Açtırmasınlar kutuyu söyletmesinler kötüyü

VIZ GELİR TIRIS GİDER
Başkan Kurt kendisine yöneltilen “Demokratik Sol Parti neden sizin üzerinize yükleniyor? Vatandaştan bu noktada size gelen bir şey var mı? İtibar ediyorlar mı?” sorularına, “Onu onlara sormak lazım. AKP’liler tek başına uğraşamıyor, takviye kuvvet alıyorlar. Destek alıyorlar sağdan soldan. Ama bunlar bize vız gelir tırıs gider. Gerçekçi olalım tablo ortadadır. Eskişehir’de Odunpazarı’nda Kazım Kurt’u kaybettirmek için herkes işbirliği yapıyor. Ama kaybettiremeyecekler. Biz yüzde ellinin üstünde oyla seçimi kazanacağız ve bu halkçı belediyeciliği Odunpazarı’na oturtacağız. Kim ne yaparsa yapsın buna engel olma şansları yoktur. Alnı açık, her şeye hesap vermeye hazırım ve zaten bu seçim de bizim siyaseten hesap verme seçimimizdir. Bir endişemiz yoktur. O arkadaşlarımız da nasıl gündem olacaklar. En güçlüyü eleştirelim o eleştiriyle belki gazetelere manşet oluruz diye çıkıyorlar. Vatandaş bize inanıyor. Bizim samimiyetimize güveniyor. Ben Eskişehir’de yetişmiş bir köylü çocuğuyum. Ben halktan hiçbir zaman kopmuş değilim, halkın içindeyim. 30 sene avukatlık yaptım. Oradaki duruşumu, siyasetteki duruşumu herkes bilir. Benim hala emsalim ve yaptığım işlere bakılarak pozisyonumdaki avukatlarla kıyasladıkları zaman ben gariban bir adamım. Benim parayla pulla işim olmaz, olmadığını da tüm Eskişehir bilir. Bizde gizli saklı bir şey olmaz. Ben hala sıradan işleri yapan sıradan insanlarla oturup anlaşabilen bir insanım. Benim ailemden bir tek kişi Odunpazarı Belediyesi ile ekonomik ilişkiye girmemiştir. Girmez. Benim eşim hala belediye otobüsü ile gelip gidiyor. Bizde saltanat işi yoktur. Biz samimi adamız. Ben şehir dışına özel işimle ilgili gittiğim zaman kendi aracımla gidiyorum” diye cevap verdi.


GERÇEKTEN BİR KARALAMA
Kurt, “Demokrat Parti İl Başkanı, özel kalem müdürünüz üzerinden CHP’li belediyeyi sanki PKK sempatizanlığı var algısı yaratmaya çalıştı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu şu şekilde yanıtladı: “Bir kere CHP’ye ve Odunpazarı Belediyesi’ne PKK veya terörle bir bağlantıyı iddia etmek insafla bağdaşmayan gerçekten bir karalamadır, iftiradır. Bu arkadaş bu konuda yargı önünde hesap verecektir. Çünkü özel kalem müdürümüzün bu konuda şikayetleri var. Bu eskiden alışmış. Bunlar bir şirkette Hüseyin Özcan’ın temsilcisi olduğu zaman Odunpazarı Belediyesi ile yapmış olduğu alışverişlerin belgeleri. Bunlar bu işlere alışmış. Avantadan iş alacaksın ondan sonra bu işler kesilince tetikçilik yapacaksın, olmaz. Ekonomik olarak sıkışık, bizden alamadığı işi başka yerlerden almaya çalışıyor. Alıyor da besbelli. PKK işi ile ilgili eğer bu arkadaşımız gerçekten milliyetçi, muhafazakar, vatanını milliyetini seven bir arkadaş ise önce şuna bakacaktı. (belgeleri gösteriyor) böyle bir şeyi CHP’li bir üyeye, partiye yamamaya kalkmak abestleştirmedir. Özel kalem müdürü 657 sayılı devlet memurları kanununa göre bu hükümetin İçişleri Bakanı tarafından atanmıştır. Ben öneririm bir sakıncası var ise onlar devlet memuru olmaz der, reddeder. Şu anda bu arkadaş iktidar partisinin söylemediğini buna söyletiyorlar. Yapılan iş tamamen budur. Zaten o gazete de zaten patronu bizi karşımız aday, işi bu. Bunun neresine inanacağız”

