AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhan Sakallı, CNNTÜRK'te yayınlanan 40 programında Buket Aydın'ın sorularını yanıtladı. Bukey Aydın, programda Burhan Sakallı'ya Ali Baş ve Arif Anbar'ın Anadolu Gazetesi'nde yayınlanan iki yazısını hatırlatarak bu yazılarla ilgili görüşlerini sordu.
İşte o bölüm:
Buket Aydın: “Sakallı’yı bozkurt işareti yaparken hiç görmedik, sanırım bundan sonra da göremeyeceğiz. Ya da kamuoyunda rabia işareti olarak bilinen parmaklarla dördü göstermesine de tanık olmadık” diyor Eskişehir Anadolu Gazetesi yazarı Ali Baş. Siz Cumhur İttifakı adayısınız ama tüm Eskişehir’i temsil etmek istiyorsunuz anladığım kadarıyla. Eskişehirliye birlik mesajı verebildiğinize inanıyor musunuz? Eskişehir halkı yıllarca sol bir parti tarafından yönetilmiş bir halk. Bir sağ parti adayına oy verir mi?
Burhan Sakallı: Bu tespitin sahibi Ali Baş’ın da kulaklarını çınlatalım. Biz Ali ile aynı anda aynı gazetede yazdık. Çalıştık. Aynı anda bir yazarlığım çizerliğim de var. Dolayısıyla kulaklarını çınlatmış olalım. Ben bir öğretmenim. Nasıl ki bir öğretmen sınıfa girdiğinde öğrencilerinin siyasi görüşlerini, politik mensubiyetlerini merak etmezse bir belediye başkanı da hele hele öğretmen kökenli bir belediye başkanı asla vatandaşlarının ve hemşerilerinin siyasi görüşlerini, politik duruşlarını merak etmez. Ben hep şunu söylüyorum: Ben sadece bana oy verenlerin değil, oy vermeyenlerin de belediye başkanıyım. Bana sempati duyanlar kadar sempati duymayanların da belediye başkanıyım. Dolayısıyla bu konu ile bir sorunumuz yok. Ben belediye başkanlığı yaptığım dönemde tek tek isimlerini söylemek istemem ama farklı farklı siyasi partilerden belediye başkan yardımcısı arkadaşlarım var, müdür arkadaşlarım var. Hiç onu merak etmedim. Sadece liyakati varsa bu şehrin her çocuğu bu şehrin kurumu olan belediyede görev yapabilir diye düşündüm. Dolayısıyla ben herhangi bir işaret yapmanın dışında vatandaşlarımıza hemşerilerimize arkadaşlarımı dostlarımı selamlayacaksam normal bir insan olarak selamlıyorum. Bunun yeterli olduğunu düşünüyorum. Ben evet bir siyasi partiye mensubum ama asla partizan ya da partici değilim. Ben Eskişehir’deki tüm vatandaşlarımızın ve hemşerilerimizin belediye başkanı olmak isterim. Aynen öyle şimdi tüm vatandaşlarımızın ve hemşerilerimizin desteğini olmak istedim ve bugün de böyleyim. Bundan sonra da böyle olmaya devam edeceğim. Çünkü belediye başkanlığı normal milletvekilliği gibi bir şey değil. O kentin yöneticisisiniz ve o kente yaşayan herkesin belediye başkanısınız.
Buket Aydın: Es TV’deki programda belediye başkanının yetki ve sorumluluklarının ne kadar fazla olduğunun, belediye başkanının engellense dahi istediği takdirde neredeyse her şeyi yapabileceğini espriyle karışık şu cümle ile anlattı: “Belediye başkanı bir adam asamaz, bir de para basamaz” Bu sizin konuk olduğunuz programda söylediğiniz sözler üzerine Eskişehir Anadolu gazetesi köşe yazarı Arif Anbar’ın yazısından bir alıntı. Belediye başkanı bir adam asamaz, bir de para basamaz ne demek?
Burhan Sakallı: Sevgili Arif’in de kulaklarını çınlatalım birkaç gün önce ben bir bulvarda yürürken karşılaştık. Beraber selfie çektik. Eskişehir’de maalesef uzun yıllardır özellikle son on yıldır mazeretlerin arkasına sığınan, sürekli bir şey yapmama konusunda bahane üreten dolayısıyla iş ve icraat yapmayan bir yönetim organizasyonu var. Ben de şunu söylemeye çalışıyorum: Eskişehir Büyükşehir Belediyesi hem kaynakları hem imkanları hem de yasal mevzuatı açısından neredeyse yapmak istediği her şeyi ama her şeyi yapabilir. Eskiler diyor ya aşk olmayınca meşk olmuyor. Yeter ki bunu yapmaya ilişkin aşkınız, bir şevkiniz olsun. Dolayısıyla ben bunu şundan dolayı yapamıyorum, bundan dolayı yapamıyorum asla kabul etmiyorum. Ama başka yerler yapıyor. Bizim politik duruşumuz daha doğrusu siyaset yapma tarzımız asla mazeret üretmeyen, bahanelerin arkasına sığınmayan, hemen şimdi acilen diyen, adaletin geciktiğinde nasıl adalet olmaktan çıkıyorsa hizmetin de geciktiğinde hizmet olmaktan çıktığını vurgulayan bir iş yapma tarzına sahibim ben. Bunu bu zamana kadar böyle yaptım, bundan sonra da böyle yapacağız. Dolayısıyla eğer belediye başkanı isterse velev ki Büyükşehir Belediyesi’nde meclis çoğunluğu muhalefetin elinde bile olsa yapmak istediklerinin neredeyse tümünü rahatlıkla yapabilir. O para basamaz bir de adam asamaz derken kastettiğim işte bu gerçeklikti. Biz dolayısıyla hiçbir mazeret üretmeden bahanelerin arkasına saklanmadan sadece ama sadece Eskişehir için ve Eskişehirliler için çalışacağız.