Engin Çakmak Eskişehir'de çok konuşulanlar arasına girdi!

Engin Çakmak, 24 Haziran 2018 günü yapılacak 27. Dönem Milletvekilliği seçiminde CHP adayı olarak gösterilmesinin ardından Eskişehir’de en çok konuşulan isimler arasına girdi. Engin Çakmak, 1966 yılı Bandırma doğumlu, asker bir babanın oğlu. Eskişehir ile tanışması henüz 5 yaşındayken, 1971 yılında babasının tayininin çıkması ile gerçekleşiyor. Çocukluk günlerinde başlayan Eskişehir serüveni Engin Çakmak’ın tüm hayatını şekillendireceği hatta siyasete atılacağı şehir oluyor.

İlk ve orta öğretimi Eskişehir’de okuyan Engin Çakmak, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1988’de mezun olarak Eskişehir’e döndü. Avukatlık ve hakimlik stajını Eskişehir’de bitirdikten sonra 1992 yılında Danıştay’a Tetkik Hakim olarak tayin oldu. Engin Çakmak, Yüksek Mahkeme’de 22 yıl çeşitli görevlerde bulundu. 

Yaklaşık 8 yıl Danıştay Genel Sekreter Yardımcılığı görevinin ardından Danıştay Savcılığı’na seçildi. Danıştay 4. Daire Kıdemli Tetkik Hakimliği görevini yapan Engin Çakmak, 1999-2000 yılları arasında Avrupa Konseyi’nin çeşitli birimleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde staj yaptı ve iyi derecede İngilizce biliyor. Engin Çakmak evli ve bir kız çocuğu babası.

FETÖ terör örgütü tarafından yıpratılmaya çalışıldı!

Bu noktaya kadar okuduklarınız, seçimlerde aday olan bir milletvekilinin alışıldık özgeçmişinden derlenen satırları içeriyor. Peki Engin Çakmak kimdir? Hayattaki tutkuları, idealleri, amaçları nelerdir? Bu sorulara yanıt aldığımızda, alışıldığın oldukça dışında bir siyasetçi profili ile karşılaşıyoruz. Örneğin; Engin Çakmak'ın hayatındaki önemli dönüm noktalarından biri olan FETÖ/PDY tarafından yıpratılmaya, uğruna çok emek verdiği hakimlik mesleğinden, yargıdan uzaklaştırılmaya çalışıldığı dönem. 

Engin Çakmak, Eskişehir’de Atatürk devrimlerine bağlı yurtsever bir devlet adamı ve hukukun üstünlüğüne her zaman inanan ve koruyan bir insan olarak tanınıyor. İşte bu sebeple FETÖ/PDY tarafından tasfiye edilmek istendi ve emekliliğe zorlandı, Denizli’ye tayin edildi.

Bu görevlendirmenin ardından hakimlik kariyerini noktalayan Çakmak, eşinin noter olmasıyla tayini çıktığı Bolu’nun Dörtdivan İlçesi’ne yerleşti. 

Engin Çakmak neden siyasete girdi?

Engin Çakmak, tarafsız ve bağımsızlığın esas olduğu hakimlik görevinde karşısına gelen davaların, verilen kararların etkisi ile aktif olarak siyasete girme kararı aldığını ifade ediyor. Ülkesi için daha fazlasını yapabileceğini düşündüğünü söyleyen Engin Çakmak, mevcut iktidarla mücadelenin yolunun da siyasetten geçtiğini belirtiyor. Eskişehir siyasetçilerinden Engin Çakmak “Yaşanabilir, çocuklarımızın güven içinde büyüyebileceği, can ve mal güvenliği olan, refah düzeyi yüksek, işsizliğin az, milli gelirin yüksek olduğu, adil hukuk sisteminin varolduğu bir ülke yaratmak amacıyla politikayı tercih ettim” diyor. 

AİHM'de görevlendirildi

1999 yılının ağustos ayında Danıştay tarafından bir yıllığına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde görevlendirildi, bu eğitimin ardından da 2005 yılında Adalet Bakanlığı'nın AB’ye uyum eğitimlerinde ‘eğiticilik’ görevinde bulundu. Engin Çakmak bu süreci “Hakimlere insan hakları sözleşmesini iyi anlatamadığımız için ülkemizin adalet sistemi bu halde" sözleriyle özetliyor.

