Eskişehir altın fiyatlarında son durum 16.03.2020 bugün - Gram, çeyrek, yarım ve tam altın ne kadar oldu?

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Eskişehir altın fiyatlarında son durum 16.03.2020 bugün - Gram, çeyrek, yarım ve tam altın ne kadar oldu?
A
a

Eskişehir’de altın fiyatları bugün nasıl bir seyir izliyor? Kapalıçarşı ve Eskişehir serbest piyasada çeyrek altın kaç lira oldu? Gram altın kaç TL? Dolar ve Euro kuru ne TL’den işlem görüyor? Fed'in ve Merkez Bankası'nın aldığı kararlardan sonra piyasalarda son durum ne? Korona virüsün ekonomiye etkisi ne şekilde seyrediyor? Eskişehir altın fiyatları yorumları ve ekonomiyle il

Sütiş Eskişehir
Eskişehir altın fiyatları yorumları bugün verilerine göre, son gelişmelerin ardından altında ani iniş ve çıkışlar yaşanıyor. Yatırımcıların güvenli limanı olan altın, son yaşanan virüs salgınına bağlı olarak hareketlenmeye devam ediyor. Peki, altın fiyatları ne kadar oldu? Çeyrek altın ne kadar?
 
Çin’de ortaya çıkan ve şu an neredeyse tüm dünyaya yayılan korona virüs salgını küresel piyasaları derinden etkiliyor. Dün gece Fed yaptığı açıklama ile, faizlerde 100 baz puan indirimine giderek yüzde 0-0,25 aralığına çektiğini duyurdu. Bu sert faiz indiriminin yanı sıra 700 milyar dolarlık genişletme programı da hazırlayan Fed’in yaptığı bu kritik hamleler piyasalardaki harareti söndüremedi. Fed'in faiz kararı öncesi illikit piyasada 6.31 seviyelerinde işlem gören dolar/TL, kararın duyurulmasının ardından 6.28 seviyelerine geriledi. Kur saat 00:41 itibariyle 6.2870 seviyesinde yer aldı. Borsa İstanbul güne yüzde 3,5 ekside başladı.
 
Ayrıca Merkez Bankası’ndan bir hamle geldi. Merkez Bankası, TL cinsinden zorunlu karşılıklara uygulanan faiz oranını 20 Mart’tan itibaren geçerli olacak şekilde yüzde 8’den yüzde 6’ya indirdiğini açıkladı. Ayrıca 06.03.2020 (dahil) zorunlu karşılık yükümlülük tarihinden itibaren 2020/6 sayılı Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ ile belirlenen koşulları sağlayan reel kredi büyümesine sahip bankalara yüzde 8, diğer bankalara yüzde 0 uygulanacak.
 
Öte yandan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, korona virüse karşı alınan tedbirlere ilişkin, "Ülkemiz olası bir küresel türbülansa her zamankinden daha fazla hazır ve tedbirlidir. Milletimiz şunu çok iyi bilsin ki, atılacak adımlar Türkiye ekonomisi için olduğu kadar Türkiye ekonomisinin geleceği ve hedefleri için de bir koruma kalkanı olacaktır" dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda korona virüs salgının ekonomiye etkilerine karşı önlemlerin alındığını belirterek şu açıklamayı yaptı:

"Korona virüs salgınının ekonomimize etkilerine karşı hazırlıklı hale gelmeyi öncelikli gündemimiz olarak belirlemiştik. Tüm kurumlarımız dünyada alınan önlemleri, ortaya konulan öngörüleri analiz etti. Olası senaryolara karşı kendi alanlarına ilişkin yol haritalarını hazırladı. Korona virüs ile mücadelede olduğu gibi ekonomik etkileri ile mücadelede de 'Sorun küresel, mücadele ulusaldır.' Bu kapsamda, TOBB, TİM, DEİK, TESK, TÜSİAD, MÜSİAD, başta olmak üzere birçok STK’dan ve sektör temsilcilerinden sürece ilişkin değerlendirmeleri ve taleplerini aldık.

