×

Osmanlı askeri ve siyasetçisi Enver Paşa kimdir? Enver Paşa ne zaman, neden öldü?

İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önemli önderleri arasında yer alan ve Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkin olan Osmanlı askeri ve siyasetçisi Enver Paşa kimdir? İşte, Enver Paşa'nın hayatına dair merak edilenleri haberimizde sizler için derledik...

İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önemli önderleri arasında yer alan ve Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkin olan Osmanlı askeri ve siyasetçisi Enver Paşa, 4 Ağustos 1922'de bir çatışma esnasında Bolşevikler tarafından öldürülmüştür. Ölümünün 101. Yıl dönümü olan Enver Paşa’nın hayat hikayesi ise merak edilenler arasında yer alıyor. İşte, Enver Paşa'nın hayatına dair merak edilenler...

Enver Paşa kimdir?

Enver Paşa Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkin olan Osmanlı askeri ve siyasetçisi. 

İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önemli önderleri arasında bulunmuş, 1913'te Bâb-ı Âli Baskını adı verilen askerî darbeyle cemiyetin iktidara gelmesini sağlamış, 1914'te Almanya ile askerî ittifaka önayak olarak Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesine öncülük etmiş, savaş yıllarında Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili sıfatıyla askerî politikayı yönetmiştir.

Asıl adı İsmail Enver olan ve İstanbul Divan yolunda doğan Enver Paşa, Manastırlı Surre Emini Ahmet Bey ile Ayşe Hanım’ın oğludur. Kendisinin Almanca olarak kaleme aldığı otobiyografisinde, 1299 yılının Muharrem ayında, Çarşamba günü saat 12’de (6 Aralık 1882), İstanbul’da eski lisan mektebinin karşısında Divanyolu’ndaki evlerinde doğduğunu belirtmiştir. Mekteb-i Harbiyye-i Şahaneyi okurken II. Abdülhamit (1876–1909) aleyhtarı propagandaların etkisinde kaldı. Erkan-ı Harb eğitimi sırasında bir defa Yıldız Sarayı’na götürülerek sorgulandıysa da hüküm giymedi. Meşrutiyetin 1908’de ilan edilmesi mücadelesinde Enver Bey, hep en önde yer aldı. Manastır dolaylarında dağa çıkarak II. Abdülhamit’e isyan bayrağını açan en kıdemli subay oldu. Bu siyasî ve askerî mücadelelerinden dolayı meşrutiyet İstanbul’da ilan edildiğinde “kahraman-ı hürriyet” unvanıyla ön plana çıktı ve bu tarihten itibaren Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyetinin askerî kanadının önde gelen isimlerinden biri oldu.

Enver Paşa 1821 yılında İstanbul'da doğdu. Soğukçeşme Askeri Rüştiyesinde öğrenim gördü. Harp Okulunu 1899'da piyade teğmeni olarak bitirdikten sonra, 1903'te kurmay yüzbaşı olarak Harp Akademisinden mezun oldu.Mezun olduktan sonra Selanik'teki Üçüncü Ordu'da görevlendirildi. Kolağalığı ve kurmaylıktan sonra 1906 yılında binbaşılığa terfi etti. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kurucuları arasında yer aldı. Makedonya'daki ihtilal hareketine katıldı. İkinci Meşrutiyet'in ilan edilmesinden sonra "Hürriyet Kahramanı" olarak anılmaya başlandı.

1908'de Genç Türkler İhtilali ile yıldızı parlayan Enver'in hızlı yükselişi 1913'te Yarbayken yine aynı senenin sonlarında Albaylığa, 19 gün sonra 1 Ocak 1914'te Paşalığa yükselmesi ile başlar. 23 Ocak 1913'te İttihat ve Terakki tarafından düzenlenen Babıali baskınına katıldı. Sadrazam Kamil Paşanın istifasını sağladı. Böylece İttihat ve Terakki Cemiyetinin iktidarı ele geçirmesinden sonra, Edirne'nin kurtarılmasında önemli rol oynadı. Bu başarısından sonra albaylığa ardından da tuğgeneralliğe yükselen Enver Paşa, 1914'te de Sait Halim Paşa hükümetinde Harbiye Nazırı oldu. Şehzade Süleyman'ın kızı ile evlendi. Orduda bazı düzenlemeler yapan Enver Paşa, Fransız modeli yerine Alman stilini uyguladı.

I. Dünya Savaşı'nın yenilgi ile sonuçlanması üzerine, Almanya ve Rusya'da Türk halklarının bir araya getirilmesi amaçlı pek çok mücadelede bulunmuş, Sovyet hükûmetinin desteğini kaybettikten sonra Orta Asya'daki Türk halklarını ayaklandırmak amacıyla gittiği Türkistan'da Bolşeviklere karşı yaptığı bir çatışma sırasında ölmüştür.

1914'te Padişah Abdülmecit'in torunu (Şehzade Süleyman'ın kızı) Naciye Sultan'la evlenerek Osmanlı hanedanına damat olmuştur. Bu evlilikten Türkân Mayatepek (ö.1989) ve Mahpeyker Ürgüp adlı kızları ve Ali Enver Akoğlu (1921-1971) adlı bir oğlu vardır. Enver Paşa, Genel Kurmay eski başkanlarından Kazım Orbay'ın da kayınbiraderiydi.

1922 Şubat'ında komutasında topladığı Basmacı birlikleri ile Duşanbe'yi ele geçirdi ve oradaki Sovyet garnizonunu tutsak aldı. Ardından Horasan üzerine yürüyerek Kızıl Ordu birliklerinin Buhara ve Horasan'dan çekilmelerini istedi. 28 Haziran 1922'deki Kafiran Savaşı'nı kaybettikten sonra dağlara çekilmek zorunda kaldı. 4 Ağustos 1922'de Kurban Bayramı sırasında Tacikistan'da, Belçivan yakınlarında Agop Melkovian komutasındaki Bolşevik Ruslara karşı yapılan bir çarpışmada üzerine düşen havan topuyla hayatını kaybetti ve Çeğen köyüne gömüldü.