×

Zalımın oğlu acımıyor veriyor elektriği

Cihan Yıldırım'ın bugünkü köşe yazısı...

İktidar kanadından termik santrali kim nasıl savunacak, bu ateşten topu kim neresinden tutacak diye bekleşirken Alpu Belediye Başkanı Rafet Demirtaş, esgündem26’dan Ayşe Kaytan Uçak’a konuştu.

Demirtaş, öyle kıyısından köşesinden tutmamış, resmen sarılmış termik santrale! Hasretle beklediği santrali sımsıkı kucaklamış. Öyle hararetli ki bu kucaklaşma ‘santral’ kurulu olsa elektrik ürerdi! Biz iktidar cephesinden ‘Termik santralin bazı sıkıntıları var ama yapmak zorundayız. Alpu tarım ovası lakin enerji açığı da malum... Bunu kuracağız fakat son teknoloji kullanacağız” gibisinden şeyler bekliyorduk.

Rafet Başkan ama fakat lakin’e bile gerek duymamış.

Başkan, termik santral konusunda hiç endişesinin olmadığını ifade ediyor. Hatta ‘meyve ağacına’ benzetiyor ve ‘meyveli ağacı taşlarlar’ diyor.

Öyle diyor ama konunun gündeme geldiği 2010 yılında dönemin Enerji Bakanı’na ‘endişelerini’ dile getiriyor. Gaz diyor, ova diyor, zarar diyor... Bakan’ın ‘bir cümlesiyle’ ikna olan Demirtaş, koyu bir santral hayranı oluyor.

Onlarca bilim adamına değil ‘bir bakana’ inanıyor! İnanmak istiyor belki de... Ya da moda deyimle kanıyor! Ama ne inanmak! Ve az sonra bilim adamlarına ‘müjdeyi’ veriyor.

Çıkacak külleri hortumla ıslatılacak, hamur haline getirilecek. Alın size bilime katkı! Hey bilim insanları alsanıza hamur gibi külleri. Yalnız tek sıra olun, itiş kakış olmasın, herif bize patlıyor sonra.

Devam ediyor Başkan...

Termik santralden çıkan suyu... Yok yok içeceğim demiyor! Seralara vereceğiz, seracılık gelişecek diyor.

Ama ben Rafet Başkan’ın ‘zararı yok’ diyerek soğutmada kullanılan sudan bir bardak içeceğini tahmin ediyorum. Demirtaş, tüm dünyanın çareler aradığı küresel ısınmanın da iyi bir şey olduğunu sanıyor! Buralar diyor hiç eksiye düşmeyecek, ılıman iklime sahip olacağız diyor.

Porsuk’ta ‘Gulf Stream’ olur artık! Gözümüz aydın...

Tam ‘işkenceye’ dönen röportaj bitecek sanıyorsunuz Rafet Abi ‘voltajı’ artırıyor.

Veriyor elektriği beynimize, uzuvlarımıza... Nasıl olsa koskoca santrali var, veriyor elektriği hiç acımıyor.

Fatura ne kadar gelir diye de düşünmüyor zalımın oğlu...

Termik santrale karşı çıkanlara, fikir beyan edenlere verip veriştirdikten sonra “Benim fikrim böyle. Kimse kimsenin Köle Isaura’sı değil” deyiveriyor.

Evet, kimse kimsenin kölesi değil, olmamalı. Hele hele başkanlık, makam ve koltuk için ‘hiç’ olmamalı.

Demirtaş, işsiz gençlere de göz kırpıyor. Daha önce meyve ağacına benzettiği santral burada kısa süreliğine ‘fabrika’ oluyor ve Başkan “Böyle fabrikalar açılmazsa eğer çocuklarımız nerede çalışacak” diye haykırıyor. İşsizliğe mi dikkat çekiyor, iktidara mı laf sokuyor, ahaliye ‘sesinizi çıkarmayın, üç beşinizi bekçi olarak aldıracağım’ mı diyor çözemedim! Epey ‘malzeme’ var görüldüğü gibi... Son olarak Başkan “İnsanlar artık Alpu’da yaşamak için gelecek” diyor. Valla insanların Alpu’ya geleceği kesin. Ama yaşamak için değil Rafet Abi’yi görmek için...