Ülkemiz, böyle süreçleri çok rahat bir şekilde atlatmanın güvencesi konumunda olan; güçlü üretim altyapısına, düşük borçluluğa, kaliteli ve yetişmiş insan gücüne, ayrıca dinamik bir iç pazara sahiptir. Olası bir küresel türbülansa her zamankinden daha fazla hazır ve tedbirlidir.

Milletimiz şunu çok iyi bilsin ki, atılacak adımlar Türkiye ekonomisi için olduğu kadar Türkiye ekonomisinin geleceği ve hedefleri için de bir koruma kalkanı olacaktır. Üretim ve istihdamın sekteye uğramaması, iş gücü piyasamızın korunması süreçte birinci önceliğimizdir.
Piyasaların likiditeye erişiminde en ufak aksaklık olmayacak şekilde önlemler alınmış ve alınacaktır. En fazla etkilenen sektörler öncelikli olmak üzere tüm sektörleri kapsayacak bir dizi destek ve önlem uygulanacaktır.

Atılacak adımlar Cumhurbaşkanımız tarafından bu hafta açıklanacaktır. Ayrıca kurumlarımız da gerekli adımları hafta boyunca atacaktır. Bu tedbirler dinamik tedbirlerdir. Süreçler yakından takip edilecek ve gerekli noktada yeni tedbirler hızla uygulamaya sokulacaktır."
Peki tüm bu gelişmeler kapsamında, 16 Mart 2020 (bugün) saat 10:56 itibarı ile Eskişehir'de gram altın, çeyrek altın, yarım altın ve tam altın kaç lira? Altın fiyatları ne kadar? Eskişehir'de döviz hangi seviyede?

Eskişehir ve Kapalıçarşı altın fiyatları ve Dolar ile Euro kaç lira? Hepsini sizin için derledik...

Eskişehir altın fiyatları

                                   ALIŞ             SATIŞ
Küçük Altın (Eski) 508.00 TL 525.00 TL
Küçük Altın (Yeni) 509.00 TL 526.00 TL
Yarım Altın (Eski) 1016.00 TL 1050.00 TL
Yarım Altın (Yeni) 1018.00 TL 1052.00 TL
Tek Altın (Eski) 2032.00 TL 2100.00 TL
Tek Altın (Yeni) 2036.00 TL 2104.00 TL
2,5'luk Altın (Eski) 5080.00 TL 5250.00 TL
2,5'luk Altın (Yeni) 5090.00 TL 5260.00 TL
Cumhuriyet Lira 2095.00 TL 2145.00 TL
22 Ayar Bilezik 302.00 TL  
Has Fiyatı 316.50 TL
 

Eskişehir döviz kurları

                         ALIŞ           SATIŞ
  • Dolar   : 6,3489 TL  6,3522 TL
  • Euro    : 7,0751 TL  7,0786 TL 
  • Sterlin  : 7,8520 TL 7,8596 TL

Günün önemli ekonomik gelişmeleri

Özel sektörün yurt dışı kredi borcu azaldı

Özel sektörün yurt dışından sağladığı uzun ve kısa vadeli kredi borcu, Ocak sonu itibarıyla 2019 yıl sonuna göre azaldı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2020 Ocak ayı Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri verisini paylaştı. Buna göre, Ocak sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu gelişmeleri incelendiğinde, 2019 yıl sonuna göre uzun vadeli kredi borcunun 1,8 milyar dolar azalarak 189,8 milyar dolar, kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 1,1 milyar dolar azalarak 8,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlendi.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 850 milyon dolar azaldığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 210 milyon dolar artışla 27,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlendi. Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 308 milyon dolar azalmış, tahvil stoku ise önemli bir değişiklik göstermeyerek 3,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 681 milyon dolar azaldığı, tahvil stokunun ise 6 milyon dolar azalarak 7,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlendi. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2019 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 786 milyon dolar azalışla 5,4 milyar dolar; finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 101 milyon dolar azalışla 1,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, Ocak sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 1,8 milyar dolar azalarak 125,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 1,0 milyar dolar azalarak 8,0 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlendi.

Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 189,8 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 61,7'sinin dolar, yüzde 32,9’unun Euro, yüzde3,7’sinin Türk lirası ve yüzde 1,7’sinin ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 8,4 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde44,9’unun dolar, yüzde32,0’ının Euro, yüzde22,4’ünün Türk lirası ve yüzde 0,7’sinin diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.



Sektör dağılımı incelendiğinde, Ocak sonu itibarıyla, 189,8 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 46,1’ini finansal kuruluşların, yüzde 53,9’unu ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Aynı dönemde, 8,4 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 77,9’unu finansal kuruluşların, yüzde 22,1’ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, Ocak sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 48,5 milyar dolar tutarında olduğu gözlendi.

Milyonları ilgilendiren karar

Pazarlama sorumlusu olarak çalıştığı şirkete ait cep telefonunu kullanan müdür, peş peşe gelen yüksek fatura sebebiyle tazminatsız şekilde kovuldu.

Bir tekstil firmasında pazarlama sorumlusu olarak çalışan ve işi gereği sık sık yurt dışına giden yöneticinin iş yerine ait cep telefonu hattına peş peşe yüksek fatura geldi. Telefonla özel konuşmalar yaptığı için yüksek fatura geldiğini öne süren işveren, pazarlama müdürünü tazminatsız olarak kovdu.

İş Mahkemesi'nin yolunu tutan pazarlama müdürü, aylık net maaşının 6 bin lira olduğunu, ancak işverenin SGK primlerini asgari ücret üzerinden yatırdığını öne sürdü. Mevkii gereği sürekli yurt dışındaki toplantılara ve iş gezilerine iştirâk ettiğini, resmî bayramların tamamında eksiksiz olarak çalıştığını, ancak fazla mesai ve resmî bayram çalışma ücretinin ödenmediğini dile getirdi.

Davacı müdür, görevini eksiksiz olarak ifa ederken iş akdinin işverence haksız tebliğsiz ve tek taraflı olarak feshedildiğini anlattı. Çalıştığı kuruma girişinin engellendiğini kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer yasal haklarının ödenmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti.

Davalı işveren ise şirkete ait olan, ancak davacıya zimmetli olan telefondan aralık döneminde 8 bin 491.40 TL ve ertesi ay 4 bin 291,70 TL fatura gelmesi üzerine pazarlama sorumlusunun kovulduğunu anlattı. Davacının faturadaki tutarları özel işi ile ilgili kullandığının anlaşıldığını, bu yüzden iş akdinin haklı olarak 4857 sayılı İş Kanunun 25/II-E-I fıkraları gereğince bildirimsiz olarak feshedildiğini savundu.

İşveren karşı dava açarak yüksek fatura bedelinin tahsilini istedi. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı işveren temyiz edince devreye giren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işverenin cep telefonu hattına ait 2 senelik faturalarını da tebliğ etmesi gerektiğine hükmetti.

Kararda, "Öncelikle 4.291 liralık ve 8.491 liralık faturaların makul olmadığı, oldukça yüksek olduğu, iş yerine ait telefonun işin gerekleri dışında kullanılmaması gerektiği izahtan varestedir. Ancak sık sık iş gereği yurt dışına çıktığı anlaşılan davacı işçinin önceki telefon faturalarının miktarı ve bu şekilde yüksek faturanın işverence daha önceden mâkul kabul edilip edilmediği anlaşılamamaktadır. Mahkemece yapılacak iş, söz konusu 4.291 TL ve 8.491 TL’lik faturalardan önceki 12 aylık döneme dair söz konusu cep telefonu faturalarının getirtilip veya buna ilişkin ödeme tutarını belirleyip, öncelikle bu faturalar arasında feshe konu edilen fatura gibi yüksek meblağlı fatura olup olmadığını belirlemektir. Daha önce işveren tarafından feshe konu edilen fatura gibi yüksek meblağlı bir fatura sorun edilmeyip ödenmişse, şimdiki gibi karar vermek; daha önceki faturalar feshe konu edilen faturalardaki gibi yüksek miktarlı değil ise bu faturaların ortalamasını bulup, ortalaması kadar miktarın davalı işverenin kabulünde olduğunu benimsemek gerekir. İşveren feshinin haklı olduğunu kabul edip kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karşı dava yönünden ise söz konusu 12 bin 783 liralık faturadan aylık ortalama olarak bulunan meblağın 2 aylık tutarını düştükten sonra bakiyesi bakımından karşı davayı kabul etmektir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Temyiz olunan kararın bozulmasına oy birliği ile karar verildi" denildi.

