“2012 yılbaşına kadar herhangi bir şikâyetim yoktu. Yılbaşında rahatsızlandım, kalın bağırsağımda 2,8 milim polipler tespit edildi. 6 ay boyunca her türlü tedaviyi gördükten sonra ameliyat oldum. Benim genel cerrahi profesörüm çok iyiydi. Bana ‘Dede bundan sonra sen kendini dinleme. Kendine bir meşgale bul’ dedi. Ben de eskiden beri böyle şeylere meraklıydım. Çocuk oyuncağı, bilhassa kız çocuklarına yönelik oyuncaklar yapıyorum. Kanserim diye hiçbir zaman moralimi bozmadım. Ufak oturma grupları, beşik, salıncak, at arabaları yapıyorum. Böyle şeylere de elimiz yatkın demek ki. Böylelikle çok güzel vakit geçiriyorum.”
“Onların ‘Dedeciğim nasılsın?’ demesi bana neşe katıyor”
Oyuncaklarını satmak için değil çoğunlukla küçük çocuklara hediye etmek için yaptığını ifade eden Kazım Delil, oyuncak verdiği çocukların onun evinin önünden geçerken halini sormasının ve el sallamasının çok değerli olduğunu belirtti. Kazım Delil, “Yaptıklarımın yüzde 80’ninden fazlasını hediye ediyorum. Benim evime çocuk parkı yakın, orda ağlayan kız çocuklarını görünce bir takım ufak oturma gruplarından götürüyorum. Ertesi gün gün geçerken ‘Dedeciğim nasılsın?’ deyip el sallıyor. Benim için en büyük mutluluk bu” dedi.
“Kahvehanede oturmaktansa böyle meşgaleler bulmak daha iyi”
Delil, kanserle yaşamaya çalışan hastaların umutlarını yitirmemeleri gerektiğinin altını çizdi. Bulduğu meşgale gibi bir sürü meşgalenin olduğunu belirten Delil, kahvehane köşelerinde oturmaktansa böyle şeylerle uğraşmanın daha faydalı olduğunu ifade etti. Kazım Delil, “Kanser hastalığında ilk evvela morali bozmamak lazım. İkincisi hasta kendine bakmalı. Oyuncakları zevk için, vakit geçirmemek için yapıyorum, çocukları mutlu etmek, sevindirmek için yapıyorum. Bunun gibi bir meşgaleyi herkesin bulması gerekiyor. O pis kahvehane havasını solumaktan daha iyidir.”