icra takibi ile ilgili devam eden mahkemeyi kazandıklarını belirtti. Müvekkilinin 2011 yılında borcunun bitmesine rağmen varlık şirketi tarafından 2019 yılında icra takibi başlatıldığını anlatan Avukat Çoban, bu süreçte müvekkilinin devlet bankasına kredi başvurusunda bulunamadığını ve özel bir bankadan daha yüksek faizle kredi çekmek zorunda kaldığını bu sebeple maddi zarara uğradığını söyledi. Müvekkilinin elinde borcunun bittiğine dair banka tarafından verilen kağıdın olduğunu ifade eden Avukat Çoban, “Müvekkilim hakkında özel bir banka tarafından kendisinin aleyhine bir icra takibi başlatılıyor 2011 yılında. 2011 yılında bu borcun tamamını ferileriyle birlikte kapatıyor. Nisan ayı içerisinde bu dosyanın kapatılmasına rağmen eylül ayında bu borca ilişkin olarak bir banka tarafından alacak temliki yapılıyor varlık şirketine. Ve bu alacağın temlik yapılırken de alacak temliknamesine açıkça tahsil edilerek infaz edilmiştir yazısı da bulunmaktadır. Buna rağmen 2011 yılından tam 8 sene sonra 2019 yılında müvekkilim hakkında haksız bir icra takibi başlatılarak da kendisinin bu borcu halan daha devam ediyormuşcasına icra takibi başlatılmıştır. Biz buna ilişkin olarak haksız olarak icra takibine ilişkin müvekkilimin uğramış olduğu maddi, manevi tazminat taleplerine ilişkin dava açtık. Buna ilişkin karar aldık emral niteliğinde bir karardır” diye konuştu.

“GÜZEL BİR KARARA İMZA ATTIK”
Olayın geçmişini de anlatan Avukat Çoban, “Müvekkilim araba almak için arabasını satıyor. Buna ilişkin kredi başvurusunda bulunuyor devlet bankasına düşük faizli olarak. Banka tarafından kendisinin borcunun varlık şirketine devredildiği sebebiyle kendisi hakkında kredi kullanamayacağına ilişkin bir yazı veriyorlar müvekkilime. Buna ilişkin olarak da daha sonrasında hem arabanın miktarı arttığı için ve devlet bankasından kredi kullanamayacağı için özel bir bankadan daha yüksek faizle kredi kullanmak zorunda kalıyor. Bu sebeple maddi zararı oluşuyor. Ayrıca kendisi sürekli olarak varlık şirketi tarafından aranmak suretiyle borcunun ödenmesi gerektiği ifade ediliyor ve sürekli aramaya maruz kalıyor. Müvekkilim manevi yönden de zarar görmüştür. Buna ilişkin maddi manevi tazminat davası açtık. Bu karar doğrultusunda da müvekkilimin maddi yönden zararının tamamının karşılanmasına mahkeme tarafından karar verilmiştir. Güzel bir karara imza attık diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.