Tarım-ÜFE yıllık yüzde 10,22, aylık yüzde 2,56 arttı

Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık yüzde 10,22, aylık yüzde 2,56 yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 202 yılı Şubat ayı Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE) verisini açıkladı. Buna göre, tarım-ÜFE'de (2015=100), 2020 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 2,56, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 5,65, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,22 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 20,04 artış gerçekleşti.

Sektörlerde bir önceki aya göre değişim; tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 2,38, balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde yüzde 5,53 ve ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 7,32 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre değişim; canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 1,63, tek yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 1,87 ve çok yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 4,49 artış gerçekleşti.

Yıllık en fazla azalış yüzde 19,49 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular alt grubunda oldu
Alt gruplar itibarıyla 2020 yılı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre azalış gösteren diğer alt grup yüzde 8,10 ile canlı kümes hayvanları ve yumurtalar oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 34,80 ile turunçgiller ve yüzde 42,92 ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler oldu.

Aylık en fazla azalış yüzde 3,21 ile lifli bitkiler alt grubunda gerçekleşti.
Alt gruplar itibarıyla 2020 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren diğer alt grup ise yüzde 0,93 ile yağlı meyveler ve yüzde 1,02 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar alt grubu oldu. Buna karşılık, 2020 yılı Şubat ayında artışın yüksek olduğu diğer alt gruplar yüzde 3,47 ile sebze ve kavun, kök ve yumrular ve yüzde 5,52 ile turunçgiller ve oldu.

Şubat 2020'de, endekste kapsanan 86 maddeden, 17 maddenin ortalama fiyatında azalış olurken 8 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 61 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

Konut satışı aylık yüzde 4.5 yıllık 51,4 arttı

Türkiye'de konut satış sayısı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4.5 artışla 118 bin 753 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılı Şubat ayı ‘Konut Satış İstatistikleri’ verisini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde konut satışları 2020 Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 51,4 oranında artarak 118 bin 753 oldu. Ocak ayında ise 113 bin 615 konut satıldı. Konut satışlarında, İstanbul 22 bin 662 konut satışı ve yüzde 19,1 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul'u, 13 bin 326 konut satışı ve yüzde 11,2 pay ile Ankara, 7 bin 669 konut satışı ve yüzde 6,5 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 5 konut ile Hakkari, 6 konut ile Ardahan ve 32 konut ile Bayburt oldu.

İpotekli konut satışları Şubat ayında 43 bin 733 olarak gerçekleşti
Türkiye genelinde 2020 Şubat ayında ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 391,9 oranında artış göstererek 43 bin 733 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 36,8 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 8 281 konut satışı ve yüzde 18,9 pay ile ilk sırayı aldı. İpotekli konut satışının en az olduğu il 3 konut ile Ardahan oldu.

Diğer satış türleri sonucunda 75 bin 20 konut el değiştirdi
Diğer konut satışları 2020 Şubat ayında Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 oranında artarak 75 020 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 14 bin 381 konut satışı ve yüzde 19,2 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 63,5 oldu. Ankara 7 bin 399 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara'yı 4 bin 541 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 3 konut ile Ardahan oldu.

Konut satışlarında 37 bin 303 konut ilk defa satıldı
Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,3 artarak 37 bin 303 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 31,4 oldu. İlk satışlarda İstanbul 7 bin 326 konut satışı ve yüzde 19,6 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul'u 3 bin 305 konut satışı ile Ankara ve 2 bin 370 konut satışı ile İzmir izledi.

