×

Kazım Kurt'tan kritik çağrı: O yapılar sağlam mı...

Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, “Yasal düzenlemeleri yaparken yerel yönetimleri dikkate almak zorundayız. 99 depreminden sonra yapılan yapılar sağlam mı o da değil…” dedi

Eskişehir Odunpazarı Belediyesi Kasım ayı ilk meclis toplantısı Başkan Kazım Kurt başkanlığında gerçekleştirildi. Belediye Nikah Salonunda gerçekleştirilen mecliste 13 gündem maddesi görüşüldü. Tüm maddeler oy birliği ile ilgili komisyonlara havale edildi. Bir sonraki toplantının 6 Kasım Cuma günü saat 17.30’da yapılmasına karar verildi.  Gündem dışı söz alan CHP’li Meclis Üyesi Emre Genç, İzmir’de yaşanan depreme değindi. Genç, “Siyasi bir tartışmaya girmektense özellikle 1999 depremi, daha sonra yaşanan depremler biz nedense bu deprem olgusunu deprem olduğunda hatırlıyoruz. Deprem olduktan sonra bir anda uzmanlar şöyle yapılması lazım böyle yapılması lazım diyor. Türkiye fay hattındaysa ona göre önlemler yapılması lazım” ifadelerini kullandı. Koronavirüs salgını ile ilgili sağlık çalışanlarının koşullarından bahseden Genç, “ Sözde bir destekten ziyade artık onların da taleplerinin yerine getirilmesi lazım” dedi.

ORTAK ÇALIŞMA YAPILMALI
Ardından konuşan AK Partili Meclis Üyesi Murat Özcan, deprem ile ilgili önlem alınması fikrine katıldığını belirtti. “Daha öncesinden ciddi çalışmaların yapılmasını biz de talep ederiz. Bunun hem devlet ayağını ilgilendiren tarafı var hem belediyeleri ilgilendiren tarafı var. Sonuçta burada her hangi bir handikap olmadan ortak bir çalışma yapılıp, bununla ilgili şehir bazlı çalışmaların yapılması gerektiğini düşünenlerdenim” ifadelerini kullandı.

HERKES SORUMLULUĞUNU BİLSİN
Başkan Kazım Kurt ise 99 depremi sonrası deprem yönetmeliğinin her şeyi düzeltmediğini söyledi. Kurt, “Esas olan bence insanlarımızın bu işlere bakış açısı. Sadece para kazanmak amacıyla, sadece ucuza daha çok konut üretmek amacıyla hareket etmekten vazgeçmeliyiz. Herkesin sorumluluğunu bilmesi lazım. Mühendislerimizin, müteahhitlerin, yapı denetim şirketlerimizin, belediyelerin en çok da yasayı yapanların duyarlı olması gerekiyor. 39 kere imar yasası değişmiş 7 kere imar affı çıkmış son yıllarda. Bu kötü inşaatı teşvik ediyor. En son yapılan imar barışıyla şu anda Odunpazarı’nı ben bilmiyorum ama kaç tane binamız çürük kaç tane yapı kayıt belgesi aldı bunları bilmiyoruz. Yasal düzenlemeleri yaparken yerel yönetimleri dikkate almak zorundayız. 99 depreminden sonra yapılan yapılar sağlam mı o da değil… Esas olan yapıyı kontrol edebilmek, sıkı tutabilmek ne yazık ki yapı denetimle ilgili kanunlarda da belediyeleri ve mühendis odalarını dışlamış pozisyonda olduğumuz için kimin nasıl götürdüğünü şu anda bilmiyoruz” şeklinde konuştu.

HERKES BİR METRE  FAZLA YAPMAK İSTİYOR
Yapı denetim şirketlerinin kurulma amacına ulaşamadığını vurgulayan Kurt, “Yeni yapı denetim şirketlerinin elektronik ortamda dağıtım yapılması suretiyle iyileşme olacağı söyleniyor, inşallah olur. Ama yapı denetim şirketlerinin kurulması amacı daha bağımsız denetçiler tarafından bu inşaatların kontrol edilmesi idi ama ne yazık ki amacına ulaşmadı. Eskişehir’de de bize gelen şikayetlerden şunu görüyorum; herkes bir metre fazla yapmak istiyor. Artık bundan vazgeçin. Yapıyor, bitiriyor, iskan aşamasına gelinceye kadar belediyenin hiçbir dahili yok. Böyle bir düzenleme olmaz. Biz bu sefer isyan aşamasına gelince düzgünce bir inceleme yapalım dediğimiz zaman herkes tekrar ayağa kalkıyor. Bu konularda ben özellikle inşaatla ilgilenenleri, inşaat mühendislerimizi, mimarlarımızı ciddi göreve davet ediyorum. Bize bu tür konularda taviz isteyerek gelmesinler. Tersine onların bu yasaları koruması gerekiyor. Aksi takdirde daha çok İzmir,  Düzce yaşarız. Ben bir daha yaşamak istemiyorum” dedi.

HERKES MÜTEAHHİTLİK YAPMASIN
Yapı denetim ile ilgili kurumların içinde belediyelerin de olması gerektiğini söyleyen Kurt, “Geçmiş dönemlerde belki yanlış örnekler olmuş olabilir belki farklı kayırmalar söz konusu olmuş olabilir ama şu anda hiçbir yetkisi olmayan bir yerel yönetim olmaz. Bunun değişmesi lazım. En çok TMMOB’un bu işlerin dışında bırakılması da doğru bir hamle değildir. Onlar bilimsel namusuyla, diplomalarının namusuyla hareket eden kurumlar ve o doğrultuda da tavır koyan kurumlar. İnşallah önümüzdeki süreci aşarız diye düşünüyorum. Herkes müteahhitlik yapmasın. Berber olmak için diploma lazım ama müteahhit olmak için hiçbir şey gerek yok. Böyle bir ortam olmaz. Yüzlerce, binlerce inşaat mühendisi, mimar varken müteahhitliği başka türlü yapmayalım” şeklinde konuştu.