Ahmet Ataç 15 02 2024

Eskişehir altın fiyatları bugün- Gram altın ne kadar? Çeyrek, yarım ve tam altın kaç TL oldu? 18.03.2020

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Eskişehir altın fiyatları bugün- Gram altın ne kadar? Çeyrek, yarım ve tam altın kaç TL oldu? 18.03.2020
A
a

Eskişehir altın fiyatları bugün nasıl? Kapalıçarşı ve Eskişehir serbest piyasada çeyrek altın kaç TL? Gram altın düştü mü? Dolar ve Euro ne kadar oldu? Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı altın fiyatlarını nasıl etkiledi? Eskişehir altın fiyatları yorumları ve ekonomiyle ilgili bugünün bütün verileri haberimizde sizlerle.

Sütiş Eskişehir
Eskişehir altın fiyatları yorumları bugün verilerine göre, geçtiğimiz günlerde sert bir düşün yaşayan altın hareketlenmeye devam ediyor. Yatırımcıların güvenli limanı olan altının fiyatı ne kadar oldu? Gram altın ne kadar?

Dünyayı ve ülkemizi sarsan koronavirüs salgını küresel ve yurt içi ekonomiyi derinden sarsmaya devam ediyor. Haftanın başlangıcında meydana gelen sert düşüler yerini yükselişe bıraktı. Fed ve ABD hükümetinin piyasalara destek paketlerini açıklamasının ardından yaşanan pozitif durum kısa sürdü. Bu sabah itibariyle ABD vadelileri yüzde 3 civarında ekside izleniyor.

Dün gece yarısı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’de koronavirüs kaynaklı ilk ölümün gerçekleştiğini ve koronavirüs vaka sayısının 98’e yükseldiğini açıkladı. Koronavirüs dolayısıyla toplantısını iki gün öne çekerek faizleri indiren TCMB'nin açıkladığı ilave tedbirler ise yurt içi piyasalarda belirleyici rol oynadı.

Bu gelişmeler doğrultusunda Borsa İstanbul güne yüzde 2,31 kayıpla başlerken dolar/TL güne 6,43’ten başladı. Euro/TL ise 7,10 seviyelerinden işlem görüyor. Diğer taraftan spot altının fiyatı 1513 dolarda, brent petrolün fiyatı da 28 dolar civarında seyrediyor.
İş dünyasının ve sivil toplum örgütlerinin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ilettiği istekler, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında ekonomi yönetimi tarafından kapalı toplantıda ele alınacak. Bu toplantıda somutlaştırılacak kararlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kamuoyuna duyurulacak ve bu açıklamanın piyasaya etkisi yakından takip edilecek.

Peki tüm bu gelişmeler kapsamında, 18 Mart 2020 (bugün) saat 11:08 itibarı ile Eskişehir'de gram altın, çeyrek altın, yarım altın ve tam altın kaç lira oldu? Altın fiyatları ne kadar? Eskişehir'de döviz hangi seviyeden işlem görüyor?

Eskişehir ve Kapalıçarşı altın fiyatları ve Dolar ile Euro kaç lira? Hepsini sizin için haberimizde derledik...
 

Eskişehir altın fiyatları

                                   ALIŞ            SATIŞ
Küçük Altın (Eski) 507.00 TL 524.00 TL
Küçük Altın (Yeni) 508.00 TL 525.00 TL
Yarım Altın (Eski) 1014.00 TL 1048.00 TL
Yarım Altın (Yeni) 1016.00 TL 1050.00 TL
Tek Altın (Eski) 2028.00 TL 2096.00 TL
Tek Altın (Yeni) 2032.00 TL 2100.00 TL
2,5'luk Altın (Eski) 5070.00 TL 5240.00 TL
2,5'luk Altın (Yeni) 5080.00 TL 5250.00 TL
Cumhuriyet Lira 2085.00 TL 2150.00 TL
22 Ayar Bilezik 300.00 TL  
Has Fiyatı 315.80 TL
 

Eskişehir döviz kurları

                         ALIŞ            SATIŞ
  • Dolar   : 6,4477 TL  6,4502 TL
  • Euro    : 7,1007 TL  7,1063 TL
  • Sterlin  : 7,7876 TL  7,7952 TL

Günün önemli ekonomik gelişmeleri

Borsa güne düşüşle başladı

Borsa, güne yüzde 2,31'lik düşüşle başladı.
Borsa İstanbul 100 (BIST) endeksi güne 2,31'lik düşüşle başladı. Endeks, 2.001 puanlık azalışla 84 bin 776 puan oldu. Açılışta bankacılık endeksi 2,81, holding endeksi de 1,97 değer kaybetti.

eskisehir altin fiyatlari 18 03 2020

Yasak ve zam korkusu gıdacılar çarşısını hareketlendirdi

Türkiye’de bir kişinin öldüğü ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen korona virüsü önlemleri kapsamında sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi ve zam gelmesinden endişe eden Aydınlılar, toptan gıdacılar çarşısına akın etti.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen korona virüsünün yol açtığı panik, internet alışverişlerinin yanı sıra market ve toptan gıda alışverişlerinde de sıra dışı bir hareketliliğe yol açtı. Türkiye’de de 98 kişi de tespit edilen ve dün ilk kez 98 yaşındaki bir hastanın hayatını kaybetmesinin ardından, Aydın’ın Efeler ilçesinde bulunan Toptan Gıdacılar Çarşısı’nda olağanüstü bir hareketlilik yaşandı. Korona virüsü önlemleri kapsamında sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi ve yüksek zam gelmesinden endişe eden Aydınlılar; kuru gıda, kasap, temizlik malzemeleri, meyve-sebze, kişisel bakım ve hijyen ürünü gereksinimlerini karşılamak için gıda çarşısına akın etti.

En çok un ve makarna satıldı
Yoğun olarak ana gıda maddelerinin satın alındığı görülürken, bazı raflarda oluşan boşluklar dikkat çekti. Vatandaşların en çok satın aldığı gıda maddelerinin başında makarna ve un gelirken, raf ömrü uzun olan konserveler de çok sayıda alındı. Sıvı yağ ve kahvaltı ürünlerinin bulunduğu rafların da tükenmeye başladığı görüldü. Temizlik malzemeleri ve kağıt havluların olduğu reyonlardaki ürünlerin de neredeyse tükendiği tespit edildi.
Toptan Gıdacılar Çarşısı esnafları hiç alışık olmadıkları bir yoğunlukla karşı karşıya olduklarını kaydetti. Alışverişe gelen bazı vatandaşlar, ürünlere zam geleceği korkusuyla alışverişe geldiğini belirtti.
Özellikle temel ihtiyaç maddelerine talebin hızlıca artmasını göz önünde bulunduran esnaflar, kişisel bakım ve hijyen kategorilerinde kolonya, ıslak mendil, el sabunu gibi ürünler ile temel ihtiyaç maddesi olan su, süt, un, yağ, şeker, makarna ve bakliyat ürünleri, bebek bezi, bebek maması gibi ürünlerde stok miktarlarını artırma yoluna gittiklerini bildirdi.

İhtiyaç fazlası alışverişten kaçının
Esnaflar, bu aşamada vatandaşlardan ihtiyaçlarından çok daha fazla miktarda alışveriş yapmaktan kaçınmalarını tavsiye etti. Bir kişinin yapacağı ihtiyaç fazlası alışverişin, diğer bir kişinin esas ihtiyacının karşılanmasında sıkıntı oluşturacağına dikkat çekildi.

Türkiye'de yaşlı nüfusu her geçen sene artıyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılı istatistiklerle yaşlılar verilerini açıkladı. Buna göre; yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, 2014 yılında 6 milyon 192 bin 962 kişi iken son beş yılda yüzde 21,9 artarak 2019 yılında 7 milyon 550 bin 727 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2014 yılında yüzde 8,0 iken, 2019 yılında yüzde 9,1'e yükseldi. Yaşlı nüfusun 2019 yılında yüzde 44,2'sini erkek nüfus, yüzde 55,8'ini kadın nüfus oluşturdu.
Nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranının 2023 yılında yüzde 10,2, 2030 yılında yüzde 12,9, 2040 yılında yüzde 16,3, 2060 yılında yüzde 22,6 ve 2080 yılında yüzde 25,6 olacağı öngörüldü.

Yaşlı nüfusun yüzde 62,8'inin 65-74 yaş grubunda yer aldığı görüldü
Yaşlı nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2014 yılında yaşlı nüfusun yüzde 60,9'unun 65-74 yaş grubunda, yüzde 31,4'ünün 75-84 yaş grubunda ve yüzde 7,7'sinin 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldığı görülürken, 2019 yılında yüzde 62,8'inin 65-74 yaş grubunda, yüzde 28,2'sinin 75-84 yaş grubunda ve yüzde 9,1'inin 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldığı görüldü.

Türkiye nüfusunun yaş yapısı değişti
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 10'u geçmesi nüfusun yaşlanmasının bir göstergesidir. Türkiye'de yaşlı nüfus, diğer yaş gruplarındaki nüfusa göre daha yüksek bir hız ile artış gösterdi. Küresel yaşlanma süreci olarak adlandırılan "demografik dönüşüm" sürecinde olan Türkiye'de, doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalma ile birlikte sağlık alanında kaydedilen gelişmeler, yaşam standardının, refah düzeyinin ve doğuşta beklenen yaşam süresinin artması ile nüfusun yaş yapısı şekil değiştirdi. Çocuk ve gençlerin nüfus içindeki oranı azalırken yaşlıların toplam nüfus içindeki oranı artış gösterdi. Türkiye, oransal olarak yaşlı nüfus yapısına sahip ülkelere göre hala genç bir nüfus yapısına sahip olsa da, yaşlı nüfus sayısal olarak oldukça fazladır.

eskisehirde altin ne kadar oldu 18 03 2020

Türkiye nüfusunun ortanca yaşı yükseldi

Ortanca yaş, yeni doğan bebekten en yaşlıya kadar nüfusu oluşturan kişilerin yaşları küçükten büyüğe doğru sıralandığında ortada kalan kişinin yaşıdır. Nüfusun yaşlanması ile ilgili bilgi veren göstergelerden biri olan ortanca yaş, 2014 yılında 30,7 iken 2019 yılında 32,4 oldu. Ortanca yaş 2019 yılında erkeklerde 31,7, kadınlarda 33,1 olarak gerçekleşti.
Nüfus projeksiyonlarına göre, ortanca yaşın 2023 yılında 33,5, 2030 yılında 35,6, 2040 yılında 38,5, 2060 yılında 42,3 ve 2080 yılında 45,0 olacağı öngörüldü.

Yaşlı bağımlılık oranı 2019 yılında yüzde 13,4 oldu
Çalışma çağındaki yüz kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı, 2014 yılında yüzde 11,8 iken bu oran 2019 yılında yüzde 13,4'e yükseldi. Nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı bağımlılık oranının 2023 yılında yüzde 15,2, 2030 yılında yüzde 19,6, 2040 yılında yüzde 25,3, 2060 yılında yüzde 37,5 ve 2080 yılında yüzde 43,6 olacağı öngörüldü.

Türkiye, yaşlı nüfus oranına göre sıralamada 167 ülke arasında 66'ncı sırada yer aldı
Nüfus tahminlerine göre 2019 yılı için dünya nüfusunun 7 milyar 604 milyon 656 bin 633 kişi, yaşlı nüfusun ise 703 milyon 711 bin 487 kişi olduğu tahmin edildi. Bu tahminlere göre dünya nüfusunun yüzde 9,3'ünü yaşlı nüfus oluşturdu. En yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla yüzde 34,1 ile Monako, yüzde 28,8 ile Japonya ve yüzde 22,7 ile Almanya oldu. Türkiye, 167 ülke arasında 66'ncı sırada yer aldı.

Bir birey 65 yaşına ulaştığında yaşaması beklenen ömür ortalama 17,9 yıl oldu
Hayat Tabloları, 2016-2018 sonuçlarına göre, doğuşta beklenen yaşam süresi Türkiye geneli için 78,3 yıl, erkekler için 75,6 yıl ve kadınlar için 81,0 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıl oldu.
Türkiye'de 65 yaşına ulaşan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,9 yıl oldu. Erkekler için bu sürenin 16,2 yıl, kadınlar için 19,4 yıl olduğu gözlendi. Diğer bir ifade ile 65 yaşına ulaşan kadınların erkeklerden ortalama 3,2 yıl daha fazla yaşayacağı tahmin edildi. Beklenen yaşam süresi 75 yaşında 10,9 yıl iken 85 yaşında 5,9 yıl oldu.

Yaklaşık her 4 haneden birinde en az bir yaşlı fert bulunduğu görüldü
Türkiye'de 2019 yılında toplam 24 milyon bin 940 haneden 5 milyon 629 bin 421'inde yaşlı nüfus olarak tanımlanan, 65 ve daha yukarı yaşta en az bir fert bulunduğu görüldü. Diğer bir ifadeyle, hanelerin yüzde 23,5'inde en az bir yaşlı fert yaşadığı görüldü.

Türkiye'de 1 milyon 373 bin 521 yaşlının tek başına yaşadığı görüldü
En az bir yaşlı fert bulunan 5 milyon 629 bin 421 hanenin 1 milyon 373 bin 521'ini tek başına yaşayan yaşlı fertler oluşturdu. Bu hanelerin yüzde 75,7'sini yaşlı kadınlar, yüzde 24,3'ünü ise yaşlı erkekler oluşturdu.

Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il Sinop oldu
Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il, 2019 yılında yüzde 18,8 ile Sinop oldu. Bu ili yüzde 17,7 ile Kastamonu, yüzde 16,2 ile Artvin ve Çankırı izledi. Yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu il ise yüzde 3,3 ile Şırnak oldu. Bu ili yüzde 3,4 ile Hakkari, yüzde 3,9 ile Şanlıurfa izledi.

Türkiye'de 100 yaş ve üzerinde 5 bin 567 yaşlı olduğu görüldü
Yaşlı nüfusun yüzde 0,1'ini oluşturan 100 yaş ve üzerindeki yaşlı kişi sayısı, 2019 yılında 5 bin 567 oldu. Türkiye'de 100 yaşın üzerinde en fazla yaşlıya sahip ilk üç il sırasıyla 763 kişi ile İstanbul, 275 kişi ile Ankara ve 242 kişi ile Giresun iken en az yaşlıya sahip ilk üç il ise sırasıyla 5 kişi ile Bayburt, 6 kişi ile Ardahan ve Karaman oldu.

Eğitimli yaşlı nüfus oranı arttı
Okuma yazma bilmeyen yaşlı nüfus oranı, 2014 yılında yüzde 22,9 iken 2018 yılında yüzde 18,3'e düştü. Okuma yazma bilmeyen yaşlı kadınların oranının, 2018 yılında yaşlı erkeklerin oranından 4,5 kat fazla olduğu görüldü. Okuma yazma bilmeyen yaşlı kadınların oranı yüzde 27,9 iken yaşlı erkeklerin oranı yüzde 6,1 oldu.
Eğitim durumuna göre yaşlı nüfus incelendiğinde, 2014 yılında yaşlı nüfusun yüzde 42,1'i ilkokul mezunu, yüzde 5,0'ı ortaokul veya dengi okul/ilköğretim mezunu, yüzde 5,2'si lise veya dengi okul mezunu, yüzde 5,1'i yükseköğretim mezunu iken 2018 yılında ilkokul mezunu olanların oranı yüzde 45,0'a, ortaokul veya dengi okul/ilköğretim mezunu olanların oranı yüzde 6,5'e, lise veya dengi okul mezunu olanların oranı yüzde 6,8'e, yükseköğretim mezunu olanların oranı ise yüzde 6,6'ya yükseldi.
Yaşlı nüfusun eğitim durumu cinsiyete göre incelendiğinde, cinsiyetler arasında önemli farklılıklar olduğu gözlendi. Bitirilen tüm eğitim düzeylerinde yaşlı erkek nüfus oranının yaşlı kadın nüfus oranından daha yüksek olduğu görüldü.

Eşi ölmüş yaşlı kadınların oranı, eşi ölmüş yaşlı erkeklerin oranının 4 katı oldu
Yaşlı nüfus yasal medeni duruma göre incelendiğinde, cinsiyetler arasında önemli farklılıklar olduğu görüldü. Yaşlı erkek nüfusun 2019 yılında yüzde 1,2'sinin hiç evlenmemiş, yüzde 83,7'sinin resmi nikahla evli, yüzde 3,3'ünün boşanmış, yüzde 11,9'unun eşi ölmüş olduğu görülürken yaşlı kadın nüfusun yüzde 2,6'sının hiç evlenmemiş, yüzde 45,4'ünün resmi nikahla evli, yüzde 3,7'sinin boşanmış, yüzde 48,3'ünün ise eşi ölmüş olduğu görüldü.

Yaşlı nüfusun yoksulluk oranı yüzde 16,4 oldu
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60'ına göre hesaplanan yoksulluk oranı, 2014 yılında Türkiye geneli için yüzde 21,8 iken 2018 yılında yüzde 21,2 oldu. Bu oran, yaşlı nüfus için 2014 yılında yüzde 18,3 iken 2018 yılında yüzde 16,4 oldu.
Yaşlı nüfusun yoksulluğu cinsiyete göre incelendiğinde, yoksul yaşlı erkek nüfus oranı 2014 yılında yüzde 18,3 iken 2018 yılında yüzde 14,4 oldu. Yoksul yaşlı kadın nüfus oranı ise 2014 yılında yüzde 18,2 iken 2018 yılında yüzde 17,9 oldu.

Yaşlı nüfusun işgücüne katılma oranı yüzde 12,5 oldu
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre, işgücüne katılma oranı 2014 yılında 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus için yüzde 50,5 iken 2018 yılında yüzde 53,2'ye yükseldi. Bu oran yaşlı nüfus için 2014 yılında yüzde 11,5 iken 2018 yılında yüzde 12,5 oldu. İşgücüne katılma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, yaşlı erkek nüfusta 2018 yılında yüzde 20,9 iken yaşlı kadın nüfusta yüzde 5,9 oldu. Yaşlı nüfustaki işsizlik oranının 2014 yılında yüzde 2,1 iken 2018 yılında yüzde 2,7 olduğu görüldü.

Çalışan yaşlı nüfusun yüzde 65,5'i tarım sektöründe yer aldı
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre, istihdam edilen yaşlı nüfusun sektörel dağılımı incelendiğinde, 2018 yılında yaşlı nüfusun yüzde 65,5'inin tarım, yüzde 27,3'ünün hizmetler, yüzde 4,7'sinin sanayi, yüzde 2,5'inin ise inşaat sektöründe yer aldığı görüldü.

Yaşlılar en fazla dolaşım sistemi hastalıklarından hayatını kaybetti
Ölüm nedeni istatistiklerine göre, 2018 yılında ölen yaşlıların yüzde 43,8'i dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti. Bu hastalığı ikinci sırada yüzde 16,5 ile iyi huylu ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırada ise yüzde 14,8 ile solunum sistemi hastalıkları takip etti.
Ölüm nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, cinsiyetler arası en önemli farkın iyi huylu ve kötü huylu tümörlerde olduğu görüldü. İyi ve kötü huylu tümörler nedeniyle hayatını kaybeden yaşlı erkeklerin oranı yaşlı kadınların oranının yaklaşık iki katı oldu. İyi ve kötü huylu tümörler nedeniyle hayatını kaybeden yaşlı erkeklerin oranı yüzde 21,3 iken yaşlı kadınların oranı yüzde 11,6 oldu.

Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı arttı
Ölüm nedeni istatistiklerine göre, Alzheimer hastalığından hayatını kaybeden yaşlıların sayısı, 2014 yılında 10 bin 236 iken 2018 yılında 13 bin 767'ye yükseldi. Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı 2014 yılında yüzde 3,9 iken bu oran 2018 yılında yüzde 4,6'ya yükseldi.

Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı cinsiyete göre incelendiğinde, her iki cinsiyette de artış olduğu görüldü. Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı 2014 yılında erkeklerde yüzde 3,1, kadınlarda yüzde 4,6 iken bu oranlar 2018 yılında erkeklerde yüzde 3,5'e, kadınlarda ise yüzde 5,7'ye yükseldi.

Mutlu olduğunu beyan eden yaşlı bireylerin oranı yüzde 58,6 oldu
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, mutlu olduğunu beyan eden 18 ve daha yukarı yaştaki bireylerin oranı 2019 yılında yüzde 52,4 iken bu oran 65 ve daha yukarı yaştaki bireyler için yüzde 58,6 oldu. Yaşlı bireylerin genel mutluluk düzeyi cinsiyete göre incelendiğinde, 2019 yılında erkeklerin yüzde 56,9'u, kadınların ise yüzde 59,9'u mutlu olduğunu beyan etti.

Yaşlı bireylerin mutluluk kaynağı yüzde 71,4 ile aileleri oldu
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, yaşlı bireylerin 2014 yılında en önemli mutluluk kaynağı yüzde 71,4 ile aileleri, yüzde 14,7 ile çocukları, yüzde 6,4 ile eşleri, yüzde 4,1 ile torunları iken 2019 yılında yüzde 71,4 ile aileleri, yüzde 13,7 ile çocukları, yüzde 4,9 ile torunları ve yüzde 4,7 ile eşleri oldu.

İnternet kullanan yaşlı bireylerin oranı 4 kat arttı
Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, İnternet kullanan 65-74 yaş grubundaki bireylerin oranı 2014 yılında yüzde 5,0 iken bu oran 2019 yılında yüzde 19,8'e yükseldi. İnternet kullanan yaşlı bireyler cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin kadınlardan daha fazla İnternet kullandığı görüldü. İnternet kullanan yaşlı erkeklerin oranı 2019 yılında yüzde 25,3 iken yaşlı kadınların oranı yüzde 15,0 oldu.

Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ocakta azaldı

Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2019 yılsonuna göre yüzde 0,7 oranında azalışla 250,2 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 1,9 oranında artışla 616,4 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2020 ocak uluslararası yatırım pozisyonu verilerini açıkladı. Buna göre; 2020 Ocak sonu itibarıyla, Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2019 yılsonuna göre yüzde 0,7 oranında azalışla 250,2 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 1,9 oranında artışla 616,4 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2019 yıl sonunda -353,0 milyar dolar iken 2020 Ocak sonunda -366,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 2019 yılsonuna göre yüzde 2,9 oranında azalışla 102,5 milyar dolar, diğer yatırımlar kalemi yüzde 1,1 oranında artışla 96,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Diğer yatırımlar alt kalemlerinden bankaların yabancı para ve Türk lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 2,6 oranında artışla 48,7 milyar dolar oldu.
Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2019 yıl sonuna göre yüzde 9,6 oranında artışla 182,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Portföy yatırımları 2019 yılsonuna göre yüzde 1,9 oranında azalışla 133,3 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2019 yılsonuna göre yüzde 2,5 oranında artışla 33,4 milyar dolar olurken, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 0,4 oranında artışla 15,5 milyar dolar, Hazine’nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 6,5 azalışla 46,0 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, diğer yatırımlar 2019 yılsonuna göre yüzde 0,7 oranında azalarak 301,0 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki yabancı para mevduatı, 2019 yılsonuna göre yüzde 0,3 oranında azalarak 34,6 milyar dolar olurken, TL mevduatı yüzde 11,5 oranında artarak 15,2 milyar dolar oldu.
Bankaların toplam kredi stoku yüzde 2,5 oranında azalarak 66,8 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 1,2 oranında azalarak 96,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Koronavirüsle mücadelede, önemli ürünlerin ihracına ‘ön onay’ şartı

Hükümet, koronavirüs salgınına karşı önlemler kapsamında, korunmaya yönelik ürünlerin ihracatına, ön onay şartı getirdi.

Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlanan ve ihracı kayda bağlı malların kontrolünü öngören tebliğde, değişiklik yapıldı.

Bugün itibariyle yürürlüğe giren karara göre, etil alkol, kolonya, dezenfektan, hidrojen peroksit ve meltblown kumaşın ihraç edilmesi için ön onay alınması gerekecek.

Söz konusu ürünlere ön onay alınması durumunda, takibi sağlanması için kayda alınması sağlanacak. Uygulama kapsama alınan ürünlerden, hidrojen peroksit; temizleyici özelliğiyle halk arasında oksijenli su olarak biliniyor ve meltblown kumaş da, piyasada zor, ancak pahalıya satılan hijyen maskelerinin yapımında kullanılıyor.