İkinci el konut satışlarında 81 bin 450 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde ikinci el konut satışları 2020 Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 77,8 artış göstererek 81 bin 450 oldu. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 15 bin 336 konut satışı ve yüzde 18,8 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 67,7 oldu. Ankara 10 bin 21 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara'yı 5 bin 299 konut satışı ile İzmir izledi.

Konut satışları Ocak-Şubat döneminde yüzde 53,5 arttı
Ocak-Şubat döneminde 232 bin 368 konut satışı gerçekleşerek, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 53,5 oranında artış gösterdi. Ocak-Şubat döneminde ipotekli konut satışı yüzde 457,3 oranında artarak 85 bin 970, diğer satış türlerinde ise yüzde 7,7 oranında artarak 146 bin 398 oldu. Bu dönemde ilk defa satılan konutlar yüzde 15,1 oranında artarak 73 bin 343 oldu. İkinci el konut satışları da yüzde 81,3 oranında artarak 159 bin 025 olarak gerçekleşti.

Yabancılara 2020 yılı Şubat ayında 4 bin 5 konut satışı gerçekleşti
Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20,6 artarak 4 bin 5 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Şubat 2020'de ilk sırayı bin 987 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul ilini sırasıyla 805 konut satışı ile Antalya, 265 konut satışı ile Ankara, 131 konut satışı ile Yalova ve 115 konut satışı ile Bursa izledi.

Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı İran vatandaşlarına yapıldı
Şubat ayında İran vatandaşları Türkiye'den 721 konut satın aldı. İran'ı sırasıyla, 691 konut ile Irak, 282 konut ile Rusya Federasyonu, 256 konut ile Afganistan ve 141 konut ile Ürdün izledi.

Altın fiyatları uçtu vatandaş gümüş takıya yöneldi
Son zamanlarda altın fiyatlarında yaşanan hızlı yükseliş vatandaşları gümüş yüzük ve takılara yönlendirdi.
Altın fiyatlarının sürekli yükselmesi vatandaşları gram yada kiralık altına yönlendirirken bazı vatandaşlar ise çareyi gümüş takı ve yüzüklerde buldu. Özellikle son zamanlarda altındaki yükseliş cep yakıp, yeni evlenecekleri kara kara düşündürürken, gümüş takılara olan ilgiyi de arttırdı.

“Evlenecek çiftler gümüşe yöneldi”
Gaziantep’te yıllardır gümüş üretimi ve satışı yapan ve son yıllarda hiç olmadığı kadar satışlarının arttığını söyleyen Mehmet Çakmak, “Son yıllarda altın fiyatları çok yüksek olduğu için gümüş vatandaşlara daha cazip gelmeye başladı. Biz gümüş takı üretip satışını yapıyoruz. Şuan altının yüksek olması özellikle gümüş yüzük ve takı satışlarını gerçekten olumlu anlamda değiştirdi. Özellikle yeni evlenen gençlerin bile altın yerine gümüş tercih ettiklerini görebilmekteyiz. Bu nedenle de gümüşçülük işi şuan fazlasıyla revaçta. Gümüş şu anda altının tahtını sallıyor. Bunun en büyük göstergesi de evlenen çiftlerin altın yerine gümüş tercih etmeye başlamasıdır” dedi.

Gaziantep’ten dünyaya ihraç
Gümüş yüzük ve takıları Türkiye’nin her yerine sattıklarını ve dünyanın pek çok noktasına da ihraç ettiklerini söyleyen Çakmak, “Satışlarımız çok iyi gidiyor. Yaptığımı gümüş takıları ve yüzükleri Türkiye’nin 81 iline satıyoruz. Bunun dışında Avusturya, İngiltere, Almanya ve hatta Avusturalya gibi ülkelere de satış yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Gümüş fiyatları ne durumda
Gümüş fiyatlarından da bahseden Çakmak, “Gümüş fiyatları altın gibi çok fazla yükseliş ve değişim göstermedi. Şuanda da normal bir gümüş takı modelimizin fiyatı en düşük gram fiyatı 12 lira olarak seyrediyor. En yüksek gümüş takı fiyatımız ise 4 bin 500 lira civarında. Bu fiyatlarla gümüş şuanda altının tahtını sallıyor” şeklinde konuştu.

