Büyükerşen, “İktidar partisi yandaşları veya mensupları da kaygılılar. Hatta bize diyorlar ki, ‘Siz termik santrale tepki göstermeye devam edin. Biz de sizin gibi yapmak istiyoruz ama yapamıyoruz. Maalesef bizim partiyle orada ters düşüyoruz’
Kömürlü termik santralin kurulmasını isteyenlerin Eskişehir’e ihanet ettiğini söyleyen Büyükerşen, “Oy alıp da şehirde görev yapanlar varsa, onlar vatandaştan oyu alırken, ‘Vatandaş için en iyi şeyleri yapacağız, zararlı şeyleri yapmayacağız’ anlamında bir taahhütte bulunuyor. Eğer bunun aksini yaparsa vatandaştan aldığı oya ihanet etmiş olur. Ona oy verenlere ihanet etmiş olur. Bu kadar açık” dedi.
TÜRKİYE’NİN ENERJİ FAZLASI VAR
Türkiye’nin enerji fazlası olduğuna da dikkat çeken Büyükerşen, “Elektrik enerjisi konusunda en fazla bilgi sahibi olanlar elektrik mühendisleri ve bilim adamları. Diyorlar ki, ‘Türkiye’de enerji fazlası var.’ Türkiye bugün için, bu sanayi yapısıyla, enerji kullanım potansiyeliyle enerji fazlasına sahip. Türkiye elektrik mühendisleri odası, TMMOB… Bu kuruluşların bilimsel görüşünü anlattım size” diye konuştu.
HEYELAN TEHDİDİ
Göynük’te gerçekleşen heyelanı Alpu’daki kömür rezervleriyle bağdaştıran Büyükerşen şunları söyledi: “Bundan 15 gün evvel Bolu-Göynük’te bir çökme oldu. Heyelan oldu. Orada termik santral de yok. Sadece kömür madeni var. Alttan kömür çıkarmak için galeriler açarsanız ne oluyor? Üst taraf çöküyor. Bakın evler göçüğün içine giriyor. Yine yer altı suları çekilirse büyük göçükler olur. Buraya kurmaya çalıştıkları santralin de yeraltı suyuna ihtiyacı var.”
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ES TV'de yayınlanan Soruyoruz programında gazeteciler Arif Anbar, Cihan Yıldırım ve Soner Yüksel'in sorularını yanıtladı. Eskişehir'e yapılması planlanan termik santral hakkında konuşan Büyükerşen, çarpıcı açıklamalarda bulundu. İktidar partisi mensuplarının bile termik santral yapımı konusunda kaygılı olduğunu ifade eden Büyükerşen,"İktidar partisi yandaşları veya mensupları da kaygılılar. Hatta bize diyorlar ki, ‘Siz termik santrale tepki göstermeye devam edin. Biz de sizin gibi yapacağız ama yapamıyoruz. Maalesef bizim partiyle orada ters düşüyoruz’ diyorlar. Onlar da istemiyorlar yani. Çünkü bu büyük bir ihanet. Bu şehre ve bu şehirde yaşayacak olanlara ihanettir. Oy alıp da şehirde görev yapanlar varsa, onlar vatandaştan oyu alırken, ‘Vatandaş için en iyi şeyleri yapacağız, zararlı şeyleri yapmayacağız’ anlamında bir taahhütte bulunuyor. Eğer bunun aksini yaparsa vatandaştan aldığı oya ihanet etmiş olur. Ona oy verenlere ihanet etmiş olur. Bu kadar açık" diye konuştu.
