OLMAZSA OLMAZ
Milli ve yerli hızlı tren lokomotif sistemlerinin Eskişehir’e gelmesinin önemine değinen Kesikbaş, “Çünkü yüz yılı aşkın bir kültürümüz var raylı sistemlerle ilgili. Eskişehir’de mutlaka hızlı lokomotiflerin, hızlı tren setlerinin üretimi için mutlaka çalışmaların yapılması, bu konuyla ilgili gerekli kulis çalışmalarının yapılması zaruridir. Eskişehir’in milli davasıdır bu, olmazsa olmazıdır” şeklinde konuştu.Eskişehir’de hızlı tren ve lokomotif sitemlerini hayata geçirecek önemli bir alt yapının olduğunu söyleyen ve TÜLOMSAŞ ile ortak çalışma vurgusu yapan Kesikbaş, “Bu sadece TÜLOMSAŞ’ın davası değil. Neticede hepimiz TÜLOMSAŞ’a sahip çıkan kuruluşlarız. Bu Eskişehir’in milli davasıdır. Oradan yüzlerce firmanın ekmek yemesi demektir. Bu ekosistem. Tek başına TÜLOMSAŞ da değil. Eskişehir’de bu teknolojiyi üretecek çok ciddi firmalarımız var. Bunların da Eskişehir’de olduğunu biliyoruz. Sadece düzgün bir şekilde bu ekosistemi Ankara’dakilere doğru bir şekilde anlatmamız gerekiyor. TÜLOMSAŞ bu işin lideri olabilir ama arkasından binlerce insan ekmek yiyecek bu işten. Bu Eskişehir’in hakkıdır. Bu hakkımızı verme taraftarı değilim. Sonuna kadar mücadelesini vereceğiz. Ne yapıp ne edip bunu Eskişehir’e getireceğiz. Biliyorsunuz URAYSİM projesi var bir de Eskişehir’de. URAYSİM ve yerli milli hızlı tren Eskişehir’in vazgeçilmezleridir. Eskişehir’in ufkunu açacak iki şey var, biri raylı sistemler diğeri de havacılık” ifadelerini kullandı.
Otomobil için çalışıyoruz
Volkswagen tarafından Türkiye’ye yapılması planlanan otomotiv fabrikası yatırımının Eskişehir’e gelmesi için çalışma yürüttüklerini ifade eden ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Eskişehir için çok değerli” dediVolkswagen tarafından Türkiye’ye yapılması planlanan otomotiv fabrikası yatırımının Eskişehir’e gelmesi için çalışma yürüttüklerini ifade eden Kesikbaş, “Bu otomobil mevzu yeni değil. Önemli bir yurt dışı kökenli alman firması lakin 2018’in sonu 2019’un başı gibi bizim haberimiz oldu böyle bir yatırımdan. Önemli de bir yatırım. Türkiye Cumhuriyeti için son derece önemli. Eskişehir özelinde de biz 6 aydır gerekli çalışmaları yapıyoruz, gerekli tanıtımları yapıyoruz. Kentin ekonomik yapısından eğitimine kadar gerekli bütün bilgi paylaşımlarını yaptık. Ama lakin bu tür yatırımlarda gelecek olan yatırımcının da baktığı ölçeklendirdiği konular var. Limanlara yakınlıktan tutun da yan sanayisine kadar birçok hesaplamaları yapıyorlar. Üç beş tane aday kent var. Bu anlamda biz Eskişehir Sanayi Odası olarak her türlü çalışmayı yaptık hala da devam ediyoruz. Konuşulan konular Gebze taraflarının olması, Karasu, Adapazarı, Kocaeli tarafıdır Bursa tarafıdır Manisa diyen de var. Ama her kentten aykırı sesler de çıkıyor. Ama böyle yatırımın Eskişehir’de olması Eskişehir için çok değerli. Gelme ihtimali düşük ama bunu pozitife dönüştürmek için uğraşıyoruz. Emin olun bununla ilgili her türlü kulis çalışması oluyor. Gerekli bütün temaslarda bulunuyoruz. Organize Sanayi Bölgesi de bizim gibi faaliyetlerde bulunuyor. Eminim diğer odalar da faaliyetlerde bulunuyorlardır” diye konuştu.
