Eskişehir Baro Başkanı Ankara'ya yürüyor!

Eskişehir haberleri

ÜLKEMİZDE TUZ KOKMUŞTUR
Baro seçimleri ve Avukatlık Kanunu’nda yapılmak istenen değişiklik nedeniyle Ankara’ya yürüyen Eskişehir Barosu Başkanı Mustafa Elagöz, “Ben bugün Eskişehir Baro Başkanı olarak yürümek zorunda hissettiysem bilin ki ülkemizde tuz kokmuştur” dedi.
Eskişehir Barosu Başkanı Mustafa Elagöz, baro seçimleri ve Avukatlık Kanunu’nda yapılmak istenen değişikliğe tepki göstermek için Ankara’ya yürüyüş başlattı. Türkiye’nin farklı illerinden gelecek olan baro başkanlarıyla Ankara’da buluşacaklarını ve Türkiye Barolar Birliği’ni olağanüstü toplantıya davet edeceklerini ifade eden Elagöz, iktidar yetkililerinin barolar üzerinden yapacağı değişiklikten vazgeçmesini istedi. Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Eskişehir çıkış tabelasının bulunduğu noktadan cübbesiyle yürüyüşe başlayan Mustafa Elagöz’ü İYİ Parti Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Ektaş ve birçok avukat yolcu etmeye geldi.

“BAROLAR DEVRE DIŞI KALACAK”
Yürüyüşe başlamadan önce bir açıklama yapan Elagöz, “Cumhuriyet tarihinde bir ilki gerçekleştirdiğimizi belirtmek istiyorum çünkü Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir Baro Başkanı kendi bulunduğu şehirden Ankara’ya cüppesiyle yürümek zorunda bırakılmamıştır. Ben bugün Eskişehir baro Başkanı olarak yürümek zorunda hissettiysem bilin ki ülkemizde tuz kokmuştur. Bu süreç içerisinde iktidarın en yetkili ağızlarıyla yapmış olduğumuz istişarelerde maalesef olumlu netice alamayacağımızı görmüş olmamız sebebiyle bu tür demokratik bir eylemi yapma girişimi zorunda kaldık. Keşke ben bugün yürümek zorunda kalmasaydım. Yurttaşın devlete karşı, bireylere karşı, uğramış olduğu her türlü haksızlığa karşı haklarını savunan avukatların meslek örgütü olan Baroların susturulmak istenmesi sadece Baroların yıkılmak istenmesi olarak değerlendirilmemeleri, olaya sadece bir kurum gözüyle bakılmamalı, ülkede yargının uzun süredir siyasallaşmış yargının, yürütmenin ciddi tahakküm altında olan yargının asli ve kurucusu olan avukatlar ve onların meslek örgütü olan baroların tamamen devre dışı bırakılması sebebiyet verecek bir girişimdir” diye konuştu.



FETÖ’NÜN YAPMAK İSTEDİĞİ
FETÖ’nün güçlü olduğu dönemlerde barolarla ilgili söz konusu değişikliği yapmak istediğine dikkat çeken Elagöz, “Geçmiş yıllarda FETO’nun en güçlü olduğu yıllarda devlet içinde en güçlü olduğu dönemlerde 5 kez bu çalışma gündeme getirildi ancak hiçbir şekilde yasalaştırılamadı. Bugün itibariyle maalesef üzülerek belirtmek istiyorum ki FETO’nun başaramadığı bu projeyi iktidar yetkililerinin hayata geçirmeye çalışma içerisindedir. Bu da bizleri gerçekten üzmektedir. Bizim mücadelemiz halk mücadelesidir, sadece bireysel menfaatler mücadelesi değildir. Ben Avukat olarak cüppeyi girip kürsüye çıktığım zaman kendi bireysel haklarımı savunmak için mahkeme salonunda bulunmuyorum, yurttaşın hakkını korumak için bu görevi yapıyoruz. Eğer Barolar susturulursa emin olun bu ülkede konuşacak hiçbir kurum ve kişi kalmayacak. Bir devleti devlet yapan, güçlü bir devlet yapan en önemli fonksiyonlardan bir tanesi kurum ve kuruluşlarının güçlü olmasıdır. Eğer devlet yönetim olarak kurum ve kuruluşlarınızı etkisizleştirmeye, parçalamaya, sesini kısmaya çalışıyorsanız ortada güçlü bir devletin varlığından da söz etmemiz mümkün değildir. Bu sebeple bugün Eskişehir Barosunun onurlu tarihine tekrar altın harflerle yazılacak bir eylemi gerçekleştirmenin, Eskişehir Baro Başkanı olarak da haklı gururunu ve mutluluğunu yaşadığımı belirtmek istiyorum. Sağlık sorunlarım olmasına rağmen bu yürüyüşü gerçekleştireceğim” şeklinde konuştu.

“BU BAROLARI SENDİKALAŞTIRMAKTIR”
Mustafa Elagöz sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Biz barolar ve avukatlar olarak iktidarın her yaptığı çalışmaya hayır deme pozisyonunda değiliz, demiyoruz. Biz diyoruz ki bu yanlıştır, bu baroları siyasetin göbeğine koyma girişimidir. Barolar sivil toplum örgütü değildir, Barolar bir meslek odası değildir. Barolar, Anayasanın 135. maddesinde her ne kadar kamu niteliğinde bir meslek kuruluşu olarak görülmüş ise de onun ötesinde devletin 3 erki olan yasama, yürütme ve yargı erkinin, bakın yargı erkinin 3 ayağından biri olan savunmayı teşkil eder. Konunun bu şekilde değerlendirilmesi lazım, birden fazla baro kurulması girişimi baroları niteliksiz hale getirmekten başka bir amaç taşımamaktadır. Baroları sendikalaştırmaya çalışmaktan başka bir şey değildir. Baroların toplum gözündeki itibarını küçültmekten başka bir girişim değildir. Benim bu söylediklerimi iktidar mensubu hukukçu milletvekilleri de biliyor ancak ısrarla iradelerini ortaya koyup bunun yanlış olduğunu bir türlü anlatamıyorlar.”

“ANTİDEMOKRATİK UYGULAMA”
Barlarla ilgili yapılmak istenen değişikliğin antidemokratik olduğunu söyleyen Kazım Kurt, “Türkiye kötü günlere doğru gidiyor. Barolar hukuka ve anayasaya bağlılıklarını göstermek için bu yapılmak istenen antidemokratik çalışmaya bir tepki gösteriyorlar. Bu baro başkanlarının sadece kendi kişisel tepkileri değil, bütün hukuk camiası adına gösterdikleri tepkidir. Destekliyorum. Bu yasayı yapmaya cesaret edenleri de kınıyorum. Ama Türkiye’deki insan hakları ve hukuk savunucuları bunu engelleyeceklerdir. Çünkü bunun arkası çok hukuksuz bir düzendir. İnşallah geri çekilecektir” dedi.