65 yıldır makinesi boynunda

Uysal, bir arkadaşının aracılığıyla mesleğe 1952 yılında İstanbul'da basılan "Son Posta" adlı gazetenin Eskişehir temsilciliğini üstlenerek başladı.

Bu sırada ambulans şoförlüğü de yapan Uysal, gazetecilik uğruna bu işinden istifa etti. Uysal, temsilcisi olduğu gazete tarafından 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı'nı takip etmesi için Eskişehir'den Kıbrıs'a gönderildi. 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat ihtilal ve muhtıralarına da tanıklık eden Uysal, gördüğü 10. cumhurbaşkanı döneminde mesleğini fiilen yapabilmenin mutluluğunu yaşıyor.

Gazeteciliğe başladığı 1952 yılında bu yana boynundan fotoğraf makinesini indirmeyen Uysal, halen Sabah gazetesinin Eskişehir temsilciliğini yürütüyor.

Uysal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğe dört elle sarılmasını sağlayan kişinin, Eskişehir Büyükşehir Beledile Başkanı Yılmaz Büyükerşen olduğunu söyledi.

Bir arkadaşının tavsiyesi üzerine 1952 yılında başladığı Son Posta gazetesinde temsilci iken ambulans şoförlüğü de yaptığını anlatan Uysal, şöyle konuştu:

"Beni gazeteciliğe iten, Yılmaz Büyükerşen'dir. Büyükerşen, Sakarya gazetesinde muhabirlik ve yazı işleri müdürlüğü yapıyordu. Gazetecilikte maddi kazanç yoktu. Ben de para kazanmak için Eskişehir Belediyesinin ambulansında şoför olarak görev yapmaya başladım. Bu sırada gazeteciliği de devam ettiriyordum. Ambulans şoförü olduğum için olay yerlerine herkesten önce gidip, fotoğraflayıp temsilcisi olduğum gazeteye gönderiyordum. Haberlerim kentteki birçok gazeteciyi rahatsız etti. Büyükerşen de beni Sakarya gazetesine 'Rıdvan Uysal ya şoförlük ya da gazetecilik yapsın.' diye bir haberi servis etti. Böylece ben şoförlüğü bıraktım gazeteciliğe devam ettim. Daha sonra Tercüman gazetesinin Eskişehir temsilciliğini yaptım. O gazete kapandıktan sonra başladığım Sabah gazetesi temsilciliğini 30 yılı aşkın süredir sürdürüyorum."

Bayar'dan Erdoğan'a kadar aktif gazeteci

Uysal, 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat ihtilal ve muhtıralarını yaşadığını hatırlatarak, Cumhurbaşkanları Celal Bayar, Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Kenan Evren, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer, Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan'ın dönemlerinde faal gazetecilik yapan ender kişilerden biri olduğunu aktardı.

Kıbrıs Barış Harekatı'nda gazeteci olarak görev yaptığını belirten Uysal, "Oraya kendi isteğimle gittim. Kıbrıs Barış Harekatı'nda dönerken birçok anı getirdim. Bir Yunan askerinin miğferini halen saklıyorum." diye konuştu.

Uysal, geçmişte yapılan gazetecilikle şimdiki arasında dağlar kadar fark olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

"Daktiloyla haber yazılır, fotoğraf filmleri tren ya da otobüslerle İstanbul'daki gazetenin merkezine gönderilirdi. Teknoloji, gazeteciliği çok kolaylaştırdı. Artık dijital fotoğraf makineleri ve internet ortamı var. Meslekte 65 yılı geride bıraktım. Gençliğimi gazetecilik uğruna harcadım. Benim dışımda 85 yaşında faal olarak gazetecilik yapan yoktur. Omzuna fotoğraf makinesini alıp, habere giden bu yaşta gazeteci bulunmuyor. Halen heyecanla habere koşturuyorum. Birçok gazeteciyi yerel basına kazandırdım. Bir gazeteci saygılı olur ve efendilikten ödün vermez. Giyimine ve kuşamına önem verir. Yeni nesil bunlara özen gösterip, dürüst habercilik yapmalıdır."