“Altın pahalı olduğu için gümüş yüzük alıyoruz”
Altında yaşanan artış nedeniyle gümüş yüzükleri tercih eden Mesut Doğan isimli vatandaş ise, “Altın son zamanlarda çok pahalı olduğu için biz de gümüş yüzük alıyoruz. Gümüşü bu aralar daha çok tercih ediyoruz. Yani bu ortamda Allah yeni evlenenlere de yardım etsin” diye konuştu.

İkinci el pazarında alıcı da, satıcı da fiyatlardan yakınıyor

Gaziantep’te ikinci el araç pazarındaki fahiş fiyat artışı hem galericileri hem de vatandaşları olumsuz etkiledi.
Dünya genelinde yaşanan sıfır araç üretim sıkıntısı nedeniyle 2. el oto pazarlarına yönelen vatandaşlar, burada da istediğini bulamıyor. Fiyatların yüksekliğinden yakınan vatandaşlar satıcıları suçlarken, satıcılar ise sıfır araç firmalarını suçluyor. Otomobil almak için pazara gelen Mehmet Ali Dağca, fiyatların dengesiz olduğunu belirterek, “Alışveriş şu anda sıkıntılı. Alıyorsun yüksek, satıyorsun satılmıyor. Piyasa çok dengesiz şuanda. 1 ay önce 30 bin lira olan araç şuanda 45 bin lira. Sıfır araba yok, ÖTV kalktı, hurda yasası geri çekildi. İster istemez piyasa hareketlendi” dedi.

İkinci el araç piyasasının sıkıntılı bir süreç geçirdiğini ifade eden Fadir Ceber ise, “Ben 62 bin lira yazdım, benimkini görüyor gidiyor 65 bin yazıyor, onu gören 67, en son 70’i buluyor. Arabanın gerçek fiyatı 60, biz 62 yazmışız. Pazarlık payı var, kendimiz yaptık, ne alabiliyoruz ne satabiliyoruz” diye konuştu.

Sıfır aracın piyasada olmamasından dolayı ikinci el araçların fiyatlarının belirlenmesinde sıkıntı yaşadıklarını kaydeden araç satıcısı Kadir Demir, vatandaşın baktığı araçlara bütçesinin yetmediğini söyledi. Demir, “Şu an ne alabiliyoruz ne de satabiliyoruz. Sıfır araç şu anda piyasada yok. İkinci elde de her hafta piyasaya göre 5 bin, 10 bin olarak yükseliyor. Sıfır araç olmadığı için ikinci el aracın fiyatının da ne olacağı belirsiz. Sıfır araçlar piyasada olan en azından bu araçların piyasada fiyatının ne olduğunu öğrenmiş oluruz. Sattığım aracım bundan 5 ay önce 40 ile 50 bin liraydı, şu an ise 70-80 bin lira. Gelip soruyorlar bakıyorlar ama bütçesi yetmiyor” ifadelerini kullandı.

Korona virüsü ithal ürünleri de vurdu

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan korona virüsü dünyayı etkisi altına alırken, ithal edilen ürünleri de olumsuz etkiledi. İthal yapay çiçek getiremeyen iş yerleri, yerli canlı çiçeklere yöneldi.

