AK Parti İl Kongresi’nin ardından / 2

Eskişehir’i “Yunus Emre’nin şehri” olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘sakin’ bir konuşma yaptı.
Salondan gelen “Kemal pabucu yarım çık dışarıya oynayalım” tezahüratı için bile “Kardeşlerim, ya siz oynayacak başka kimse bulamadınız mı? İşimize bakalım, bizim yapacak çok işimiz var çok” diyerek geçiştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan neredeyse salondaki ‘coşkunun’ arkasında kaldı. Normal şartlar altında salondan gelen enerjiyi alıp üçle beşle çarpıp salona gönderirdi ama bu kez öyle olmadı.
Eskişehir merkezdeki üç belediyeyi özellikle üç kez alamadığı Büyükşehir’i ‘isteyen’ bir liderin konuşmasını duymadık.
Diğer kentlerdekine benzer bir ‘2019 konuşması’ yaptı. Eskişehir’e ‘özel’ bir şey duyamadık. Cumhurbaşkanı Erdoğan Eskişehir’e geldiğinde kentin ‘değerli’ isimlerini sırayla sayar. Bu sefer de öyle yaptı.
Şeyh Edebali’yi, Nasreddin Hoca’yı, Seyit Battal Gazi’yi, Aziz Mahmut Hüdai’yi ve Hasan Polatkan’ı andı. Erdoğan ilk mitingini 1948 yılında Çifteler’de yapan Adnan Menderes’i de unutmadı. Ve tüm bu isimlere bir ekleme yaptı... Ülkücü camianın tanınmış ismi Eskişehirli merhum Gün Sazak’ı da andı. Sanırım bunu ilk defa yaptı.
“Hızlı treni bizim yaptığımızı bilmeyeler var” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan yaraya tuz bastı! Eskişehir’de öteden beri İktidar’ın hizmet ve projelerini ‘anlatamadığı, tanıtamadığı’ söylenir. Haklılık yapı olan bir söylem...
Ama tüm yenilgileri de ‘tanıtım eksikliğine’ bağlamak doğru olmaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan adeta “Bırakın hastaneleri, parkları, müzeleri, Türk Dünyası Kültür Başkentliğini hızlı treni bile anlatamadığımız insanlar var” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan aylardır gündemde olan ‘termik santral’ meselesine hiç girmedi. Aslında girmesi bekleniyordu... Yatırımın gerekli olduğuna dair bir konuşma yapacağı tahmin ediliyordu.
Öyle olmadı... Aksine DSİ’nin, ilgili bakanlığın hizmetlerini anlatırken “Eskişehir tarım şehridir” diyerek termik santral istemeyenlerin ekmeğine yağ sürmüş oldu. Çünkü Termik santral birinci sınıf tarım arazilerinin yüzde 43’üne ev sahipliği yapan Alpu’ya yapılacak.
Yunus Emre’ye birkaç kez atıf yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kürsüden kimsenin adını söylemedi. En azından Harun Karacan ve Nabi Avcı’yı ‘selamlayacağını’ düşünmüştüm.
Konuşması sık sık tezahüratlarla kesilen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Maşallah bugün Eskişehir kabına sığmıyor, destan yazıyor” diyerek partililerin gönlünü aldı. Bir yerde de “Maşallah maşallah, bu ne coşku böyle” diyerek tribünlere karşılık verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan icraatları anlatırken “Türk Hava Yolları 1 numara” deyince pek çok Eskişehirli gibi “Dünyanın hemen her yerine uçan THY’den Eskişehir faydalanamıyor” dedim.
Erdoğan’ın kadın kollarına “Unutmayın, kale içeriden fethedilir, kaleleri siz fethedeceksiniz” diye seslenmesi kadınların önemine vurguydu ama öte yandan bu cümle kadın kollarının faaliyetlerinin de sorgulanmasına neden oldu.
Cumhurbaşkanı’nın “Biz ‘Millete efendilik yoktur, hizmetkârlık vardır’ diyen Gazi Mustafa Kemal’in zihin yapısında olan bir zihniyeti temsil ediyoruz” sözü de dikkat çekiciydi.
Yarın salondaki pankartlar ve yeni yönetim listesi üzerine düşüncelerimi paylaşacağım.