Cihan Yıldırım yazdı
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın arası son yıllarda ‘pek iyi’ değil.
Ne zamandan beri ‘pek iyi değil’ diye sorulacak olursa ‘net bir cevap’ veremem. Yani şu tarih, bu olay diye bir şey diyemem. Evet, herkesin bildiği, kamuoyu önünde cereyan eden bazı şeyler var.
Ama ‘net’ değil...
Büyükerşen ve Ataç arasının neden bozulduğunu, ilişkilerin nasıl bu hale geldiğini tam olarak bilmiyoruz.
En azından şimdilik...
Bildiğimiz ne? 2014 yılındaki son yerel seçimin ardından “Büyükerşen’in son dönemi” olduğu algısı vardı. Yani Hoca son kez seçildi, bir daha aday olmaz deniliyordu...
İşte böyle bir ortamda Ataç, “Hoca yoksa Büyükşehir’e adayım” dedi. Önüünde ve arkasında pek çok cümle olmasına rağmen ‘akıllarda’ bu cümle kaldı. Siyaset sadece ‘Hoca yoksa adayım’ sözünü satın aldı.
Gerisi kendiliğinden geldi...
Kimileri “Hoca yoksa adayım demek Hoca artık olmasın anlamına gelir” dedi. Ataç’ın bu sözünü ‘Hayli erken bir rezervasyon olarak” görenler de oldu. Nitekim Hoca da bir konuşmasında ‘erken öten horuzun...’ diye başlayan bir cümle kurmuştu.
Siyasi hayatımızı ‘derinden’ etkileyen ve daha da etkileyecek gibi duran o cümleyi yorumlayanlardan bazıları da “Ataç hazır olduğunu kibarca duyurdu” dedi.
“Büyükerşen ve Ataç arası ne zaman bozuldu” diye bir nokta arıyorsak ‘işte bu cümle’ olabilir.
O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
Belki köprüler atılmadı ama hayli yıpranan köprüler de onarılmadı.
Evet, belki inceldiği yerden kopmadı ama ‘incelen yerler’ de dert edilmedi. Her iki başkan inceldiği yerden kopmasını bekliyor gibi...
Tamam, selamı sabahı hepten kesmediler ama karşı karşıya gelmek için de can atar gibi göründüler!
Sonuçta ilişki çatlamıştı!
O çatlaktan artık ne gireceğini kimse bilemezdi.
Önce her iki taraftan dışlanan ‘çatlaklar’ girdi. Sonrası çorap söküğü gibi geldi zaten...
Ataç’ın Satılmışoğlu’na küçük sanayi isteği...
Ataç’ın belediyeye ait Espark AVM yanındaki araziyi ticaret alanına çevirmek istemesi...
Ataç’ın il kongresinde ‘tarafsızlıktan’ yana olması taraf olması...
Ataç’ın Yeşiltepe halkından gelen talep doğrultusunda mahalle için kat artımı öngören planı...
Ataç bu dört konuda Büyükerşen ile ters düştü. Hatta Büyükerşen bazen Ataç’ı ‘ihanetle’ suçladı. Yaklaşık dört yıl böyle geçti. Seçim yaklaştığı için midir bilmem ‘ilişkiler’ biraz daha gerildi. Yeşiltepe meselesinde bir kez daha ‘kopma noktasına’ geldi.
Büyükerşen’in ‘ithamları’ belki doğrudan Ataç’ı hedef almıyor olabilir ama ‘algı’ öyle değil. Yeşiltepe sıkıntısı ikiliyi bir kez daha karşı karşıya getirdi. Üstelik sıkıntı bitmiş değil! Ataç’ın ‘hazırlık’ yaptığını duyuyoruz. Önümüzdeki günlerde basının karşısına geçmeyi düşünüyormuş.
Toplantının nelere yol açacağı az çok ortada...
Sonuç olarak Büyükerşen ve Ataç gerilimlerinin sıklığı artıyor, dozu yükseliyor, dili de sertleşiyor. Bu durum kimilerinin iştahını kabartıyor, kimilerinin gerilmesine neden oluyor.