“AB için değil, kendimiz için gelişmeliyiz”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'yi, Kıbrıs Barış Harekatı ve onu izleyen süreç ile ilgili olarak 90 milyon euro tutarında tazminat ödemeye mahkum ettiği dava sürecinde toplanan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısında bulunan Engin Çakmak, Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye’ye karşı takındığı olumsuz tavrı gözleriyle görüyor. Çakmak “Zaten istenmediğimiz Avrupa Birliği’ne alınmamak için hükümet bolca koz da veriyor bunların eline. Bu yüzden reformlar yapılmalı ancak bu reformları AB’ye girme amacıyla değil, kendimizi ve ülkemizi geliştirmek için yapmalı, çağın gereği olarak gelişmeliyiz” diyor. 

Engin Çakmak’ın spora özel ilgisi; Hentbol ile 1. Lig’e!

Engin Çakmak, yoğun geçen hayatında spora ayrı bir vakit ayırmayı ihmal etmemiş. Hem de izleyici olarak değil aktif bir sporcu olarak... Eskişehir Cumhuriyet Lisesi’nde okuduğu dönemde Engin Çakmak’ın beden öğretmeni olan ve Türkiye’yi hentbol sporu ile tanıştıran Murat Kılıç’ın kurduğu hentbol takımında oynamaya başladı. Türkiye’de hentbolun temelinin atılmaya başladığı okullar arasında başı çeken Eskişehir’deki bu lise takımının antrenörü ise Kenan Öner’di. Kenan Öner kariyeri boyunca birçok büyük takımı çalıştırmış ve ülkemizde hentbolun yayılmasında önemli rol üstlenmiştir. 

Engin Çakmak, Eskişehir karmasında takım kaptanlığı yaptı ve ardından Fatih Spor’a, daha sonra da Etispor’a transfer oldu. Çakmak 1984 yılında 1.lige çıkan Eti Spor’da forma giydi.

Yelken merakı: “Ufku daima takip edeceksin”

Engin Çakmak, hentbol kariyeri sırasında bir yandan da yaşadığı şehir Eskişehir için sıra dışı sayılacak sporlardan biri olan yelkenciliğe merak sardı. Yelken merakı babasıyla gittiği askeri kamplarda başladı ve burada öğrendikleriyle laser sınıfı ile başlayıp katamaran kullanmaya kadar ilerletti. 

Engin Çakmak “10 yıl kadar süren yelken deneyimini “Yön bulma duygumu geliştirdi, doğanın gücüne saygı duymayı, denizle mücadeleyi ve her zaman tetikte olmayı öğretti” diyor. Çakmak eşiyle yaşadığı bir katamaran kazasından sonra yelken merakını askıya aldığını belirtiyor. Yelkencilikten öğrendiği iki kuralı da şöyle sıralıyor “Ufku daima takip edeceksin ve kurallara riayet edeceksin…”

"Kartalkaya bir başka güzel"

Engin Çakmak, 1992 yılında Ilgaz Dağı'nda kayak yapmayı öğrendi, halen de bu tutkusuna devam ediyor. Çakmak, yurtiçi ve yurtdışında birçok noktada kayak yapsa da favorisinin Kartakaya olduğunu dile getiriyor. 

Çakmak, Bolu Dörtdivan İlçesi’nde eşinin noter görevi yaptığı 2.5 yıllık dönemde, Kartalkaya’ya sık sık kayak yapmaya gitti. Mesai bitimlerinin ardından eşiyle soluğu kayak yapmak için Kartalkaya’da aldığını anlatıyor. O dönem her fırsatta gittikleri Kartalkaya, yurt içinde ve dışında birçok pistte kaymalarına rağmen vazgeçilmezleri oldu.

Davos'ta yaşam mücadelesi

Yurtdışında kayak yaptığı Davos’ta kaybolmasını hiç unutamadığını anlatan Engin Çakmak “Tam 7 saatlik bir maratonun ardından, güneş batarken dağın ters tarafındaki köye ulaşarak hayatta kaldım. Bu macera bana yetti bir daha Davos’a gitmem!” diye konuştu.

Engin Çakmak: 16 yıldır yapamadıklarını...

Kaynak: Anadolu Gazetesi