TÜRK DÜNYASI AJANSI'NIN HESABINI KİMSE GÖRMEDİ
Başkan Kurt “Bu memlekette hesap verme konusunda en hazırlıklı belediye, Odunpazarı Belediyesi’dir. Her yıl nisan ayında biz hesabımızı verdik. Ayrıca verdik. Sivil toplum örgütlerini çağırdık, bütçemizi programımızı koyduk bizi eleştirin dedik. Ama Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı’nın ve sonra da vakfının hesabını hala kimse görmedi. Hala kimse sormadı. Hala kimse orada nereye ne kadar para harcandığını hangi müteahhitlerin o organizasyonlardan para kazandığını ve nasıl faturalar kesildiğini göremedi. İstiyorlarsa biz bir kısmını göndeririz. Bütün Eskişehir biliyor. Eskişehir’de şöyle bir sessizlik var. Herkes her şeyi biliyor konuşuyor ama gel kardeşim şunu anlat deyince anlatmıyor. On yıl içinde giymeye ayakkabısı yokken trilyoner olan kaç kişi var Eskişehir’de? Bu değirmenin suyunun nereden geldiğini herkes biliyor. Bunun hesabını milletvekilleri sordu, alamadı. CHP İl Başkanı sordu alamadı. Bakanlığa sordular yine alamadılar. Niçin hala bu vakfın hesapları kamuoyu ile paylaşılmadı. Kim neden korkuyor” sorusunu sordu

Büyükşehir Belediyesi tarafından Eskişehir’e kazandırılan Ulus Anıtı ile ilgili düşüncelerini açıklayan Kurt “Eskişehir’imize kazandırılan bu anıt dolayısıyla Büyükşehir Belediye Başkanımızı tebrik ettim. Birilerinin kuru kuru milliyetçilik laflarını ettiği ortamda böyle bir güzel bir anıtla buna cevap vermek sosyal demokrat ve CHP’li bir belediye için bence önemli bir işlevdi. Bizim tarihimize geleneklerimize kültürümüze ne kadar sahip çıktığımızın göstergesidir ve estetik açıdan da çok güzel bir görüntü sergiliyor. Sanıyorum bundan sonra Eskişehir’e gelenlerin iyi bir fotoğraf çektirme merkezi olacak” dedi. 

PLANLAMA YAPIYORUZ 
Yapımı tamamlanan Şehir Hastanesi tramvay hattı ile ilgili konuşan Kurt, “Tramvay çağdaş ve uygar bir tramvay aracı ve Eskişehirliler tramvayı sevdi. Burada şu tartışılıyordu: Şehir Hastanesi’ne tramvay yapılır, yapılmaz; yetişir, yetişmez. Büyükşehir görevini bilerek yapmıyor gibi bir takım suçlamalarla uğraşıyordular. Onun da önü tıkanmış oldu. Biz bir tur yaptık, oldukça da güzel. Ulus Anıtı Tepebaşı Bölgesi’ne oldu ama tramvay da bizim bölgemize oldu ve o bölgeye bence ciddi anlamda bir kentleşme belirtisi başlayacak. Oraların planlamasını da biz yapıyoruz, bitmek üzere. Sadece hazinenin bir itirazı o da çözüldü mü oradaki yapılaşma daha modern ve çağdaş bir hale gelecek” dedi.