Çin'de ortaya çıkan ve hızla dünyayı etkisi altına alan korona virüsü, ülkeden yapılan birçok ithal ürünü olumsuz etkiledi. İthal edilen ürünler arasında bulunan çiçek stoğu da tükenmeye başladı. Diyarbakır’da çiçekçilik yapan Ziraat Mühendisi Canan Demir, daha önce ithal edilen yapay çiçeklerde herhangi bir olumsuzluk olmadığını belirtirken, tükenmekte olan stok çiçeklere karşı yerli doğal çiçeklere yöneleceklerini dile getirdi. Demir, yapay çiçeklerin yüzde 99’unun Çin'de üretildiğini kaydetti. Bu hususta da Çin’e bağımlı olduklarını aktaran Demir, “Stoklarımızda yeteri kadar ürünümüz yok. Şu anda stoklarımızı kullanıyoruz. Ama ani gelişen bir olay olduğu ve birden bir kesilme olduğu için biz de yeteri kadar stok yapamadık. Kapanan kapılar açılmazsa, üretim devam edilmezse, ithalat devam etmezse biz de büyük sıkıntılar yaşayacağız. Pazardan etkilenen sektörlerden biri de biziz. Şu aşamada mevcut ürünlerin tüketimini yapıyoruz. Geçen hafta yapay piyasasında hareketlenme oldu. Muhtemelen stokları da eritiyoruz. Bu hususta da zaten fiyatlar da artacak. Toptancıdan bize, bizden de tüketiciye yansıyacak" dedi.

"Yerli çiçeklere yönelebiliriz"
Yerli üretimde tüketilen canlı çiçekler olduğunu ifade eden Canan Demir, sözlerine şöyle devam etti:

"Buketlerimiz, saksılarımız, çanlı çiçeklere yönelebiliriz. Yapay çiçeklere biraz ara verebiliriz. Dekorasyonda çok fazla tüketiyoruz yapayları. Bütün işletmelerin dekorasyonunda bulunuyor. Yerli üretim olan malzemeler, bunlar kuru otları tercih edebiliriz. Saksıda, saksı çiçeklerimizi, bitkilerimizi tercih edebiliriz salonda bulundurmak için. Gelin aracı süslemede yerli ürün kullanıyoruz. Ama bir gelin buketinde yapay kullanıyoruz. Yapay konusunda gönül rahatlığıyla çiçekleri alabilirler. Bundan bulaşan herhangi bir olumsuzluk yok. Elimizde bulunanalar da önceki süreçten aldıklarımız."

AVM-DER'den açılış-kapanış saatleriyle ilgili açıklama

AVM-DER Başkanı ve GLA Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Çelik, “AVM’lerin açılış kapanış saatleri ile ilgili açıklamanın AVM Yönetimleri açışından hiçbir bağlayıcılığı yoktur. Ayrıca, AVM’lerin geç açılıp kapatılmasını da bir tedbir olarak görmüyoruz. Aksine ülkemizdeki panik havasını artırarak karaborsacılara fırsat vereceğini düşünüyoruz” dedi.

AVM-DER Başkanı ve GLA Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, “COVİD-19 (Coronavirüs) salgını tehdidi kapsamında ülkemizde vatandaşların alışverişlerinde yoğun olarak tercih ettiği sayıları 460’ı bulan AVM’lerde önlemler üst düzeyde uygulanırken, AVM sektöründen yatırımcıları barındıran dernek tarafından AVM’lerin açılış kapanış saatlerine ilişkin yapılan açıklama, AVM yönetimlerini bağlayıcı olmadığı gibi, vatandaşın tedarik süreçlerinde bir çok aksaklığa neden olması muhtemel bir uygulama olacaktır” dedi.

Bu nedenle AVM’lerin açılış kapanış saatleri ile ilgili açıklamanın AVM Yönetimleri açışından hiçbir bağlayıcılığı olmadığını vurgulayan Çelik şunları kaydetti:
“Ayrıca, AVM’lerin geç açılıp kapatılmasını da bir tedbir olarak görmüyoruz. Aksine ülkemizdeki panik havasını artırarak karaborsacılara fırsat vereceğini düşünüyoruz. AVM-DER olarak alışveriş merkezlerimizde vatandaşlarımız süre ve saat engeli olmadan önceden nasılsa aynen olduğu gibi gönül rahatlığı ile alışveriş yapabileceklerini duyururuz.”