‘TÜRKİYE’DE ENERJİ FAZLASI VAR’
Büyükerşen, Eskişehir'de enerji fazlalığının olduğunu belirterek, "Bu sağlığımızla doğrudan ilgili. Hayvanlarımızın sağlığıyla doğrudan ilgili. Bitkilerimizle, toprağımızla doğrudan ilgili. Bakın çok önemli dört tane element var. Bunlar toprak, su, güneş ve hava. Bu dört esaslı elementten dördünü berbat ediyoruz. Toprağa ve topraktan yetiştirdiğimiz her şeye zararı var. Kokladığımız, içimize çektiğimiz havayı kirletecek, zararı var. Suyu kirletecek, zararı var. Yani bütün dünya bu anlattığım bilimsel gerçekleri kabul ettiyse, bizim hala enerjiye ihtiyacımız var diye direnmemizde nasıl bir akıl, nasıl bir mantık, nasıl bir çıkar söz konusudur, bunu düşünmek zorundayız. Kaldı ki Türkiye’de elektrik enerjisi konusunda en fazla bilgi sahibi olanlar kimlerdir? Elektrikle uğraşan elektrik mühendisleri ve bilim adamları değil mi? Bütün bunların ortaklaşa beyan ettikleri bir şey var. Diyorlar ki, ‘Türkiye’de enerji fazlası var.’ Türkiye bugün için, bu sanayi yapısıyla, bugün ki enerji kullanım potansiyeliyle enerji fazlasına sahip. Türkiye elektrik mühendisleri odası, TMMOB… Bu kuruluşların bilimsel görüşünü anlattım size.
AVRUPA NEDEN TERMİKTEN VAZGEÇİYOR?
Büyükerşen konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ha, termik santrali kurmak isteyenler gibi düşünelim hadi. Diyelim ki enerji ihtiyacımız var ve bu enerji açığını bir an önce kapatmak zorundaymışız diye düşünelim. Öyle kabul edelim. Peki, bütün dünya kömür yakarak elektrik enerjisi üretmek yerine neden rüzgardan, sulardan ve sonsuz olan güneşten yararlanma yoluna gidiyor? Bakın Fransa falan kullandıklar termik santralleri şimdi bizim gibi ülkelere satmak ve bu suretle onlara ihtiyaçlarından çok enerji ürettirip o enerjiyi satın almanın öz kaynaklar bakımından daha faydalı olacağını düşünüyor. Şimdi Almanya, kömür madenlerini dahi kapatmak istiyor. Gerekçe olarak da diyor ki: ‘Ben 300 sene sonra gerecek Alman nesli için o kömür madenlerini bırakıyorum, tüketmiyorum. ‘ Bunu neden yapıyor Almanya? O süre içerisinde bilim ve teknoloji o kadar ilerleyecek kömürün zararlı bir madde olmasının önüne geçilip ondan yeni kimyasallar üretilebilecek seviyeye gelinebilir diye yapıyor bunu Almanya."
BİZ BU SANTRALİ İSTEMİYORUZ
Bolu- Göynük'te yaşananlardan örnekler veren Büyükerşen,"Bakın biz bu santrali istemiyoruz. Bu santrale karşı çıkıyoruz. Bakın bundan 15 gün evvel Bolu-Göynük’te bir çökme oldu biliyor musunuz? Heyelan oldu. Orada termik santral de yok. Sadece kömür madeni var. Alttan kömür çıkarmak için galeriler açarsanız ne oluyor? Üst taraf çöküyor. Bakın evler göçüğün içine giriyor. Yine yer altı suları çekilirse büyük göçükler olur. Bizim buraya kurmaya çalıştıkları termik santralin de yeraltı suyuna ihtiyacı var" dedi.
EN KALİTESİZ KÖMÜR
Alpu'daki kömürün kalitesiz olduğunu ifade eden Büyükerşen, "Bakın şunu da söyleyeyim. Alpu’daki kömür, Türkiye’deki en kalitesiz kömürlerden. Kalorisi oldukça düşük. Bir de bakın külü var bunun. Asıl kirletici unsurlardan biri de o. Bakın kül içeriği açısından da en yüksek yerlerden biri de Alpu. Bu çok tehlikeli. Çok zararlı" şeklinde konuştu.