GÜNAYDIN DİYELİM 
Emek Mahallesi’ne açılan Amigo Orhan Halk Merkezi hakkında konuşan Başkan Kurt, “Burhan Sakallı’nın bir açıklaması vardı: Amigo Orhan gibi orkestra şefi olacağız. Bu kararı Burhan Bey’in açıklamasından sonra mı karar verdiniz yoksa çok önce verilmiş bir karar mıydı?” sorusunu şu şekilde yanıtladı: “Biz burhan Sakallı’nın ne dediğiyle ilgili değiliz. Biz halk merkezlerimizde Eskişehir’e hizmet veren, büyüklerimize, politikacılara, Eskişehir’e mal olmuş insanlara vefa borcumuzu ödemek adına isimlerini veriyoruz. Dolayısıyla Eskişehir’de şimdiye kadar onun isiminin bir yere verilmemiş olması bence bir eksiklikti. Başkalarının söylemleriyle biz ilgili değiliz. Keşke 10 yıl belediye başkanlığı yaptığı dönemde de Amigo Orhan gibi bir takım işler yapsaydı Sayın Sakallı. Yeni aklına geliyorsa günaydın diyelim” diye konuştu. 

İDDİASINI İSPAT ETMEKLE YÜKÜMLÜDÜR 
“Demokrat Parti Odunpazarı İl Başkanı Hüseyin Özcan’ın özel kalem müdürlüğünün harcamaları ile ilgili iddialar var. Şunu söylüyor: 2009 yılından 2014 yılına kadar özel kalem müdürlüğü 6 milyon 843 bin lira harcadı fakat 2017’den 2019’a kadar 18 milyon lira harcadı. Bununla ilgili bir açıklamanız var mı?” sözleri üzerine konuşan Kurt, “Bu arkadaşımız herhalde basına çıkmanın bir formülünü arıyor. Daha önce aynı masalları söyledi. İddiasını ispat etmekle yükümlüdür. İddiasını ispat edemeyen bir takım sıfatları çoktan hak eder. Bizim özel kalem müdürlüğümüzün harcamaları bütçemizle sınırlıdır. Odunpazarı Belediyesi’nin bütçesi geliştikçe özel kalem müdürlüğünün bütçesi de gelişir. O dönemdeki bütçelere ve şimdiki bütçelere bakacak. Özel Kalem Müdürlüğü denince sanki sadece bir kişinin harcadığı para olarak algılatmaya çalışılıyor. Hele o gazete aynı çizgide yürüdüğü için bilerek isteyerek bir algı yaratmaya çalışıyor. Memur maaşları, belediye başkanı, belediye meclisi üyeleri başkan yardımcılarının maaşları var. Sosyal güvenlik primleri, tüketime yönelik malzeme alımları, yolluklar, görev giderleri hizmet alımları, kent konseyinin harcamaları ve belediyemiz bünyesindeki bütün birimlerin temsil ve ağırlama giderleri var.  Eskiden temsil ve ağırlama giderleri Basın Halk ve İlişkiler Müdürlüğü’nde ayrıydı Sosyal İşler Müdürlüğü’nde, Kültür Müdürlüğü’nde ayrıydı biz bunları daha kolay denetlensin diye tek kaleme topladık ve Özel Kalem Bütçesi içerisinde koyduk. Özel Kalem Müdürlüğü harcamaları bütçenin ne kadarına isabet ediyor şeklinde kıyaslamak lazım. Bizim ayarımızdaki belediyeler içerisinde, nüfusu bize yakın AKP’li belediyeleri göstereceğim. Odunpazarı Belediyesi’nin özel kalem harcamaları bütçenin yüzde 1,98’i. Adana Yüreğir 2,16. İstanbul Sancaktepe 1.98. İnegöl bursa 2.21. Gebze Kocaeli 2.28. Kağıthane İstanbul 2.57. 12 Şubat Kahramanmaraş 4.03. Pamukkale Denizli 5.38. Bunlarda da özel kalemde belki başka harcamalar var. Buradan bir şey çıkmaz. Buradan çıkması gereken şudur: biz 5 yıldır Odunpazarı Belediyesi’nde görev yapıyoruz. 5 yılda her yıl sayıştay müfettişleri geldi denetledi. Belediye meclisi üyelerimizden oluşan denetim komisyonu denetledi. Orada AKP’li meclis üyeleri denetledi. Bizim özel kalem bütçemiz tertemizdir. Diğer belediyelerin bütçelerinden çok da farklı bir noktada değildir” diye konuştu. 