“Alınan tedbirler üst düzeyde, Bakanlıkla koordine halindeyiz”
“Bu dönemde yapılan dezenfekte işlemleri ile COVİD 19’un ziyaretçilerimize olan etkilerini önlenebiliyor ve bulaşıcı olması engellenmektedir” diyen Çelik şöyle devam etti:

“Bu konuda en önemli faktörlerden birisi, kullanılan temizlik ürünlerinin yanı sıra yapılan temizliğin yöntemi ve frekansları da hayati bir durum taşıyor. Başta alışveriş merkezlerinin yeme içme alanları, çocuk eğlence mekanları, tuvaletleri, bebek bakım odaları, asansörleri, yürüyen merdiven bantları, kapı kolları, asansör düğmeleri gibi temas gerektiren bir ünite var. Bütün bu alanlarda rutin günlük yapılan temizlik ve temizlik sonrasında kullanılan dezenfeksiyon kimyasallarıyla hijyen sağlanarak hastalık kaynağı bakteri ve virüslerin barınmasını engelliyoruz. Bununla birlikte daha önce aylık periyotlarla yapılan virüs ve bakterilere karşı ortam ve yüzey dezenfeksiyon işlemlerini haftalık periyotta yapılıyor. Dezenfekte işlemlerini müteakiben numuneler alıyor ve meydana gelmesi muhtemel bir enfeksiyon kaynağına karşı düzenli olarak ölçümler yapılmaktadır.

AVM’lerde nano-teknoloji ile bu işlemleri yapıyoruz. Ziyaretçilerimizin konforu için almış olduğumuz bütün bu tedbirler ile birlikte ziyaretçilerimizin toplu yaşam alanlarındaki hijyen kurallarına dikkat etmesi ve özellikle Sağlık Bakanlığı tarafından duyurulan talimatlara riayet etmesi gerekiyor. Ülkemizde de vaka görülmesi ile birlikte, salgın hastalık riskine karşı insanlarımızın endişe ve tedirginlikleri artmış durumda. Bizler gerekli sabun ve antiseptik özelliği taşıyan malzemeleri tuvaletlerimizde bulundurulması konusunda her zamankinden daha fazla hassasiyet gösteriyoruz. Ayrıca alışveriş merkezlerinde görevli sağlık personelimiz teyakkuzda. Özetle söylemek gerekirse çok güçlü tedbirler aldık ziyaretçilerimiz gönül rahatlığı ile alışveriş merkezlerimize gelebilirler.”

AVM’lerin çalışma saatlerinde değişiklik yok

AYD yönetimi, alışveriş merkezlerinin çalışma saatleri ile ilgili verilen ‘tavsiye’ niteliğindeki kararın kamuoyunda yanlış anlaşılmasından dolayı ikinci bir açıklama yaptı.

Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) yönetiminin koronavirüs (COVİD-19) önlemleri kapsamında AVM’lerin çalışma saatleri ile ilgili bugün verdiği ‘tavsiye’ niteliğindeki karar yanlış anlaşılmalara yol açtı. AYD’den konuyla ilgili yeni açıklama yapıldı. Açıklamada AVM’lerin çalışma saatlerinde bir değişiklik olmadığı belirtildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugün (14 Mart 2020) AYD olarak yapmış olduğumuz basın açıklamamıza istinaden yanlış anlaşılmalara meydan vermemek adına belirtmek isteriz ki; AVM’lerin açılış kapanış saatleri, sabah 10:00 - akşam 22:00 olarak aynı kalacak olmakla birlikte; geçici süreyle sadece isteyen kiracıların, öğlen 12:00 - akşam 20:00 şeklindeki çalışma saatine göre faaliyet göstermelerine kolaylık sağlanması tavsiye edilmiştir.
Önceliğimiz her zaman kamu sağlığını gözetmektir. Yaşanan bu süreçte ilk olarak vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarını karşılamayı kendimize görev bildiğimizi bir kez daha vurgular, kamuoyunun bilgisine sunarız. Saygılarımızla.”
(

 
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi