Eskişehir cezalandırılıyor!

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Deniz Kılıç, ES TV’de yayınlanan Vaziyet programının konuğu oldu. ES TV Genel Yayın Yönetmeni Ali Baş ve Köşe Yazarımız Arif Anbar’ın sorularını yanıtlayan Kılıç, önemli açıklamalarda bulundu. Ulaştırma Çalıştayı’na ve trafik problemine değinen Kılıç, “Suçlu aramak dışında neler yapmalıyız onlardan bahsedildi. Problem şu; asıl düşünmesi gereken durum insanlar olmalı. Şehir insanlar için vardır. Biz şehirleri araçlar için planlarsak şehirler şu an ki çıkmaz hale gelir. Eskişehir çok yaşamıyor bunu ama bizim bunları uyarmamız lazım ki ileriki yıllarda bu şekilde bir şehir karşımıza çıkmasın. Bunun vebalı alında biz kalmayalım teknik insanlar açısından. 
Ankara’da, İstanbul’da, Kocaeli’nde bunun örneklerini gördük. Eskişehirimiz bu konuda biraz daha iyi. Çünkü bizim 2003 yılında bir Eskişehir ulaşım ana planı hazırlığı başladı. Bu 20-30 yıllık planlar gerçekleştiriyor. Daha sonra 6360 no’lu yasayla Eskişehir Büyükşehir yasasıyla revize edildi. 2017’de de Eskişehir Ulaşım Master Planı tamamlandı. Biz de tabi ki birçok öneride bulunduk. Önerimizin en baştaki noktası insandı. İnsanı odak noktası haline getirdiğimiz zaman daha sonra çevresinde oluşumları sergilememiz lazım. İnsanların ulaşımını, yaşamını kolaylaştıracak bir durum ortaya koymamız lazım. Bu sadece araçla ulaşım değil, toplu taşıma, bisikletler, yaya ulaşımı ve ekolojik bir çevre yaratmak. Bunun adımları atıldı Eskişehir’de” ifadelerini kullandı. 

Bu işin siyaseti yok

Ulaşım Master Planı’nın tümüyle uygulanıp uygulanmadığı sorulan Kılıç şöyle yanıt verdi: “Tabi ki uygulanamadı. Hem yerel yönetimlerin hem merkezi yönetimin bu konuda sağlam bir irade ortaya koyması lazım. Uzlaşma noktası da büyük bir etken. Merkezi hükümetlerin yaklaşımı ile yerel yönetimlerin politikasının çatışmaması lazım. Bunun için de biz diyoruz ki siyasetüstü bir görüş ortaya koyalım. Bu işin siyaseti yok. Buraya karar vericiler Eskişehir’de yaşayanlar olmalı diyoruz. Bizim önerimiz şöyleydi; Ali Fuat Güven Caddesi… TÜLOMSAŞ’ın duvarında biten büyük bir caddemiz var. Zaten dar bir merkeze sahibiz. Merkezde de iki ana arterimiz var. Mustafa Kemal Atatürk Caddesi ve Yunus Emre Caddesi. İkisi de pik saatlerde oldukça yoğun bir trafik keşmekeşiyle karşı karşıya kalıyor. Bunun alternatifi olarak doğuda Vatan Caddesi doğuda da Ali Fuat Güven Caddesi’nin aktif hale gelmesi merkezdeki iki büyük caddemizin yoğunluğunun azaltılmasını iyice yayalaştırmaya dönük uygulamalar gerçekleştirilmesi önerimizdi. Böylelikle Hasan Polatkan üzerinden gelen bir trafik yoğunluğu Tepebaşı bölgesine Ali Fuat Güven Caddesi üzerinden aktarılacaktı. TÜLOMSAŞ’ın içerisinden bir viyadükle geçirilebilirdi. Bunun acilen açılması lazım.”
 