ÖZCAN’IN MESAJI OKUNDU 
Bunun üzerine cevap hakkını kullanan Demokrat Parti İl Başkanı Hüseyin Özcan’nın gönderdiği mesaj canlı yayında okundu. Özcan mesajında,  “Kazım Kurt belgeleri göstersin. Şirkette hissem var mıymış yok muymuş? Bir kez Burhan Bey zamanında ne de Kazım Kurt zamanında iş almadım, iş istemedim. İspat etmezse müfteridir. Müfettiş raporunu yarın paylaşacağım mahalli idareler raporunu da. Bekir Sıtkı Saraç’ın biraz önce Ali Baş’a söylediği ifadelerden bahsetmiş. Yine benim kredi kartı borçlarımı Türk dünyası ödemiş diyor. Bu doğru değil, ispat etmek zorundadır. Üstelik benim 6 yıldır bir tek kredi kartım yok diyor. Yarın bir çok konuda açıklama yapacağım. O göstereceği belgede ben bir şirketin temsilcisiydim benim ihalem değil, şirket ortağı olduğumu ispat etsin diyor. Bir de özel kalem müdürünün yüzü kapalı resmine cevap versin” ifadelerine yer verdi. 


BELGE GEREKİYORSA GÖSTERİRİZ

Özcan’ın cümleleri üzerine tekrardan konuşan Kurt, şu ifadeleri kullandı “Ben hiçbir zaman şunu demedim. Benim dönemimde iş aldı diye. Benim dönemimde alamadığı için sıkıntı yaratıyor dedim. Yani dolayısıyla o kredi kartı meseleleri falan beni ilgi alanım değil o kendi gocunduğu bir şey var ki söylüyor. Ben polemik peşinde değilim. Biz bir takım şeyleri doğru yapmaya çalışıyoruz. Belge ile ilgili sorun yok. Belgeyi gerekiyorsa gösteririz. Eskiden alıyormuş işleri, şimdi alamıyor. Mesele budur. Şimdi başka yerlerde başka işler alıyorlar. Başka işleri yaptıkları için birilerinin tetikçiliği yapıyorlar. Yoksa ben Eskişehir’de kimin kimden hangi ihaleleri aldığını biliyorum. Türk dünyası ajansının ihalelerini kim almış işlerini kim yapmış biliyorum. 15 Temmuz’dan sonra vilayetin bahçesinde yapılan gösterileri kim organize etmiş onun faturalarını kim kesmiş, kaç liradan kesmiş biliyorum. AKP’li ilçe belediyelerinin ilçelerinde düzenledikleri festivalleri organize eden kim biliyorum. Bunu kim niçin yaptırdı onu da biliyorum. Açtırmasınlar kutuyu, söyletmesinler kötüyü. Yani biz bir edep doğrultusunda belediyecilik anlatmaya çalışıyoruz. Biz 2019-2024 arasında ne yapacağız? 2014 ile 2019 arasında biz neyi nasıl yaptık. 2004 ile 2014 arasında çalışan firmaya kaç lira ödenmiş? 16 milyon 567 bin 259 lira. Şimdi bunu araştırsın o beyefendi? Bu şirket kimin nesiymiş. Bunlar usulüne uygun olarak denetlenmiş sayıştay buna aferin demiş benim diyecek bir şeyim yok. Ahlak ve vicdana kalmış bundan sonrası. Biz ne yaptık bu işten vazgeçtik. Halk otobüslerini satın aldık şimdi kendi işimizi kendimiz görüyoruz. Binek arabaları ile ilgili de söyleyeyim. Binek arabaları ile ilgili olan ihalede de aynı şeyi konuşabiliriz. İşte biz değiştirmişiz. Mülkiyetini astın almışız ve bu arkadaşlar artık buradan nem alamadıkları için bize düşman olmuşlar. Kimse aksine bir şey söylemesin.”

BAĞLANTIMIZ OLAMAZ
Programı izlemekte olan bir seyircinin “Odunpazarı Belediyesi ve CHP, FETÖ ile ilişkilendiriliyor ve Kazım Kurt zamanında FETÖ’den atılanlar olduğu söyleniyor” sözleri üzerine konuşan Kurt, “Bizim FETÖ ile uzaktan yakından bir bağlantımız olamaz, olmadı da. Şimdiye kadar olsaydı bizi çoktan bu işin içinde halleder götürürdüler. Çok meraklı, usta bir gazeteci arkadaşımız o işi bizim sırtımıza sarmaya kalkmıştı. Ben solcu, devrimci bir adamım. Şimdiye kadar FETÖ ile ya da herhangi bir tarikatla bir bağım olmamıştır. Ama Odunpazarı Belediyesi’nde 677 sayılı kanun hükmünde kararname gereğince ihraç olan personel sayısı 10 kişi. Okuma salonlarında çalışanlılardan ihraç olan da 7 kişi. 
Bu kahramanlar sözleşmeli yapılıp devlet memuru yapılanlar. 48 kişi. Bir yasa çıktı biliyorsunuz sözleşmeliler devlet memuru oldu. Bir gecede 48 kişi sözleşmeli personel yapıldı. Sözleşmeli personelden bir hafta 10 gün sonra 657 sayısı devlet memurları kanuna göre memur oldular ve bu arkadaşlar Odunpazarı Belediyesi tarafından finanse edilen okuma salonlarında eğitmenlik yaptı. Biz göreve geldikten sonra bu işi bitirdik, okuma salonlarını kapattık. Ama bu okuma salonları ile ilgili herhangi bir idari soruşturma açılmadı. Ağır cezada yargılandılar mahkum oldular gitti. Bizden önceki dönemde girmiş ve şu anda mahkum olanlar var doğru mudur bilmem” ifadelerini kullandı.


İŞBİRLİĞİ SÖZ KONUSU DEĞİL

Programı izlemekte olan bir diğer seyircinin “Kazım Bey HDP ile işbirliği yapılmasının yanlış olmadığı söylüyor. Genel başkanları bunu söyleyemiyor. CHP, HDP ile işbirliği yapıyor mu?” sorması üzerine Kurt “Hayır, kurumsal bir işbirliğimiz söz konusu değil. Genel başkan olmayan şeyi neden söylesin. 15 gün önce mecliste andımız ile ilgili bir oylama oldu orada HDP ile AKP aynı doğrultuda oy kullandı. MHP’liler ise çekimse kaldı çok büyük Türk milliyetçisi olduğunu için” diye cevap verdi.

CEM EVİNİ TAAHHÜT EDİYORUZ
“Cem Evi Projesi Gündoğdu’da yaşayan vatandaşların yıllardır istediği bir proje, neden yapılamadı?” sorusuna Başkan Kurt “Esas Der diye bir dernek var. O dernek bir arsa aldı Cem Evi yapmak üzere. Ancak o arkasının bulunduğu alan Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm iki numaralı projesi içinde kaldı o nedenle orada bir işlem yapılamadı. O eksikliği de gidermek adına eğer Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nden o kentsel dönüşüm iki denilen proje geçerse uygulamaya başlayacak. Uygulamaya başladığı zaman o arsayı değerlendirebiliriz. Değilse biz Gündoğdu Mahallesi’nde alevi yurttaşlarımız açısında uygun olan yerde Cem Evi’ni yapmayı taahhüt ediyoruz. Çünkü beş yıllık bir gecikme onları biraz üzdü, biz de o üzüntüyü gidermek adına bu sözü verdik” diye cevap verdi.