Tasarruflarımız azalmış
Eskişehir’deki ipotekli ve protesto edilen senet sayılarını açıklayan Kesikbaş, “İpotekli konut satış adetlerinde bir artış var. Bununla beraber diğer konut satışları düşüş kaydediyor. Protesto edilen senet sayıları son 6 aydır ciddi şekilde artmış durumda. Mesela ocak ayında 2 bin TL’nin üstünde protesto edilen senet sayısı 708, 606, 600 bandında devam ediyor. Bu geçen sene 400 bandında. Ama protesto edilen senet tutarlarının dağılımına baktığımızda 10 milyon civarında bir rakam. Bir önceki ay 18 milyon, Ocak ayında 28 milyon. Geçen sene bu rakamlar bunların yarılarından daha az vaziyetteydi. Yine Eskişehir’de karşılıksız işlem yapılan çek sayılarında artış var. Geçen seneye göre iki kata yakın artış. Tutar cinsinden de yine geçen seneye göre ikikat daha fazla. Özellikle ocak şubat mart nisan aylarında 14 milyon TL tutarında karşılıksız çek. Rakamlara baktığımızda birçok şeyi gösteriyor. İşler çok iyi gitmiyor. Ama yine de temkinli bir iyimserlik içinde olmalıyız. Eskişehir olarak daha çok kredi çekmişiz daha az mevduatımız var. Tasarruflarımız azalmış, öz kaynaklarımızda daralma var” şeklinde konuştu.
SANAYİCİ DESTEKLENMELİ
Sanayicinin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Kesikbaş, “Yabancılara satılması problem değil. Bundan korkmamak lazım. Türk şirketleri şu an ucuz ama özellikle sanayiciler kısmında bıkkınlık da mevcut. Oda olarak insanlarda umut yaratmak zorundayız ama konuşmalar hem şöyle geçiyor: Satayım kurtulayım, gideyim. Çünkü sanayicilik çok zor. Sanayicilikte fabrikadan içeri girince işçi, benim artı değerimi sömürüyor bu adamı diyor. Devlete gidiyorsunuz devlet sizi potansiyel olarak hırsız görüyor. Eve gidiyorsunuz sen cumartesi çalışıyorsun, yurtdışına gidiyorsun, iş peşinde koşuyorsun. Sanayici kimseye yaranamıyor. Ciddi bir seçim geçirdik. Her seçim sonrası için bir beklenti ya da rehavet oluşturuyor. Dış finansal problemlerimiz var. Mali piyasalarda dalgalanmalar var. Yurt içinde talepler düştü. Sanayicinin bu dönemde desteklenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
SEÇİM KONUSU KAPATILMALI
Artık seçim konusunun kapatılıp ekonominin konuşulması gerektiğini söyleyen Kesikbaş, “Bizler seçim sonrası artık seçim konusunun kapatılması gerektiğini, ekonomiye bakılması gerektiğini söyledik. Ülkenin milli birlik beraberliği için bu çok önemli. Ekonomiyi yüzeye çıkartalım. Ama 23 Haziran seçimleri bunları geciktirdi. Şu an itibariyle tekrardan siyasi sonucu ne olursa olsun, sanayicinin baktığı konu şu: Seçimler bitti. Bundan sonra devlet millet olarak siyaset değil ekonomi konuşacağız. Zannediyorum o günleri tekrardan yaşamaya başladık. Kıpırdanmalar var. Sanayicinin fonlanmaya ihtiyacı var. Yatırım bankacılığını önemsemek gerekiyor. Sanayicinin işletme sermayesini tekrardan güçlendirmek gerekiyor. Fabrikaları kapatmakla ya da küçültmekle bu işler yürümüyor. Fonlanacak olan sanayi sektörü en az 100 milyar lira ile fonlanıp insanların bir şekilde daha ihracat odaklı yönlendirilmesi gerekiyor. 2018 yılında Türkiye’nin ilk 500 şirketi yani Türkiye’nin yüzde 50’sine hitap eden listede toplam gelirlerin yüzde 89’unu biz faiz olarak ödemişiz. Emin olun bu 500 büyük firma Eskişehir’de de bunun yansıması var. Üretiyorsunuz, kazanıyorsunuz. Kazandığınız parayı da faize tekrar bankalara yatırıyorsunuz. O zaman şirket olarak büyüyemiyorsunuz” ifadelerini kullandı.