Ne desek tersi yapılıyor

Atatürk Lisesi ve Odunpazarı’ndaki meydanındaki kavşağın düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Kılıç, “Atatürk Bulvarı’ndan gelen bir yoğunluk var. Yunus Emre Caddesi’nin önündeki kavşakla Atatürk Lisesi’nin önünün birleştirilerek bir çözüme ulaştırılması lazım. Kuzey otoyolu ve güney çevre yolu. Bunların acilen açılması lazım. Çalıştayın sonucunda da bunlar çıktı. Çünkü şehrin tam ortasından geçen bir çevreyolu olmaz. Orası bulvar. Batçıklar olmamalıydı. O günün şartlarında siyasi noktaların getirdiği anlık çözümlerden bir tanesiydi. Biz bunları o zaman yaşadık hep beraber, uyarılar da yaptık. Ama bilim insanlarının tam aksine iş yapmak bir adet oldu açıkçası. Ne dersek tersi yapılıyor” ifadelerini kullandı. Önerlerinin neden yapılmadığına değinen Kılıç, “TÜLOMSAŞ’ın arazisi bir devlet arazisi. Arazinin içerisinden geçilmesi için bazı izinlerin alınması lazım. Buna da merkezi hükümetin onay vermesi lazım. Böyle bir durumdayız. Eskişehir bu konuda bence cezalandırılıyor. Trafik sıkışması noktası açılabilecek çözüm varken yapılmaması bu Eskişehir’in cezalandırılması diye değerlendiriyorum. Şu anda acil olarak Hicri Sezen Caddesi’ni Vatan Caddesi’ne bağlayan yerde bir kavşak oluşturulması lazım. Çünkü Cumhuriyet Bulvarı’ndan giden insanlar geri dönebilmek için Adliye önünde bir U çekmek durumunda kalıyorlar” dedi. 

Trafiğin sıkışmasının nedeni tramvayın geçmesi değil

Tramvayın şehrin siluetini değiştirdiğini söyleyen Kılıç, “Tramvay ilk yapılacağı zaman o zaman da görüşleri bildirdik. Çatıştığımız noktalar oldu yerel yönetimle. İlerde bunların yetmeyeceğini söyledik ve hakikaten şu anda yeterli bir noktada değil tramvay. Hem kapasitesi düşük hem de hatları uygun yerleştirilmemiş. Bizim çalıştayımızdan da çıkan sonuçlardan bir tanesi buydu. Eskişehir Ulaşım Master Planı yapılmadan önce tramvaya başlandığı için geri dönüşü olmayan bir noktaya geldi tramvay. İlk hatlar belirlenirken teknik detaylar daha yoğun yapılsaydı, bilimsel araştırmalar sonuçlansaydı, o tramvayların çalışabilecek akslarının ve yönlerinin belirlenmesi keşke bilim insanları tarafından yapılsaydı diye düşünüyoruz. Şu anda tramvayın saatlik yolcu taşıma kapasitesi yetersiz. Tramvayın geçmesi bazı caddeleri trafiğe kapattı, bazı caddelerden çok yoğun geçiyor trafik sıkışıklığına neden oluyor diye söylemler meydana geldi. Ama baktığımız zaman trafiğin sıkışmasının ana nedeni tramvayın geçmesi değil bizim araçlanma sayımızın artması. Yani bizim insanlarımıza şunu aktarmamız lazım; araçlarımızla bir yere giderken iki defa düşünmeliyiz” şeklinde konuştu. 

Millet Bahçesi yapılıyor, otopark konuşuyoruz 

Millet Bahçesi’yle ilgili düşüncelerini aktaran Kılıç, “Proje Eskişehir’den bir saklandı. Neden anlayamadık biz de. Gördük ki burası Eskişehir’e değer katacak bir bahçe dışında sadece yeşil bir örtü. Lastik tekerlekli araçlar için otopark düşünülen bir alan olduğu ortaya çıktı. Biz ne diyoruz? Şehir merkezine mümkün olduğunca insanlara açalım. Atatürk Stadyumu’nun yeri şehrin tam göbeği, tam ortasında kalıyor. Biz bu ortadaki alana araç çekmek için bir otopark mı yapmalıyız yoksa bir 10 sene sonrasını düşünerek, buraları yayalaştırarak insanlara mı açmalıyız? Eskişehir çehresiyle, yapılan iki önemli parkıyla, hatta sonrasında Dede Korku Parkı da yapıldı, o da güzel bir değerdir. Ama baktığımız zaman Millet Bahçesi yapılıyor ama tek konuştuğumuz şey otoparkı. Bizim orda konuşmamız gerekenin önemli bir yapıt olması lazımdı” şeklinde.