YETKİ TALEP EDİYORUZ
Çevre Bakanı geçtiğimiz günlerde şehrimize geldi. Oradaki esnafla görüştü. ‘Küçük sanayi sitesindeki insanlar mağdur olmayacak’ dedi.  Sizin yaptığınız projede bir mağduriyet mi vardı? Bu açıklamadan sonra burayı artık bize yaptırmayacaklar diye bir düşünceniz oldu mu?” sorularını yanıtlayan Kurt, “Hayır ben Bakan’ın bu açıklamasının tam da bize yaptıracakları gibi yorumladım. Çünkü beş yıldır yetki onlardaydı yapmadılar, yapamadılar. Afet riskli alanlarla ilgili konuda yetki tamamen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda. Hem Gündoğdu da hem küçük sanayi sitesinde biz bakanlıktan yetki talep ediyoruz. Biz yetkiyi verirseniz projemiz hazır biz yaparız diyoruz. Onlar vermedi. Belediye seçimlerini bahane ederek vermedi. Nisan ayında bu seçimi biz kazanırsak mayısta kazmayı vuracağız diyor. Bize de haziranda izin versinler sorun değil ama izin vermek zorundalar. Daha fazla oyalayamazlar. Bakın Gün
doğdu Mahallesi’ni 2012’den beri kilitlediler. Hemşerilerimiz hepsi bu işten şikayetçi ve tek sorunlu çevre ve şehircilik bakanlığı. Sanayi çarşısını biz belediye meclisinde geçiremediğimiz için Çevre ve şehircilik bakanlığı ile işbirliği içine girdik. Üç tane bakan değiştirdik ve üç bakanla da görüştük. Neredeyse çevre ve şehircilik bakanlığındaki bürokratlarla ahbap olduk, ilişkilerimizi belli bir noktaya getirdik projeyi olgunlaştırdık ama şu an Ankara belediye başkan adayı olan Özhaseki, bu işin kendisini aştığını saraydan çözülmesi gerektiğini söyledi. O nedenle de o iş kaldı. Şu an  sanayi çarşısı esnafı mağdur. Taşınamadığı için orası dönüşemediği için mağdur. Bu mağduriyeti gidermek elbette Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın görevi. O görevi yapamıyorsa ben hazırım. Biz bütün hemşerilerimizle tek tek uzlaşarak bu işi yaparız. Helalleşerek yapacağız dedik baştan beri” diye konuştu.


BİZE GÜVENSİNLER
“Karapınar 1 projesi ile ilgili iddianız şu şekildeydi: TOKİ buraya geldi, Eskişehir’in siluetine aykırı bir şey yaptı. Yapması gereken peyzajı yapmadı. Bunun yanında TOKİ’yi Odunpazarı’na sokmam diye bir iddianız vardı ve Karapınar ikinci etabı ben yapacağım diyorsunuz. AKP de biz bu işi TOKİ ile birlikte yapacağız diyor” sözleri üzerine Başkan Kurt şu şekilde konuştu: “TOKİ’yle birlikte yapamazlar çünkü TOKİ iflas etmiş. TOKİ’nin kendine hayrı yok. Bunların hepsi seçim sözü. Seçimden sonra göreceğiz. TOKİ artık işlevini yitirmiş bir kurumdur. TOKİ İstanbul’da milyon dolara ev satmaya alıştı. Aylık 8 bin taksitle ev satıyor. Garibanla yoksulla işi kalmadı. Karapınar birinci etap projesinde yapılan iş kötü bir iştir. Bunu bizzat bana TOKİ’nin başındaki başkan söylemiştir. Böyle bir projeyi ben olsam imzalamazdım, sen iyi ki karşı çıkıyorsun. Helal olsun senle biz anlaşırız dedi ama anlaşamadık. Oradaki o kuleler vardı kuleleri yapmadı. Teras evler diye ters yamaçta bir bölüm vardı onu yapmadı. Okul cami sağlık ocağı yapılmadı. O vadinin içinde parklar bahçeler yapılacaktı. Ama bu projenin fizibilitesi maliyet hesapları yapılırken o yapılmayanların hepsi tek tek oraya kondu. Ve vatandaşla hesaplaşırken o maliyete göre hesaplaşıldı. 
Yapmadığı hizmetin parasını aldı. Nitekim ikinci etapta biz TOKİ’nin bizim önerdiklerimizi kabul etmemesi sonucunda bir planlama yaptık. Erenköylü, Huzurlu, Karapınarlı hemşerilerime sesleniyorum o bazı kendini oraların patronu zanneden muhtarlara inanmayın. Beş kat ve altı katı biz verdik. Hem de siteler halinde planlama yaparak verdik. TOKİ’ninki gibi koca koca boru gibi binalar değil. En küçüğü 1500 metrekare olmak üzere verimli bir biçimde kullanılmak üzere hazırlanan arsa büyüklüklerini yan yana getirmek suretiyle inşaatı yapılacak bir planlama yaptık. Müteahhitlerle vatandaşımız oturup kendisi anlaşacak. Biz planı yaptık. TOKİ itiraz etti reddettik. TOKİ dava açarsa AKP’liler açtırıyor demektir. AKP’nin baskısı olmazsa TOKİ oraya dava açmaz. Çünkü yapmış olduğumuz plan çok iyi.  Yani ben sokmam derken TOKİ’ye aslında hizmet ediyorum. Çünkü TOKİ burayı bırakıp gitmek istiyor. Buradan para kazanamıyorum diyor. Biz Huzur Mahallesi’ne huzuru getireceğiz. Erenköy’e güzel bir alan yapacağız. Karapınar ve Alanönü’nde o eski tarihi kokan özelliklerini korumak suretiyle işi gerçekleştireceğiz. Hiç korkmasınlar bize güvensinler. Eskişehir’e ihanet etmeden bir proje hazırladık.”

YÜZDE 50'Yİ GEÇTİK
Yerel seçimlere kısa bir süre kala son anketlerin hangi yönü gösterdiği ile ilgili bilgi veren Kurt, “Biz belediye olarak daha önce memnuniyet anketleri yaptırmıştık. O memnuniyet anketlerinde memnuniyet oranı oldukça yüksek görünüyordu. Memnuniyet oranı yüzde 70’lere doğru geliyordu. Bizde zaten o doğrultuda eksik olan mahallere hamleler yapıyorduk. Şimdi hedefimizi yüzde 50 artı diye koymuştuk seçim başlamadan önce. Şu an gelen anketlere göre biz yüzde 50’yi geçmiş durumdayız. O nedenle bir sıkıntı hissetmiyorum” dedi.

GÖLGE ETMESİN YETER
Başkan Kurt programdaki sözlerine şu şekilde son verdi: “Vatandaşlardan bütün ilçelerde ve Büyükşehir’de CHP adaylarına destek vermelerini rica ederim. Özellikle Odunpazarı’nda. Kazım Kurt’un başarılı bir biçimde geçirdiği 5 yılı sürdürebilmesi için bir desteğin daha verilmesi gerektiğini vurgularım. Biz 5 yılda Odunpazarı’nı Türkiye’de tanınan konuşulan bir ilçe haline getirdik. Bizden önce de Odunpazarı’nda hizmetler yapıldı ama eksik yapıldı. Eskişehirli hemşerilerimize hükümeti devlet gölge etmesin yeter. Biz bu işi yaparız. Çok harcadı, yedi, içti diyen zatı muhteremlerin gelip geçmişle şimdikini kıyaslaması lazım. Hatta farklı kaynaklar yaratıp devletin yapmadığı işleri yaptık. Bizim şu anda 200 bine yakın kitabımız oluştu. 11 tane halk merkezimiz oluştu binalarını 
yapmak suretiyle. 8-10 tane ciddi ve büyük anlamda park yaptık. Eğer Hamamyolu’nda bizim gerçekleştirdiğimiz toplumsal dönüşüm bunların eline gelseydi bütün kafeler birilerine peşkeş çekilecekti ve mafya girecekti işin içine. İhale yapmadan biz belediyelerin işletmeleriyle götürüyoruz. Çayı da bir liradan içiriyoruz. 2014 yılında Hamayolu’nda çay 2.5 liraydı, 2019 da 1 lira. Biz buradan zarar etmiyoruz. Alaaddin Parkı’na yaptık, oradan Hicri Sezen’e başlıyoruz şimdi oradan da Cumhuriyet Parkı’na da aynı sistemi kuruyoruz. Erenköy’de temizlik işlerinin şantiye binasına yapıyoruz, Emek Mahallesi’nde ve 71 Evlerde yapıyoruz. Bundan sonra bu işlerin tamamımı kendi bünyemizde gerçekleştireceğiz ve halkımıza sağlıklı ucuz güvenilir lezzetler sunacağız. O nedenle kazım Kurt’u bir daha seçsinler.