Türkiye’de koronavirüsle ulusal eylem programının yürütüldüğü süreçte, hayatı hammadde ve bazı ürünlerin ülke ihtiyacının karşılanabilmesi için önlem alınmış oldu.

BDDK’dan kredi takipleriyle ilgili açıklama

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), gecikmeye giren kredilerin takip hesaplarına aktarılmadan önce 90 gün yerine 180 gün bekleneceğini açıkladı.

BDDK, vatandaşın ve reel sektörün finansman koşullarını kolaylaştırmak amacıyla tedbir kararları aldı. Kurum, gecikmeye giren kredilerin takip hesaplarına aktarılmadan önce 90 gün yerine 180 gün bekleneceğini açıkladı. Kredilerin donuk alacak sınıflandırılması için öngörülen 90 gün gecikme süresinin, kurul kararı tarihi itibarıyla birinci ve ikinci grupta izlenen krediler için 31 Aralık 2020'ye kadar 180 gün olarak uygulanmasına karar verildi. Uygulama ihtiyaç kredilerinin yanı sıra taşıt, konut ve tüketici kredileri ile tüm ticari kredi türlerini de kapsıyor.

Kurumdan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Ülkemiz de dahil olmak üzere birçok ülkeye yayılan Kovid-19 salgını neticesinde ekonomik ve ticari faaliyetlerde oluşan aksaklıklar nedeniyle, Kredilerin Sınıflandırılması ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4'üncü ve 5'inci maddeleri kapsamında kredilerin donuk alacak sınıflandırılması için öngörülen 90 gün gecikme süresinin, bu kurul kararı tarihi itibarıyla birinci ve ikinci grupta izlenen krediler için 31 Aralık 2020 tarihine kadar 180 gün olarak uygulanmasına karar verildi.
90 günlük gecikmeye rağmen ikinci grupta sınıflandırılmaya devam olunan krediler için ayrılacak karşılıkların, bankaların TFRS 9 kapsamında beklenen kredi zararının hesaplanmasında kullandıkları kendirisk modellerine göre ayırmalarına devam olunmasına, anılan yönetmeliğin 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin beşinci alt bendinin 31 Aralık 2020 tarihine kadar uygulanmamasına, bu kararın kuruluş birliklerine duyurulmasına ve kurum internet sitesinde yayımlanmasına karar verilmiştir."

OSB'de elektrik su ve doğalgaz borçlarına korona ertelemesi

Korona virüs salgını sanayi ve ticaret hayatını olumsuz yönde etkilerken Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek, yaşanan sıkıntılı süreçte sanayicilere destek olmak amacıyla, mart ayına ait elektrik, su ve doğalgaz faturalarının bir ay süreyle ertelenebileceğini açıkladı.

Korona virüs salgınının hayatın her alanını olumsuz şekilde etkilediğine dikkat çeken Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek, “Virüs salgının önlenmesi amacıyla alınan tedbirlerden dolayı ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlama sanayicilerimizi de etkiliyor. Böylesine sıkıntılı dönemlerin panik yapılmadan, dayanışma içerisinde aşılacağına inanıyoruz. Bu nedenle de sanayicilerimizin ödemelerinde kolaylık sağlamak amacıyla OSB Yönetim Kurulumuzca mart ayına ait elektrik, su ve doğalgaz gibi borçlarını vade farkı olmadan talebi halinde bir ay süreyle erteleme kararı aldık” diye konuştu.

Başkan Şimşek, Türkiye’nin korona virüs salgını ile mücadelede dünyanın en başarılı ülkeleri arasında yer aldığını da vurgulayarak, şunları söyledi:
“Özellikle Devletimiz çok iyi çalışıyor. Çok doğru kararlar alınıyor. Çünkü bizim için öncelikle vatandaşımızın sağlığı gelir. Alınan radikal tedbirlerle virüsün ülkemize girişi ve yayılması büyük ölçüde önleniyor. İnşallah kısa sürede bu sorunun üstesinden geliriz. OSB Yönetimi olarak süreci yakından takip ediyoruz. Hükümetimizin açıklayacağı yeni tedbir ve uyarıları da dikkate alarak, önümüzdeki dönemde oluşacak şartlara göre gerekli adımları atmaya devam edeceğiz.”

Koronovirüs vatandaşları e-ticarete yöneltti

Koronavirüsün Türkiye’deki olumsuz etkisi devam ediyor. Eminönü’nde bulunan elektronik eşya satan esnaf, koronovirüs nedeniyle işlerin oldukça düştüğünü ancak bu düşüş ile birlikte e-ticaret satışlarının arttığını söyledi.

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün olumsuz etkileri sürmeye devam ediyor. Eminönü’nde bulunan elektronik eşya satıcıları da bu olumsuz durumdan etkilendi. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Eminönü esnafı, "Koronavirüs işlerimizi olumsuz etkilemeye devam ediyor, böyle giderse evden e-ticaret yapmak durumda kalacağız." dedi.

"İnsanlar evlerinden dışarı çıkmadığı için e-ticarete yöneliyorlar"
Koronavirüs nedeniyle işlerin yavaşlattığını belirten esnaf Kemal Öncüler, "Zaten doların verdiği etkiden dolayı bir yavaşlık vardı. Bu virüsten dolayı insanlar dışarı çıkmıyorlar. Bütün toplu taşıma araçları geçen haftaya göre çok az yolcu taşıyor. İnanılmaz derecede işlerimiz düşmüş durumda. Günümüzü kurtarmaya çalışıyoruz. İnsanlar evlerinden dışarı çıkmadığı için e-ticarete yöneliyorlar. Şu anda internetten alışveriş ön planda. Şu anda insanlar para harcamıyorlar. Biz dükkanda müşterilerle muhatap olurken zaten tokalaşma yapmıyoruz. Olabildiğince gelen müşterilere kolonya ve dezenfektan ikramlarımız oluyor. İnsanlar bu virüs sebebiyle hassas durumdalar. Herkes hijyenine gün içinde dikkat ediyor. Bizde elimizden geldiği kadar aldığımız ürünlerin hijyenine önem vermeye çalışıyoruz. Bu durumun şuanda ne göstereceğini bilemiyorum. İki hafta kadar kabuğumuza çekileceğiz. Belirsizliklerin sürdüğü bu süreçte bizde e-ticaret üzerinden bir atılım yapacağız." diye konuştu.

"Bu şekilde giderse e-ticarete döneceğiz"
Koronavirüsün işleri olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan esnaf Umut Bicgi, "Sokakta insan yok. Herkes dışarı çıkmaktan korkuyor. Ticaret bitmiş vaziyette. Bu şekilde giderse e-ticarete döneceğiz. Türkiye’de e-ticaret zamanla yukarıya çıkacaktır. E-ticaret şu anda yüzde 40-50’lerde ise ilerleyen dönemde böyle giderse yüzde 80-90’lara çıkacaktır. Koronavirüs nedeniyle önümüzü göremiyoruz ama devletimiz bunun önlemlerini almıştır. Bizde bunlara göre önümüzü göreceğiz. Gelen her müşteriyi eldivenle karşılıyoruz. Onun dışında maske kullanıyoruz, dezenfekte ilaçları var. Han olarak da dükkanlarımız iki günde bir dezenfekte ediliyor." ifadelerini kullandı.

"İşlerimizde yüzde 50 civarlarında düşüşler yaşıyoruz"
Koronavirüs nedeniyle işlerde düşüş olduğunu belirten esnaf Ömer Atayolu, "Yüzde 50 civarlarında düşüşler yaşıyoruz. Fakat bu sürece ülkemiz olarak üstesinden geleceğiz. İşlerde yavaş yavaş düzelip rayına girecektir. E-ticaret tabi ki de şu anda daha hareketli. Fakat kargolarda da sıkıntı olduğu için e-ticarette de aksaklıklar yaşıyoruz. Dükkanda 2 milyona hitap ediyorsak e-ticarette tüm ülkeye hitap ediyoruz. İstanbul’la sınırlı kalmıyor e-ticaret yaparken. Biz elimizden geldiğince korunmaya çalışıyoruz. Dezenfekte aldık, kolonya aldık, arkadaşlarımızın bir kısmı maske kullanıyor." şeklinde konuştu.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi