Eczacılar dar boğazda

İlaç fiyatlarında güncelleme yapılmasına rağmen ilaç yokluğunun önüne geçilemediğini söyleyen Kamış, “Ben 2001 mezunuyum. 2003 yılında eczane açtım. O zamandan bu zamana böyle bir ilaç yokluğu görmedim. Meslek yaşı olarak bizden daha ileride olan meslektaşlarıma sorduğumda onlar da böyle bir dönem yaşamamışlar. Bu ilaç yokluğunun sebebi şu: Türkiye’de 2004 yılında yayınlanmış bir ilaç fiyat kararnamesi var. 2009 yılında en son güncellenmişti. Bu en son 2022 yılında temmuz ayında bir güncelleme geçirdi. Bu kararnameye göre Türkiye’deki ilaçların fiyatı Avrupa’daki en ucuz 5 ülkenin fiyatının belirlenip ortalamasının alınıp bunun da yüzde 35-40 altında bir fiyatlandırma yapılıyor. Böyle olunca her sene şubat ayında bu fiyatlar güncelleniyor. Şubat ayının güncelleneceği için öncesindeki ekim kasımdan başlayıp ilaç yokluğu hep oluyordu. Biz buna alışmıştık. Ona göre stoğumuzu takip ediyorduk. Ama bu sene anormal bir şekilde 2020’nin ekim kasım ayından beri bu ilaç yokları bitmedi. 2021 şubatta güncelleme geldi yine bitmedi. 2009’dan beri olmayan bir şey oldu ve temmuz ayında bir güncelleme daha yaptı bakanlık. İlaç kuru 6.29’du 7.86’ya çıkarttı. Yüzde 25 zam yaptı ilaca” diye konuştu.

"YOK KAVRAMIMIZ FARKLI"
Bin civarında ilacın yokta olduğuna dikkat çeken Kamış, “6 bin kalem ilaç olduğunu düşünsek, bakanlığın yok kavramıyla bizim yok kavramımız aynı değil dediğim gibi. Bin civarında ilaç bence şu an yokta. Vardır ama talebi karşılamıyordur. Bu ilaç olduğu için böyle. Kalem olsa bu kadar sıkıntı olmaz. Bu ilaç yani. Sağlık için zaruri bir şey. Bunda yok kavramını 2 tane var zaten deyip de geçiştiremezsiniz” şeklinde konuştu. “Eczacılar ekonomik anlamda gerçekten dar boğazda” diyen Kamış, “Çünkü şöyle bir şey var: Biz diğer ticaretle uğraşan insanlar gibi istediğimiz fiyata ürünü satamıyoruz. Bakanlığın belirlediği bir fiyat var. Ama giderlerimiz sürekli artıyor. Mesai arkadaşlarımızın maaşları, doğal gaz faturalı, elektrik faturaları, kiralar absürt derecede artarken bizim karlılığımız sadece ilaçtan gelen bir kar. Ayrıca bir meslek hakkımız yok. Amerika’da, Avrupa’daki ülkelerde meslek hakkı diye bir şey var. Reçete başına bir bedel alıyorlar. Bizde de var ama çok cüzi. Bunlar olmadığı için meslektaşlarımdan ciddi anlamda sıkıntı çekenler var. Türkiye’deki eczanelerin yüzde 40’ı krediyle, yüzde 20’si de 2 krediyle ayaktalar şu anda” ifadelerini kullandı.