KİM tuzağına düştük!

Ortada cinayet var diyorsunuz, kim ölmüş diye bakıyorlar.
Deprem olmuş diyorsunuz, kim yıkmış diye soruşturuyorlar.
Şurada usulsüzlük var diye gösteriyorsunuz, kim yapmış diyorlar.
Çünkü yorumların, davranışların, tepkilerin, peşin hükümlerin merkezinde KİM olgusu var.
Neden, niçin, nerede, ne zaman kimsenin umurunda değil.
Herkes önce KİM diye soruyor.
Çünkü yorumunu, tepkisini, hükmünü KİM’e göre verecek.
O KİM hangi zümreden, hangi siyasi düşünceden, hangi topluluktan, kime ya da kimlere yakın, bana katkısı veya zararı olur mu?
İşte bu süzgeçten geçerek kısa sürede yapılan analizler var. Ne yazık ki bu ortada vuku bulan olayın çok çok önünde yer alıyor.
Yazının başında kötü örnekler verdiğime bakmayın, herkesçe alkışlanması gereken işlerde de maalesef durum bundan ibaret.
Eskişehir son yıllarda işte bu bataklıkta çırpınıyor. Çırpındıkça batıyor, battıkça çırpınıyor ve bir zaman sonra yorulup teslim olma aşamasına geçmesi an meselesi.
Bu sık sık dile getirdiğim garip ve biraz ağır olacak ama hastalıklı bir durum.
Kendi evi camdan olan nice insan başka cam evlerin önünde kimse taş atmasın diye nöbet tutuyor.
Herkes eline irili, ufaklı bir taş ve yandaş almış ve hangi eve atsam diye volta atıyor.
Bunu sadece Eskişehir siyasetinde değil, Eskişehirspor, Sanayi, Dernekler diye sıralanan her oluşumda fazlaca görmeye başladık.
Birbirini objektif olmamakla suçlayan hemen hiç kimsenin objektif olmadığını anlamak zor değil.
Ancak anlamakta zorlandığım örneklerde var.
Mesela bir sosyal demokrat bir arkadaş CHP’li bir ismi ironi yaparak eleştiriyor. Ak Partinin yönetici kademesindeki bir hanımefendi de bu eleştiriyi okuma zahmetine girmeden nasıl olsa övmüştür diye peşin hükümle başlıyor eleştirmeye…
Sonra onu takip eden diğer onlarca partidaşı da okuma zahmetine girmeden alt alta yorumlar, eleştiriler dizmeye başlıyor.
Aralarında tek bir kişi okumuş, yazıyı anlamış ve diğerlerine anlatmaya çalışsa bile nafile, peşin hükümler gırla gidiyor. Bu durumu anlamamı beklemeyin lütfen, sadece üzülüyorum.
CHP içinde durum farklı değil. Ak Parti tek aday ile kongreye gidiyor demokrasi yok diye eleştirenler geçen CHP kongresinde çok aday olmasının, uzlaşı olmamasının partiye zarar verdiğini söylüyordu.
Olayı geçin mevcut durumlara da bir bakın Mesela Eskişehirspor yönetiminde şu an başka bir yönetim görev yapsa onları yerden yere vuracak olan mevcut yönetime toz kondurmuyor. Tam tersi başka yönetim olsa göklere çıkaracaklar şimdiki yönetime demedik bırakmıyor.
Sanayide de durum farklı değil ne yazık ki…
Eskişehir hizmet sektörüne hapsoldu, kabuk kırmalı diyen Raylı Sistemler İhtisas Bölgesi olmamalı diyor. Ama dün Vahşi sanayi bu şehre yakışmaz diyenler şimdilerde birkaç organize sanayi bölgesine daha ihtiyacımız var diyebiliyor.
Bunun gibi nice örnek sıralayıp gidebilirim. En az oy alan siyasi partisinden, binlerce üyesi olan sendikasına kadar bu tuzağın bir parçasıyız.
Dolayısı ile herkes kendinin korunması başkasının ise acımasızca taşlanmasını bekliyor. Düşmanımın düşmanı dostumdur gibi acınası bir ruh haline bürünenler fazlalaştı.
Hani gerçek fetöcülerin panikle kendileri dışındaki herkesi fetöcülükle suçladığı acayip bir dönem yaşamıştık. Sanki Eskişehir özelinde usul usul böyle bir dönem yaşıyoruz.
Birilerinin işaret parmağı sürekli başka kişileri hedef alıyor. Ama diğer 3 parmağının kendini gösterdiğini unutuveriyor.
Bu da bana Eskişehir’in önümüzdeki süreçte epey çetrefilli, gergin ve alışık olmadığı bir sürece tanıklık edeceğini düşündürüyor.
Ortada Cinayet Var bakalım KİM yaptı ile sınırlı kalmayacak ve KİM öldü, Nerede, Ne Zaman, Nasıl oldu diye sorgulama yapabileceğimiz günlerimiz olacak mı? Bekleyip, göreceğiz !